istavrit
 

hamsinin büyüğü olan balık...

istiklalde kitapçı aynı zamanda üst katı cafe. hoş bi mekan ama salataları lezzetsiz

denizlerimizde en sık rastlanan,balıkların en aptalı denebilecek,çapariyle bile kolaylıkla avlanabilen balık türü.

balık tutmanın çok sevdiğim bir hobi haline gelmesine sebep olmuş balıktır.çapariyi ilk istavritle doldurduğum günü asla unutmam.hey gidi hey çınarcık ne güzeldi.

ezginin günlüğünün 1993'te çıkardığı albümümün ismi.albümdeki sardunya isimli parça, yıllar geçse de tazeliğini korumaktadır

ekşi sevenler için içme de yanında yat denecek kadar güzel* votka limonu olan yer. bazen içine votka koymayı unutuyorlar o ayrı.

alkollü frappie'si çok güzel olan. buna rağmen bir pazar günü kendinizi dinlemek için gidip, cam dibindeki masayı da boş görünce hızla seyirttiğiniz, herkesin meraklı bakışları arasında tam oturacakken arkanızdan koşup gelen garsonun, beyfendi reserve orası demesiyle titreyerek kendinize geldiğiniz, kısa süreli şok'u atlattıktan sonra bir an önce birşeyler içip çıksam derken masayı reserve eden tiple kız arkadaşını gördükten sonra bir pazar gününü daha tarihin tozlu sayfaları arasına gömmenize vesile olan yer.. bira 5 ytl..

bahar ve yaz aylarında günün sonlarına doğru kıyılara akın eden, yağmurlu ve serin günlerde limanlara sığınan, çapari, olta ve amatör balıkçı üçlemesiyle rahatlıkla avlanabilecek olan balık türüdür. avlaması oldukça kolaydır, yemesi ise bir o kadar zevklidir, tadına doyum olmaz.

una bulanıp yağda kızartıldığı zaman tadından yenmeyen,çıtır çıtır olan ve de ülkemizde bol bulunan balık türüdür.

avlanması esnasında sinek kancalı ve beyaz kuş tüğü yapay yemli çapari kullanıldığında çok etkin sonuçlar verebilir.sandal sefalarında el oltasıyla orta boy kancalı çapari takımları da etkili olabilir çünkü olduğu yerde durur kanca ancak kamışla atış seanslarında hareket halindeki büyük kanca daha bariz olabileceğinden balık da olsa istavrit beyninde oraya gitme , onu yeme şeklinde uyarılara neden olabilir.

marmara da bolca avlanabilen, avlanma yöntemi sayesinde güzel kol kasları yapılabilecek olan, lezzetli bir balık.

ezginin günlüğü'ne ait olan bir şarkıdır.



bir naylon kovanın içinde

gezerim istavrit gibi

istanbul neresi

köprüde gide gele

bayanlara eve.. more

yetim gezdik hep

kulaksız'dan tophane'ye

aslında bizim de hakkımız

be beyablacım

toprağımız üstünde

be beyabicim

toprağımız üstünde



size göre biz boş yere yaşıyorsak çaresiz

oltadaki balık kadar yoksa değerimiz

biz de kayıklara atlayıp

vapurlara yaşadığı denizlere gideriz

sıcak şarabı gerçekten güzeldir içilesidir ama yanında yenilecek bir cheesecake hata olur çünkü pek güzel yapamazlar zaten bazı iyi niyetli garsonlar da cheesecake isteyen müşterilerini uyarmaktadır bu konuda.ayrıca bir pazar günü gittiğimizde hesabı ödeyen arkadaş dalgınlıkla adisyon fişini almıştı tam taksim'in pazar kalabalığına karışıyorduk ki arkadan bir garson hanımefendi ''beyefendi'' diye bağırarak koştu ve yanımıza geldi ve arkadaştan adisyon fişini geri vermesini istedi ve adam da bizim kahkahalarımız eşliğinde dumur olmuş bir vaziyette adisyonu geri verdi.bu yüzden bu mekana gittiğinizde adisyonu almaya çalışmayın yakalanırsınız...

balık piyasasında neredeyse en çok rağbet gören, fiyatı ucuz, temizlemesi zor, yenimi lezzetli balık.

martı tüylü çaparilerle kolaylıkla yakalanabilen, insana balık tutma zevkini doyasıya yaşatan balık.yer olarak adalar açıkları tavsiye edilir.iki kişiyle bi buçuk saatte bi kova rahatlıkla doldurulabiliyor.



Kaynak: İtüSözlük