Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Olumlamalar (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=530)
-   -   Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=371736)

sudem8 25-06-2009 02:26 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Alıntı:

redflowers Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 468483)
Muhteşemsiniz arkadaşlar, bir emek ancak bu kadar yerine ulaşabilirdi bence. Güzel yorumlarınızı okudukça bana da şevk geliyor inanın. Ben zevkle yazıyorum ve yakın zamanda tekrar devam edeceğim, hayrını görün dilerim.

Sevgiler.

merakla bekliyoruz ben kendi adıma ders çalışır gibi inceliyorum anlamlarınını düşünüyorum..yaş ilerleyince malum birkaç kez okumam gerekiyor...motorlu gençlerin kazasını okuduğum gibibad45

Belgin ∞ 03-07-2009 10:58 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
55.Gün



Farkındalığın rehberliğini bekleyeceğim.

Bu olumlama uyumla ilgilidir. Meditasyon zihninizi kaynağıyla yakınlaştırır ama karar ve seçimler meditasyon dışında alınmalıdır. Kaynağınızla bağlantı halinde kalmanız için onunla uyumlu olmalısınız. Farkındaysanız, ruhunuzun sizinle sadece gözleriniz kapalı otururken değil sürekli bağlantıda olduğunu bilirsiniz. Birisi ‘Kalbime yapılacak doğru şey nedir?’ diye sorduğunda, ya da ‘İçgüdülerimle hareket ediyorum,’ veya ‘Neyin benim için doğru olduğunu içgüdülerimle biliyorum’ dediğinde ruhlarıyla uyumluluklarını dile getiriyorlar. Siz kendi odak noktanızı bulmalısınız. Bu süreç kişiye özeldir. Yine de hangi işaretleri daha az önemsemek gerektiğini bilmenin yararı olur. Kendinizi korumak için olan her tür tepki gerçek ben’inizden gelmez. Zihni bulandıran olumsuz duygular ruhtan gelmez, neyin ‘ben, beni, benim’ olduğunu hesaplayan tepkiler de öyle. Ruhun farkındalığı saf ve açıktır, doğruluğu yansızdır, neredeyse hiçbir kişisellik içermez. Ruhunuz sizden sürekli neşeli, iyimser ve olumlu olmanızı istemez. Tüm gerçekliğin temeli, ruhsal düzeydeki gibi olabildiğince sizden gerçek olmanızı ister.



56.Gün



Her durumda ruhun iç görüsünü izlemek için elimden geleni yapacağım.

Bu olumlama düşünce ve farkındalığın ayrılığıyla ilgilidir. Tam şu an düşünce gerektirmeyen birçok şeyin farkındasınız. Gergin ya da rahat olduğunuzun farkındasınız. Eğer üzerinizde baskı varsa bunun zorlanmamaktan farklı olduğunu bilirsiniz. Düşünmek bu tür bilgileri içermez. Ruhunuzla uyumu nelerin farkında olduğunuzu denetleyerek başlatın. Dış etkilerden etkilenmeksizin seçimler yapabiliyorsanız ve zihniniz ve bedeniniz aynı zamanda tetikteyse ruhunuza çok yakınsınız demektir. Tabii ki, her seçim yapacağınızda ya da bir meydan okumayla karşılaştığınızda tam bir ruhsal farkındalık içinde olmak olası değildir. Yine de ruhunuz size rehberlik ettiğinde bunu nasıl yaptığını fark edebilirsiniz ve kendinizi gergin ya da baskı altında hissettiğinizde gerçek ben’inize ulaşmak için elinizden geleni yapın. Farkındalığınız Buna İnandığınızda Artacaktır!!!


57.gün



Engel olan her tür enerjiyi serbest bırakarak içgörü yolunu açacağım.

Bu olumlama stratejiyle ilgilidir. Tamamen geliştiğinde, farkındalığınız şimdi egonuzun tepki verdiği hız ve kolaylıkla karşılık verecektir. Şimdilik, daha az bir farkındalık içindeyken bir stratejiniz olması yararlıdır. Bu stratejinin amacı tepkisel karşılıkları aşmak ve egonun denetim gereksinimini denetlemektir. Öfke, kızgınlık, suçluluk veya korku, yolu tıkamıştır. Bu duygulardan birini hissediyorsanız gözlerinizi kapatıp bedeninizdeki tüm duyumların farkına varın. Bu duygulara sahip olmanın normal olduğunu söyleyin kendinize ama onları serbest bırakmayı da dileyin. Eğer isterseniz ve onları serbest bıraktığınızda içinde içgörü ve esinin yaşadığı ruhunuzun ışığını yaşayacaksınız. Gerçek içgörü esine yönelir. Bu, ruhla bağlantı kurmak demektir ve bundan sonra durdurulamazsınız.


Belgin ∞ 03-07-2009 12:24 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
58.Gün



Her yönden gelen yanıtlara açık olacağım.

Ruhun her kanaldan seslendiğini biliyorum.

Bu olumlama somutlaştırmayla ilgilidir. Yaşamlarımızda hepimizin güvendiği ve güvenmediği insanlar vardır. Bir insana dostumuz ve müttefikimiz olarak bakarken, bir başkasına karşı tarafsız, hatta düşman olarak bakarız. Ama ruh bu tür ayrımlar yapmaz. Sokaktaki bir yabancı, ya da otobüste yanınızda oturan kişi size yanıtların ve içgörülerin zenginliğini sunabilir. İyileşme tüm yönlerden gelir çünkü ruhumuz her şeyi kapsar. Eğer varsa bilgece ya da otoriter bir sesi dinleyin ama diğer olasılıklara da açık olun. Bu, ailenizdekilerin ya da arkadaşlarınızın hiç düşünmediği yönlerde size rehberlik edebilecek iç sesinizi izlemeyi de içerir.


59.Gün



Karşıtlık hissettiğimde karşılık vermeyeceğim.

Bu olumlama direnç göstermemekle ilgilidir. Sıkıştırıldığını hissettiğinde ‘Ben’ de sıkıştırmak ister. Zarar gördüğünde saldırgana karşılık vermek ister. Bu yolla saldırı ve savunma döngüsü hiç sona ermez. Ruhun yaklaşımı direnmemektir, bunun anlamı bir durum beklentilerinize karşı olduğunda pozisyonunuzu savunmamaktır. Bırakın karşıtlık geçip gitsin, bunu ya bekleyerek, ya bırakarak engele teslim olarak yapın. Bu stratejinin özü mücadeleye ve çatışmaya ruhun çözüm için kendi yolunu bulmasıyla son verir. Yine de pasif olmak zorunda değilsiniz. Bunu sadece direnmeyi reddettiğinizde keşfedersiniz. Birçok durumda bir çözüm sihirli bir biçimde ortaya çıkar. Bu gerçek ben’iniz düzeyinde davranmayı öğrendiğiniz anlamına gelir.


60.Gün



Mücadele gereği duyduğumda, durup rehberlik bekleyeceğim.

Bu olumlama eylemlerinizin verimliliğiyle ilgilidir. Toplumumuzda, sanki bir şeyi kolayca elde etmek hile yapmakmış gibi mücadeleyi yüceltiyoruz!!! Aslında, ruh bize olan sevgisinden kolay yolu seçer. Gereksinimlerimizi kolayca karşılamayı hak ettiğinizi fark etmek önemlidir. Egonun sınırlı vizyonundan çıkan acı ve mücadeleyi yüceltmeyin. Her durumda kendiniz için en iyi sonucu bekleyin ve ardından aldığınız sonucu da incelikle karşılayın. Yolunuzun bu aşamasında yapabileceğiniz en iyi şey budur.



Belgin ∞ 03-07-2009 02:17 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
61. Gün



Her durumda en az gayreti göstermek istiyorum.

Bu olumlama saf farkındalıkla hareket etmeyle ilgilidir. Saf farkındalık sizin şu anda sahip olduğunuzla aynı farkındalıktır ama kapsamı sonsuzdur. Saf farkındalık zamanla sınırlı değildir; engel tanımaz. Bir arzunuz olduğunda, tüm çözümler ruh düzeyinde bilinir. Bunlar elde edilme kolaylıklarına göre değişir. Yeni bir otomobil istiyorsanız, bir otomobilin mucizevi biçimde garaj kapınızda belirmesi bir olasılıktır ama daha büyük olasılık taşıyan sonuç arabayı almak için çabalamanızdır. Yine de, mucizeleri olanak dışı sayarak ego kendisini mücadeleye bağımlı kılar, böylece ruhun sonsuz gücünü yok sayar. Bu durumu değiştirmek için beklentilerinizi değiştirin. Arzularınıza çok az çabayla ulaşmayı dileyin. Siz mücadelesizlik temelinde davranmayı öğrendikçe ruh da bu değişikliği giderek daha fazla destekleyecektir. Zamanla daha fazlasını almak için daha az uğraşacaksınız. Ruh düzeyinde hiçbir şey yapmaksızın her şeye sahipsiniz.


62.Gün



Her şeyi önce bilinçli olarak başaracağım.

Bu olumlama gebelik ve doğumla ilgilidir. Arzular, fiziksel gerçeklikte kendini göstermeden önce bilinçsizliğin dölyatağında olgunlaşır. Bu süreçte her arzu farkındalığınızın katmanlarında yol alır. Eğer farkındalığınızda gizli yaralar, yanlış inançlar ve sabit davranışlar yoksa arzunun gerçekleşmesinin yolu açıktır. Bir kez doğunca, yeni bir arzunun istediğiniz sonuca ulaşmakta bir güçlüğü yoktur çünkü sonucu ilk olarak bilinçte başardınız. Aynı biçimde, yolda engeller varsa arzunuz karşı koyma biçiminde bu engellere rastlayacaktır. Bu yüzden arzularınızı yumuşaklık ve çok az çabayla elde etmek istiyorsanız kendi farkındalığınızda yolu olabildiğince temizleyin. Serbest bıraktığınız her bir olumsuzluk parçacığı dış yaşamı ruhsal ideal olan tam bolluğa iyice yaklaştıracaktır.


63. Gün



Her bir parçamı kendi yerinde kutsuyorum.

Bu olumlama dengeyle ilgilidir. İnsanlar içlerine indiklerinde büyük bir kaosla karşılaşınca şaşırırlar. Huzursuz ve inatçı olan sadece zihin değildir, egonun da kendi gündemi vardır. Egonun isteklerini öne sürme gereksinimiyle bağlantı kurunca bunun bir düşman olduğu izlenimine kapılmamak gerekir. Egonun kendine ait bir yeri vardır. Aynı şeyler zihnin zor anlaşılır düşünceler, inançlar, arzular, fanteziler ve duygular karmaşası için de söz konusudur. Kaos, sorunları açıkça görmek istediğinizde sorun çıkarır; yine de zihnin, gerçekliği yeni yollarla algılamada çok büyük bir kapasitesi vardır. Kendilerine ait yerlerinde, müttefik olarak zihin ve egonun üzerine titrenmelidir. İç dünyanıza denge getirmek için çıkacağınız uzun seferde kendinize bunu anımsatın. Ego ve zihin size karşı savaşıyormuş gibidir ama aslında ruhu yönetmeye çalışmıyor, onun ışık alanında özümsenmek isteğiyle kendi ruhsal amaçlarını besliyorlar. Egonuza ruh tarafından özümsenmesine izin vermenin en iyi yollarından biri onu sessizce izlemektir. Bunu sadece durumlara, koşullara, insanlara ve olaylara tepkilerinizi
Gözlemleyerek yaparsınız. Bunlara sadece tanıklık ederek bir dönüşüm ve bedenin, zihnin ve ruhun dengelenişini göreceksiniz.

Belgin ∞ 03-07-2009 02:24 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
64.Gün



Ego ve ruh arasındaki farkı öğreneceğim.

Bu olumlama gerçeği sahteden ayırma gereksinimiyle ilgilidir. Egonuz ruhunuzdan bir şeyler elde etmek ister- aslında hem de fazlasıyla hevesle. Bir kez dikkatini ruha yönelttiğinizde egonuz kazanılacak yeni bir yarış, üstesinden gelinecek yeni bir hedef, başarılacak yeni bir sonuç arama yanılgısına düşer. Başka deyişle, ruhsal olan her şeyi anlayabileceği koşullara çevirir. Bu eğilimi en büyük boyutta insanlar Tanrı adına nefret duyduğunda ve onun adına savaşa gittiğinde gözlemleriz. Ruhu, kendi bencilce gündemlerini doğrulamaya alet ederler. Bu eğilimden kaçış yoktur çünkü yaşam yolculuğunun sonuna gelene ve ruh tarafından özümsenene kadar egonuz yolun şan için olduğunu varsaymaktan asla vazgeçmeyecektir. ‘Ben aydınlandım’ sözleri ‘Nasıl kazanacağımı biliyorum’ kadar bencilcedir. Ruhunuz egonuzun sizin için asla kazanamayacağı bir şeydir bu nedenle egonun değerleriyle gerçek ben’in değerini ayırmak önemlidir.


65.Gün



Yansızlık diliyorum.

Onu aldırmazlıkla karıştırmayacağım.

Bu olumlama bağlılığa nasıl son verileceğiyle ilgilidir. Ego ruhun yansız olduğunu öğrendiğinden dış şeylere yapışma alışkanlığından vazgeçmesi çok zordur. Açgözlü ve bencil olmamak konusunda kararlı olursanız ego ikincil, daha az belirgin bir savunma hattına başvurur. Aldırmazlığa bürünür. Para, konum ve mal istemek yerine hiçbir şeyin önemi olmadığını söyler. Bu, bir şeylere yapışmanın kılık değiştirmiş halidir çünkü aldırmazlık bir maskedir. Karşı çıkışını vazgeçmeyle yapar ama asıl istediği dikkat çekmektir. Daha sonraları bu ben’in kutsallığa, dürüstlüğe ve sadeliğe bağlandığı bir öz yadsımaya dönüşür. Tanrı’ya giden bu yol maddi zenginlik reddedilmiş olsa da hala benmerkezcidir. Ruhun yansızlığı maddi rahatlıkların yaşamınızda yer almayacağı anlamına gelmez. Sadece onlara endişeyle yapışmayacağınız anlamına gelir. Yansızlık hiçbir şeyi elde etme gereksinimi duymadığınız bir ruh doygunluğu haline gelir.


66.Gün



İç huzur arıyorum.

Onu vazgeçmeyle karıştırmayacağım.

Bu olumlama ruhsal çöküntüden kurtulmakla ilgilidir. Etrafınıza baktığınızda ruhsal olarak samimi birçok insanın mutlu görünmediğini fark edebilirsiniz. Bazı durumlarda çöküntüleri kendi kendileriyle ilgilidir. Tanrı’nın arzuyu kınadığını düşünürler bu yüzden gereksinimleri, istekleri, dilekleri ve hayalleri olduğun için kendilerini cezalandırırlar. Ruhsal çöküntünün başka biçimleri de vardır çünkü bu kişi Tanrı’nın yaşamdan ve tüm kargaşasından kaçınmamızı istediğini sanır. Vazgeçerek bir tür huzur bulabilirsiniz ama bu, tüm anlaşmazlıklardan kaçınmak, öfkenin ruhsal bir insan için kötü ve haksızca olduğunu düşünerek yadsınması ‘dışımızda’ var olan olumsuz lekesinden kaçma kararından kaynaklanan egonun huzurudur. İç huzurun dışa da yayıldığını görerek egonun bu taktiklerinden kaçınmayı öğrenmelisiniz. Bu, evreni her açıdan kutsayarak kucaklamakla olur. Hiçbir şeyden korkmadığınızda onunla birleşebilirsiniz. Bu birleşmeyle ‘dışımızdaki’ hiçbir şeyin sarsamayacağı bir huzura ulaşırsınız.



Belgin ∞ 03-07-2009 02:48 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
67.Gün



Bilgelik diliyorum.

Bunu bilgiyle karıştırmayacağım.

Bu olumlama kesinlikle ilgilidir. Zihin sürekli yanıtlar aradığı için hepimiz Tanrı, ruh, ölüm ve ölümden sonrası hakkında kesin bilgiye sahip olmak isteriz. Yeterli veriyle zihin kozmik doruların yanıtlarını bulacağını varsayar. Ama veri dışsaldır; olgular ancak bilgi iletebilir. Her ikisinde de canlı bir şey yoktur ve ruh yaşamın kendisidir. Kendi kendisini sürekli yenileyen ve sonsuz şimdi anlayışını biçimlendiren bir tür bilgiyi besler. Biz buna bilgelik adını veriyoruz. Uzun zaman yaşadıkları ve birçok deneyim edindikleri için kendilerini bilge zannedenler bilgeliği kazanımla karıştırıyorlar. Bilgeliği bir mülk gibi alamazsınız; siz sadece, sizi içinizden değiştirecek ruhun kapsadığı zihninizin geniş kucaklayışı oranında genişleyebilir, bilgeleşebilirsiniz. Vedalar’da da söylendiği üzere ‘Bu, sizin ona dönüştüğünüz türden bir bilgidir.’


68.Gün



Feragat etmeyi diliyorum.

Onu vazgeçmekle karıştırmayacağım.

Bu olumlama kayıpla ilgilidir. Feragat ettiğinizde daha önce kişisel bir sahiplik duyduğunuz bir şeyden vazgeçersiniz. Bir kayıp olduğundan ego bunu bir vazgeçiş olarak görür. ‘Ben, beni, benim’ perspektifinden bakıldığında kayıp kabul edilemez. Yaşama stratejisini belirlemiş olduğundan ego buna bağlı kalır. Feragat, egonun stratejisinin çeşitli yönlerinin oluşunun yanı sıra ‘Doğru olmalıyım, Kendimi denetlemeliyim, Güçlü olmalıyım’ türünde önem verilen inançlardan vazgeçmeyi de kapsar. Egonun amacı, kişisel olarak hayatta kalma, yalıtılmış, güçlü ve bağımsız bir insan olarak zafer elde etmektir. Bu amaçlar, ruhun amaçlarının karşıtı değildir ama yine de çok sınırlıdırlar. Feragat ettiğinizde daha büyüğünü kazanmak için küçük bir dünyadan vazgeçiyorsunuz. Hindu geleneğinde söylendiği gibi, bir sarayda yaşamak için bir barakadan vazgeçiyorsunuz


69.Gün



Güç diliyorum.

Onu denetimle karıştırmayacağım.

Bu olumlama iç gücümüzle ilgilidir. Ruh güç getirir. Bu bir paradokstur çünkü ruhun güce giden yolu feragat, alçakgönüllülük ve kabulu içerir – bu tam olarak güçlü insanlarla bağlantılandırdığımız nitelikler değildir. Egonun dünyasında güç, durumları kendi yararınıza denetleme, insanları kendi yararınıza kullanma veya hükmetme yeteneği anlamına gelir. Eğer istediğiniz herkes için en iyi olansa egonun söyleyebileceği pek bir şey yoktur. Verici, yürekten, başkalarına güvenen ve sabırlı türden bir güçlülük kesinlikle kadınsıdır. Bu kutsal kişilere ve annelere göredir. Bu tür bir güçlülüğü olumlayarak saldırganlık, hükmetme ve denetim olmaksızın da güç olabileceğine inandığınızı kanıtlıyorsunuz. Kadınsı yanda gerçek güç olabilir mi? Kesinlikle olur ve ego uzun zamandır denetimi kullanıyor olsa bile ruhsal güç her zaman iş başındadır. Atom zerreciğinden evrene kadar tüm formları besleyen ve düzenleyen akıl gibi ruhsal güç yaşamın her yönünü kapsar. Bu güç size aittir. İçeriden gelir ve bir kez gerçek ben’inizde kaynağını bulduktan sonra onu hiçbir şey durduramaz.

Belgin ∞ 10-07-2009 10:37 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
70.Gün



Kabulleniş diliyorum.

Onu katlanmayla karıştırmayacağım.

Bu olumlama izin vermekle ilgilidir. Hoşgörü, fazla özgürlük verdiğinizde insan doğasının vahşileşeceği ve yıkıcı olacağı yönündeki eleştirilerin direnciyle karşılaşır. Geçmişte her ne olmuşsa, bedel ödeyenlerin karşısına kötülüğün büyük canavarları mı çıkmıştır? Burada insanın pasiflikle kabullenme arasındaki farkı görmesi gerekir. Sizi kabullenen kişi sizin her istediğinizi yapmanıza izin verecek değildir. Ruh, kimsenin kendisini kötülüğe ve yanlış davranışlara teslim etmesini istemez. Kötü davranışlar ortaya çıktığında adalet duygumuzu göreve çağırmalıyız. Günahtan nefret etsek bile günahkardan nefret etmeyiz. Bu ayrımla kabullenmenin anlamı anlaşılabilir. Kabullenme, ruhların eşitliğini kavrayabilmemiz demektir. Böylelikle, ruhun herkesi içinde olduğu gerçeğini kabullenirsiniz. Günahkarın kötülükten çok, üzüntüden böyle davrandığına inanmak ahlakçılar için zor olabilir. Hataları, sevgi ve anlayış için bir çağrı olabilir. Tüm insanlar bunları hak eder. Hareketleri bir cezaya neden olsa bile, bu onların da Tanrı’nın çocukları olduğu şeklindeki konumlarını geçersiz kılmaz.


71.Gün



Kendime bir günahkarım diye saldırmaksızın günahlarımı araştıracağım.

Bu olumlama kurtarmakla ilgilidir. Güçlü bir ahlak anlayışı olan insan günahkarı değil günahı düzeltmeyi çok zor bulur. Bir yanlışa karşı yükseltilen sesler bir biçimde sürer ve kişinin de bedelini ödemesini ister. Temelde bu amaç sadece anlamsız olmakla kalmaz aynı zamanda olanaksızdır. Hareketlerin bedeli kötünün iyiyle değiştirilmesiyle ödenir. Yanlışı değiştirir ve borcunuzu ödersiniz. Bu süreçte ruhunuzu korumak isterseniz ruhun sizi korumak için orada olduğu gerçeğini kaçırmış olursunuz. Suçluluk bizi günahlarımızı (bilinçli yanlış davranışlar olarak dindışı bir anlamda tanımlanmıştır) düzeltmeye yönelttiğinden bizi genellikle olumlu bir duyguya sokar. Ama suçluluğu çok ileri götürmek zarar vericidir. Korku ve öfke benzeri çoğu enerji gibi suçluluk da kutusundan bir kez çıktı mı kendi isteğiyle gitmez. Suçluluk kararının tekrar tekrar ortaya koyar, yararlı olabileceği zaman çoktan sona ermiş olsa bile. En ahlaklı insanlar önemsiz günahlar ya da hatta günah bile sayılmayacak şeylerden ötürü acı çekme eğilimindedirler. Bu yüzden size karşı her türlü saldırıyı geri püskürtün. Bu kendi kendinize işkence alışkanlığı sizi asla ruhunuza götürmez, sadece sizi daha derin bir yalıtılmışlığın içinde bırakır.



72.Gün



İçimdeki potansiyeli kullanmanın hoşnutluğunu yaşamayı diliyorum. Bunu zevkle karıştırmayacağım.

Bu olumlama mutlu olmak denilen durumla ilgilidir. Egonun zevk araması doğaldır, bulduğunda bunun mutluluk getireceğini düşünür. Ama zevk acının ilacı değildir. Eğer üzüntülüyseniz, hangi miktarda olursa olsun dışarıdan gelecek zevkin kederinizi gidermeye yararı olmaz. Bu, egonun varsayımlarını boşa çıkarır ama yine de zevki reddetmenin anlamı yoktur. Tersine mutluluğun başka kaynaktan geldiğini bilmemiz gerekir. Bu kaynak nedir? Bu içimizde yatan değişmez temeldir.

Eski bilgelerin söylediği gibi hepimiz bunun bir rüyadan uyanmak gibi olduğunu biliyoruz. Ruh bu kadar kolayca anlaşılır. Ona uyanma anını bir kez yaşayınca zevk rüyası gerçekliğini yitirir. Bu uyanmanın tekrar tekrar olması gerekir. Bu uyanık, neşeli, canlı, özgür ve sınırsız varlık anlarını fark etmelisiniz. Öz, güneş gibi gelir gider. Bir kez bulutlardan kurtulduğunda sürekli parıldadığı görülecektir.

yymo 10-07-2009 11:16 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Mutluluk insanı tatlı yapar.
Başarı ışıltılı…

Zorluklar güçlü…

Hüzün insanı insan yapar,

Yenilgi mütevazı…

Tanrı’ya asla ‘Neden ben?’

diye sormayın.

Ne olacaksa olur…

…Arthur Ashe


Konu ile bağlantılı olmayabilir ama paylaşmak istedim....

sevgiler herkese

Belgin ∞ 10-07-2009 11:45 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
73. Gün



Ayrılığın yanılsamalarını aşarak ayrılıktan kurtulacağım.

Bu olumlama ayrılık algısını aşmak ve birleşik bilinç gerçekliğini görmekle ilgilidir. Kaynaktan ya da Tanrı’dan ayrı gibi görünüyor olsanız da, ayrı değilsiniz. Var gibi görülen ayrılık tüm üzüntülerin kaynağıdır. Bu yanılsama gerçek değildir ama inandırıcıdır. Acının altında hepimizin deneyimlediği, zevk ve acıdan bağımsız bir varlık düzeyi vardır. Bu tüm anlayışları aşan huzurdur. Varlığınızın bu düzeyiyle bağlantı kurduğunuzda üzüntünüz silinmeye başlar.


74. Gün



Savunmasızlık yanılsamasını aşacağım.

Bu olumlama niyeti iyileştirmeyle ilgilidir. Bir şey başarmaya niyetlendiğinizde içinizde bir şeyleri harekete geçirirsiniz. Yürüme niyetinde örneğin, beyindeki motor merkezlerle denge, kalp ritmi, kan basıncı – aslında tüm zihin – beden sistemi yürüme havasına girer. İyileşme de aynı biçimde gerçekleşir. Yürümeden farklı olarak, ruh bedendeki de dahil tüm enerjileri denetlediğinden, iyileşme niyeti sadece ruhun sağlayabileceği bir dönüşümle olabilir. İyileşmeye niyetlendiğinizde savunmasızlık yanılsamasını kırarsınız. Bunu yapmak için niyetlendiğiniz sonucu açıkça gözünüzde canlandırın. Bu, fiziksel ve zihinsel kapasitenizi, yaşam enerjinizi, canlılığınızı, hevesinizi ve evrenin yaratıcı gücüyle, neşeyle ve sevgiyle bağlantı duygunuzu arttırır. Niyetlendiğiniz bu sonucu yüreğinizle besleyin. Bunu meditasyon yoluyla ortaya çıkartın ve kısa sürede sizi savunmasızlık duygusundan kurtaracak seçenekler bulmaya esinlendirecek ve sizi içsel güçlülük durumuna ulaştıracaktır.


75.Gün



Yadsıma yanılsamasını aşacağım.

Bu olumlama gerçeklikle yüzleşmekle ilgilidir. Başka biçimde baktığınız sürece yanılsama sürer, bu yüzden dikkat etmelisiniz. Bunu yapmak için sakince oturmak ve sıkı ama sağlam bir kararlılıkla gerçek duygularınızın öne çıkmasını dileyin. Bedeninizdeki acının kaynağına gidin. Nerede olursa olsun bunu doğrudan hissedin. Şimdi her tür acınızdan yüreğinizde birleşmelerini isteyin. Birleştiğinde üzüntünün her yönüne kendilerini adlandırmalarını isteyin.

Yaşadığınız duyguyu tam olarak belirledikten sonra, bu ister korku, öfke, suçluluk ya da çöküntü olsun, bu duygunun kaynaklarını kendinize yazarak ya da günlük tutarak ifade edin. Kendinizi kurban olarak gösterecek bir dil kullanmamaya dikkat edin. Bu ödevi tamamladıktan sonra duygularınızı güvendiğiniz birisiyle paylaşın. Daha sonra onları kendi seçtiğiniz bir ritüelle – dans etmek ya da deneyimlerinizi yazdığınız kağıtları yakmak gibi – serbest bırakabilirsiniz. Son olarak, engellenmiş bu enerjinin serbest bırakılışını kutlayın. Üzüntünüzü, onu sadece uzatacak biçimde yadsımak yerine şimdi onu tanımladınız, ifade ettiniz, paylaştınız, serbest bıraktınız ve kutsadınız, şimdi daha ileri gidebilirsiniz.


Belgin ∞ 10-07-2009 12:04 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
76.Gün



Bağımlılık yanılsamasını aşacağım.

Bu olumlama yardım almakla ilgilidir. Acı ve üzüntü tarafından güçsüzleştirildiğinizde başkalarına bağımlı olma korkusu artar. Bu doğal bir korkudur. Kişisel saygınlık duygusunu korumak önemlidir ama yardım aramak ve bulmak da kesinlikle gereklidir. Her krizde, üzüntü enerji düzeyini azaltır. Ama tüm yükü üstlenmeniz gerektiğini sanmanız doğru değildir. Daha derin ve kararlı enerjiye ulaşmak için rehberlik isteyin. Bazı insanlar için, melekler, üstatlar, azizler, Tanrı ve ölmüş bir sevdiğimiz gibi ruhsal rehberlerin varlığı endişeleri giderir ve yardımcı olur. Bu yardımcıların her biçim ve her zamanda size gelmesine niyet edin. Ardından tetikte olun ve ruhun size verdiği ipuçlarını değerlendirin. Duyuluyorsunuz. Ruhunuzun, size gereksinim duyduğunuz her tür yardım için rehberlik etme yeteneği var. Sonuçta, size yanıt verenin kim olduğu önemli değil asıl karşılık veren kendi gerçek ben’inizdir.


77.Gün



Uyuşukluk yanılsamasını aşacağım.

Bu olumlama kendinize acı çekme izni vermenizle ilgilidir. Acı yüreği burkan bir duygudur ve bu yüzden en korkutucu olanlardan biridir. Sevdiklerimiz içimize alınmıştır ve bizim, olduğumuz kişiliğin bir parçası olmuşlardır. Öldüklerinde ya da bir sıkıntıdan ötürü tehdit altında olduklarında kendimizi, benliğimiz saldırıya uğramış gibi hissederiz. Bilinçsiz zihin için, biz de onlarla ölecekmişiz gibi gerçek bir tehdit vardır. Acı duymak yerine uyuşuklaşmakla egonuz, bu kayıp, üzüntü verici değilmiş gibi, tehdit gerçekte olduğu kadar önemli değilmiş gibi davranır.

Acı üzüntünün gerekli olan nadir kategorilerinden biridir. Onu serbest bırakıp ışığa geri göndermeden önce onu yaşamanız gerekir. Üzüntünüze karşı sabırlı olun. Bu gerekli acı çekme sürecinde büyük bir arınma duygusu gelecektir. Ölümün yakıcılığı artık eskisi kadar acılı değildir. Onu ışığa geri gönderme olasılığı bir kez daha gerçeğe dönmüştür.



78.Gün



Boşluk yanılsamasını aşacağım.

Bu olumlama üzüntünün yarattığı boşluklarla ilgilidir. Kayıp acısına dayanmak zordur ve genellikle acını ötesinde yoksunluktan başka bir şey olmadığı korkusu bunun en kötü yanıdır. Boşluğun bir yanılsama olduğunu bilin. Ne kadar üzüntü çekerseniz çekin ruhunuz sizi bir bütün olarak görür. Bugün bu vizyonu paylaştığınız ve ruhun ışığının gelip, bulabileceğiniz tüm yoksunlukları dolduracağı niyetini izin vererek olumlayın. Bu onarıma yardımcı olmak için gözlerinizi kapatıp beyaz ışığın sizi bir kabarcık ya da koza gibi sarmaladığını görün. Tüm yarıklarınızı, gözyaşlarınızı, deliklerinizi ve boşluklarınızı araştırın; ışığın, içinizdeki tüm alanı kapladığını, gözünüzde canlandırın. Bunlara ışıkla tamamen dolmalarını söyleyin.

Belgin ∞ 15-07-2009 10:58 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
79. Gün



Terk edilmişlik yanılsamasını aşacağım.

Bu olumlama yalnızlıkla ilgilidir. Büyük bir kaybın acısının en kötü yanlarından biri kesin bir yalıtılmışlık duygusudur. Sayısız insan için söz konusu olan yalnızlık sorunu sadece eşlik edecek birini bulmaktan daha derin bir iyileşme gerektirir. Yalnızlık kalabalığın içinde de yaşanabilir ve kendinizi çok kalabalık bir caddede bulduğunuzda daha da yoğunlaşabilir. Çocukken yalnızlığın çaresi daha kolaydır çünkü bir anne—babanın varlığı endişelerin giderilmesi için yeterlidir. Yetişkin olarak, yalnızlık daha varoluşsaldır; kendinizi kim tarafından olduğunu söylemeseniz de terk edilmiş gibi hissettirir. Yalnızlık çekiyorsanız kendinize dostluk gösterin; ruhunuzdan yüreğinizde meditasyon aracılığıyla (Bkz 54. gün) davet ederek varlığıyla sizi rahatlatmasını isteyin. Sakince oturarak ve yüreğinize sığınma izni isteyerek sonlandırın meditasyonunuzu. Yüreğinizi yumuşak, sıcak bir yer olarak hissedin; dikkatinizi koruyarak oraya yerleşin ve istediğinizce orada kalın. Bu tekniği yeterince tekrarlarsanız, ruhunuzun varlığını son derece gerçek ve ulaşılabilir bir yer olarak bulacaksınız.


80. Gün



Umutsuzluk yanılsamasını aşacağım.

Bu olumlama sevgi almakla ilgilidir. Söze dökülmeyen ve konuşulmayan bit tür üzüntü vardır. Sevilmediğiniz inancından kaynaklanır. Çocukların sevildikleri konusunda sürekli temin edilmeleri gerekir çünkü ben duyguları gelişmemiştir ve bu yüzden kırılganlardır. ‘Seni seviyorum’ denildiğini işiterek bir özdeğer duygusuna ulaşırlar. Bu duygu güçlü olduğu sürece bir kişi çok yoğun bir acı verse de sevginin kaybına dayanabilir. Özsevgi duygusu çok zayıfladığında sonuç umutsuzluk olur. Bazı insanlarda bu hiçbir zaman güçlü değildir; bazılarındaysa acının yoğunluğu fazlasıyla sınayıcıdır. Ruhunuzdan, gelmesini ve özünüzdeki sevilme duygunuzu onarmasını dileyin. Upanişadlar’da, ‘Sevmek, sevilenin hatırına değildir öz’ün hatırınadır’ yazılıdır. Vermek ve almak bir dairenin iki yarısıdır. Acı bu daireyi parçalar. Bugün kendi içinizde sevildiğinizi hissettiğinizi olumlayın, büyük bir kaybın ardından olsa bile…


81. Gün



Bir şey bekleyemeyerek kendimi yenileyeceğim.

Bu olumlama bilinmeyeni kabullenmekle ilgilidir. Bugün beklentilerinizden vazgeçerek bilinmeyene adım atıyorsunuz. Bir beklentiniz olduğunda ve bu gerçekleşmediğinde doğal sonuç mutsuzluktur. Daha belirsiz bir düzeyde inancınızı beklentinize yüklemek yeni enerjilerin gelmesini engeller. Bu, olumlu da olumsuz da bir sonuç beklediğinizde olur. ‘Bir biçimde olacak’, beklentiyi ‘Bundan asla iyi bir şey çıkmaz’a kadar etkiler. Bunu korkuda köklenmiş bir denetim biçimi olarak görün. Bir şey beklemezseniz sonsuzca yenilenen yer olan ‘şimdi’ ye yöneltirsiniz.

sudem8 15-07-2009 11:28 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Bugün bilinmeyeni kabul ediyorum,beklentilerimden vazgeçiyorum...y789

Belgin ∞ 15-07-2009 11:30 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
82. Gün



Geçmişin hayaletlerini serbest bırakarak kendimi yenileyeceğim.

Bu olumlama bellekle ilgilidir. Üzüntü geçmişin, şimdinin ve geleceğin karmaşasıdır. Tam olarak şimdiye adım attığınızda ne geçmişe, ne de geleceğe gereksiniminiz olmaz. Bellek, zarar verme gücünü eski yaraları unutarak değil bu tür yaralar tam olarak şimdide yaşandığında öneminin yitirir. Daha önce öğrendiğiniz bir noktayı anımsayın; bir acıyı saklamak ve onu tutmak öfkedir. Bu sadece başlangıçtır. Zevki anımsamak ve onu saklamak bağımlılıktır. Acı ya da zevkin geleceğini beklemek gelecekte endişeye dönüşür. Geçmiş bir acının tekrar kişiye yönlendirilmesi suçluluktur.

Şimdide acı hissediyor gibi olsanız da şimdinin yeteri kadar derinine inerseniz öylesine özümsersiniz ki acı içeri giremez. Şimdi, varlığınızın yuvasıdır, geçmiş ve gelecek ise yaşamış olduğunuz ya da olacaklarınızın rüyalarıdır. Bu yüzden bugün geçmişi ve onun yaralı rüyalarının yükünü serbest bırakmayı olumlayın.


83. Gün



Kendime verdiğim önemi serbest bırakarak kendimi yenileyeceğim.

Bu olumlama incitilemezlikle ilgilidir. Birisi sizi inciten bir şey söylediğinde ya da yaptığında, acı duyan siz değil öz—öneminizdir. Öz—önem, hepimizin içinde bir öz—imaj taşımasından kaynaklanır. Bu hayaleti beslemek için çok miktarda zaman ve enerji harcarız. İmajınız sizi kibar ve eğitimli bir insan olarak tanımlıyorsa kabalık sizi incitir. İmajınız denetimli biri, bir otorite olduğunuz şeklindeyse sizden daha aşağı konumda biri size eşitmiş gibi davrandığında kırılırsınız. Bir yenilenme istiyorsanız, öz—imajınızı serbest bırakılmalıdır. Hiçbir imajınız olmaksızın kendinizi şimdiye taşıyın. Olayları tepkinizin yaşam gibi aynı kolaylık ve özgürlükle akmasına izin verin. Öz—öneminize bağlı kaldığınız sürece hep kırılacağınızı bilin. Öz—öneminizden vazgeçmeyi özgürlüğünüzün bileti olarak görün.


84. Gün



Kızgınlığımı serbest bırakarak kendimi yenileyeceğim.

Bu olumlama kaçırılmış fırsat gibi bir şeyin olmadığıyla ilgilidir. ‘Bunu yapmış olmalıydım’ ve ‘Onu söylemiş olsaydım’ zihne büyük, küçük tüm başarısızlıkları getirir. Kızgınlık boşa enerji harcattırır ama onu göndermek kolay değildir çünkü her seferinde hazır bir amaçla gelir. Seçenek içimize bakmaktır, olması gerekene yas tutun, sorumluluğu alın ve yolunuza devam edin. Ruhunuz kayıp bir olanak görmez. Gerçekte yolculuk ettiğiniz her yol bir deneyimi size bir armağan olarak sunar ve yaşamın karmaşık örgüsü kendisini dokurken her deneyim sizin gelişiminize eklenir. En derin anlamıyla yaşamınız sizinle başarıyla karşılaşan bir fırsatlar dizisidir. Bu yüzden bugün kızacak kimse ve hiçbir şey olmadığını olumlayın. Gerçekleşmeyen her bir küçük arzu için ruhunuz en yüksek bir amacınızı yerine getirecek biçimde genişler.

Belgin ∞ 15-07-2009 12:08 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
85. Gün



İnancımı duayla ifade edeceğim.

Bu olumlama, vizyonunuza güvenmekle ilgilidir. Şu anda ruhun, sadece kısa görüntüler halinde farkındasınız. Ruh duyumunuz bir an için var ve sonra yok oluyor. İnançla nihai vizyonu koruyorsunuz. Dua etmek şu anda olduğunuzla olacağınız arasında bağlantı kurdurur.

Tanrı ve Ruh! Vizyonumu hep önde tutmaya dua ediyorum.
Senden yolculuğumu kutsamanı diliyorum.
Senden bu yol boyunca beni koruyan yardımcıları kutsamanı diliyorum.
İç rehberlerimden beni ileri götürmelerini diliyorum.
İçte, onsuz ve her yerde olan ruha kendimi kutsal ve bir bitin olarak bilebilmek için dua ediyorum.
Amin.

Bu duayı gününüzün başlangıcında okuyun. Gözlerinizi kapatıp oturun ya da diz çökün ve yüreğinizden gelen sözleri hissederek içinize gidin. Bu dua, siz ve Tanrı’nın birleşimi olan kaynak tarafından hissedilecektir.


86. Gün



Tekrar yeni olmak için dua edeceğim.

Bu dua akıl karışıklığını serbest bırakmakla ilgilidir. Her gün ruha berraklık dileyecek bir yol bulmalıyız. Duanızı hangi konuda aklınızın karışık olduğuna göre adlandırarak kendi gereksinimlerinize uygun duruma getirin. Kime güveneceğim? Başkaları tarafından nasıl anlaşılacağım ve nasıl duyulacağım? Birden fazla yön size çekici geldiğinde bir seçim yapmanın olanaksız olması—ya da hiç seçeneğiniz yokmuş gibi olması mı?

Berraklık dilemek ruhun sizi götürmek isteyeceği her şeyin yolunu açar. Berraklık olmaksızın, onun mesajlarını fark edemez ya da alamazsınız.

Tanrı ve Ruh! Bugün bir sis içindeyim.
Bana yüreğimde ve zihnimde berraklık ver.
Beni geçmişten gelen akıl karmaşasından kurtar.
Her şeyi ilk kez görüyormuşum gibi görmeme izin ver.
Bilinmez kutsallıkla yıka beni.
Neşeyle şaşırt beni.
Ve yollarımı yenilememe izin ver.
Amin.


87. Gün



Kim olduğumu hatırlamak için dua edeceğim.

Bu dua kendinizi bir ruh olarak tanımanızla ilgilidir. Hepimiz çeşitli kılıklar giyiyoruz ve çeşitli benlere sahibiz. Nihai benimiz—ruhumuz, özümüz—en gizemli rolü oynuyor. Sessiz bir sesle konuşuyor. Eski düşünce biçimimize göre yeni ve tuhaf mesajlar getiriyor. Ego harekete geçmeye hazır olduğunda ılımlılık diliyor. Yine de bu gizemli varlık gerçekten bizim olduğumuz şey. Bugünün duası gerçek ben’inizin gerçekliğini unutmaya eğilim gösterdiğiniz zaman için bir anımsatma dileği.

Tanrı ve Ruh! Bugün kim olduğumu unuttum.
Anımsat bana.
Sessizliğin sesini duymama izin ver.
Görünmeyeni görmeme.
En ufak bir dokunuşu bile hissedeyim.
Bana soluğum kadar yakın olduğunu biliyorum.
Bu yüzden içime işle bugün.
Amin.

Belgin ∞ 23-07-2009 12:11 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
88. Gün



Bağışlamak için dua edeceğim.

Bu dua, hissettiğinizden fazlasını hissetmeyi dilemekle ilgilidir. Bağışlayıcılık yürekten gelir. Değerini anlayabilir, ahlaki, iyi, dürüst ve doğru olana inanabilirsiniz—ama eğer onu hissetmezseniz, bağışlayıcılık zorlama olur. Ruh, her şeyin tam bir dengede olduğu bir yerden izler. Defalarca bağışlayıcılığa gereksinim duyarsanız; defalarca onu başka birine sunmuşsunuzdur. Kimin haklı, kimin yanlış olduğu kisvesi bir döngü içinde geçer. Kendinizde bağışlayıcılığın saflığını bulamıyorsanız, hissettiğinizden fazlasını hissetmeyi dileyin. Ruh size birisini bağışlamak için yeni ve daha iyi nedenler vermeyecektir. Bunu size başka yolla gösterecektir.

Tanrı ve Ruh! Bugün yüreğim katı.
Bağışlayamadığım biri var.
Kendi acım yolu tıkıyor.
Bu katılığı al yüreğimden,
Yumuşaklığın sevincini hissetmeme izin ver
Huzuru bana geri ver ve üzüntünün enerjisini kaldır üzerimden.
Bağışlanacağım gibi gerçekten bağışlamamı sağla.
Amin.


89. Gün



Sevgimi göstermek için dua edeceğim.

Bu dua başkalarının da sizi olduğunuz gibi görmesiyle ilgilidir. Ruhsal yolda, kendinizi birçok noktada yücelmiş ve kutsal hissedersiniz. Hiç kuşku duymaksızın ruhun içinizde olduğunu bilirsiniz. Ama bunu başkalarına göstermek zordur. Bir aziz gibi mi davranmalısınız? Ailenizin, masalarını kutsal bir insanla paylaştıklarını fark etmelerini mi bekliyorsunuz? İyilik, iyi çalışmalarla kendisini gösterir ama ruh sevgiyle aktarılır. Kimseden hiçbir şey beklemeksizin içinizde hissettiğiniz vecd durumunu ifade edin.

Tanrı ve Ruh! Sevginizi benim aracılığımla gösterin.
Tüm istediğim ya da hep istediğim buydu.
Benimle gizli bir anlaşma yapın.
Yaşamımdaki birinin, temasınızı hissetmesine izin verin.
Onu benim hissettiğim gibi;
Özel, yumuşak, neşeli ve iyileştirici
Bu olduğunda beni değil
Sadece sizi görmesini sağlayın.
Kimse senin benim içimde, benimse senin içinde olduğumu bilmesi gerekmiyor.
Sırrımızı sonsuza kadar saklayacağız.
Amin.


90.Gün



‘Ben’ ve ‘Siz’ in ötesinde yaşamak için dua ediyorum.

Bu dua dünyada olmak ama onun için olmamakla ilgilidir. En değerli ilişki Tanrı’yla olandır çünkü diğer insanlarla ilişki kurduğunuzda onların içinde Tanrı’yı görürsünüz. Bugünün duası bu inayet halini dilemek içindir. Bu duayı dünyaya çok fazla bulaştığınızda, Tanrı ya da ruhun veya ruhunuzun birbirinden çok fazla uzaklaştığını hissettiğinizde kullanın. ‘Ben’ ve ‘Siz’ arasında olan en tatlı ve en yakın ilişkilerinizin aynı bütünlük ırmağında erimelerine izin verin.

Tanrı ve Ruh! Elimi eline almanı diliyorum.
Bu dünyayı gözlerinizden gördüm.
Başkalarını sizin sevdiğiniz gibi sevdim.
Evrene girdim ve yüreğimdekilerle oynadım.
Ama tüm bunların ötesinde, sizi özledim.
Sonsuzca benim olun.
Beni okyanusta eriyen bir damla gibi kabul edin.
Sonsuzluk dışında her şeyi öğrendim.
Benim kendimi size verdiğim gibi,
Onu da bana verin.

Belgin ∞ 23-07-2009 12:30 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
91.Gün



Sığınağımı ruhta bulacağım.

Sonsuzluktaki tek emin yerde.

Bu olumlama varlıkla ilgilidir. Yaşam ırmağı zevk ve acı kıyılarının arasından akar, akıntıya tekrar katılın ve o sizi tekrar ötelere taşıyacaktır. Gözünüz, Gerçeklik olan varlıkta olsun. Karşınıza ne çıkarsa çıksın, onun ne olduğunu gözlemleyin. Unutma, ne yoğunlukta olursa olsun olan şey sen değilsin. Sen o şeyin olduğu kişisin. ‘Ben’ kendi varlığında güvenlikte olduğunda dünya tüm korkuları yitirir.


92.Gün



Hep birbirimizin içinde yenileniriz, bu yüzden kimse ölmez.

Bu olumlama paylaşmayla ilgilidir. Ruhsal yol zaman ve uzayda ilerledikçe, onu tek bir beden, tek bir kişilik ve tek bir ego olarak yürürsünüz. Bunlar, yolculuğunuza başladığınızda üzerinize giydiğiniz, ancak sona ulaştığınızda üzerinizden çıkaracağınız giysilerdir. Eğer böyleyse, peki ya yolculuğu yapan kimdir? Ölüm anında kimlikleri karşılıklı değiştiriyor, bir başkasını almak için bir ‘Ben’i bırakıyorsak da, kaynakta sadece hareketsiz, sonsuz, hep aynı kalan, kendisinin her bir parçasına yaşam veren ama yine de hiçbir şey kazanmayan ya da kaybetmeyen, varoluş vardır. Sonsuz yenilenme döngüsünde sonsuzluk zerreniz bozulmaz. Varlığımızda yaşarken hiçbirimiz, hiç ölmeyiz.


93.Gün



İyileşmek kutsal olmaktır.

Kutsal olmak bütün olmaktır.

Bütün olmak tüm ben’lerin aynı ‘Ben’ olduğunu bilmektir.

Bu olumlama çok istemenin sona ermesiyle ilgilidir. Hindistan’da yüzyıllardır ruhun iki yüzü olduğu öğretilir. Bir yüz Tanrı’ya çevrilidir ve kendisini kutsal bilse bile doğum ve ölümü yaşar. Ölümsüz yüz Atman’dır; Doğumu kabul eden yüz Jiva’dır. Her ikisi de ruhun yönleri olmalarına karşın Jiva olmaksızın bedeninize girmek üzere Tanrı’yı ve sonsuzluğu hiç terk edemezdiniz, Atman olmaksızın da maddi dünya maskesinin altında kutsal bir şeyin yattığını. Sonlu olanda sonsuzluğu taşıyan, acının içinde mutluluğu, sise karşı berraklığı, çatışma yerine sevgiyi içeren lütufun yaratıcılığı beni hep şaşırtmıştır. Bizi hem doğan, hem de ölümsüz yapan, Tanrı’nın büyülü eylemidir. Bugün yanılsama görmüş olduğumuzu olumluyoruz. Büyü sizi çok eğlendirdi ama artık hilelerin nasıl işlediğini anladınız. Sonunda, Jiva dünyanın sunması gereken ruhu son damlasına kadar elde etti, artık bölünme yok. Jiva Atman’a katılıyor. Ruhun sadece bir yüzü var, tekrar ve sonsuza kadar.

yeni bir hayat 23-07-2009 01:24 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Canım, muhteşem bir kitapmış gerçektende ve çok büyük bir özveriyle,özenle paylaşılmış..Yine farkını hissettirdin..super

Son dönem forumu çok didikleyerek okuyamadığım için konuyu geç farketmişim..En kısa zamanda bu olumlamaları özümseyerek hayatıma geçirmeyi düşünüyorum..Paylaşımın için çok teşekkürler..alk78

sudem8 23-07-2009 03:32 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
kiss3hepsi harika yeni dualarımı oluşturdum sabahları okumak için ve gece yatarken...paylaşımiçin çok teşekkürler ellerine yüreğine sağlık.art56art56

Belgin ∞ 23-07-2009 11:51 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Alıntı:

yeni bir hayat Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 472153)
Canım, muhteşem bir kitapmış gerçektende ve çok büyük bir özveriyle,özenle paylaşılmış..Yine farkını hissettirdin..super

Son dönem forumu çok didikleyerek okuyamadığım için konuyu geç farketmişim..En kısa zamanda bu olumlamaları özümseyerek hayatıma geçirmeyi düşünüyorum..Paylaşımın için çok teşekkürler..alk78

Ben teşekkür ederim Yeni bir hayat'cım. Bugün kitabı bitirdim, birazdan son günleri eklemeye başlıyorum. Çok nadirdir bir kitabı bitirdiğimde gözlerim yaşlansın ve üzüleyim ama bu kitap da yine başıma geldi.

Daha nice güzel paylaşımlarda yolumuzun kesişmesi dileğimle.
Sevgiler.




Alıntı:

sudem8 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 472192)
kiss3hepsi harika yeni dualarımı oluşturdum sabahları okumak için ve gece yatarken...paylaşımiçin çok teşekkürler ellerine yüreğine sağlık.art56art56

Değeriniz için ben teşekkür ederim Sudem'cim kiss3

Belgin ∞ 23-07-2009 11:52 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 



94.Gün



Kötülük varlığın yokluğundan kaynaklanır.

Bu olumlama karanlık ve aydınlıkla ilgilidir. Nasıl ki ruhun iki yüzü vardır, doğa da bir bütündür. Bu iki yüzü, iyi ve kötü, yaşam ve ölüm, karanlık ve aydınlık olarak adlandırma alışkanlığındayızdır. Ama bu görüntü ne kadar inandırıcı olursa olsun, ikilik Maya ya da yanılsamayı sürdürmek için vardır. Doğan her şeyin ölmesi gerekir. Bu iki olay aydınlık ve karanlığın maddi sembolleri haline gelmiştir. Tanrı’nın sadece bir temeli, gerçekliğin varlık olan sadece bir yüzü olduğunu fark ettiğimizde yanılsama bozulur.

Varlıklar en derin düzeyde her şeyi doldurur. Ama eğer bunu biliyorsanız, yaşam ve ölümün draması inandırıcı olmaktan çıkar. Kötülük tanrısallığın gittiği yanılsamadan çıkar. Kendi içinde kötülüğün var olma iddiası yoktur. Ruhunuz varlığın her yerde olduğunu ve sizin de o varlık olduğunuzu ortaya çıkardığında yanılsama sona erer. Bunu fark edince, kimse tekrar kötülüğe sapmaz. Drama kendisini kullanılmaz duruma getirdiğinde kötülük eski bir rol halini alır.


95.Gün



Varlığımı neşeli bir oyun olarak ifade edeceğim.

Bu olumlama yaşamın gerçek amacıyla ilgilidir. Kötüden iyiye, zevkin acıya karşı dramasının çekiciliği sürdükçe yaşamın amacı mücadeledir. Ayrılıktan doğan ikilik, bir sahneleme olarak var olur. Drama o kadar zenginlikle doludur ki o sona erdiğinde biz ne yapacağız? Kazanacak ya da kaybedecek bir şey olmadığında tüm amaç yok olur mu? Çoğu insan ikilikten vazgeçme olasılığından çok korkar. Birinin bana samimiyetle bir zamanlar sorduğu gibi, ‘Işığa geri dönmek mi? Bana ölüm kadar tuhaf bir kısmet gibi görünüyor!’

İkilikten kaçtığınızda yaşamın amacı neşeli bir oyundur. Aslında amaç hep bu olmuştur. Duyularınız acının, mutluluğun bir başka biçimi olduğunu söyleyemez; onun zevkin karşıtı olduğunu söylerler. Ama bir kez kendinizin ruh olduğunu anlarsanız, oyun tanrısal bir hal alır. Işık kendisinden başka hiçbir şey olmadığını bilir. Bu yüzden kendisinin herhangi bir yönü neşeyle dolu olandan daha aşağı olsun? Zevkin terine, mutluluk ezeli ve ebedi bir duygudur, yaratılanın kendisinden saf memnuniyetinden doğmuştur.


96.Gün



Her şey ben ve benim olduğunda sadece sevgi vardır.

Bu olumlama egoyu tutsaklıktan kurtarmakla ilgilidir. Ego da tutsaklıktan kurtulur. Saf varlık olduğunuzu gördüğünüzde ayrılık sona erer. Siz ve ruhunuz arasındaki boşluk kapanır ve –aniden!-evrendeki her şey size ait olur. Bir anda egonun var oluş nedenini karşılarsınız, bunu onu yok ederek değil istediğini vererek yaparsınız. Bireysel ego, kozmik ego konumuna yükseltir. Her ne yöne bakarsanız bakın siz olan varlığı görürsünüz sadece. Deneyim egonun korku ve yalnızlığını paramparça eder. Belki ego tüm isteğinin Tanrı’nın sevgisi olduğunu görmek istemez ama sonunda görecektir. Ayrılığın iyileşmesiyle, sevgi gerçek duruma gelir ve bir daha geri alınamaz. Ego, yaşamın bir mücadele olduğunu amacınızı paylaştığı gibi şimdi de, neşeli bir oyun olan yeni amacınızı paylaşabilir. Aydınlığın ve karanlığın dramasının tamamıyla romantik bir komedi olduğu ortaya çıkar.

Belgin ∞ 23-07-2009 11:53 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 




97.Gün



Dünya benim bedenimdir. Dağlar kemiklerim; ormanlar kanım; hava soluğum; güneş bakışım.

Dünya sevgimle tüm yaşamı dengeliyorum.

Bu olumlama varlığın görünmeyen rolüyle ilgilidir. Yansızlığıyla, ruh eylemde bulunmaz. Yine de her şeyin içindedir. Kozmosun fiziksel yapısı kendisini Büyük Patlama anından beri ruhu ifade ediyor. Aşırı derecede ısınmış gazların girdap gibi gelişigüzel dönüşlerinin ardında gizli bir amaç kendisini ortaya koyuyor. Varlık yaşamı desteklemektir. Girdap gibi dönen gazların içinde DNA’nın, tüm bitki ve hayvanların yaratılışı, bizim evrim adını verdiğimiz karmaşık tasarımın tümü bulunur. Koreograf olarak varlık sahneye çıkmaz. Dansı dışarıdan yönetir. Bir kez kendinizi aynı varlık olarak görünce dansı içeriden yönetmenin neşesini yaşarsınız. Kendi farkındalığınızın genişlemesiyle, ruh gibi aynı yaşamı zenginleştiren etkiyi yayarsınız.


98.Gün



Ben! Tüm bedenlerim, tüm düşünceler, tüm duygular, tüm soluklar, tüm durumlar, tüm koşullar, tüm olaylar ve tüm ilişkiler.

Her şeyi kapsıyorum.

Bu olumlama iki gerçekliği birleştirmekle ilgilidir. Sadece zihne bağlı olan Tanrı yolu vardır. Bu en soğuk, en kayalık yoldur ve yüreğe hiçbir rahatlık vermez, yine de zihnin yolu en basit olanıdır. Amacı bir soruyu yanıtlamaktır: ben kimim? Bu soruyu sorduğunuz anda, ormanda ikiye ayrılan yollar gibi sadece iki yanıt çıkar.


İlk yanıt: ‘Ben bu zihin ve bedenim, fiziksel dünyada doğdum ve öleceğim.’

İkinci yanıt: ‘Ben, doğum ve ölüm döngüsünü yaratan ama bunların ötesinde sonsuza kadar yaşayan varlığın kendisiyim.’

Kimse ikinci yolu seçmez, ben de bunu istediğimize inanmıyorum. Kendinizi zihinsel olarak ezeli ve ebedi ‘Ben’ olarak kabul ederseniz deneyimin ne yararı olacaktır? Bu dünya, evrenin en ayartıcı, en çekici, güzel, en zehirleyici, erotik ve tensel parçasından yapılmıştır. Yaşanmak için yalvarır ve bu yüzden hepimiz ilk yolu seçeriz. Bireyselliği kuşanır ve kendimizi yaşam ve ölümün öznesi haline getiririz. Drama çok güzeldir. Zevk ve acı bizi ele geçirmiştir. Yine de doğum ve ölüm nihai gerçekliktir, yol bizi cehenneme götürür, bu yüzden varlığın inayetiyle ilk yol yok olur. İkinci yol ebedidir. Doğmamış ve hiç ölmeyen varlık ortaya çıkar. Siz, Herkes olan kim olduğunuz gerçeğini biliyorsunuz. Doğum ve ölüm sürer. Ama ne zaman isterseniz dramanın dışına çıkarsınız. Kendinizi zevk ve acının ötesine geçirebilirsiniz. Ölümsüz minnettarlıkla omzunuzdan geriye baktığınızda üzüntünün sizin için sona erdiğini görürsünüz.


99.Gün



Yaşamımı yaşamın kendisi olarak olumluyorum.

Sevgimi sevginin kendisi olarak olumluyorum.

Bu olumlama aydınlanmayla ilgilidir. Yolculuğun sonunda mutlaklık uzanıyor. Özgür olman şundan ya da bundan özgür olmak demek değildir, saf neşedir. Bu yüzden güçle, akılla, yaratıcılıkla ve varlıkla özgür olunur. Düalitede bunları yaşadığımızda sadece onların lezzetinin hafif bir parçasını alırız. Göreceli dünyanın bakış açısıyla mutlaklık hayal edilemez. Kadim bilgeler onu sadece yoklukla tanımlayabiliyorlardı: Doğmamış, ölmez, hareketsiz, kaçınılmaz ve zarar verilemez, hiçbir niteliğe sahip olmayan ama yine de her niteliğe sahip.

Başlangıçta üzüntünün, anlamı tehdit eden acı olduğunu söylemiştim. Bu yüzden ruhsal yolun sonuyla ilgili benim kişisel vizyonumda, hiçbir biçimde bir son görmüyorum. Anlam ebediyete doğru yayılır ve bunu yaşam ve sevgi adını verdiğimiz kutsal güçler sayesinde yapar. Üzüntünün sonu ‘Ben yaşamım ve ben sevgiyim’ dediğiniz tam o anda gelir. Farkındalığınız gözlenen, gözleyen ve gözlem olarak evrenle birleşir. Diğerleri Tanrı’yı evrene tepeden bakan, her bir atomu bakışına alabilen, bir göz olarak hayal eder. Bu da olası ama bana kalırsa bu bakış sevgiyle dolu olmadıkça kutsal değildir. Sevgi yaşamın kıvılcımını tutuşturur ve sonsuz olana bir değer verir.

Belgin ∞ 23-07-2009 11:54 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 



100.Gün



Tek gerçeklik sevgidir.

Bu olumlama daha öncekilerin hepsini berraklaştırıyor. Aşağıdaki satırları okuyun, onların sizi meditasyona benzer bir huzura götürmesine izin verin. Sözcükler bırakın yüreğinize işlesin ve onun endişelerini gidersin.

Bahçemde gül açıldı ama ben çok acele ediyordum ve onu geçip gittim. Sevgi beni anımsadı ve ‘Yüreğinde bir gülün tomurcuklanmasını sağlayacağım. Bedenin ruhun bahçesidir,’ dedi.

Aşağıdaki sözcükleri okuduktan sonra yaşamınızdaki öncelikleri değerlendirin. Tek gerçeklik sevgidir. Bu gerçek yüreğinizde kök saldığında saçmalıklara o kadar zaman harcamayacaksınız. Yaşamınızı ebedi olana bağlayın, böylece özgürleşeceksiniz.

Yüreğimdeki acıdan uyuyamadım.

Endişeliydim ve ölümü düşünüyordum.

Ardından, yatağımın yanında dikilen

ışıktan bir şekil gördüm.

‘Sadece bir tek şey bu

kadar acı çekmene

neden olabilir.’ dedi bana.

Eğilip beni öptü,

artık aşığımın

ruhum olduğunu öğrenmiştim.


Belgin ∞ 23-07-2009 11:58 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Kitap burada bitiyor..

Dilerim büyük bir hazla paylaştığım tüm günler sizlerin de hayatınızda çok güzel penceler açar.
Bu 100 günlük olumlamalar aslında tüm ömrümüzün kısa bir özeti gibi. Kendimize giden yolda her zaman aynı basamakta beraber yürümek dileğiyle.

Tek gerçekle..
Sevgiyle..

saime1 23-07-2009 01:32 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
teşekkrler emeğin için yakında başlıyacağım

sulara 19-01-2010 01:49 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Cooooook guzel bayıldımmm

Neptün 19-01-2010 01:53 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Hahahayy yine süpersin Belgin hanım. Çok güzel bir paylaşım. İyi ki varsın. Seni seviyorum.

sudem8 25-04-2010 06:57 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
redflowersım en faydalandığım yaralarıma melhem olan şu paylaştığın bilgiler oldu.tekrar başladım okumaya ve uygulamaya

EDBEER 28-04-2010 03:21 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Alıntı:

sudem8 Nickli Üyeden Alıntı (Mesaj 462804)
konuyla pek ilgili değil ama reikiyi pek bilmiyorum.sitedeki testi yaptım tepe çakrasında bir tıkanıklık olduğunu anladım ne yapmam gerekir sevgilerimle sizler bana ışık oldunuz

Selam, sudem hangi testi yaptin, linkini yazabilir misin, tesekkürler

Müşfik 28-04-2010 03:38 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
bişey söylicem ben bu olumlamaları okurken hiçbişey hissetöiyorum etkili olup olmadığını nereden anlıyıcazdusun2

bayşegül 28-04-2010 05:23 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
belgincim ,
yeni gördüm ne çok şey kaçırmışım...demekki zamanı şimdi gelmiş.. ellerine yüreğine sağlık..
harika bir paylaşım olmuş tatlım benim...
tamamını bir dosya yaptım en kısa zamanda okuyacagım teşekkür ediyorum
sevgi ve ışıkla...

sudem8 28-04-2010 06:02 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
y789özellikle yeni gelen arkadaşlar faydalansın bizim gibi diye konuyu gündeme getirmek için mesaj yazdım.faydalı bilgileri beklioruz sitenin gidişatı biraz zayıflamış ben girmeyeli12389

Müşfik 28-04-2010 07:47 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
benim sorumu cevaplayan yok muu?:(

sudem8 28-04-2010 10:38 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
arkadaşım ne sormuştunuz

Belgin ∞ 29-04-2010 11:18 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Merhaba Pckopat :) bu kadar önemli ve değerli sözleri okurken hiçbir şey hissetmiyorsan eğer faydası olduğunu zannetmiyorum şahsen. Ben bu 100 günlük çalışmayı ne zaman yapsam yüreğimde bir ferahlama ve gözlerimde kabulun yaşlarıyla doldum her seferinde ki hala aynı etkiyi yaşıyorum. Büyük ihtimalle birşey hissetmemenin nedeni kendini vererek okumamandan kaynaklanıyordur.

Ayşegül ablacım şifa olsun, gerçekten çok güzel olumlamalar ve okuduğunda derinlerde bir yerde kaynağın şifalandığını hissedeceğini biliyorum :)

Sudem'cim forumumuz fazlasıyla bilgi deposu zaten :) Ben elimden geldiğince rastladığım yeni şeyleri burada da paylaşmaya çalışıyorum. Yakında bir kitap daha paylaşımım olacak, şu an yazma aşamasındayım. Sizlerden de değerli paylaşımlar bekliyoruz ttli3 birlikte yeniden yepyeni bilgilerle dolduralım zihinlerimizi..

sudem8 29-04-2010 12:34 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
96klteşekkürler redflofersım merakla bekliyoruz.senin çalışmalarını hala okuyorum faydalanabilmek içinactionsmileben de dün birkaç kitap aldım.zihin programlama-kuantum dokunuş-osho'nun sırlar kitabı-niyet deneyi-şu niyet deneyini burdaki arkadaşlarla hep beraber yapabiliriz.y789sevgiyle...

Fatimana 10-06-2010 10:43 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Sevgili Redflowers, bu muhteşem bilgiler ve emeğin için çok teşekkür ederim.... Çok faydasını göreceğimden eminim... Burada bu tür Türkçe kitap bulmak imkansız, sayende çok güzel bir çalışma ile karşılaştım... Tekrar teşekkür ederim, sevgilerimlegirlhaha

zümrütü anka zen 10-06-2010 11:00 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
emeğine ,ellerine sağlık, süper bir paylaşım olmuş...

harikasın...redflowers

Belgin ∞ 10-06-2010 11:55 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Teşekkür ederim arkadaşlar ttli3

Hepimiz harikayız sevincli

Neptün 13-12-2010 12:31 AM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Ben bunu okuduğum halde tekrar okumuşum. Süper. İşte kullanma zamanım gelmiş tam olarak y789 :) Tekrar teşekkür ediyorum

arca 13-12-2010 03:48 PM

Cevap: Derindeki Yara- Ruhu Korku ve Acılardan Arındırmak
 
Ben okumamıştım çok güzel ellerinize sağlık........


WEZ Format +3. Şuan Saat: 07:38 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.