Kayıt ol Yardım Ajanda Bugünki Mesajlar Arama

Uyarılar

Sözlük Nedir,Kimdir,İngilizcesi,Türkçesi,Nerededir,Hayatı,Anlamı,neden,sadece,anlamı,kullanımı,çeşitleri türkçe sözlük, sesli sözlük, ingilizce sözlük, türkce sözlük, almanca sözlük, moonstar sözlük, eng sözlük, fransızca sözlük, turkçe sözlük, tükçe sözlük, sözlük türkce, sözlük türkçe, hollandaca sözlük, pratik sözlük, türçe sözlük, rusça sözlük, redhouse sözlük, inglizce sözlük, sözlük almanca, turkce sözlük, rusca sözlük, ingilzce sözlük, babylon sözlük, bedava sözlük, sözlük sesli, mtu sözlük, sözlük indir, çeviri sözlük, teknik sözlük, italyanca sözlük ispanyolca sözlük, zargan sözlük, sözlük indirme, fransizca sözlük, dil sözlük, yunanca sözlük, japonca sözlük

mehmet akif ersoy

Serbest Kürsü ve Sözlük mehmet akif ersoy Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * cumhuriyet dönemi şairlerimizden...kalitesini ve güncelliğini koruyan şiirleri ile hala okunmakta ve geniş kitlelerce saygı duyulmaktadır.. * istiklal marşımızın yazarı.... * öyle bir şiir yazmıştır ki tüm engellemelere rağmen o şiir istiklal marşımız olmuştur.. * zamanın veteriner hekim şairi * ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi

mehmet akif ersoy

Cevapla
 
LinkBack Seçenekler Stil
Alt 12-01-2009, 12:23 AM   #1 (permalink)
Albay
 
Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 432,578
Tesekkür: 0
429 Mesajinıza toplam 518 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
bluemoon24 is an unknown quantity at this point
Standart mehmet akif ersoy

* cumhuriyet dönemi şairlerimizden...kalitesini ve güncelliğini koruyan şiirleri ile hala okunmakta ve geniş kitlelerce saygı duyulmaktadır..



* istiklal marşımızın yazarı....



* öyle bir şiir yazmıştır ki tüm engellemelere rağmen o şiir istiklal marşımız olmuştur..



* zamanın veteriner hekim şairi



* kendisiyle dalga geçmek için sorulan bir soruda:







-veteriner mişsiniz



-ewt bir şikayetiniz mi vardı..







diyerek göt eden insan...



* Türk, şair. istiklal Marşı'nı yazmış, günlük konuşma dilinin şiirle kaynaşmasını sağlayarak halkçı bir nazmın doğuşuna ön ayak olmuştur. istanbul'da doğdu, 27 Aralık 1936'da aynı kentte öldü. Bir medrese hocası olan babası doğumuna ebced hesabıyla tarih düşerek ona "Rağıyf" adını vermiş, ancak bu yapma kelime anlaşılmadığı için çevresi onu "Âkif" diye çağırmıştır. Babası Arnavutluk'un Şuşise köyündendir, annesi ise aslen Buharalı'dır.







Mehmed Âkif ilköğrenimine Fatih'te Emir Buharî mahalle mektebinde başladı. Maarif Nezareti'ne bağlı iptidaîyi ve Fatih Merkez Rüştiyesi'ni bitirdi. Bunun yanı sıra Arapça ve islami bilgiler alanında babası tarafından yetiştirildi. Rüştiye'de "hürriyetçi" öğretmenlerinden etkilendi. Fatih camii'nde iran edebiyatının klasik yapıtlarını okutan Esad Dede'nin derslerini izledi. Türkçe, Arapça, Farsça, veFransızca bilgisiyle dikkati çekti. Mekteb-i Mülkiye'nin idadi



* bölümünde okurken şiirle uğraştı. Edebiyat hocası ismail Safa'nın izinden giderek yazdığı mesnevileri şair Hersekli Arif Hikmet Bey övgüyle karşıladı. Babasının ölümü ve evlerinin yanması üzerine mezunlarına memuriyet verilen bir yüksek okul seçmek zorunda kaldı.







1889'da girdiği Mülkiye Baytar Mektebi'ni 1893'te birincilikle bitirdi. Ziraat Nezareti



* emrinde geçen yirmi yıllık memuriyeti sırasında veteriner olarak dolaştığı Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da köylülerle yakın ilişkiler kurma olanağı buldu. ilk şiirlerini Resimli Gazete'de yayımladı. 1906'da Halkalı Ziraat Mektebi ve 1907'de Çiftçilik Makinist Mektebi'nde hocalık etti. 1908'de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderrisliğine tayin edildi. ilk şiirlerinin yayımlanmasını izleyen on yıl boyunca hiçbir şey yayımlamadı.







1908'de II. Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte Eşref Edip'in çıkardığı Sırat-ı Müstakim ve sonra Sebilürreşad dergilerinde sürekli yazılar yazmaya, şiirler ve çağdaş Mısırlı islam yazarlarından çeviriler yayımlamaya başladı. 1913'te Mısır'a iki aylık bir gezi yaptı. Dönüşte Medine'ye uğradı. Bu gezilerde islam ülkelerinin maddi donatım ve düşünce düzeyi bakımından Batı karşısındaki zayıflıkları konusundaki görüşleri pekişti. Aynı yılın sonlarında Umur-u Baytariye müdür muavini iken memuriyetten istifa etti. Bununla birlikte Halkalı Ziraat Mektebi'nde kitabet ve Darülfununda edebiyat dersleri vermeye devam etti. ittihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdiyse de cemiyetin bütün emirlerine değil, sadece olumlu bulduğu emirlerine uyacağına dair and içti. I. Dünya Savaşı sırasında ittihat ve Terakki Cemiyeti'nin gizli örgütü olan Teşkilât-ı Mahsusa tarafından Berlin'e gönderildi. Burada Almanlar'ın eline esir düşmüş Müslümanlar için kurulan kampta incelemeler yaptı. Çanakkale Savaşı'nın akışını Berlin'e ulaşan haberlerden izledi. Batı uygarlığının gelişme düzeyi onu derinden etkiledi. Yine Teşkilât-ı Mahsusa'nın bir görevlisi olarak çöl yoluyla Necid'e ve savaşın son yılında profesör ismail Hakkı izmirli'yle birlikte Lübnan'a gitti. Dönüşünde yeni kurulan Dâr-ül -Hikmetül islâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine getirildi. Savaş sonrasında Anadolu'da başlayan ulusal direniş hareketini desteklemek üzere Balıkesir'de etkili bir konuşma yaptı. Bunun üzerine 1920'de Dâr-ül Hikmet'deki görevinden alındı. istanbul Hükümeti Anadolu'daki direnişçileri yasa dışı ilan edince Sebillürreşad dergisi Kastamonu'da yayımlanmaya başladı ve Mehmed Âkif bu vilayette halkın kurtuluş hareketine katkısını hızlandıran çalışmalarını sürdürdü. Nasrullah Camii'nde verdiği hutbelerden biri Diyarbakır'da çoğaltılarak bütün ülkeye dağıtıldı.







Burdur mebusu sıfatıyla TBMM'ye seçildi. Meclis'in bir istiklâl Marşı güftesi için açtığı yarışmaya katılan 724 şiirin hiçbiri beklenilen başarıya ulaşamayınca maarif vekilinin isteği üzerine 17 Şubat 1921'de yazdığı istiklal Marşı, 12 Mart'ta birinci TBMM tarafından kabul edildi. Sakarya zaferinden sonra kışları Mısır'da geçiren Mehmed Âkif, laik bir Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulması üzerine Mısır'da sürekli olarak yaşamaya karar verdi. 1926'dan başlayarak Camiü'l-Mısriyye'de Türk dili ve edebiyatı müderrisliği yaptı. Bu gönüllü sürgün yaşamı sırasında siroz hastalığına yakalandı ve hava değişimi için 1935'te Lübnan'a, 1936'da Antakya'ya birer gezi yaptı. Yurdunda ölmek isteği ile Türkiye'ye döndü ve istanbul'da öldü.







Mehmed Âkif'in 1911'de 38 yaşında iken yayımladığı ilk kitabı Safahat bağımsız bir edebi kişiliğin ürünüdür. Bununla birlikte kitabın Tevfik Fikret'ten izler taşıdığı görülür. Fransız romantiklerinden Lamartine'i Fuzuli kadar, Alexandre Dumas fils'i Sâdi kadar sevdiğini belirten şair, bütün bu sanatçıların uğraşı alanlarına giren "manzum hikâye" biçimini kendisi için en geçerli yazı olarak seçmiştir. Ancak, sahip olduğu köklü edebiyat kaygusu onun yalınkat bir manzumeci değil, bilinçle işlenmiş ve gelişmeye açık bir şiir türünün öncüsü olmasını sağlamıştır. Mehmed Âkif'in düşünsel gelişiminde en belirleyici öğe onun çağdaş bir islamcı oluşudur. Çağdaş islamcılık, Batı burjuva uygarlığının temel değerlerinin islam kaynaklarına uyarlı olarak yeniden gözden geçirilmesini, Batı'nın toplumsal ve düşünsel oluşumuyla özde bağdaşık, ama yerel özelliklerini koruyan güçlü bir toplum yapısına varmayı öngörür. Bu görüşe koşut olarak Mehmed Âkif'in şiir anlayışı Batılı, hatta o dönemde Batı'da bile örneklerine az rastlanacak ölçüde gerçekçidir. Kafiyenin geleneksel Osmanlı şiirinde bir bela olduğunu savunan, resim yapmanın yasak sayılmasının, somut konumların betimlenmesini aksattığı ve bu yüzden şiirin olumsuz etkiler altında kaldığı görüşünü ileri süren Mehmed Âkif, Fuzuli'nin Leylâ vü Mecnûn adlı yapıtının plansız olduğu için yeterince başarılı olamadığını dile getirecek ölçüde çağdaş yaklaşımlara eğilimlidir. Konuşma diline yaslandığı için kolayca yazılıvermiş izlenimi veren şiirleri biçime ilişkin titiz bir tutumun örnekleridir. Hem aruzdan doğan bağların üstesinden gelmiş, hem de şiirin bütününü kapsayan bir iç musiki düzenini gözetmiştir. Dilde arılaşmadan yana olan tutumunu her şiirinde biraz daha yalın bir söyleyişi benimseyerek somutlukla ortaya koymuştur. Mehmed Âkif geleneksel edebiyatın olduğu kadar, Batı kültürünün değerleriyle etkileşimi kabul eder, ancak Doğu'ya ya da Batı'ya öykülenmeye şiddetle karşı çıkar. Çünkü her edebiyatın doğduğu toprağa bağlı olmakla canlılık kazanabileceği ve belli bir işlevi yerine getirmedikçe değer taşımayacağı görüşündedir. Gerçekle uyum içinde olmayı herşeyin üstünde tutar. Altı yüzyıllık seçkinler edebiyatının halktan uzak düştüğü için bayağılaştığına inanır. içinde yaşanılan toplumun özellikleri göz önüne alınmadan Batılı yeniliklere öykünmenin doğrudan doğruya edebiyata zarar vereceği, "edebsizliğin başladığı yerde edebiyatın biteceği" anlayışına bağlı kalarak "sanat sanat içindir" görüşüne karşı çıkmış, "libas hizmetini, gıda vazifesini" gören bir şiiri kurma çabasına girişmiştir. Bu yüzden toplumsal ve ideolojik konuları şiir ile ve şiir içinde tartışma ve sergileme yolunu seçmiştir. Bütün çıplaklığıyla gerçeği göstermekteki amacı okuyucusunu insanların sorunlarına yöneltmektir. Bu kaygıların sonucu olarak yoksul insanların gerçek çehreleriyle yer aldığı şiirler Türk edebiyatında ilk kez Mehmed Âkif tarafından yazılmıştır. Mehmed Âkif şiirinin yaşadığı dönemde ve sonrasında önemini sağlayan gerçekçi tutumudur. Bu şiirde düş gücünün parıltısı yerini gözle görülür, elle tutulur bir yapıya bırakmıştır. Şairin nazım diline bu dilin özgül niteliğini bozmaksızın elverişli olduğu gelişmeyi kazandırması, aruz veznini yumuşatmayı, başarmasıyla mümkün olmuştur. Bu aynı zamanda Türkçe'nin şiir söylemedeki olanaklarının ne ölçüde geniş olduğunu göstermesi demektir. Söz konusu dönemde her şairin dili kişisel bir dil kurma adına dar bir vadiye sıkışmak zorunda kalmıştı. Mehmed Âkif dilin toplumsal kimliğini öne çıkarmış, üslupta öz günlük ve kişiselliğe ulaşmıştır. Yenilikçi bir şair olarak, yaşadığı dönemde görülen ölçüsüz yenilik eğiliminin bozucu etkilerine, ölçüsü işleviyle bağlantılı bir şiir kurmak suretiyle sınır çekmeye çalışmıştır.







edit: kaynak http://www.kimkimdir.gen.tr



* 10 kıtalık bir milli mars yazarak öğrenim hayatımızı burnumuzdan getiren sair.*



* vatan var oldukca var olcak olan mıllı marsımızı yazan saıırımız dır.aynı zamanda bunu para ıcın yapmamıstır yureklerın adamıdır.



* dünyanın en olağanüstü epik şiirlerini yazan insan olduğuna inandığım şahıs.



* son döenemlerinde vatanında yaşayamamış ama son günlerini bu topraklarda yaşayarak hayata gözlerini yummuştur.



* Şu Boğaz harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?



En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,



Tepeden yol bularak geçmek için Marmara'ya



Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya.







dörtlüğünün de sahibi olan milli şairimiz.



* "canakkale sehitlerine" adlı şiiriyle beni benden alan şair.



* her ne kadar şiirle çok içli dışlı biri olmasamda çanakkale şehitlerine isimli şiiri bir savaş hakkında yazılmış en güzel şiirdir diyebilirim gönül rahatlığıyla...okudukça insan kendini savaşın içinde hisseder, birden yanıbaşına bir bomba düşecek ve o bomba bir mehmetçiğin daha canını alacak gibi hissettirir...



* "haya sıyrılmış inmiş, öyle yüzsüzlük ki heryerde



ne çirkin yüzler örtermiş meğer o incecik perde



vefa yok, ahde hürmet hiç, lafe-i bi medlul



yalan raiç, hiyanet mültezem, heryerde hak meçhul



ne tüyler ürperir ya rab, ne korkunç inkılab olmuş



ne din kalmış ne iman, din harab, iman türab olmuş"



* Mehmet Akif Ersoy 1873 yılında istanbul'da doğdu. Maarif Nezareti'ne bağlı iptidaîyi ve Fatih Merkez Rüştiyesi'ni bitirdi. Rüştiye'de "hürriyetçi" öğretmenlerinden etkilendi. Fatih Camii'nde iran edebiyatının klasik yapıtlarını okutan Esad Dede'nin derslerini izledi. Mekteb-i Mülkiye'nin idadi



* bölümünde okurken şiirle uğraştı. 1889'da girdiği Mülkiye Baytar Mektebi'ni 1893'te birincilikle bitirdi. Yirmi yıllık memuriyeti sırasında veteriner olarak dolaştığı Rumeli, Anadolu ve Arabistan'da köylülerle yakın ilişkiler kurdu. ilk şiirlerini Resimli Gazete'de yayınladı. 1906'da Halkalı Ziraat Mektebi ve 1907'de Çiftçilik Makinist Mektebi'nde hocalık etti. 1908'de Dârülfünûn Edebiyat-ı Umûmiye müderrisliğine tayin edildi. ilk şiirlerinin yayımlanmasını izleyen 10 yıl boyunca hiçbir şey yayınlamadı. 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte Eşref Edip'in çıkardığı Sırat-ı Müstakim ve sonra Sebilürreşad dergilerinde sürekli yazılar ve şiirler yazmaya başladı. 1913'te Umur-u Baytariye müdür muavini iken memuriyetten istifa etti. ittihat ve Terakki Cemiyeti'ne girdi. 1. Dünya Savaşı sırasında istihbarat teşkilatı Teşkilât-ı Mahsusa tarafından Berlin'e gönderildi. Yine Teşkilât-ı Mahsusa'nın bir görevlisi olarak çöl yoluyla Necid'e ve savaşın son yılında Lübnan'a gitti. Dönüşünde yeni kurulan Dâr-ül-Hikmet-ül islâmiye adlı kuruluşun başkâtipliğine getirildi. Savaş sonrasında Anadolu'da başlayan direniş hareketini desteklemek üzere Balıkesir'de etkili bir konuşma yaptı. Bunun üzerine 1920'de Dâr-ül Hikmet'deki görevinden alındı.







istanbul Hükümeti Anadolu'daki direnişçileri yasadışı ilan edince Sebillürreşad dergisi Kastamonu'da yayınlanmaya başladı ve Mehmed Âkif burada Milli Mücadele'ye katkısını sürdürdü. Burdur mebusu sıfatıyla TBMM'ye seçildi.Meclis'in bir istiklâl Marşı güftesi için açtığı yarışmaya katılan 724 şiirin hiçbiri beklenilen başarıya ulaşamayınca maarif vekilinin isteği üzerine 17 Şubat 1921'de yazdığı istiklal Marşı, 12 Mart'ta birinci TBMM tarafından kabul edildi. Sakarya zaferinden sonra kışları Mısır'da geçiren Mehmed Âkif, daha sonra sürekli olarak Mısır'da yaşamaya karar verdi. 1926'dan başlayarak Camiü'l-Mısriyye'de Türk dili ve edebiyatı müderrisliği yaptı. Bu gönüllü sürgün hayatı sırasında siroz hastalığına yakalandı ve hava değişimi için 1935'te Lübnan'a, 1936'da Antakya'ya birer gezi yaptı. Yurdunda ölmek isteği ile Türkiye'ye döndü ve 27 Aralık 1936'da istanbul'da yaşamını yitirdi.







ESERLERi:







Safahat



* Süleymaniye Kürsüsünde



* Hakkın Sesleri



* Fatih Kürsüsünde



* Hatıralar



* Âsım



* Gölgeler



* nasıl bir yüreğe sahiptirki her okuduğumuzda, dinlediğimizde gözlerimizi dolduran, tüylerimizi diken diken eden muazzam eserler yazmıştır. istiklal marşımızı yazmış olmasına rağmen hala hakettiği değeri ve saygıyı görememesi insanın içini acıtır.



* en buyuk eseri safahat olan ve buraya istiklal marsı'nı almamıs yazar. canakkale sehitlerine adlı siiri ilede insanları kendine hayran bırakan şairimizdir.





* Tükürün cephe-i lâkaydına şarkın, tükürün,



Kuşkulansın, görelim gayretleri halkın,



Tükürün milleti alçakça vuran darbelere,



Tükürün onlara alkış tutan kahpelere!..







içimizdeki irlandalıları anlatan bu dörtlüğüyle her daim anılan milli şairdir.



* istiklal marsi nı yazma yarışmasına ilk olarak neden katılmadığı sorulunca, para ödülü olduğu için katılmadığını söylemiş, istiklal marsi parayla yazılamaz demiştir. Tabi katılan eserlerin hiçbiri kabul edilmeyince mecbur kalıp yazdı, aldığı ödülüde giyecek montu bile yokken tamamen bir hayır kuruluşuna hediye etti..







safahat'e neden istiklal marsi nın alınmadığı sorulunca, o benim değil Türk Halkının şiiridir, diyerek ne kadar büyük olduğunu bir kez daha gösterdi.







Mükemmel olan şairliğini bir kenara bıraksak bile, yaşam tarzı ve iyi ahlakı ile mükemmel bir insan, üstad.



* türk-islam mütefekkiri. islamiyeti ve türklüğü içine sindirmiş ve batı karşısında ezilmemiş ancak batıya önyargılı da bakmamış aydın. batı ile ilgili olarak işleri dinimiz gibi, dinleri işimiz gibi diyerek batıyı hem eleştirmiş hem övmüştür, batı medeniyeti diye diye taklitçilik yapanlara batı dersi verecek kadar batının pozitif değerlerine açık, batıyı tek başına ezecek kadar yürek sahibidir. istiklal marşı yalnızca bir tane başyapıtıdır, öyle mısraları vardır ki insanı yaşatır, götürür, getirir, öldürür, her anıyla duyarsınız yaşadığı dönemi, kavga adamıdır, ideal adamıdır, velhasıl tribünlere pankartı asılacak cinsten değil, adam gibi adamdır, tanışma fırsatını yakalayabilmiş olmak istediğim ender insanlardandır.







akif prensiplidir, kendisiyle görüşmek isteyen bir arkadaşı görüşmeye gelemediği için geçerli bir mazereti olmasına rağmen bir daha akifle görüşememiştir, akif sözünün eridir, hazırcevaptır, dindardır, milliyetçidir, velhasılı kelam bedeni kadar bir yürek sahibidir. ölmüştür ama diridir. ahlaktı, imandı, gayeydi, sözün anlatamadığı çok şeydi..







edit: nobel falan almamıştır, çok da abartmayalım



* http://www.blogcu.com/dingorevlileri/356947/



* zamanında kulaklarının büyüklüğü nedeni ile kendisini alaya almak isteyen züppenin dost meclisinde iken "kulaklarınız bir insanınkine göre çok büyük değil mi?" sorusuna "benim kulaklarım bir insanınkine göre büyük ama sizinkiler bir eşeğinkine göre fazla ufak değil m?" yanıtını veren, büyük hatip ve şair.



* Burdur a yeni açılan üniversiteye adını veren milli şair.



* vefatının 70. yılı dolayısıyla Ankara'da bir bilgi şöleni



* ile anılan istiklâl Marşımızın şairi yüce şahsiyet.



* Âtiyi karanlık görerek azmi bırakmak...







Alçak bir ölüm varsa, emînim, budur ancak.







Dünyâda inanmam, hani görsem de gözümle.







imânı olan kimse gebermez bu ölümle:







Ey dipdiri meyyit, "iki el bir baş içindir."







Davransana... Eller de senin, baş da senindir!







His yok, hareket yok, acı yok... Leş mi kesildin?







Hayret veriyorsun bana... Sen böyle değildin.







Kurtulmaya azmin neye bilmem ki süreksiz?







Kendin mi senin, yoksa ümîdin mi yüreksiz?







Âtiyi karanlık görüvermekle apıştın?







Esbâbı elinden atarak ye'se yapıştın!







Karşında ziyâ yoksa, sağından, ya solundan







Tek bir ışık olsun buluver... Kalma yolundan.







Âlemde ziyâ kalmasa, halk etmelisin, halk!







Ey elleri böğründe yatan, şaşkın adam, kalk!







Herkes gibi dünyâda henüz hakk-ı hayâtın







Varken, hani herkes gibi azminde sebâtın?







Ye's öyle bataktır ki düşersen boğulursun.







Ümmîde sarıl sımsıkı, seyret ne olursun!







Azmiyle, ümidiyle yaşar hep yaşayanlar







Me'yûs olanın rûhunu, vicdânını bağlar







Lânetleme bir ukde-i hâtır ki: Çözülmez...







En korkulu câni gibi ye'sin yüzü gülmez!







Mâdâm ki alçaklığı bir, ye's ile şirkin







Mâdâm ki ondan daha mel'un daha çirkin







Bir seyyie yoktur sana ey unsur- îman,







Nevmid olarak rahmet-i mev'ûd-u Hudâ'dan,







Hüsrâna rıza verme... Çalış... Azmi bırakma







Kendin yanacaksan bile, evlâdını yakma!







Evler tünek olmuş, ötüyor bir sürü baykuş...







Sesler de: "Vatan tehlikedeymiş... Batıyormuş!"







Lâkin, hani, milyonları örten şu yığından,







Tek kol da "yapışsam..." demiyor bir tarafından!







Sâhipsiz olan memleketin batması haktır







Sen sâhip olursan bu vatan batmayacaktır.







Feryâdı bırak, kendine gel, çünkü zaman dar...







Uğraş ki: Telâfi edecek bunca zarar var.







Feryâd ile kurtulması me'mûl ise haykır!







Yok, yok! Hele azmindeki zincirleri bir kır!







"iş bitti... Sebâtın sonu yoktur!" deme, yılma.







Ey millet-i merhûme, sakın ye'se kapılma.

 

 

Buraya ilk defa geliyorsanız ismim Atakan Sönmez ve burası hayatimdegisti.com.Boğaziçi üniversitesi mezunuyum ve Türkiyede ilk Subliminal Telkin Uzmanıyım.tıklayın

Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu

Hipnoz gibi bir şey mi subliminal mp3 nedir?

Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz.

Çekirdek inançların hayatımda engellere neden olduğunu nasıl anlarım?

Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir.

25. yıla özel şimdi arayanlara 5 dakikalık çekirdek inanç ön tespit ve bir günlük deneme telkin mp3 ücretsizdir. Ön tespitte size engel olan birkaç çekirdek inanç örneği verilir. Atakan Sönmez tarafından yapılır ve bilgi amaçlıdır. +90 5424475050 Türkiye dışındakiler whatsapp tan arayabilir cekirdekinanc.com inceleyiniz.

bluemoon24 isimli Üye şimdilik offline konumundadır Offline   Alıntı ile Cevapla
Cevapla

Bookmarks

« uslup | emege saygi »

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık


mehmet akif ersoy

Serbest Kürsü ve Sözlük mehmet akif ersoy Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız * cumhuriyet dönemi şairlerimizden...kalitesini ve güncelliğini koruyan şiirleri ile hala okunmakta ve geniş kitlelerce saygı duyulmaktadır.. * istiklal marşımızın yazarı.... * öyle bir şiir yazmıştır ki tüm engellemelere rağmen o şiir istiklal marşımız olmuştur.. * zamanın veteriner hekim şairi * ...

ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Sözlük telkin cd indir izle İstanbul Sözlük nerededir kimdir Sözlük çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Sözlük hipnoz Sözlük olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Sözlük hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Sözlük kuantum düşünce kitap haberi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:15 PM.


Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.