luccy in the sky with the diamonds
 

ikinci nesil,uzun nickli yazar.

ortak girileri paylaştığım,uzun nickiyle yalnız olmadığımı hissettiren yazar.

bkz. lucy in the sky with diamonds)

çeşitli yerlerde sizofrenkedi nickini kullanan yazar. nedeni hala muamma!!!

ev yapımı bira üstadı, itü de kendini yalnız hissedenlerden.

okula geldiğimde aha bu ne be!* * * dediğim ama sonraları pek sıkıfıkı olduğum, kırmızı kafalı,çılgın,deli hatta manyak bu yüzdende çok iyi anlaştığım caanım 'yurtdaş'ım...

özüne dönüş yaşayarak bi zamanlarki yoyo merakını kenara atmış, şimdilerde kendini boyadığı topaçlara vermiştir.. hatta topaça sarılan ipin kalınlığıyla oynadıkca farklı tatlar yakalamıştır.. bunun yanında bu iplerle topaça ip atlamaca oynamayı öğretmeye çalışmaktadır.. alt kat komşuları tüm bu çabalarına gereksiz gürültü gözüyle baktığı için ses çıkarmayan topaç üstünde de çalışmaktadır..

bir giri sonunda bu yazarın rumuzunu gördüğümde aklıma her seferinde tatlı esintiler içindeki the beatles şarkısı geliyor, mırıldanmaya başlıyorum gaipten gelen sese kulak verip. halay başı gibi yüksek tempoda başlamanın ardından tekdüze melodi llllusssi in dı sıkayz vit daaağymınds...daaağymınds...*. güzel de yazıyor, ayrıca bir bilinci var gibi, bir çoğundan farklı olarak. güzel güzel, öylesine bir eleştiri işte, tanımam etmem o ayrı.

ahah bir de bu uzun amandır planlanan bu giriyi niye şu an yazdığıma dair yönlendirme yapalım, sizin de sözlük veri tabanının derinliklerinde unutulacak bu eserden haberiniz olsun: .



edit: ah bir de iki noktaları serpiştirmese cümlelerinin arasına, çok daha güzel görünecek sanki daha önce okumuş gibi hissettiğim özenli ve içten yazıları.

yeni analistimiz. analizleriyle ilerideki davranışlarımıza yön verecek olan yazar. daha tam olarak tamamlanmasa da mevcut analizleri gerçekten yerinde oldu. ayrıca müthiş bir ankara sevgisi var içinde en önemli olanı da bu zaten.

yeter artık diyen kişizat. kimse duymamaktadır. duysa da bişi yapamamaktadır. artık okul acıtmasın, uyku göze girsin, vücut dinlensin, yapılan işler yetişsin, boktan durumların içinde yüzerken bi de umulmadık dertlerle uğraşmasın, müziği beyni sakinleştirmek bilgisayarın uğultusunu bastırmak için değil kendi ve zevki için dinlesin, gezsin, tozsun, dağıtsın istemektedir. istediklerini ertelemekte, erteledikce daha çok bunalmaktadır. ayrıca dönemin bittiği an kendini kıyıdan istanbul boğazına atıp kirli suyun tadına bakmasından, prize tel toka sokarsa ne olacağını merak etmesinden ya da kış uykusuna yatmasından korkulmatadır.

hiç planda olmamasına rağmen bugün tanışıverdik kendisiyle. meğersem okullarımız aynıymış zamanında, arkadaşlarımızın bazıları aynıymış, aynı hocadan nefret ediyormuşuz. teeey tey diyerekten hoşsohbet olduğunu da eklemek isterim.

gecenin bir körü yurt merdivenlerinde tanıştığım şahsiyet

gözlerinden anlamıştım beennnn.pek bi çatlak,pek bi konuşkan,pek bi ma...neyse kızmasın şimdi bana.seni öyle iyi anlıyorum ki.dün orda otururken kendimi öyle zor tuttum ki.içimde enerji patlaması vardı ama sıktım kendimi.nedenini anlatırım sana sonra.bronxa gittim sonra orda boşalttım enerjimi.sessiz biri sandın beni belki.herneyse.görüşürüz bir ara,gideriz biryerlere hoplar zıplarız beraber.

shot bardaklarımı arakladığından şüphelendiğim kişidir.*

christina ricci benzeri şirin



Kaynak: İtüSözlük