eşeği sulamak
 

küçüktüm. 90lı yıllar çocuğuydum. ankara'nın ücra bir semtinde çocukluğumuzun en güzel dönemlerinde

hayatın tadını çıkardığımız zamanlar...

bir amca vardı bizim mahallede. yaşlıca bir amca.

orada burada top oynayan, saklambaç oynayan, kısacası sokakta bulunan çocukları bir güzel yakalar, kulağından çekerdi.

ve sorardı eşeği suladın mı? sulamadım dersek o kulak iyice çekilirdi ve soru bir daha sorulurdu.

haliyle suladım denir mümkün mertebe acıdan kaçınılırdı. yalnız suladım demek bir kurtuluş yolu değildi.

soğuk suyla mı suladın, sıcak suyla mı diye sorardı. sıcak su denilince kulağı bir hışımla çeker eşeği yakacan lan derdi, soğuk suyla seçeneği seçildiğinde ise eşeği üşütecen lan derdi, yine çekilirdi kulak.

yıllarca o sorunun cevabını bulamamıştım, kulağım çekilmişti hep.

şimdi ise büyüdüm, kocaman adam oldum. ve artık sorunun cevabını biliyorum. ılık suyla yıkadım. ama artık ne o amca kaldı hayatta, ne de o eski günler.

yaparken dikkat etmek lazımdır efendim. allah korusun çok kötü sonuçlar doğurabilir.





Kaynak: İtüSözlük