Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=487)
-   -   Korku beynimizi nasıl ele geçiriyor? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=26450)

bluemoon24 29-12-2008 12:01 PM

Korku beynimizi nasıl ele geçiriyor?
 


- Almanya'da işkence kurbanlarıyla çalışıyoruz. Fakat

bunun dışında savaş bölgelerinde veya tsunamiden sonra Sri Lanka gibi bölgelerde

de araştırmalar yapıyoruz. Yani insanların travmatik deneyimler yaşamış olduğu

her yerde. Travma beyni nasıl

etkiliyor?- Hayvan deneylerinden stres durumlarında böbreküstü bezi

kabuk bölgesinde özellikle de kortizol gibi hormonların salgılandığını

biliyoruz. Aslında kısa vadede ve belli dozlarda yararlı olan bu stres

hormonları, organizmanın hızla kaçmasına izin veren alarm sinyali üretiyorlar.

Fakat uzun vadede beyinde sitotoksik (zehirli) etki yapıyorlar. Hipokampüsteki

sinir hücrelerinin önce dal şeklindeki uzantıları azalıyor, daha sonra ise

ölüyorlar. Travma sonrası stres bozukluğunun (TSSB) insanlarda da hipokampüste

küçülmeye yol açtığını gösteren kanıtlar var. Benzer sonuçlara çocukluklarında

tacize uğrayan travma kurbanlarında da ulaşıyoruz. Bunun ne gibi olumsuz sonuçları

var?- Hipokampüs bölgesi, mekansal ve zamansal tayinden

sorumludur. Bu bölge hasarlı olduğu zaman örneğin: Nerede, ne zaman ne oldu?

Koşulları yerine getirilemez ve dolayısıyla da otobiyografik bellek artık doğru

gelişmez. Bu durum travmatik bozukluk yaşayan kişileri geçmiş zamana dönmüş gibi

hissettirir ve insanlar yeniden işkence odasında ya da iç savaşından ortasında

bulunduklarına inanmaya başlarlar. Travma sonrası stres bozukluğu hastalarında ne gibi

belirtiler görülür?- Travmatik olayları istenç dışı olarak yeniden yaşamanın

dışında, o olaylarla ilgili her şeyi engellemeye çalışırlar. Mesela tsunami

kurbanları, ellerini yıkayamayacak ve su içemeyecek duruma gelirler.

Bu belirtiler psikolojik olarak nasıl açıklanabilmekte?

- Belirtilerde, beyindeki korku merkezi amigdala

etkilidir. Hayvan deneylerinden bu merkezin travmatik olaylardan sonra daha

karmaşık bir şekilde işlediğini biliyoruz. Fareler korkutulduklarında ve işkence

gördüklerinde amigdaladaki yeni bağlantılar oluşuyor. Beyindeki bu yapıda

genetik veya evrimsel olarak programlanmış korku uyarımları kotlanmıştır. Mesela

bunlar sayesinde bir yılanı gördüğümüzde henüz bilincimize ulaşmadan otomatik

olarak korkup kaçıyoruz.Özetle şöyle söyleyebilir miyiz? Hipokampüsün düzenleyici

gücü zayıflarken, korku merkezi aşırı derecede etkinleşmekte.

- Evet. Bu durum hastanın, korkuya neden olaylardan

bilinçsiz olarak etkilenmesine yol açar. Yani neden korktuğunu bilmeden korkmaya

başlar. Bu psikolojik değişimlerin boyutu

nedir?- Beyin yapısındaki değişimler bireyden bireye %10-30

arasında değişmekte. Tipik bir travma şeması çizmek mümkün mü, yoksa her

insanın tepkisi farklı mı?- Elbette ki çok büyük bireysel farklılıklar vardır.

Kimileri daha dayanıklıdır, diğerleri ise hızla çökerler. Ama bunun dışında

genel bir motiften söz edebiliriz: Travma seviyesi bir insan beyninin işlemek

zorunda olduğu korkunç olayların sayısına orantılı olarak yükselir.

Bunun sebebi nedir?- Güney Sudan'da 3000'den fazla kişiyi inceledik.

Bazıları 25-30 travmatik deneyimi geride bırakmıştı. Eşlerinin tecavüze

uğrayışları, kızlarının doğranması vb gibi korkunç olaylar yaşamışlardı. Bu tür

insanların hepsinde travma sonrası stres bozukluğu belirtisi görülür.

Başlarından sadece bir ila beş olay geçenlerin bulunduğu grupta ise TSSB

belirtilerini oranı %20'nin altındadır. Travmatik olaylardan sonra beyinde daha başka değişimler

de meydana geliyor mu?- İşkence kurbanlarında genelde kişilik çözülmesi

belirtileri görülmekte. Bu kişiler şok durumlarından içlerinden kaçmaya

çalışırlar ve dolayısıyla da belli başlı anıları veya duyguları aynı anda

bölerler. Manyetik ensefalagrofi ve manyetik rezonans tomografisiyle bu tür

hastaların beyin etkinliklerinde tipik değişimlerin meydana geldiğini görüyoruz.

Özellikle de sol beynin alın bölgesinde anormal derecede yavaş beyin dalgaları

saptanmakta. Bu tür sonuçlar travmatik bozuklukların tedavisinde

yararlı olabiliyor mu?- Bu şu sıralar üzerinde hararetle tartışılan ama bir

türlü yanıtlanamayan bir sorudur. Fakat en azından şunu söyleyebiliriz:

Travmatik olaylar düzenli olarak beyin yapısında depolanmakta. Bu şekilde, yeni

korkular ve olaylarla uyumlu bir korku merkezi gelişmekte. Bu sonuçlar örneğin

Sri Lanka'daki araştırmalarla ortaya çıktı. Ülkenin güneyinde çocukların sadece

%15'i travma geçirmiş. Oysa iç savaşın yıllardır devam ettiği kuzeyde,

çocukların %50'sinde TSSB görülmekte. Tsunamiyle ilgili travma daha önceki savaş

olaylarıyla kaynaşmakta. Çocuklar bu ikisi arasındaki farkı bilemiyorlar ve

dolayısıyla da olaylar hep aynı korku bölgesine işlenmekte.

Bu tür bozuklukların toplumsal yaşamı ne şekilde

etkilediğini tahmin etmek hiç de zor değil. Herhangi bir tedavi umudu var mı

peki?- Kimi araştırmacılar, beyindeki travma yapısının asla

çözülemeyeceğini düşünüyorlar. Ben bu konuda biraz daha iyimserin. Belki de

sinirsel bağlantıların onarılması mümkündür. Bunun psikoterapi mi yoksa

ilaçlarla mı gerçekleşeceğini bundan sonraki çalışmalarımızda göreceğiz.

Kim kimdir?Thomas ElbertKonstanz Üniversitesi Klinik Psikoloji ve Davranış

Nöroloji Bölümü profesörü ve aynı zamanda savaş, terör ve taciz kurbanlarına

tedavi ederek yardımcı olmaya çalışan Victim's Voice organizasyonunu da

yönetiyor.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:34 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.