Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=487)
-   -   Bireyselcilik (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=26666)

bluemoon24 29-12-2008 12:10 PM

Bireyselcilik
 
Gerçekten de modern birey

anlayışının bir tarihi vardır. Bu anlayış, genel olarak XV. yüzyıla kadar

uzanmaktadır. Rönesansla birlikte, insanın dünyada yaşama ve kendini tasarlama

tarzında bir değişiklik ortaya çıkmaktadır. Birey, kaderi üzerinde belirleyici

bir rol oynayan geleneksel güçlerden sıyrılmaya, 'Ben' demeye

başlamaktadır.Daha önceki toplumlarda (ilkel, antik, ortaçağ, vb.),

doğumundan itibaren bir ilişkiler dokusu tarafından sarmalanan ve tüm var oluşu

sosyal grubu (aile, aşiret, klan, kast, etnik grup, vb.) tarafından belirlenen

insan, kendisini aşan ereklere tabi olarak yaşamaktadır. İnsanın bu konumunu

değiştirerek birey haline dönüşümü aşamalı bir şekilde gerçekleşmiştir (R.

Dumont).İlk olarak, dünyaya (mevcut düzene) kıyasla bir kopma hareketi

(Hıristiyanlık) şeklinde başlamış ve uzun süren bir 'kuluçka' döneminden sonra

İnsan Hakları düşüncesi (Hobbes, Locke, vb.) ve Aydınlanma felsefesi içersinde

gelişmiştir.Bireyselciliğin tarihinde, insanları cemaatlerin

hakimiyetinden kurtaran sekülerleşmenin de önemli bir yeri olduğu genellikle

kabul edilmektedir. Öte yandan bireyleşme, birey haline gelme, modern

içselliğin oluşumuyla, yani içsel bir derinlikle donatılmış varlıklar olduğumuz

duygusunu kazanma ve buna bağlı olarak 'ben' olduğumuz görüşüne varma olgusuyla

ilişkilendirilmektedir (Taylor).Dubois ve Beauvois (2002), geniş ve dar

anlamda bireyselcilik ayrımı yapmaktadırlar. Onlara göre geniş anlamda

bireyselcilik, ideolojik düzlemde, insani varlığı, kişiyi bir birey gibi gören

bir özne modelidir; bu modelde birey, diğerlerinden, sosyalden farklılaşmış bir

bütün (ünite) olarak ortaya çıkar, bizzat kendi varlığında özerklik (veya kendi

kendine yeterlik), kişisel gelişim, vb değerleri taşır, tüm değerlerin

temelidir.Dar anlamda bireyselcilik, geniş anlamda bireyselciliğin,

toplumun temelleri düzeyindeki bir sonucudur (eğer tersi değilse). XVII.

yüzyılda J. Locke gibi İngiliz filozofları tarafından ortaya konmuş bu

bireyselcilik, tercihen, kolektif amaçlardan daha değerli gördüğü bireysel

amaçların ve mutluluğun gerçekleştirilmesine öncelik verir. Çoğu kez bu konuya

eğilen yazarlar, bu farkı gözden kaçırmakta ve geniş anlamda bireyselciliğin

nitelikleri arasında dar anlamda bireyselciliğe de yer

vermektedirler.Yazarlar ayrıca 'sosyal düzenin ve siyasal iktidarın

meşrulaştırılması konusuna ilişkin moral teori' olarak tanımladıkları felsefi

bireyselcilik ile zamanın ideolojik ambiansında kolektif ve bireysel gerçeklik

karşıtlığına dayanan birtakım görüşler bütünü olarak beliren doksolojik

bireyselciliği ayırdederler.Beauvois (1994) Batı toplumlarındaki aktüel

doksolojik birey-selciliğin, liberal bireyselcilik olduğunu ve bu

bireyselcilikte bireyin emekçi, asker, hasta, öğrenci, taraftar, vb. değil, özü

itibariyle bir seçmen-tüketici olduğunu öne sürmektedir.Günümüzde

evrensel bir model olarak sunulan bireysellik, kişiyi, Batı dünyasında tarihin

belirli bir döneminden itibaren içine soktuğumuz bir kalıp gibi

nitelendirilebilir. Dolayısıyla bu kalıba girip birey haline gelen kişi, her

şeyden önce egosu ve benlik bilinci tarafından karakterize edilen bir

bütündür.Tarihsel, biyolojik, psikolojik ve sosyal bagajını kendine özgü

bir tarzda bütünleştiren apayrı bir birimdir. Bireyselci düşüncede, birey emprik

bir özne gibi veya insan türünün bireysel bir örneklemi gibi değil, kendisinde

insanlığın yüksek değerlerini taşıyan 'moral, özerk, bağımsız bir varlık' gibi

düşünülür.Bu anlamda birey, bir kurgudur, sosyal olarak inşa edilmiştir.

Her inşa gibi, bireyselliğin inşasında da belirli özellikler öne çıkarılmıştır,

bu özelliklerden en temel olan üçü tekillik, özerklik, iç-sellik olarak

sıralanabilir. Bu özellikler, daha yakından ele alındığında 'liberal birey'

kurgusuna tekabül etmektedir.Zira kendini biricik, tekil, farklı olarak

görmekte, özerk ve bağımsız olduğuna inanmakta, dolayısıyla kendi kendine

yeterli olduğu inancını taşımakta ve olayların nedenlerinin kendi içinde

olduğuna inanma eğilimi taşımaktadır. Modern toplumların değerler sisteminde,

bireysel sorumluluk esastır ve insanın dünyayı kendisinin şekillendirdiğine

inanması, kısacası kendisi de inşa edilen bir varlık olarak dünyasını inşa

etmesi söz konusudur.Bireyselcilik başka açılardan da kavranabilir.

Kültürel açıdan, literatürde bireycilik-toplulukçuluk boyutunda ele alınan

bireyselcilik, psikolojik açıdan, aynı bir kültür içinde bireysel bir yatkınlık

veya eğilim olarak görülmektedir (Hui, 1988).



Dr.charles V.ford ..yalan, Yalan, Yalan, Yalancılığın PsikolojisiSosyal Kuralların Psikolojisi (Muzaffer Şerif)Diyabetik Hastada Psikolojik SorunlarPsikolojik Cilk HastalıklarıYaratıcılıkYapısalcılıkSürrealist YaklaşımPragmatik YaklaşımKişisel Modernlik Yaklaşımlarıİşlevselcilikİnşacı YaklaşımFenomenolojik YaklaşımDiferansiyel YaklaşımPsikodinamik YaklaşımDavranışçı YaklaşımBiyolojik YaklaşımBilişsel Öğrenme YaklaşımıVroom'un Beklenti TeorisiTutkulu Aşk TeorisiSosyal Karşılaştırma Teorisi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:35 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.