fuat saka
 

laz müziğinin önde gelen isimlerinden biri.

fuat saka birçok devrimci sanatçı/müzisyen gibi 80'ler ortamında ülkeyi terk ederek almanya'ya yerleşti. orada kaldığı süre boyunca birçok albüme imzasını attı ve folk/dünya müziği adına yerli/yabancı bir sürü müzisyenle beraber çalışmalar yaptı. türkiye'ye döndükten sonraki ilk büyük çıkışı lazutlar albümüdür. ama malesef eski devrimciliğinden eser kalmamış, kendi grubundaki müzisyenlere ve konsere gittiği üniversitelerdeki organizasyonlara para konusunda yapmadığını bırakmamıştır bu neo-kapitalist kişi. bir dönem hevesle topladığım albümlerine elimin gitmeyişi bu yüzdendir...

hakkında, kazım koyuncu' dan çok daha fazla yorum yapılmasına vesileolacak işler yaptığına inandığım, karadeniz müziğinin önde giden şahsıdır. ölmemiştir evet.
ismail türüt'ün piryoz isimli albümünü yaparak beni şaşkınlıktan şaşkınlığa sürükleyen insan. ismail türüt'ün nasıl öyle bir albüm yaptığına şaşırırken albümün arkasındaki ismin fuat saka olduğunu öğrenince ilk şaşkınlığım geçip fuat saka nasıl ismail türütle çalışır diye ayrı bir şaşkınlığa kapılmıştım.

müziğe karadeniz müziğiyle başlamayan ve hala karadeniz müziği dışında da müzikler üreten, hemen hemen her albümünde dünyanın bir çok bölgesinden müzisyen kendisine eşlik etmektedir. şu ana kadar çıkardığı albümler şunlardır



1982- yıkılır zulmün son kaleleri

1983- ayrılık türküsü

1984- kerem gibi

1987- sevdalı türküler

1988- nebengleis

1989- askaros

1991- semahlar ve deyişler

1993- şiirce

1994- torik balıklar ülkesinde

1996- arhavili ismail

1997- lazutlar

1998- sen

2000- lazutlar 2

2001- perçem perçem

2002- lazutlar 3

karadenizin ahmet kayası

ktü-akm'de verdiği konserde gayet iyi bir performans göstermiştir ancak yöresel parçalara fazla yer vermediği için seyirciyle bir bütün oluşturamamış müzik adamı.

anadolu ateşine müzikler yapan hem karadenizli hem küpeli, sakalı da var.

türkiye'nin yetiştiridiği en güzel etnik müzik yapan isimlerden biri. herkes tarafından sevilip sayılan biridir. kazım koyuncu'nun ölümünden sonra karadeniz müziğini hakkıyla yapan nadir müzisyenlerdendir.

ruhi su dan dinlemeye alıştıgımız bazı parçaları seslendirmis başaralı olmuş özellikle drama köprüsü tok sesine çok yakışmış

müzisyen sıfatını sonuna kadar haketmektedir. karadenizlidir, karadeniz müziği de yapar. fakat hep evrenselliği hedeflemiştir. jazz müzikte de çok iyidir. yani aynı anda hem yöresel hem de evrensel müzik yapabilen bir sanatçıdır.



biraz hamasetle yaklaşarak, bir zamanlar devrimci bir çizgide yol alan bir sanatçının bugünkü geldiği noktayı ekmek parası deyip geçmek istiyorum.



yanılmıyorsam, datça'nın bir köyünde mütevazi bir hayat sürmektedir. muhtemelen domates falan ekiyordur. kim bilir?

1 haziran 2008 de denizli açık hava tiyatrosunda dinleyicileri ile buluşacak bu müzik emekçisi abimiz.



Kaynak: İtüSözlük