Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Ruhsal Gelişim (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=533)
-   -   Aydınlık (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=617693)

Işıldayan Safir 14-02-2011 09:57 PM

Aydınlık
 

Alınan kararlar, verilen sözler ve bireyler. Bu üç faktör ne kadar mühim bir yer teşkil eder hayatımızda. Kimi zaman ihmal ederiz önemini, fakat bir boşluk halindeyken tek bir hata yeter önemini anlamamız için. Çoğu zaman tutmayız sözleri konuşmak kolaydır çünkü…

Aldığımız kararların uzun dönem getirilerini göremeyiz. Tecrübeler kimi zaman yetmez. Fakat her ne olursa olsun her zaman geriye bakarız. Kararlarımızı doğru da olsalar sorgularız. Yaşanmamış ilişkileri, alınmamış kararları ya olsaydı diye sorgularız. Kimi zaman da mevcut koşulları zorlarız. Kendi haline bıraktığımızda olmayan şeyleri, bir de kendi gücümüzle arkadan iterek götürmeye çalışırız, istediğimiz duraklara. Değiştiremeyeceğimiz sonuçların, bir gün değişebileceği ihtimali ile yaşar, bunun için suyun aksi yönde gitmeye çalışırız. Resmi büyük haliyle görmeyi başardığımızdaysa anlarız akışın gücünü…

Kayıplar veririz, kimisi sonsuza doğru bir yolculuğa gitmiştir kimisininse kendi tercihidir yitip gitmek. Nihayetinde iki türlü de kayıplar veririz. Kazandığımız kadar kaybederiz. Fakat nedense zaferlerimizden çok kayıpların acısıdır aklımızı çelen. Bu uğurda acımasızlaşırız bile kimi zaman, kırdığımız kalpleri, ezdiğimiz kişileri düşünmeyiz. Kayıplarımız uğruna, ruhlarımızı köreltiriz, içimizdeki sonsuz saf sevgiyi kötülüğün karanlığıyla boğarız. Oysa kaybetmenin de kendi içinde bir rengi vardır. Uzaktan bakıldığında anlamsız görünen soyut resimler gibi, yakınlaştıkça anlam kazanan derin bir niteliği vardır kaybetmenin…

Bir insanı en iyi tanıdığınız zaman onu kaybetmeye en çok yaklaştığınız zamandır aslında. “Yaşamda en önemli şey kazançlarımızı kullanmak değildir. Bunu herkes yapar. Asıl önemli olan kayıplarımızdan kazanç sağlamamızdır. Bu zeka gerektirir; akıllı insanlarla aptal insanlar arasındaki fark budur.” William Bolith’in bu sözü tüm anlattıklarımın bir özeti gibi aslında. Hayatta başarıyı elde eden birçok insana baktığımızda, çoğu birçok kez kaybetmiş, umutsuz görünen bir geçmişe sahiptir.

Hayatlarımız bir resim tablosudur aslında. Elimize tutuşturulmuş sonsuz renk skalası ve bir fırçadır tüm varlığımız. Ruhlara, bedenlere, maddelere sahip olabileceğimizi sanırız sadece. Ne büyük bir yanılgıdır oysaki. Yakın zamanda tanık olduğum bir olayda arkadaşım, çok da güvenmediği bir ilişkinin içinde, evlilik gibi ciddi kurumun düşüncesi içindeydi. Fakat her kavgada ilişkisinin sorgulamasına giriyor ve her defasında karşı taraf kaybediyordu. Geçmişte vermiş olduğu yanlış kararların sorgusu da çabasıydı, fakat bu içimizdeki kaybetme duygusu yok mu her defasında yine bir şekilde güvenmediği o ilişkinin içinde buluyordu kendini.

Hayatın akışına güvenmiyor, her defasında aslında istemediği bir ilişkiyi sürdürmenin çabasına giriyordu. Geçmişiyle geleceği arasında ince bir çizgide yürümeye çalışıyordu. Geçmişte cesur olup alamadığı kararların, tutamadığı sözlerin ve kaybettiklerinin acısının tekrarlanması istemiyordu sadece. Ayakları yere basan kararlar vermek kolay değildi ne de olsa… Tek istediği bir ilişkiye “sahip olmak”tı, öyle ya da böyle birine sahip olmaktı tüm mesele. Çoğumuz için geçerli bir durumdur bu aslında…

Veda etmeyi bilmeli insan, kaybederken bile teşekkür etmeli. Hesapsız kitapsız sevebilmeyiz birini, hiçbir çıkar gözetmeden ancak o zaman cenneti hissederiz içimizde ve ne zaman nefretin, kinin, öfkenin esiri olur, karanlığı alırsak içeri o zaman cehennemin içinde, çıkmazdayızdır. Gerçeğin tek bir yolu vardır o da saf sevgidir, aydınlıktır…

Alıntı: Simge Ayzit


Alexandra 15-02-2011 09:24 AM

Cevap: Aydınlık
 
[quote=Zerynthia;790228]


Veda etmeyi bilmeli insan, kaybederken bile teşekkür etmeli. Hesapsız kitapsız sevebilmeyiz birini, hiçbir çıkar gözetmeden ancak o zaman cenneti hissederiz içimizde ve ne zaman nefretin, kinin, öfkenin esiri olur, karanlığı alırsak içeri o zaman cehennemin içinde, çıkmazdayızdır.

Söylemek istediğim tam da buydu. İşte bu... Hepimiz, beğendiğimiz her oyuncağın bize ait olamayacağını anlamalıyız artık. Bu bencillik, bu "benim olacaksın" diye tutturma saplantısı nedir? Hangi canlı bir diğerine ait olabilir? Aitlik yoktur, paylaşmak vardır. Bunu anladığımızda kayıplar da bu kadar acıtmayacak... Kendi için sevmeli insan, gönlü için, ulaşmış ya da ulaşamamış olmanın bir önemi yok. Bunu anlamak neden bu kadar zor. Sahip olduğumuz sevgileri avucumuzun içinde fazla sıkmaktan öldürüyor olabileceğimiz hiçkimsenin aklına gelmiyor mu gerçekten??? Hastalıklı sevmeyi ne zaman öğrendik? Sevdanın en naifini bize anlatan filmlerin ve şarkıların izi ne zaman silindi gönlümüzden???

Çok düşünmek gerekiyor, çook... Bugün pek çoğumuz bağlanmaktan, evlenmekten neden korkuyoruz sizce? Neden bir aşık maşuğunu incitmek istesin ki? Aşkı bir koltuk kavgasına, bir mülk davasına ne zaman çevirdik???

Şimdi aşkın ve sevgilinin incitilmekten sakınılması, sevgisizlik, sahiplenilmeme olarak nitelendiriliyor. Ne kadar acı. Oysa diretilen her duygu ve düşünce, ruhumuza eklenen yeni bir halka... Oysa sevda kölelik değil, aşk kölelik değil... Ayaklarınızı yerden kesen bir duygunun avcunuzda sıktıkça cezaya dönüşmesini normal karşılıyor olamayız değil mi? Karşımızda taparcasına baktığımız gözlerin, bizi bir kafeste beklemesi gibi bir beklentimiz olamaz değil mi? Ama yapılan kaprisler ve sorgulamalar yeni bir demir daha ekliyor aramıza giren kafese.

Sonra da vedalar can yakıcı oluyor, kapılar suratlara çarpılıyor, bir geçmiş önce uğruna ömrünü feda etmeye hazır olduğun sevgilin, düşman cephenin baş silahtarı oluyor.

Acaba niye???

Işıldayan Safir 11-03-2011 04:20 PM

Cevap: Aydınlık
 
Niye mi?

Karşılıksız sevmeyi beceremiyoruz ki... Ne kadar sevdim, öldüm, bitiyorum desek de bazı duygular çok içlerde gizli kalıyor. Kendi kendimizi tanıyamıyoruz. Diyoruz ki ben onu her şeye rağmen sevdim ama o böyle yaptı, şöyle yapmadı... Bu ne demek ya? Bunu biz karşılıksız sevmek sanıyoruz. Birine katlanmayı karşılıksız sevgi olarak adlandırıyoruz.

Hiç kimsenin, kullandığımız eşyaların bile sahibi değiliz dediğin gibi. Öncelikle bunun farkında olmamız lazım. Genellikle unutulan bu.

Bir de karıştırılan bir şey daha var. O da bağımlılığın bağlılık sanılması. Birine sıkı sıkıya bağlanıp kendimizi güvende ve huzurlu hissettiğimizde sadakatimizin bile bağımlılıktan hatta korkaklığımızdan kaynaklandığını göremediğimizi düşünüyorum.

Genellikle bu tür ilişkilerin sebebi yoğun bir yalnızlık korkusu ve özgüven eksikliğidir. Yalnızlık korkusu ve özgüven eksikliği zaten birbiriyle bağlantılı ve başka negatif düşünceleri de kendisiyle beraber besleyip büyütür. Düşünceler hastalıklı olduğu için sevgiler de hastalıklı bir hal alıyor belki de. Oradan oraya sıçrıyor.

Sahiplenilmeme olarak adlandıran şeyin sebebi de yine özgüven eksikliğidir bana göre. Kendine inanan, kendine bakabilecek durumda ve güçte olduğunu düşünen, hayatını koruyabileceğini bilen bir insan neden başkalarının arkasına saklanmaya ve sahiplenilmeye ihtiyaç duysun ki?

Aslında bahsettiğin şeylerin tamamında zora dayalı bir şey söz konusu. Maalesef özellikle bağımlı kişiliklerin farkına varamadıkları halde kendi kendilerine verdikleri bir ceza değil resmen eziyet etme söz konusu. Örneklerine gazetelerden, televizyonlardan binlerce kere şahit olduğumuz feci durumlara neden katlanılıyor? Bunları karşılıksız sevgi olarak adlandırabilir miyiz?

Her şeyi bir tarafa bırakalım, saf bir sevgide başka bir duyguya yer yoktur. Beni korusun, bana baksın, beni sahiplensin, bana sadık olsun, vs. vs. bunların hiçbiri yoktur. Seven her şekilde sever zaten.

Ayyyy çok konuştum Bluepebbles. Haftalarca konuşsak da bitiremeyiz biz bu konuyu. khkh56 Yazdıkça yazasım geliyor yahu. girlhaha

shamanic 11-03-2011 04:30 PM

Cevap: Aydınlık
 
http://img167.imageshack.us/img167/4...atkuralre0.jpg

Hiç bir şey için "benimdir" deme 12389
Sadece de ki "yanımdadır";ark5
Çünkü ne altın, ne toprak, ne sevgili,
ne hayat, ne ölüm,
ne huzur,
ne de keder
daima seninle kalmaz...

D.H. Lawrence


Bakış açısını değiştirmek belki de en kolay çözümdür..

gezginin biri, bir köyde ağanın evinde misafir olur.
sabah teşekkür + dua derken, evsahibi; "bu da kalmaz" demiş.

seneler sonra gezgin yine uğramış. ağa yı sormuş, ağa ırgat olmuş,
başka birinin yanında çalışıyor.

"ağa üzüldüm" falan diye muhabbeti derinleştirmek isterken..
ağa der'ki; "bu da kalmaz."

yine seneler geçmiş, bizim gezginci yine köye uğramış, ağayı sormuş, ağa ölmüş.

mezarına gideyim demiş bide ne görsün;
mezar taşında "bu da kalmaz" yazıyor

aradan yıllaaar geçmiş.. bizim gezgincinin yola o köye düşmüşken ağanın mezarına da uğrayayım der ve gider bakar,
mezar yeri yok, heyelana kapılmış gitmiş.sevincli

yaseminist 11-03-2011 04:53 PM

Cevap: Aydınlık
 
“Yaşamda en önemli şey kazançlarımızı kullanmak değildir. Bunu herkes yapar. Asıl önemli olan kayıplarımızdan kazanç sağlamamızdır. Bu zeka gerektirir; akıllı insanlarla aptal insanlar arasındaki fark budur.” William Bolith

Ben de çok yakın bir zamanda, çok iyi işler yaptığım bir müşterimi kaybettim, benim herhangi bir kusurum yok, sadece başka birisi ile çalışmayı tercih ettiler, yani onların kendi kişisel tercihleriydi bu, ama yine de üzülmedim desem yalan olur çünkü aramızda senelerdir süregelen bir ilişki, iş ilişkisinden öte bir dostluk vardı, ya da ben öyle sanıyordum ama yanılmışım, beni esas üzen de bu oldu zaten, neyse ki bu kayıbı kazanca dönüştürmenin yollarını bulmayı başarıyorum, belki de bu tecrübem sayesinde işlerim ve müşterimle olan ilişkilerim de çok daha iyi bir yöne doğru gidecek, bu arada en büyük destekçilerimden biri de katıldığım bir seminerde Özlem hanımın hediye etmiş olduğu "Bolluk ve Bereket Meditasyonu" oldu, sabah akşam ve gün içerisinde sıkıldıkça bu meditasyonu dinliyorum ve bu sayede sanırım iş hayatımın bu sancılı dönemini çok daha kolay bir şekilde atlatıyorum, o sebeple Özlem hanıma bu çalışması için teşekkürlerimi sunuyorum....
Artık hayatımda o müşterim olmasa bile, kazancımın eskisinden çok daha iyi olacağına inancım tam...

Işıldayan Safir 18-03-2011 12:26 PM

Cevap: Aydınlık
 
Özlem abla yine son noktayı koymuş. ttli3 Çoookk teşekkürler... kiss3

yaseminist'cim aslına bakarsan üzülmenin sebebi bu sahiplenme duygusundan kaynaklanıyor. Çünkü başka biriyle çalışmaya başlamasını kendin için bir kayıp olarak nitelendirmişsin. Kaybettim demişsin. Hemen hemen herkes aynı duyguları hissederdi eminim. Neyse ki sen azim ve kararlılığınla bu durumun üstesinden gelmeyi başarıyorsun. Yapmamız gereken serbest bırakmak... Senin inancına ben de inanıyorum. Her şey çok daha iyi olacaktır.

Sevgiler. actionsmile

yaseminist 18-03-2011 03:31 PM

Cevap: Aydınlık
 
Alıntı:

Zerynthia Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 793657)
Özlem abla yine son noktayı koymuş. ttli3 Çoookk teşekkürler... kiss3

yaseminist'cim aslına bakarsan üzülmenin sebebi bu sahiplenme duygusundan kaynaklanıyor. Çünkü başka biriyle çalışmaya başlamasını kendin için bir kayıp olarak nitelendirmişsin. Kaybettim demişsin. Hemen hemen herkes aynı duyguları hissederdi eminim. Neyse ki sen azim ve kararlılığınla bu durumun üstesinden gelmeyi başarıyorsun. Yapmamız gereken serbest bırakmak... Senin inancına ben de inanıyorum. Her şey çok daha iyi olacaktır.

Sevgiler. actionsmile


Teşekkürler Hazalcım, herşey daha iyi olmaya başladı bile, en azından zamanımın büyük bir kısmını harcadığım bu müşterim gideli bir ay oldu ama inancım ve çabalarım sayesinde gelirim de herhangi bir düşüş olmadı, bence bu bile iyi bir başarı... y789Şimdiki amacım müşterilerime bağımlı olmadan daha seviyeli ilişkiler kurup gelirimi daha da arttırmak sevincliBu aşamada yine Özlem Hanım'ın bolluk-bereket meditasyonu ve Turhan bey'in 30 günlük zenginlik programı bana yardımcı olacak inşallah.... krzm67

Sevgiler...

Işıldayan Safir 27-03-2011 10:38 PM

Cevap: Aydınlık
 
Kesinlikle... Bu arada bolluk ve bereketi davet etmek istiyorsan evinde her zaman mutlaka bir adet nar bulundurmanı öneririm. Ben bulundurduğum süre içerisinde harcamalarımda artış olmasına rağmen cüzdanımdaki paranın hiç azalmadığını deneyimledim. Basit ama etkili olduğuna inandığım bir şey. Paylaşmak istedim.

Sevgilerimle. actionsmile

_roxie_ 28-03-2011 12:36 AM

Cevap: Aydınlık
 
harikasınız hepinizz kafama balyozla vuruyosunuz resmen herşey tık tık yerine oturuyo valla =))


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:08 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.