![]() |
HUGO Yaşarken efsane olan yönetmen, film yapımcısı, senarist Martin Scorsese’nin 3 boyutlu olarak çekilen ve gösterime giren Hugo adlı filmi, özenli çekimi, dekorları, kostümleri, renkleriyle görsel bir şölen adeta, ben bu filmi seyrederken çok iyi vakit geçirdim… 1920’li yıllarda, “Hugo” adlı yetim bir çocuğun bir tren istasyonunda süren yaşamını izlerken, bir yandan da Sinemaya ilk dönemlerde emek veren ve dönemine göre dahi olarak nitelendirilen “Georges Melies” adlı yönetmeni de tanıyoruz. Bu filmde Melies’in çektiği (Ay’a seyahat) ve o dönemde elle renklendirilen 15-20 dakikalık filmleri, Scorsese orijinaline sadık kalarak yeniden çekmiş ve o dönemin sessiz filmlerinden de (Charlie Chaplin’e de rastlıyoruz), Lumiere kardeşlerden de (film makinasını bulan kardeşler) bize bilgi vererek Sinema’nın nasıl ilerlediğini gösteriyor bizlere… Sinemaya ilk emek veren kişileri, artık adı tarihe gömülmüş bir yönetmeni bilmeyenlere anlatmış Martin Scorsese, özellikle Sinema tarihinde ilk film gösterisi; bir tren’in 2-3 dakikalık hareketi ve seyircilere doğru gelişi ve seyircilerin tren üzerimize geliyor, bizi ezecek heyecanı.:)) İstasyon memuru rolünde Sacha Baron Cohen o kadar başarılı ki ve de yanındaki polis köpeği , ikisi de rolünü o kadar inandırıcı yapıyor ki, Hugo’yu kovalamaları, bu kovalamaca sırasında köpeğin bakışları mükemmeldi… y789“Scorsese hep en iyilerle çalışır”, başarılı yönetmen hakkında söylenen sözlerden biridir. Filmdeki karekterlerin hepsi rolünün hakkını veriyor doğrusu. Gandhi” filmindeki rolüyle hafızalara kazınan, “Ben Kingsley” gibi özel bir aktörü seyretmekte çok güzeldi! Hugo, çok akıllı bir çocuk, babasından kendisine kalan tamir yeteneğiyle bozuk oyuncakları ve koskoca tren garının saatlerini bir güzel ayarlıyor, iri mavi gözleri ve masum ifadesiyle bana Yüzüklerin Efendisinde seyrettiğimiz Frodo’yu anımsattı. Babasının bir müzede bir köşeye atılan robot oyuncağı (otomaton) eve getirmesiyle Hugo, bu robot’u onarmayı kafasına koyar ve de onarmayı başarır. Filmi izlemeye gidecek olanlar bu robot’un yüzündeki hüzüne dikkat etsinler, robot neredeyse ağlayacak gibi duruyor ve son derece gerçekçi. Hugo, ile kendisi gibi bir yetim olan arkadaşı İsabelle ile aralarında şöyle bir konuşma geçer: “ Hayatta herkesin bir gayesi vardır, Makinelerin bile, onların gayesi de bozulmadan çalışmaktır. Trenler yolcu taşır, saat zamanı gösterir, makineler bozulduğunda da tamir etmek gerekir, insanlar için de aynıdır.” Filmin bizi çıkardığı zaman yolculuğu ile teknolojinin ne kadar geliştiğini, Sinema’nın nereden nereye geldiğini, insanın neler neler başarabileceğini, umutla aşkla istemenin gücünü anlıyoruz...art56art56 |
Cevap: HUGO Çok berilce bi yazı olmuş Tebrik ederim sevincli |
Cevap: HUGO cok guzel anlatmissin, tesekkur.er. |
Cevap: HUGO Alıntı:
|
Cevap: HUGO Alıntı:
|
Cevap: HUGO Alıntı:
Hani bu sıfatlara "ce" eki ekleyerek zarf elde ediyorlar ya. Iyice, güzelce, dikkatlice. Berilce-nin de Anlamını siz söyleyeceksiniz :) "Beril" -i anladık. Bir isim. Peki "Berilce' ne demek ? sevincli |
Cevap: HUGO Alıntı:
|
Cevap: HUGO Alıntı:
Genelde insanlar foruma üye olurken kendi isimlerinin meşgul olduğunu görünce bazı harfleri tekrar yazarlar, ya da ekstra rakamlar falan eklerler. Berilll ya da Beril198X ,Beril1 vb gibi. Sizse bu standartlardan farklı olarak Daha Berilce (Berile Ait Olan) bi yöntem kullanmışsınız y789. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:28 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.