![]() |
ÇOCUKSULUK sizce ne demek, ÇOCUKSULUK size neyi çağrıştırıyor? * Durum özünde çocuk kavramına bakışla alakalıdır. Çocukların ruhları bedenlerine büyük gelirmiş, o yüzden bir türlü enerjileri bitmezmiş. bu enerjiyi bazen beden yer, bazen beyin bazen kalp bu evreleriyle çocuk aslında üç türlüdür! kimileri içindeki çocuğu çocuksu hareketleriyle tanımlamaya çalışır. yani bazen ekranda ve etrafta da görürüz o tipler hani yaş olmuş 45 saçlar böyle cıvır saçı hesabı, abuk subuk cıvık tavırlar. Sorsan içimdeki çocuğu öldürmüyorum der. Aslında öldürmediği içindeki denyodur. O tipler enerjileri kaslarına harcananlardır. zira hoppa bir çocukluk, umursamaz bir ergenlik ve tıraş bir gençlik yaşarlar ikinci evre benim içinde bulunduğum evredir. Bu evredeki çocukların enerjileri kalplerine gider. Çocukların kalbi çıt diye kırılır. Ters bir bakıştan. Ama hoş bir gülüşle ya da minik bir hediyeyle ölesiye sevinirler. Benim gibi çocuklar bir gün büyüdüklerinde kalpleri kocaman ve enerji doludur. Onların içindeki çocuk ölmez. Onlar hep sevgi veya daha ziyade his üzerine sorular sorarlar. O soruların cevaplarını ararlar. Kısacası aklın bulamayacağı aşk onlarda doğuştan vardır. bu nedenle hayat onlara gerçek anlamıyla sevgiyi sunmakta çok zorlanır. Çoğu lotus gibidir. Onları koparamazsın çünkü kökleri seni boğar. Onları koklayamazsın yılanlar seni ısırır. ama onları izlediğinde kalbin yerinden çıkacakmış gibi olur Allah kokulara seslere de can vermiş nihayetinde. kalbi yaşayan çocukların o canlılığı hep durur... Üçüncü evre en bahtsız evredir bu çocuklar, bu odayı kaç bozuk para doldurur, burdan uzaya kadar kaç katlı ev yaparsak yetişiriz, gölgede çalışan araba yapsam güneş doğunca ışık hızına çıkıp zamanda gezebilir miyim, anne bana saçlarını ver lazer yapıcam çocuklardır [img]/images/smilies/smile.gif[/img]) Uzunca zaman etraftakiler onların salak olduğunu zanneder çoğu bu yargıyı kıramadan ölür enerjileri beyinlerine akmıştır. beyinleri yeteri kadar büyükse dahi, küçükse meczup, orta boysa denyo olurlar O sebeple bahtları yoktur. çok sevilseler de düşünmekten sevmeye fırsatları olmaz. hep en basiti düşünürler işte bu çocuklar öldürülür o zaman dahi kabuğunu kırar. Yoksa hayatı sorulara mahkum ve karanlık geçer, kalplerini eğitmek çok zor olur kısacası ben şanslı taraftayım [img]/images/smilies/smile.gif[/img])) Çünkü emsallerimin çoğu ilk grupta bundan eminim [img]/images/smilies/smile.gif[/img]) çocuk dediğimiz, kilitlenip yutan, absorbe edip sindiren canlıdır aynı zamanda oynayıp gülen, canlıdır... Hayat bizleri ruhlarımıza dokunmadan terbiye eder ! Sunay Akın dan bir şiir Ne kadar aradıysam suyunda bulamadım tak'ları zaman denilen kuyunun yüzümde bu yüzden yalnızca tik'lerini taşırım çocukluğumun Yarısını tuttum çocuk doktoru olmamı isteyen anneme hasta yatağında verdiğim sözün doktor olamadım ama çocuk kaldım İki çocuk rahatlıkla oturduğumuz kapının eşiğine kendi başıma zor sığıyorum bugün büyüdükçe insan yalnız mı kalıyor ne? hep çocuk kalabilen herkese saygılar... yaşam sevinci verir...içinde birazda olsun cocuksu bir yanın warsa,gözlerinin içi hep güler...parlar..güzellik verir..hem ruhuna hem gözlerine.. Her yaşta korunması gereken bir özellik. Kaynak:Antropoloji |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:40 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.