![]() |
Avrupa Birliği Sürecinde Kobilerin Rekabet Stratejileri: Yenilik Stratejisi Son yıllarda meydana gelen bazı gelişmeler ülkemizdeki KOBİ'leri de yakından ilgilendirmektedir. Küreselleşmenin etkisini yoğunlukla hissettirdiği ve Avrupa Birliği üyeliği yolunda çalışmaların ivme kazandığı son zamanlarda, KOBİ'ler için bazı fırsat ve tehditler ortaya çıkmaktadır. Özellikle son yıllarda küresel anlamda ortaya çıkan bir strateji de yeniliktir. Bir işletme rekabet avantajını koruyabilmek için ürünlerinde ve süreçlerinde yenilik yapmak zorundadır. Yenilik, yeni bir fikrin, ürünün veya sürecin kabulüdür. Yenilik fikri icattan çok daha geniş bir kavramdır. KOBİ'ler rekabetçi ortamda durumlarını korumak için ürün yeniliklerine önem vermek zorundadırlar. Yenilikçilik, işletmelerin süreçlerinde meydana gelecek yeni üretim metotlarını kapsayan bir felsefeyi temsil etmektedir. Yenilikçi süreçler ise yenilikçi ürünleri sonuçlandırmaktadır. Yenilik stratejisi sayesinde KOBİ'ler küresel alanda rekabet avantajı yakalayabileceklerdir. Araştırmanın birinci bölümünde rekabet ve yenilikçiliğe ilişkin literatür araştırmasına yer verilmiştir. İkinci bölümde araştırma metodolojisine ve örneklemin özelliklerine üçüncü bölümde ise araştırmanın bulgularına yer verilmiştir. Bu kapsamda saha araştırmasında KOBİ'lerin yenilikçiliklerine ilişkin olarak şu soruların yanıtları aranmıştır. Küreselleşme ve Avrupa Birliğiyle ilişkili olarak KOBİ'lerin rekabet ve yenilikçilik açısından karşı karşıya kaldığı zorluklar nelerdir? Rekabet stratejisi olarak yenilik stratejisi hakkında KOBİ yöneticilerinin algılamaları nasıldır? KOBİ'ler rekabetin belirleyici unsurları olarak neleri görmektedirler? KOBİ'lerin yenilik stratejisine ilişkin yaptıkları yatırımlar nelerdir?. Araştırma mermer sektörüyle sınırlandırılarak, Afyon ilinde ihracat yapan KOBİ'ler araştırmaya dahil edilmiştir. I-LİTERATÜR ARAŞTIRMASI KOBİ Tanımı Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler hakkında bir çok tanım yapılmasına rağmen bunların tam olarak birbiriyle örtüştüğü söylenemez. Bu tanımlara bakacak olursak; KOSGEB'e göre 1-150 kişi çalıştıran işletmeler KOBİ sayılmaktadır.TOBB'a göre ise; istihdam sayısına göre 1-9 arası küçük, 50-150 arası işletmeler ise orta boy işletme olarak sınıflandırılmıştır. Türkiye Halk Bankası ise KOBİ'lere verdiği kredilere göre tanımlamalar yapmaktadır. Sanayi kredilerinde, işyerinde en çok 100 işçi çalıştıran ve kanuni defter kayıtlarında arsa ve bina hariç sabit yatırım net tutarı 15 milyar TL'ye kadar olan işletmelere küçük işletme denir. Orta ölçekli sanayi işletmeler; işyerinde en çok 250 kişi çalıştıran ve kanuni defter kayıtlarında arsa ve bina hariç sabit yatırım net tutarı 30 milyar TL'ye kadar olan işletmelerdir. Hazine Müsteşarlığı KOBİ'leri en çok 150 işçi çalıştıran , kanuni defter kayıtlarında arsa ve bina hariç, makine teçhizat, tesis araç ve gereçleri toplam net değeri 50 milyara kadar olan işletmeler KOBİ olarak değerlendirilmiştir. KOBİ tanımının yapılmak istenmesindeki zorunluluk, daha çok devlet desteklerinden yararlanıp, kredi imkanlarını kullanmak ve ilgili danışmanlık kurumlarından destek alıp anlaşmalar yapabilmek amacıyla ortaya çıkmaktadır. [1] Avrupa Birliği ülkelerinin 1996 yılında tavsiye niteliğinde almış oldukları karar sonucunda Avrupa Birliği Komisyonu tarafından ortak bir KOBI tanımı geliştirilmiştir. Bu tanıma göre KOBI'ler şu şekilde sınıflandırılmıştır: - 100'den az işçi çalıştıranlar ve yıllık ciroları 7 Milyon ECU' ya ulaşamayan veya yıllık bilanço toplamları 5 Milyon ECU' ya ulaşamayan teşebbüsler küçük ölçekli işletme, - 100-250 arası işçi çalıştıranlar ve yıllık ciroları 7-40 Milyon ECU arası olanlar veya yıllık bilançoları toplamı 5-27 Milyon ECU arası olan teşebbüsler orta ölçekli işletme, - 251 kişi ve yukarısı da büyük işletme olarak belirlenmiştir [2] Türkiye'de KOBİ'lerin Durumu Özellikle 1990'lı yıllardan sonra Türkiye'nin AB'ye girme çabaları KOBİ'lerin öneminin daha da artmasına yol açmıştır. Türkiye'de KOBİ'lerin geliştirilip Avrupa Birliği ülkeleri seviyesine getirilmesi ve rekabet etme güçlerinin artırılması için bazı destek ve teşvikler verilmiş, bu konudaki çalışmalar hızlandırılmıştır. [3] 1970, 1980, 1985 yıllarında yapılan Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımına bakıldığında, imalat sanayiinde işyeri sayısı yüzdesi olarak, sırasıyla %97.3, %95.3, %94.5 'ü küçük işletmelere aittir. 1995, 1996, 1997 yıllarına bakıldığında küçük ve orta boy işletmelerin ortalamaları %99.54, %99.52, %99.5'e yükselmiştir. İmalat sanayinde çalışanlar ortalaması 1970 sayımına göre %60.9'u büyük işyerlerine, %39.1'i küçük işyerlerine; 1980 sayımında ise, %61.7!si büyük, %38.3'ü küçük işyerlerine aittir. 1985 sayımında büyük işyerlerinin çalışan ortalaması %66.5, küçük işyerlerinin ortalaması ise %33.5 olarak saptanmıştır. Bu oran 1995, 1996, 1997' te ise küçük ve orta boy işletmelerin toplamı olarak sırasıyla %61.38, %61.01 ,%59.88 olarak devam etmiştir. İmalat sanayinde oluşturulan katma değerin 1970 sayımına göre %91.7'si büyük, %8.3'ü küçük işyerlerine aittir. Bu oranlar 1980 sayımında ise, %88.4'ü büyük %ll.6'sı küçük işyerlerine ait olarak saptanmıştır. Bu oranlar 1995, 1996, 1997'de sırasıyla %29.19, %28.78, %28.6 olarak devam etmektedir. Tüm işletmeler içerisinde küçük ve orta boy işletmelerin %99.6 ağırlığa sahip oldukları görülmektedir. Bunun yanında büyük işletmelerin payları ise %0.4'lerde seyretmektedir. İstihdam, katma değer ve sermayeyi incelediğimizde buralardaki durumun sayısal durumla ters orantılı olduğu görülmektedir. [4] 2000'li Yıllar, Rekabet Yoğunluğu ve Avrupa Birliği Küreselleşmenin de etkileriyle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren rekabet tüm dünyada işletmeler üzerinde yoğunluğunu hissettirmeye başlamıştır. Bu çerçeve içerisinde rekabetin gelişimi şöyle özetlenebilir; 1960'lara kadar en önemli konu verimliliği artırmak ve daha fazla üretilebilir hale gelmekti. Çünkü bu dönemde üretilen her malın satılabilirliği temel bir varsayımı oluşturmaktaydı. Dolayısıyla rekabetin bu dönemde üretim odaklı olduğunu söylemek olanaklıdır. 1970'lerde arzın talebi aşması ile uluslar arası ticaretin ilk adımları atılmaya başlanmıştır. Bu dönemde maliyet ve fiyat kavramları ön plana çıkmış ve fiyat üzerinde ciddi bir rekabet başlamıştır 1980'lerde ise Toplam Kalite Yönetimi felsefesinin yansımasıyla kalite kavramı ön plana çıkmış ve fiyatın yanı sıra kalite rekabet konusu olmuştur. 1990'lara gelindiğinde hız ve esneklik rekabet çabalarında önemli kavramlar haline gelmiş ve ürün çeşitliliği artmıştır. 2000'lerde ise yenilikçi ve yaratıcı felsefenin ürünü olan benzersiz ve müşteriye özel ürünler üzerinde rekabet başlamıştır. [5] Porter'a göre rekabetçi üstünlüğü yakalamanın yolu geliştirme, yenilik yapma ve değişimden kaynaklanmaktadır. [6] Ülkemizde KOBİ'ler bu trendlere bağlı olarak stratejiler geliştirmek ve bu stratejileri uygulamak durumundadırlar. Küresel anlamda değişen iş yapma biçimleri, yeni yönetim metotları ve rekabet stratejileri KOBİ'ler tarafından değerlendirilmeli ve kendi bünyelerine adapte edilmelidir. Günümüzde diğer firmaların olduğu gibi, KOBİ'lerin de karşı karşıya kaldığı üç kritik rekabet faktörü vardır. Şekil 1'de de görüldüğü üzere bu üç rekabet faktörü bir paradoksu ortaya çıkarmaktadır. Bir ürünün aynı zamanda hem kaliteli hem ucuz hem de müşteriye en kısa zamanda ulaştırılması firmalar açısından bir paradoksu temsil etmektedir. Bir yandan bu üç rekabet faktörünün üstesinden gelirken, bir yandan da sürekli değişimler sayesinde yenilikçi bir yapıya kavuşmak işletmeler için bir gereklilik olarak ortaya çıkmaktadır. Şekil 1 : Üç Kritik Rekabet Faktörü Kaynak : CUMMING Brian S., Innovation Overview and Future Challenges, European Journal Of Innovation Management, V:1, No:1, p.27 Günümüzde şirketlerinin sadece finansal tablolarına bakarak değerlendirme yapmak ve geleceğe ilişkin stratejiler geliştirmek olanaklı değildir. Bunun yanında sektörn yanında sektörşkin analizler yapılarak stratejilerin belirlenmesinde girdi olarak kullanılmalıdır. Dolayısıyla KOBİ'ler hem sektörlerine hem de çevrelerine ilişkin analizler yaparak kendi stratejilerini geliştirmek durumundadırlar. Küresel rekabet KOBİ'ler için yukarıda sayılan zorlukları bünyesinde barındırmasının yanında, Avrupa Birliği süreci de KOBİ'lerin karşısına bir takım engeller ortaya çıkarmaktadır. KOBİ'lerin gelecekteki başarısı bu engellerin üstesinden gelme kapasitesiyle ilgilidir. Bunlar ise; üretim sistemlerinin hızlı değişen teknolojiyle uyumunun sağlanması, finansal sorunlar, pazarlama problemleri ve yönetsel sorunlardır. Bu sorunları ortaya çıkaran ve KOBİ'lerin üzerinde etkili olan faktörler ise küreselleşme, AB üyeliği, korumacılık politikaları, bilişim teknolojileri ve internet ve müşterilerin ürünler hakkında artan bilgisi, çevre baskıları ve politik iklimdir. [7] Avrupa Birliği üyeliği yolunda hızla ilerleyen Türkiye'de KOBİ'ler açısından bir çok fırsat ve tehdit belirmektedir. Birliğe tam üye olunması durumunda mal dolaşımının daha kolaylaşacak olması ve destek programlarından yararlanma olanağı KOBİ'ler açısından birer fırsat olarak görülebilir. Ancak Avrupa Birliği sınırları içerisinde faaliyet gösteren sektördeki diğer firmalarla rekabet etmek zorunda kalınacak olması bir tehdit olarak görülebilir. Ayrıca teknolojik altyapı ve maliyet gibi unsurlar açısından daha avantajlı olan Avrupa firmaları KOBİ'ler için bir zorluk oluşturabilir. Bu durumu KOBİ'ler açısından dezavantaj konumundan çıkarmak için devletin KOBİ'lere bazı destekler sunması gerekmektedir. Özellikle enerji gibi temel girdilerde yapılacak indirim ve teknoloji yatırımlarına yapılacak destek KOBİ'lerin rekabetçi güçlerini artıracaktır. Ayrıca bilgi ve iletişim teknolojisi altyapısının devlet desteğiyle geliştirilmesi yenilikçiliğe olanak verecek bir sosyo-kültürel ortama katkıda bulunacaktır. Bir Rekabet Stratejisi Olarak Yenilik Günümüzde işletmelerin rekabet güçlerini korumaları bir çok unsuru bünyelerinde bulundurmalarına bağlıdır. Fiyat, kalite, hız, benzersizlik hala ürün üzerinde rekabette önemli faktörlerdir. Bunlara ilaveten yenilikçi süreçler sayesinde pazara yeni ürünler sunmak rekabet çabaları için önem arz etmektedir. Bir işletme rekabetçi durumunu koruyabilmek için ürünlerinde yenilik yapmak zorundadır. Dolayısıyla yenilik rekabetçiliğin ve rekabetçi işletme olmanın temelini oluşturmaktadır. [8] Yenilikle ilgili literatürde çeşitli tanımlar bulunmaktadır. 1968'de Zuckerman Komitesi yeniliği teknik, endüstriyel ve ticari adımlar bütünü olarak tanımlamıştır. 1969'da Marquis yeniliği teknolojik değişimin parçası olarak tanımlamıştır. 1973'te ise Tinnesand yenilik tanımıyla ilgili çalışmasının sonuçlarını yayınlamış ve bir çok bileşeni olduğunu ortaya koymuştur. 1990'da Udwadia yeni ürün, süreç ve hizmetlerin başarılı bir şekilde yaratılması geliştirilmesi ve tanıtılması olarak tanımlamıştır. [9] Yenilik, yeni bir fikrin, ürünün veya sürecin kabulüdür. Yenilik fikri icattan çok daha geniş bir kavramdır. İcat, ya fiziksel bir ürünün ya da fiziksel bir sistemin fiziksel çıktısını ifade eder ve rutin yenilikler denilen geliştirmeleri hariç tutar. [10] Dolayısıyla yenilik dendiğinde sadece ürün ve teknoloji yeniliği değil geniş anlamda firmanın kabul ettiği bir felsefe akla gelmelidir. Bu felsefe benimsendiğinde işletme içinde yenilikçi felsefe sayesinde süreçler yenilenecek, bu sayede yeni ürünlerin ortaya çıkması kolaylaşacaktır. Yeniliği kendi altında mal ve hizmetlerdeki yenilik, süreç yeniliği ve yönetim sisteminde yenilik olarak gruplamak mümkündür. Mal ve hizmetlerdeki yenilik Ar-Ge departmanının faaliyetlerinin bir sonucu olarak görülebilir. Süreçlerdeki yenilik ise verimliliği artırmayı amaçlayan ve daha çok makine altyapısına dayanan yeniliklerdir. Yönetim sisteminde yenilik ise çevre koşullarına bağlı olarak insanları organize etmenin yeni yollarını ortaya çıkarmaktır. [11] Başarılı yeniliklerin bir çoğu teknolojiyi, yönetsel beceriyi ve tüketici ihtiyaçlarına ilişkin bilgiyi bir araya getirir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; başarılı yenilikler, teknolojik fırsatlarla beraber pazara talebine önem verenlerdir. İşletmeler rekabetçi ortamda durumlarını korumak için ürün yeniliklerine önem vermek zorundadırlar. Ürün yeniliği, işletmeye yeni olan ürün olarak tanımlanır. [12] Bu da Pazar talebine ilişkin etkin bir araştırmayı ve işletme içinde yenilikçi süreçlerin başarılmasına bağlıdır. Yenilikçiliğin Unsurları Yenilikle ilgili literatüre bakıldığında, yenilikçilik tanımı arasına bir çok faktör dahil edilmektedir. Makro anlamda bir ülkenin yenilikçi olup olmadığı ölçülürken eğitim almış birey sayısından internet kullanım oranına, patent başvuru sayılarından PC sayısına kadar bir çok faktöre yer verilmektedir. Literatürde yer alan araştırmaların çoğuna göre bilgi ve iletişim teknolojileri (BİT) yenilikçiliği belirleyen unsurlardan biridir. Avrupa Komisyonunun 7 aday ülkenin yenilik politikalarını incelediği rapora göre Türkiye'nin Bilgi teknolojileri harcaması Gayri Safi Milli Hasılanın % 1,9'u civarındadır. Avrupa Birliği ülkelerinin ortalaması ise % 2,7 civarındadır. Türkiye iyi bir iletişim altyapısına sahip olmakla birlikte yeterli sayıda BİT uzmanına sahip değildir. Ayrıca devlet desteği de yenilikçilik için önem arz etmektedir. Türkiye'de KOBİ'lere yenilikçilik konusunda destek veren kuruluşlar KOSGEB, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı) TTGV, TUBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu) ve KOBİ-NET portalıdır. KOSGEB özel yazılımlar üreterek KOBİ'lere destek vermekte ve internet kafe yayılımına katkıda bulunmaktadır. TTGV, e-ticaret aktivitelerine ve yenilikçilik çabalarına destek vermektedir. TUBİTAK teknoloji desteği veren programlarını KOBİ'lere sunmakta ve KOBİ-NET portalı KOBİ'lere internetle ilgili hizmetleri bedelsiz sunmaktadır. 1963'te TUBİTAK'ın kuruluşuyla başlayan bu süreç 90'larda hız kazanmış ve bu süreç içerisinde bu dört kuruluş KOBİ'lere destek sağlar hale gelmiştir. Ülkemizde KOBİ'lerde yenilikçiliğin yaygınlaştırılması için bu kurumların varlığı önem arz etmektedir. 1991-2003 yılları arasında teknoloji geliştirme projeleri desteği 83 milyon Euro tutarındadır. Bu rakam içerisinde Ar-Ge destekleri bulunmamaktadır. [13] Ayrıca TUBİTAK, TTGV ve TUSİAD'ın ortaklaşa yürüttüğü Teknoloji Ödülü yenilikçilik çabalarını destekleyen bir diğer uygulamadır. [14] Ülkemizde yenilikçiliği destekleyen risk sermayesi yapısına bakarsak Vakıfrisk ve ve TTGV bu projelere destek vermekte bunun yanı sıra Halk Bankası KOBİ'lere sunduğu kredilerle önemli bir destek sunmaktadır. Yenilik faaliyetlerinin etkili bir şekilde gerçekleşmesi firma içinde sistemli bir bilgi altyapısının olmasına ve bilgiden bu sayede etkin faydalanmaya dayanmaktadır. Ancak bu bilgi sisteminin istenilen şekilde işlemesi bilgi sistemleri altyapısına bağlıdır. Burada bilgi sistemleri kavramı; ofis makineleri, veri süreçleme ekipmanları, veri iletişim araçları ve yazılımlarla hizmetleri ifade etmektedir. Bilgi ve iletişim teknolojileri denildiğinde ise bilgi sistemleri temelinde işleyen iletişim araçlarını ifade etmektedir. Ayrıca bilgiye verilen önem ve eğitim seviyesi yenilikçilik için girdi niteliğinde iki unsurdur. Türkiye'nin Yenilikçilik Açısından Dünya Üzerindeki Konumu Küresel Rekabetçilik Raporunun yenilik indeksine göre Türkiye 66. sırada yer almakta ve bu konumuyla çoğu ülkenin gerisindedir. ABD birinci sırada yer alırken İngiltere 14., Fransa 18. ve Yunanistan 27. sırada yer almaktadır. [15] Yeniliğin temel dinamikleri arasında Ar-Ge faaliyetleri önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye Gayri Safi Yurtiçi Hasılasının (GSYH) 0,045'lik bir bölümünü Ar-Ge harcamalrına ayıran bir ülke olarak gelişmiş ülkelerin Ar-Ge harcamaları ortalaması olan % 2'nin bir hayli altındadır. [16] Bu durum, TUBİTAK, TTGV, KOSGEB ve TUSİAD gibi kuruluşların öncü olduğu günümüzdeki konumundan daha ileriye taşınmak zorundadır. KOBİ'lerde Yenilik Uygulamaları Ülkemizde henüz Ar-Ge harcamalarının yeterli seviyelere ulaşmamış olması KOBİ'lere de yansımaktadır. Bugün KOBİ'lerde Ar-Ge departmanına rastlamak oldukça zordur. Ancak çoğu endüstride ürün ve teknoloji yeniliklerinin KOBİ'lerde kaynaklandığı bilinmektedir. [17] Bu KOBİ'lerde formal bir Ar-Ge birimi olmamasına karşın bizzat girişimcinin veya diğer işletme departmanlarının Ar-Ge departmanının e departmanının yerine getirmesinden kaynaklanmaktadır. Dolayısıyla ülkemizde bir çok ekonomik problemin aşılmasında kilit rol oynayan KOBİ'lerin yenilikçilik çabalarında bir çok problemle karşı karşıya kaldığı ortadadır. Gerek Ar-Ge departmanının KOBİ'lerdeki yayılım sorunları, gerek KOBİ'lere teknoloji ve Ar-Ge desteği veren kuruluşlarla KOBİ'ler arasında etkin bir iletişimin yokluğu, gerek üniversite-sanayi işbirliğindeki sorunlar, gerekse KOBİ'lerin üstesinden gelmek zorunda oldukları finansal ve yönetsel problemler KOBİ'lerin yenilikçilik çabalarını yavaşlatmaktadır. II-ARAŞTIRMANIN METODOLOJİSİ Araştırmanın Amacı Araştırmanın amacı Avrupa Birliği'ne üyelik yolunda önemli adımlar atan ülkemizdeki KOBİ'lerin küresel rekabet trendleri karşısında tepkilerinin ne olduğunu belirlemek, Avrupa Birliği'ne tam üyelik durumunda KOBİ'ler açısından fırsat ve tehditlerin ne olacağını ortaya koymak ve yenilikçilik stratejisinin KOBİ'ler tarafından algılanışını ve bu stratejiye yapılan yatırımları ortaya koymaktır. Araştırmanın Kapsamı Araştırmanın kapsamı belirlenirken KOBİ'lerin çok geniş bir perspektife yayılmasından dolayı öncelikle sektör belirlenmiş (mermer sektörü), daha sonra Türkiye mermer üretiminde büyük bir paya sahip olan Afyon ili dikkate alınmıştır. İhracat yapan bir firmanın rekabeti daha fazla hissettiği ve yenilikçilik stratejisinin ihracat yapan firmalarca daha hızlı algılandığı varsayımından hareketle Afyon ili içerisinde mermer sektöründe faaliyetlerini sürdüren ve ihracat yapan 250'ye kadar çalışanı olan KOBİ'ler araştırmamıza dahil edilmiştir. Araştırmada öncelikle Afyon ilinde mermer sektöründe faaliyetlerini sürdüren ve ihracat yapan Afyon Ticaret ve Sanayi Odası verilerine göre 96 firma tespit edilmiş ve bunlardan görüşme sonrası 30 tanesi ankete katılmayı kabul etmiştir. Bunlara yüz yüze anket uygulanmıştır. Araştırmanın Yöntemi Belirlenen KOBİ'lerin yöneticilerine literatürden yola çıkılarak oluşturulan likert ölçeğine dayalı sorular yöneltilmiştir. Bu anketlerden elde edilen veriler bilgisayar ortamında SPSS programı ile analiz edilmiştir. Araştırmada frekans dağılımlarının yanı sıra değişkenler arasında anlamlı bir bağımlılık ilişkisini test etmek amacıyla ortalama analizleri ile yenilikçilik değişkenlerini gruplamak için Faktör analizi yapılmış ve faktör skorlarının, KOBİ'lerin bir takım özellikleri (Tablo 2) açısından farklılık gösterip göstermediğini test etmek amacıyla Kruskal Wallis tek yönlü ANOVA ve Mann Whitney U testi kullanılmıştır. Araştırmanın Hipotezleri Araştırma modeli oluşturulurken şu hipotezler ortaya konulmuş ve araştırma sonucuna bakarak test edilmiştir. H1 : İhracat yapan KOBİ'ler yenilik stratejisinin önemine inanmaktadırlar. H2 : KOBİ'ler için yenilik önemli bir rekabet stratejisidir. H3 : KOBİ'lerin yenilikçilik anlayışları, birtakım özellikleri bakımından farklılık göstermektedir. Örneklemin Özellikleri Tablo 1.Örneklemin Özellikleri n% n% İşletmenin Hukuki Yapısı A.Ş. Ltd.Şti. Şahıs İşletmesi 4 24 2 13,3 80,0 6,7İhracatın Satışlara Oranı 0-25 (%) 26-50 (%) 51-75 (%) 76-100 (%) 5 4 7 13 16,7 13,3 23,3 43,3 İşletmede Ortalama Çalışan Sayısı 0-49 Çalışanı olan 50-99 Çalışanı olan 100-250 Çalışanı olan 22 7 1 73,3 23,3 3,3İşletmelerin Üretim Sistemi Seri Üretim Sipariş Üretimi Parti Üretimi 12 14 4 40,0 46,7 13,3 Anketi Dolduranın İşletmedeki Statüsü İşletme Sahibi Genel Müdür İhracat Sorumlusu Diğer 1 19 9 13,3 63,3 30,0 3,3İşletmenin ürünlerinin değişim Sıklığı 0-1 Yılda değişir 1-5 Yılda değişir 5 yıldan daha fazla Hiç değişmez0 1 25 40,0 3,3 83,3 13,3 Notlar: n: Frekans %: Frekans yüzdesiİşletmelerin Ar-Ge'ye Ayırdıkları Pay 0 (%) 1-5 (%) 6-10 (%) 11-15 (%) 16-20 (%)2 8 7 5 86,7 26,7 23,3 16,7 26,7 Tablo 2'de görüldüğü gibi örnekleme dahil edilen KOBİ'lerin hukuki yapılarına bakıldığında % 80'inin limited şirket, %13,3'ünün anonim şirket ve %6,7'sinin şahıs işletmesi olduğu görülmektedir. Bu anlamda Afyon'da mermer sektöründeki ihracat yapan KOBİ'lerin hemen hepsi şirketleşmesini tamamlamış durumdadır. Örnekleme dahil edilen işletmelerin % 73,3'ü en fazla 49 işçi çalıştırırken, % 23,3'ü en fazla 99 işçi çalıştırmakta ve % 3,3'de en fazla 250 işçi çalıştırmaktadır. Buradan görüleceği üzere örneklemin büyük bir kısmı 0-49 arası işçi çalıştıran işletmelerden oluşmaktadır. Ankete cevap verenlerin %63,3'ü genel müdür, %30'u ihracat sorumlusu, %3,3'ü işletme sahibidir. Bu anlamda ankette yer alan sorulara bağlı olarak cevap veren kişilerin niteliği ankete verilen cevapların geçerliliğini artırmaktadır. Yine ankete katılan KOBİ'lerin büyük bir bölümü (%43,3) üretimlerini büyük oranda yurtdışına yönelik yapmaktadırlar. Örnekleme dahil edilen KOBİ'lerin %66' sı ürünlerinin %50'sinden fazlasını ihraç etmektedirler. Bu KOBİ'lerin % 40'ı seri üretim, %46,7'si ise sipariş usulü üretim yapmaktadırlar. İşletmenin pazara sunduğu ürünlerin ne kadar sıklıkla fiziksel olarak kısmen veya tamamen değiştiği sorusuna KOBİ'lerin % 83,3'ü 5 yıldan daha fazla bir sürede değiştiğini belirtmişlerdir. Bu bulgu mermer sektöründeki ürün yaşam eğrisinin süresine vurgu yapmaktadır. İşletmelerin %6,7'si Ar-Ge için hiç kaynak ayırmadığını belirtirken %26,7'si %1-5 arası ve %16-20 arası kaynak ayırdıklarını belirtmişler %23,3'ü %6-10 arası kaynak ayırırken %16,7'si Ar-Ge için %11-15 arası kaynak ayırdıklarını belirtmişlerdir. III-BULGULAR Kobi'lerin Rekabetçiliklerine İlişkin Bulgular Tablo 4. İşletmelerin Rekabeti Nasıl Hissettiklerin=30Frekans % Çok Yoğun15 50,0 Yoğun15 50,0 Hiç Rekabet Yok0 0,0 Mermer sektöründe faaliyet gösteren ve ihracat yapan KOBİ'lerin tamamı sektörlerinde yoğun bir rekabetin yaşandığını belirtmişler, KOBİ'lerin %50'si ise bu rekabetin derecesinin çok yoğun olduğunu söylemişlerdir. Bu sonuç KOBİ'lerin rekabet çabaları açısından yeni stratejiler geliştirmeleri gerektiği varsayımını doğrulamaktadır. Tablo 5. İşletme Amaçlarının Önem SıralamasıSıralamaOrtalamaSSn Karlılık12,131,0824 Verimlilik22,211,2224 Müşteri Memnuniyeti32,541,5324 İşletmenin Hayatını Sürdürme43,390,9423 İstihdam Yaratma54,910,4223 Yeni Ürünler Yaratma65,651,0323 Notlar: 1: En Önemli ve 6: En Önemsiz ölçeğinden elde edilmiştir. SS:Standart Sapma n:Örnek Kütle Büyüklüğü Mermer sektöründe faaliyet gösteren KOBİ'lerin amaçlarına yönelik yöneltilen soruya karşılık KOBİ'ler öncelikli amaçlarının karlılık olduğunu, sonrasında ise verimlilik ve müşteri memnuniyeti konularına odaklandıklarını belirtmişlerdir. Bu anlamda KOBİ'lerin amaçlar açısından yenilikçiliğe olan yaklaşımları önem arz etmektedir. KOBİ'lerin yeni ürünler yaratma konusunda daha hassas olmaları gerekmektedir. Tablo 6. Rekabet Gücüne Etki Eden Faktörlerin Önem Sıralaması SıralamaOrtalamaSS Üretim Maliyeti14,930,25 Bilgi ve Tecrübe24,530,68 Zamanında Teslim34,370,76 Nitelikli İşgücü44,200,55 Hammaddeye Yakınlık5 54,170,53 Ürün Kalitesi4,170,70 Teknoloji64,100,76 Pazara Yakınlık74,070,74 Ürünün Görünümü83,930,64 Ürünün Müşteri Odaklı Olması93,900,55 Ürünün Fiyatı103,770,73 Ürün Çeşitliliği113,470,90 Ürünün Kullanım Kolaylığı123,400,77 Ürün Farklılaştırılması133,130,90 Sosyo Ekonomik Çevre143,000,74 Yeni Ürün Yaratabilme 152,830,87 Satış Sonrası Hizmetler161,931,39 Notlar: Ortalama Değer 1:Hiç Etkisi Yok ve 5:Çok Etkili ölçeğinden elde edilmiştir. SS: Standart sapma. Sonuçlar Friedman'ın iki yönlü ANOVA testinde (p<0,001) düzeyinde farklıdır. n=30 Çoğu sektörde olduğu gibi mermer sektöründe de rekabet çabaları büyük ölçüde maliyetler üzerinde yoğunlaşmaktadır. Günümüzde diğer faktörlerin etkisinin yanı sıra maliyetler ürünün başarısında önemli bir belirleyicidir. KOBİ'ler üretim maliyetinden sonra rekabet gücüne etki eden dört faktörü bilgi ve tecrübe, zamanında teslim, nitelikli işgücü ve hammaddeye yakınlık olarak belirtmişlerdir. Bu da sektördeki rekabetin belirleyicileri olarak görülebilir. Tablo 7. İşletmelerin Çeşitli Kriterler Açısından Rakiplerine Göre Konumu KonumuOrtalamaSS Fikri Mülkiyet Hakları BakımındanGeride1,500,73 Araştırma Geliştirmeye Ayrılan Fonlar AçısındanGeride1,630,76 Sanayide Bilgisayar Kullanım Derecesi AçısındanGeride1,670,76 Araştırma Kapasitesi ve Gücü AçısındanGeride1,770,77 Teknoloji Transferi ve Şartları AçısındanGeride1,830,79 Sahip olunan Teknolojinin Yapısı ve Özellikleri AçısındanGeride1,870,78 Sanayideki Makinalaşma ve Otomasyon Derecesi AçısındanGeride1,900,76 Enerji Kullanımı ve Maliyetleri AçısındanGeride1,970,76 İşgücünün Niteliği AçısındanAynı2,000,74 Yeniliklere Uyma ve Uygulama isteği AçısındanAynı 2,030,72 Üretim Ölçeği AçısındanAynı2,030,72 Makine ve Teçhizat AçısındanAynı2,100,71 Teknolojiyi Kullanma Becerisi AçısındanAynı2,170,75 Notlar: Ortalama Değer 1:Yetersiz, 2: Aynı Düzeyde ve 3[img]images/smilies/biggrin.gif[/img]aha ileri durumda ölçeğinden elde edilmiştir. SS: Standart sapma. Sonuçlar Friedman'ın iki yönlü ANOVA testinde (p<0,001) düzeyinde farklıdır. n=30 Mermer sektöründe uluslar arası pazarlarda faaliyet gösteren KOBİ'lere bakıldığında bir çok kriter açısından rakiplerine göre zayıf oldukları ortaya çıkmaktadır. Bu faktörler ise KOBİ'lerin küresel pazarda rekabet gücünü azaltmaktadır. Örneğin enerji kullanımı ve maliyetleri bakımından mermer sektöründeki KOBİ'lerin rakiplerine göre konumu dezavantajlıdır. Bu ise KOBİ'lerin üretim maliyetini ve dolaylı olarak rekabet gücünü etkileyen bir faktördür. Yine Tablo 7'de yer alan ilk yedi kriter açısından KOBİ'lerin rakipleirne göre geride olması KOBİ'lerin rekabet gücünü azaltmaktadır. Bu kriterlerle ilgili düzenleme ve altyapı çalışmalarının devlet tarafından süratle gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yenilik Araçlarına ilişkin Bulgular Tablo 2. Araştırma Geliştirme ve Yenilik Araçları ile İlgili Dağılımn=30Evet Frekans %Hayır Frekans % Araştırma Geliştirme Departmanı Olan4 13,326 86,7 Ar-Ge Departmanı Olmayıp Ar-Ge İçin Eleman Bulunduran16 53,314 46,7 İnternet Bağlantısının Varlığı25 83,35 16,7 Web Sitesi Varlığı11 36,719 63,3 Son Bir Yıl İçerisinde Teknoloji Satın Alan25 83,35 16,7 Avrupa Birliği 6. Çerçeve Hakkında Bilgisi Olan23 76,77 23,3 Sektörle ilgili AB'deki Standartları Bilen25 83,35 16,7 Türkiye Tknlji Geliştirme Vakfı Hakkında Bilgisi Olan24 80,06 20,0 TÜBİTAK Hakkında Bilgisi Olan26 86,74 13,3 KOSGEB Hakkında Bilgisi Olan25 83,35 16,7 Tablo 4'te görüldüğü gibi Afyon ilinde mermer sektöründe ihracat yapan KOBİ'lerin % 86'sının Ar-Ge departmanı olmamasına rağmen, bu KOBİ'lerin % 53,3'ü araştırma geliştirme faaliyetleri için eleman istihdam etmektedir. Bu Türkiye'deki KOBİ'lerin ortak bir yönünü yansıtmaktadır. Yenilikçilik çabalarında önemli bir faktör olan internete bağlanma ve web sayfası kullanma durumlarına bakılırsa; KOBİ'lerin %83,3'ü internete bağlı iken bunların sadece %36,7'si bir web sayfasına sahiptir. Bu durum kuşkusuz istenilen bir düzey olmayıp KOBİ'lerin internet kullanma ve web sayfasına sahiplik oranlarını yükseltmeleri gerekmektedir. Ankete katılan KOBİ'lerin %83,3'ü son bir yıl içerisinde teknoloji satın aldıklarını belirtmişlerdir. Bu da yenilikçilik faktörleri içerisinde önemli bir faktör olarak kabul edilebilir. Yine KOBİ'ler için önemli araştırma destekleri sunan Avrupa Birliği 6. Çerçeve Programı hakkında KOBİ'lerin %76,7'si bilgi edinmiş durumdadır. Bunun yanı sıra sektörle ilgili olarak AB standartları hakkında bilgi sahibi olan KOBİ'lerin oranı %83,3'tür. Bu da özellikle teknoloji ve araştırma yatırımlarına destek veren AB programlarını KOBİ'lerin takip ettiğini ortaya çıkarmaktadır. Türkiye'de yenilik politikalarına ivme kazandırılmasında en etkin kurumların başında gelen Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ve işleyişi hakkında bilgisi olanların oranı %80'dir. Yine yenilikçilik politikaları dorultusunda yenilik çablarını destekleyen TUBİTAK ve KOSGEB hakkında KOBİ'lerin %80'inden fazlasının bilgisi vardır. Bu da yenilikçilik politika ve çabalarına bağlı olarak yenilikçiliği yaymaya çalışan bu kurumların hala istenilen seviyede destek verememesine karşın bilinirliklerinin yüksek olduğunu ortaya çıkarmıştır. Tablo 3. Ar-Ge Desteği Alınan Kurumlarn=30Frekans % Özel Şirketler3 10,0 Destek Almayanlar27 90,0 KOBİ'lere Ar-Ge desteği alıp almadıkları sorusu yöneltildiğinde KOBİ'lerin %90'ı Ar-Ge desteği almadıklarını belirtmiş, sadece %10'u özel şirketlerden Ar-Ge desteği aldıklarını söylemişlerdir. Bu da ülkemizde Ar-Ge harcamalarının düşük olmasının KOBİ'lere yansıması olarak kabul edilebilir. Yine KOBİ'lerin Ar-Ge birimleri olmamasına karşın Ar-Ge desteği almamaları da ülkemizde araştırma geliştirme konusuna verilen önemi yansıtan bir bulgudur. Bu durumun süratle devlet desteğinde düzeltilmesi gerekmektedir. Bunun yollarından biri de sektörlere özgü endüstriyel bölgelerin kurulup buralarda özel şirketlere destek sağlayacak ve yön verecek Ar-Ge merkezlerinin kurulmasıdır. Tablo 8. Yenilik Yaratma Konusunda Etkili Olduğu Düşünülen DepartmanlarSırası Etkili Frekans %Etkisiz Frekans % 1İhracat24 80,06 20,0 2Yönetim13 43,317 56,7 3Pazarlama10 33,320 66,7 4Üretim1 3,329 96,7 5Araştırma Geliştirme0 0,030 100,0 Yenilik talepleri genelde müşteriler tarafından ortaya çıkarılmakta ve buna bağlı olarak işletmeler üretim sistemlerinde ve ürünlerinde değişikliğe gitmektedirler. Araştırmada Tablo 8'de görüldüğü gibi KOBİ'lerin yenilik yaratma konusunda etkisi olan departmanlar sıralamasında ihracat departmanı ilk sırayı almaktadır. Ürünlerini küresel pazara sunan KOBİ'ler için bu durum önemlidir. Pazar bilgilerinden yararlanan KOBİ'lerin ihracat departmanı vasıtasıyla bu işlevi yerine getirmeleri mümkündür. Yine yönetim ve pazarlama departmanları da bu kararların alınmasında paya sahiptir. Ancak KOBİ'lerin hiçbirinde Ar-Ge departmanının olmaması bu departmanın yenilik yaratma konusundaki etkilerini ortaya çıkarmasını engellemektedir. Tablo 9. Yenilik Çabalarında İşletme İçi Sözlü Bilgi KaynaklarıSırasıKullanılıyor Frekans %Kullanılmıyor Frekans % 1Üst Kademe Yöneticileri23 76,77 23,3 2Departman Çalışanları4 13,326 86,7 3Danışmanlar3 10,027 90,0 4Orta Kademe Yöneticiler0 0,030 100,0 5Araştırma Geliştirme0 0,030 100,0 Yenilik fikirlerinin ve uygulamalarının kaynaklarından biri işletme içi sözlü kaynaklardır. Yenilik çabalarında etkili olan işletme içi sözlü bilgi kaynaklarının başında üst kademe yöneticiler yer almaktadır. Çoğu stratejide olduğu gibi yenilik stratejisini uygulamanın şartı da bu stratejinin üst yönetim tarafından benimsenmesidir. Henüz kurumsallaşmasını tamamlamamış ve genellikle işletme sahibinin üst yönetici olduğu KOBİ'lerde orta ve alt kademe çalışanların yenilik çabalarına katkısı sınırlı kalmaktadır. Ancak yenilik çabalarında işletme içi sözlü bilgi kaynaklarında %76,7 oranında üst kademe yöneticilerin payının olması önem arz etmektedir. Tablo 10. Yenilik Çabalarında Yazılı Bilgi KaynaklarıSırasıKullanılıyor Frekans %Kullanılmıyor Frekans % 1Sanayi ve Ticaret Odası Yayınları24 80,06 20,0 2Hazine ve Dış Ticaret Müst. Yayınları11 36,719 63,3 3İgeme3 10,027 90,0 4Kosgeb2 6,728 93,3 4Tosyöv2 6,728 93,3 5Üniversite Yayınları1 3,329 96,7 6Yönetim Bilişim Sistemleri0 0,030 100,0 6Devlet İstatistik Enstitüsü0 0,030 100,0 6Devlet Planlama Teşkilatı0 0,030 100,0 Yenilik çabalarında önemli olan girdilerden biri de işletmelerin başvurduğu yazılı kaynaklardır. Bu kaynaklardan sektördeki trendler ve iş fırsatları izlenebilmekte ve bu kaymaklar yenilik uygulamalarına yön verebilmektedir. Mermer sektöründe yer alan KOBİ'ler büyük oranda Sanayi ve Ticaret Odası Yayınları'ndan yararlandıklarını belirtmişlerdir. Bunu %36,7 ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı yayınları izlemektedir. KOSGEB ve üniversitelerin payının oldukça düşük olduğu gözlemlenmektedir. Tablo 11. Yenilik Talebi ilk Kimden Geldiğine İlişkin DağılımSırasıGeliyor Frekans %Gelmiyor Frekans % 1Yurt Dışındaki Müşteriler27 90,03 10,0 2Piyasa Araştırması Sonucu Tespit Ederek4 13,326 86,7 3Yurt İçindeki Müşterilerden2 6,7 28 93,3 4Yurt İçindeki Rakiplerin Ürünlerini Görerek1 3,329 96,7 4Yurt Dışındaki Rakiplerin Ürünlerini Görerek1 3,329 96,7 Yenilik uygulamalarının bir döngü halinde sürmesi pazardan alınan geribildirime bağlıdır. Bu anlamda müşterilerden gelecek olan yenilik talepleri yenilik stratejisnin uygulanması ve sürdürülmesi açısından önem arz etmektedir. Tablo 11'de görüldüğü gibi KOBİ'lerin yenilikçilik faaliyetlerine yön veren talepler yurt dışındaki müşterilerden gelmektedir. KOBİ'lerin çok azı piyasa araştırması yaparak yenilikçilik faaliyetlerine yön vermektedir. Tablo 12. Yenilik İlk Olarak Neyi Çağrıştırıyor?SırasıFrekans % 1Teknoloji Yeniliğini26 86,7 2Ürün Yeniliğini4 13,3 3Süreç Yenilğini0 0,0 Yenilik ve yenilikçilik bir bütün olarak işletme içinde yeni teknikler ve yeni süreçlerin uygulanmasını ve bunun sonucunda ürünlerde yenilikler yaratılmasını karşılamaktadır. Yeni süreç ve teknikler büyük ölçüde yeni teknolojilere dayanmaktadır. Ankete cevap veren KOBİ yöneticilerinin %86,7'si yenilik kavramını teknoloji yeniliği olarak algılamaktadır. KOBİ yöneticilerinin sadece %13,3'ü ürün yeniliği olarak algılamaktadır. Tablo 13. Yenilik Çabalarını Engelleyen Faktörlerin Önem SırasıSıralamaOrtalamaSS Ekonomik Krizler14,900,31 Yüksek Enflasyon24,871,35 Devletin Teknolojik Değişime Katkısının Yetersizliği3 34,330,55 Pahalı Teknolojiler4,330,55 Teknolojik Altyapı Eksikliği44,300,53 Kartelleşme ve Tekelleşme54,230,68 Nitelikli İşgücü Eksikliği64,130,57 Yatırım Teşvik Alanları ve Araçlarının Rasyonel Olmaması74,070,91 Sektörün Geleceğine İlişkin Olumsuz Beklentiler8 8 84,030,72 Bilgi ve Danışmanlık Eksikliği4,030,89 Pahalı Finansman Kaynakları4,030,56 Uluslar arası Anlaşmalar94,000,69 Sosyo Ekonomik Çevrenin Yenlikçiliği Desteklememesi103,970,67 Sektörde Yeniliğe İhtiyaç Olmaması113,70079 Notlar: Ortalama Değer 1:Hiç Etkisi Yok,5:Çok Etkili ölçeğinden elde edilmiştir. SS: Standart sapma. Sonuçlar Friedman'ın iki yönlü ANOVA testinde (p<0,001) düzeyinde farklıdır. n=30 Yenilikçilik işletmelerin içinde tüm süreçleri kapsayan bir yaklaşım olduğundan bu stratejinin ve yaklaşımın kurumsal hale gelmesi önem arz etmektedir. Ancak yenilikçiliğin kurumsal hale gelmesini engelleyen bir çok faktör bulunmaktadır. Araştırmada KOBİ yöneticilerinin yenilikçiliği engelleyen faktörler olarak Türkiye ekonomisinin zayıf yönleri olan krizleri ve enflasyonu görmektedirler. Ayrıca teknolojik altyapının oluşumunda lider olması gereken devletin bu konuda yeterince politika ve uygulama sunmaması da yöneticiler tarafından yenilikçilik politikalarının önünde engel olarak görülmektedir. Bunu tabloda yer alan diğer faktörler izlemektedir. Tablo 14.Yenilikçilik Faktör Analizi SonuçlarıMadde NoFaktör Ortak VaryansıFaktör-1 Yük DeğeriDöndürme Sonrası Yük Değeri Faktör Faktör Faktör Faktör 1 2 3 4 Yenilikçilik için Ar-Ge Önemlidir 10,8160,6220,8760,1870,0450,111 Üretime ve Pazara Yönelik Stratejimizde Yenlkçlik Önemlidir 20,8840,6150,8600,3160,2050,057 Yenilikçilik Rekabet Çabalarımız İçin Önemlidir 30,7540,5530,7760,0570,3200,218 Pazarda Araştırma Yapmak ve Ürünlere Yansıtmak Önemlidir 40,8630,5190,9210,0690,0970,033 Süreç Geliştirmek İçin Araştırma Yapmak Önemli 50,8540,6960,7860,2120,3890,200 İşletme İçin Teknolojinin Arştırılarak Lisans ve Know-How İle Yabancı Ülkelerden Alınması Önemlidir 6 0,6670,5690,6240,0580,1180,510 İşltm. Araştırma Personeli Sayısı Yeterlidir 7 0,9000,7710,1500,7860,0920,501 İşltm. Araştırma Personeli Eğitimi Yeterlidir 8 0,7630,7860,2410,7260,4200,035 İşl.Araştırma İçin Tahsis Edilen Kaynak Yeterlidir 9 0,9200,7460,0240,9290,2100,111 Sahip Olunan Teknoloji Konusunda İyi Durumdayız 100,8740,7720,0940,8870,1850,209 İşletmemizde Yenilikleri Uygulamaya Koyma Süresi Kısadır 110,8770,8480,2440,7060,5660,007 İşletmemizde Patent ve Yeni Ürün Sayısı Tatmin Edicidir 120,7970,6360,0320,3240,7990,229 Yenlklri Rahatlıkla Taklit Edeblriz 130,8820,7520,1220,4160,7890,269 Makine ve Teçhizatı Kendimiz Geliştirebiliriz 140,8130,1340,3540,1170,1080,814 İşl. Teknoloji Geliştirme Yeteneği Yeterlidir 150,7850,5990,2120,2780,2250,782 Açıklanan Varyans Toplam : %83,0 Faktör 1: %28,7 Faktör 2: %25,7 Faktör 3: %14,8 Faktör 4: %13,8 Notlar: Faktör yapılarını incelemek amacıyla temel bileşenler kullanılmıştır. Döndürme seçeneği olarak VARIMAX kullanılmıştır. n=30 q İşletmelerin yenilikçilikleri dört faktörlüdür. Önemli olarak belirlenen faktörlerden birincisi ölçeğe ilişkin toplam varyansın %28,7'sini, ikinci faktör %25,7'sini, üçüncü faktör %14,8'ini ve dördüncü faktör ise toplam varyansın % 13,8'ini açıklamaktadır. Dört faktörün açıkladıkları toplam varyans %83,0'dır. Dört faktörün maddelerde açıkladıkları ortak varyans yaklaşık %67-93 arasında değişmektedir. q Faktör döndürme sonrasında, ölçeğin birinci faktörünün altı maddeden (1,2,3,4,5 ve 6), ikinci faktörünün beş maddeden (7,8,9,10 ve 11), üçüncü faktörünün iki maddeden (12 ve 13) ve dördüncü faktörünün iki maddeden (14 ve 15) oluştuğu belirlenmiştir. Birinci faktörde yer alan maddelerin faktördeki yük değerleri 0,624-0,921 arasında değişmektedir. Aynı değerler, ikinci faktörde yer alan beş madde için 0,706-0,929 arasıda, üçüncü faktörde yer alan iki madde için 0,789 ve 0,799 ve dördüncü faktörde yer alan iki madde için 0,782 ve 0,814 olarak belirlenmiştir. İlk faktörde yer alan maddelerin tümünün işletmelerin araştırma yetenekleri ile ilgili olduğu göz önüne alınarak bu faktöre "işletmelerin yenilikçiliğe ilişkin olarak araştırma yeteneği " ismi verilmiştir. İkinci faktörde yer alan maddelere ise "yenilikçiliğe ilişkin uygulama yeteneği" , üçüncü faktörde yer alan maddelere "yenilik yaratma yeteneği" ve dördüncü faktörde yer alan maddelere ise "teknoloji geliştirme yeteneği" ismi verilmiştir. q Ölçek aynı zamanda tek faktörlüdür. Diğer bir deyişle, maddelerin döndürülme öncesindeki birinci faktör yük değerinin yüksek olması (%43,864) ölçeğin genel bir faktöre de sahip olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, işletmelerin yenilikçiliklerinin dört faktörlü olmasının yanı sıra tek faktörlü olarak da kullanılması uygun görülmektedir. Tablo 15. Yenilikçilik Faktör Puanlarının Özellikler Bakımından Farklılıkları GrupFarklı FaktörlernSıra Ort.sdc2pAnlamlı Fark Çalışan Sayısı 1Faktör22213,4825,930,052**Farklı grup p<0,05 de bulunamamıştır Çalışan Sayısı 2719,79 Çalışan Sayısı 3130,00 İhracat Oran 1Faktör356,0039,400,024*1-3 p=0,024*** İhracat Oran 2415,50 İhracat Oran 3718,50 İhracat Oran 41316,42 Ar-Ge'ye ayrılan Pay 1Faktör388,0039,5630,023*1-3 p=0,015*** 1-4 p=0,021*** Ar-Ge'ye ayrılan Pay 2716,14 Ar-Ge'ye ayrılan Pay 3516,10 Ar-Ge'ye ayrılan Pay 4818,56 Notlar: Çalışan sayısı 1=(0-49), 2=(50-99) ve 3=(100-250) şeklinde gruplanmıştır. İhracat oranı 1=(% 0-25), 2=(%26-50), 3=(%51-75) ve 4=(76-100) şeklinde gruplanmıştır. Ar-Ge'ye ayrılan pay 1=(%0-5), 2=(%6-10), 3=(%11-15) ve 4=(%16-20) şeklinde gruplanmıştır. Faktörler arası farklılıkların analiz edilmesinde Kruskal Wallis tek yönlü ANOVA kullanılmıştır. Gruplar arası farklılığın analiz edilmesinde Benferroni Düzeltmeli Mann Whitney U testi kullanılmıştır. * : p<0,05 düzeyinde anlamlı farklılık vardır. ** : p<0,10 düzeyinde anlamlı farklılık vardır. ***: k=3, p=0,10 düzeltmeli p=0,10/3=0,033 olarak alınmıştır. n: Örnek kütle büyüklüğü. sd: Serbestlik derecesi. c2 : Ki kare. p: a anlamlılık düzeyi. Tek yönlü Anova analizi sonucunda KOBİ'lerin özellikleri itibariyle Tablo 15'e göre çalışan sayısı bakımından faktör 2 (KOBİ'lerin yenilikleri uygulama yeteneği) (p<0,10) düzeyinde farklı bulunurken, ihracat oranı ve Ar-ge'ye ayrılan pay özelliklerinde ise Faktör 3 (KOBİ'lerin yenilik yaratma becerileri) (p<0,05) düzeyinde istatistiksel olarak farklı bulunmuştur. Gruplar arası farklılığın tespiti için ise Mann Whitney U testi sonucunda, faktör 3 ihracat oranı bakımından 1 ile 3. grup arasında (p<0,033) düzeyinde anlamlı bir istatistiksel farklılık bulunurken, Ar-Ge'ye ayrılan pay açısından 1-3. ve 1-4. gruplar (p<0,033) düzeyinde istatistiksel olarak farklı bulunmuştur. Tablo 16. Yenilikçilik Faktör Puanlarının Sahip olunan Araçlar Bakımından Farklılıkları GrupFarklı FaktörlernSıra Ort.Sıra ToplamıUp İnternetin varlığı 1Faktör22517,54438,5011,50,002* İnternetin varlığı 255,3026,50 İnternetin varlığı 1Faktör32516,78419,5030,50,074** İnternetin varlığı 259,1045,50 Web sitesinin varlığı 1Faktör21119,23211,5063,50,077** Web sitesinin varlığı 21913,34253,50 Notlar: Gruplar 1=(evet), 2=(hayır) olarak oluşturulmuştur. Gruplar arası farklılığın analiz edilmesinde Mann Whitney U testi kullanılmıştır. * : p<0,05 düzeyinde anlamlı farklılık vardır. ** : p<0,10 düzeyinde anlamlı farklılık vardır. n: Örnek kütle büyüklüğü. U: Mann Whitney U değeri. p: a anlamlılık düzeyi. Tablo 16'ya göre KOBİ'lerde internetin varlığı faktör 2 (KOBİ'lerin yenilikleri uygulama yeteneği) ve faktör 3 (KOBİ'lerin yenilik yaratma becerileri) açısından (p<0,05 ve p<0,10) düzeyinde istatistiksel farklılık gösterirken, web sitesinin varlığı faktör 2 (KOBİ'lerin yenilikleri uygulama yeteneği) açısından (p<0,10) düzeyinde farklıdır. SONUÇ Küreselleşme sonucu pazarların küresel hale gelmesi rekabetin yoğunlaşmasıyla sonuçlanmış ve ulusal pazarda faaliyet gösteren işletmeler çeşitli zorluklarla karşı karşıya kalmışlardır. Özellikle yoğunlaşan rekabet işletmeleri yeni stratejilere yöneltmiş ve işletmeler bu stratejiler temelinde faaliyetlerini sürdürmeye başlamışlardır. Yenilik stratejisi bir çok küresel firma tarafından uygulanan ve hızla yayılan bir strateji olup, araştırmada KOBİ'lerin bu stratejiye olan yaklaşımları ve yatırımları ortaya çıkarılmıştır. Araştırmanın bulgularına bakıldığında Afyon ilinde mermer sektöründe yer alan ve ihracat yapan KOBİ'ler Ar-Ge konusunda, Türkiye'deki diğer işletme ve sektörlere paralel olarak istenilen seviyede değildir. Örnekleme dahil olan 30 KOBİ'nin sadece %13,3'ünde Ar-Ge birimi olması KOBİ'lerde Ar-Ge departmanının yayılımı açısından bilinen bir gerçeği pekiştirmiştir. Araştırma sonucunda ihracat yapan KOBİ'lerin yenilik stratejisine önem verdikleri ve buna bağlı olarak teknolojik yatırımların önemine inandıkları görülmektedir. Uluslar arası pazarlarda faaliyetlerini sürdüren bu firmalar yenilikçilik unsurlarının bazılarını işletme süreçlerine yansıtmalarına rağmen temelde ekonomik nedenlerden dolayı bazı unsurlarda istenilen seviyede değildir. İnternet kullanımı açısından KOBİ'lerin çoğu başarılıyken yaklaşık olarak 1/3'ünün web sitesine sahip olduğu görülmüştür. KOBİ'lerin uluslar arası bağlantılarını ve müşteri potansiyelini artırmak içi web sayfasına sahip olmaları gerekmektedir. KOBİ'ler yenilik faaliyetlerinde istenilen seviyede olmadığı bir gerçektir. Ancak bu durumun sebebi olarak Türkiye'de yaşanan ekonomik istikrarsızlıktan bahsetmek mümkündür. Yaşanan ekonomik krizler ve yüksek enflasyon KOBİ'leri yeniliğe yönelik yatırım yapmalarını engellemektedir. Çünkü ülkemizdeki ekonomik atmosfer içerisinde fon kaynakları aşırı pahalıdır ve küçük ve orta ölçekli işletmelerin bu fonları kullanması oldukça zordur. Afyon ilinde mermer sektöründe yer alan ve ihracat yapan KOBİ'lerin yenilikçilik çabalarının önünde sayılan engeller olmasına rağmen rekabet edebilirliklerini sürdürebilmeleri için piyasayı takip etmenin, eldeki kaynakların bir kısmını teknolojik yatırımlara dönüştürmenin, yenilik yaratma ve kullanılan makine ve teçhizatlarda birtakım geliştirmeler yapmak zorunda olduklarının farkında oldukları varılan sonuçlar arasındadır. KOBİ'ler çalışan sayıları itibariyle yenilikleri uygulamaya koyma yetenekleri bakımından ayrıldıkları gözlenmekte, ayrıca ihracat büyüklüğü ve Ar-Ge'ye ayrılan pay itibariyle yenilik yaratma yetenekleri açısından birbirlerinden ayrılmaktadırlar. Ar-Ge'ye ayrılan kaynak miktarı büyüdükçe yenilik yaratma yeteneklerinin artması yine bu çalışmada ortaya çıkan ve beklenen bir sonuçtur. İnternetin veya web sitesinin varlığı yine KOBİ'lerin yenilikleri uygulamaya koyma yetenekleri ve yenilik yaratma yetenekleri açısından fark yarattığı, çalışmada ortaya konan diğer bir sonuçtur. KOBİ'lerin özellikleri göz önüne alındığında yenilikleri uygulamaya koyma yetenekleri ve yenilik yaratma yetenekleri açısından farklılıklar olduğu varılan sonuçlar arasındadır. Araştırmadan elde edilen sonuçlara bağlı olarak aşağıda yer alan öneriler sıralanabilir. Bu öneriler gerçekleştirildiği takdirde gerek yenilikçilik çabaları açısından gerekse KOBİ'lerin rekabet güçlerinin artması açısından olumlu sonuçların ortaya çıkacağı söylenebilir. - KOBİ'lerin teknolojiye ilişkin yatırımları TUBİTAK, TTGV, KOSGEB gibi kuruluşların yanı sıra, devlet desteğiyle ticaret odaları vasıtasıyla daha geniş bir tabana yayılmalı ve bu yatırımların geri dönüşümünün uzun dönemli olacağı dikkate alınmalıdır. - Özellikle internet kullanımı, bilgi ve iletişim teknolojilerinin yaygılaştırılması yenilikçilik çabalarının sosyo-ekonomik altyapısının gelişimine katkıda bulunacaktır. Bu yüzden toplumun bilgi temelli kalkınmasını da sağlayacak şekilde bilgi ve iletişim teknolojisi altyapısına yönelik yatırımlar devlet tarafından desteklenmeli ve bu konuda ulusal politikalar oluşturulmalıdır. - KOBİ'lerin yenilikçilik çabalarında yeterli seviyeye ulaşmamış olması bu konuda yetişmiş insan kaynaklarının istihdam edilememesiyle de ilgilidir. Bu bağlamda ticaret odaları ve üniversiteler ele ele vererek teknolojik trendler ve yenilikler konusunda eğitimler verilmelidir. - Özellikle mermer sektörü gibi hammaddeye yakın coğrafyada yer alan sektörler için "endüstriyel bölge" düzenlemesine gidilip bu bölgeler içinde teknoloji geliştirme merkezleri kurulmalıdır. - Bilgi ve iletişim teknolojilerine yapılacak yatırımlar özendirilmeli ve KOBİ'lerin bu yatırımları yaparken çeşitli vergi ve giderlerden (KDV vb.) muaf olmaları sağlanmalıdır. - KOBİ'lerin Ar-Ge departmanlarına gereken önemi vermedikleri veya çeşitli nedenlerle bu departmanı kurmadıkları gözlemlenmektedir. Sanayii odaları, TTGV, TUBİTAK, KOSGEB ve üniversitelerin işbirliğinde Ar-Ge departmanlarının kurumsallaşmasına yönelik çeşitli faaliyet ve eğitimler düzenlenmelidir. KAYNAKÇA AKYOS Müfit, TÜBİTAK-TTGV-TÜSİAD Teknoloji Geliştirme Modeli, KalDer forum, Ocak-Şubat-Mart 2001 ANGEL R. Martínez Lorente, Frank Dewhurst, Barrie G. Dale, TQM And Business Innovation, European Journal Of Innovation Management, Vol:2 No: 1 1999 BAL Harun, Mustafa ILDIRAR, Mehmet ÖZMEN, Bilim ve Teknoloji Politikaları, Rekabet Gücü ve KOBİ'ler[img]images/smilies/biggrin.gif[/img]oğu Akdeniz Bölgesinde Faaliyet Gösteren KOBİ'ler Kapsamında Bir Araştırma,www.foreigntrade.gov.tr/ead/DTDERGI/OCAK2001/bilim.htm CİVAN Mehmet, TEKİNKUŞ Mehmet, Küçük Ve Orta Boy İşletmelerin Avrupa Birliğine Uyum Süreci ; Gaziantep Örneği, VI. Uluslar arası ODTÜ Ekonomi Kongresi, 2002, Ankara COŞKUN Recai, Remzi ALTUNISIK, Management's Concerns About The Issues Faced By Turkish SMEs, International Journal Of Entrepreneural Behaviour and Research, Vol:8, No: 6, 2002 CUMMING Brian S., Innovation Overview and Future Challenges, European Journal Of Innovation Management, V:1, No:1 DENTON Keith, Gaining Competitiveness through Innovation, European Journal Of Innovation Management, Vol:2 No: 2 1999 EKİN Nusret, Küreselleşme ve Türkiye,. İTO, İstanbul, 1999 ERDİL Oya, Salih Zeki İMAMOĞLU, Halit KESKİN, Küçük ve Orta Boy İşletmelerde (KOBİ'lerde) Ürün Yeniliği ve Ar-Ge Faaliyetleri, Öneri Dergisi, C.5, S.19, Ocak 2003 http://www.econturk.org/dtm1.htm Innovation Policy In 7 Candidate Countries: The Challenges, European Commission, March 2003 JOHANNESSEN Jon-Arild, John OLAISEN, Bjorn OLSEN, Managing and Organizing Innovation In The Knowledge economy, European Journal Of Innovation Management, Vol:2 No: 3 1999 KAVRAKOĞLU İbrahim, Süleyman GEDİK, Melike BALKIR, Yeni Rekabet Stratejileri ve Türk Sanayisi, TUSİAD Yayınları, İstanbul, 2002 KOÇEL Tamer, İşletme Yöneticiliği: Yönetici Geliştirme, Organizasyon ve Davranış, İstanbul 1993 Tuncer TOKOL, İşletmelerde Ürün Yenilikleri, www.ceterisparibus.net www.kobinet.org.tr Yenilik (İnovasyon), GYTE Yayınları, Yayın No:5, Gebze 1999 [1] KOÇEL Tamer, İşletme Yöneticiliği: Yönetici Geliştirme, Organizasyon ve Davranış, İstanbul 1993, s. 27[2] CİVAN Mehmet, TEKİNKUŞ Mehmet, Küçük Ve Orta Boy İşletmelerin Avrupa Birliğine Uyum Süreci ; Gaziantep Örneği, VI. Uluslar arası ODTÜ Ekonomi Kongresi, 2002, Ankara, s.3[3] Ekin Nusret, Küreselleşme ve Türkiye,. İTO, İstanbul, 1999, s. 65[4] www.kobinet.org.tr[5] KAVRAKOĞLU İbrahim, Süleyman GEDİK, Melike BALKIR, Yeni Rekabet Stratejileri ve Türk Sanayisi, TUSİAD Yayınları, İstanbul, 2002, ss.73-74[6] BAL Harun, Mustafa ILDIRAR, Mehmet ÖZMEN, Bilim ve Teknoloji Politikaları, Rekabet Gücü ve KOBİ'ler: Doğu Akdeniz Bölgesinde Faaliyet Gösteren KOBİ'ler Kapsamında Bir Araştırma, www.foreigntrade.gov.tr/ead/DTDERGI/OCAK2001/bilim.htm [7] COŞKUN Recai, Remzi ALTUNISIK, Management's Concerns About The Issues Faced By Turkish SMEs, International Journal Of Entrepreneural Behaviour and Research, Vol:8, No: 6, 2002, p. 273-274 [8] DENTON Keith, Gaining Competitiveness through Innovation,European Journal Of Innovation Management, Vol:2 No: 2 1999 pp:82-85 JOHANNESSEN Jon-Arild, John OLAISEN, Bjorn OLSEN, Managing and Organizing Innovation In The Knowledge economy, European Journal Of Innovation Management, Vol:2 No: 3 1999 p 116[9] CUMMİNG Brian S., Innovation Overview and Future Challenges, European Journal Of Innovation Management, V:1, No:1, pp 21-22[10] Tuncer TOKOL, İşletmelerde Ürün Yenilikleri, www.ceterisparibus.net[11] Angel R. Martínez Lorente, Frank Dewhurst, Barrie G. Dale, TQM and Business Innovation, European Journal Of Innovation Management, Vol:2 No: 1 1999 p 12[12] TOKOL, a.g.m.[13] Innovation Policy In 7 Candidate Countries: The Challenges, European Commission, March 2003, s.111[14] AKYOS Müfit, TÜBİTAK-TTGV-TÜSİAD Teknoloji Geliştirme Modeli, KalDer forum, Ocak-Şubat-Mart 2001, s.53 [15] Innovation Policy In 7 Candidate Countries: The Challenges, European Commission, March 2003, s.VIII[16] Yenilik (İnovasyon), GYTE Yayınları, Yayın No:5, Gebze 1999, s.23[17] ERDİL Oya, Salih Zeki İMAMOĞLU, Halit KESKİN, Küçük ve Orta Boy İşletmelerde (KOBİ'lerde) Ürün Yeniliği ve Ar-Ge Faaliyetleri, Öneri Dergisi, C.5, S.19, Ocak 2003, s.23 |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:26 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.