![]() |
itiraf ediyorum itiraf ediyorum... komşu kızı suzan yılllardır ilgimi çekiyordu. daha 11 yaşındayken başlamıştım onu gözlemeye. bahçe çitinin arkasından,gizli gizli seyrederdim onu. altın sarısı saçlarını savurur,yüreğimi alır götürürdü suzan. birgün bakkaldan ekmek alıp dönüyordum. o da gazete almaya çıkmıştı.bizim evin köşesine gelince,aniden karşılaştık. donup kaldık öylece. ilk defa bu kadar yakınındaydım. heyecanımı gizleyemiyordum. o ise gülümsüyordu. sadece gülümsüyordu. dizlerimin bağı çözülmüş,oracıkta yığılmak üzereydim ve o, kocaman gülümsemesiyle beni kendisine hayran bırakıyordu. sanırım 2-3 dakika öylece kalakalmıştık. günaydın diyebilmiştim en sonunda. günaydın dedi ve ekledi. ''taze mi o?'' deyip elimdeki ekmeğin ucundan bir parça koparıverdi. arkasından sonra görüşürüz deyip,salına salına gitti. arkasından bakakalmıştım. hareketsiz,nefes bile almadan öylece bakakalmıştım. taa ki sokağın köşesinde kaybolana kadar. mutluydum,garip bir duyguydu bu. ilk kez bu kadar yakınına sokulmuş,nefesini yüzümde hissedebilmiştim. serin bir yaz meltemi gibi nefesini... üstelik bana sonra görüşürüz demişti. kuş olup eve uçmuştum sonra. yatağıma sırt üstü uzanıp saatlerce tavana kilitlemiştim bakışlarımı. her yerde suzan yazıyordu,her aynada suzanı görüyordum. dalmıştım,gözlerimi açtığımda öğle civarıydı. evde bir hengame vardı. uyku sersemi salona çıkabilmiştim. gözlerde bir acı,dillerde yazık oldu sözleri vardı. merakla anneme soruyordum ne oldu diye. üzülme demişti ilk söz olarak.üzülme... suzan demiş,gerisini getirememişti. ardından hıçkırıklara boğulmuştu. hiçbirşey anlayamamış daha da meraklanmıştım ki, komşu evden gelen acı feryatlar dikkatimi çekivermişti o an. hemen pencereye koşmuştum. ve acı.... en acı an... suzan sesleri ağıtlara karışıyor,hep bir ağızdan aynı acı sözleri söylüyorlardı. anlamıştım. anlamış ve tek kelime etmeden sessizce odama girmiştim. sadece tek damla yaş. evet tek damla yaş süzülmüştü usulca yanaklarımdan. hayatımın en mutlu günü, en acı gününe dönüşmüştü. 14 yaşındaydım,sevdiğimi anladığım gün kaybetmiştim onu. birkaç gün sonra annesi gelmişti bize. bitkin,perişan ve üzgün, ama bir o kadar da umut dolu bakmıştı bana. ve elini atıp omzuma odama götürmüştü beni. çantasından bir defter çıkarmıştı sonra. suzanın günlüğüymüş meğer. bana uzatmıştı ellerimi sımsıkı tutarak. al demişti, bu sende durmalı. merak ve heyecanla karıştırmaya ve okumaya başlamıştım sayfalarını. işte o an suzanın ölümünde bile içime akıttığım gözyaşlarıma engel olamamıştım. sımsıkı sarılmıştık sevdiğimin annesiyle. günlüğün her sayfasında adımı yazmış ve aşkını...o da beni seviyormuş... rumuz: goncagül gibi klişe kalıplarla yazılan ve çoğunlukla güzin ablanın köşesine benzer yerlerde sergilenen sözde itiraf yazılarının başlangıç cümlesi... gelen imalı mesajlar üzerine edit: iş bu girideki suzanla,rumuz goncagülün aşkı,tamamen hayal ürünüdür. c bloktaki komşu kızı suzanla bir alakası yoktur. hele sosyete kızı suzanla uzaktan-yakından alakası yoktur. lütfen ama... Kaynak: İtüSözlük |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:34 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.