Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=487)
-   -   Depremin Nedenleri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=25664)

bluemoon24 29-12-2008 11:27 AM

Depremin Nedenleri
 
Litosfer

ile çekirdek arasında kalan ve kalınlığı 2.900 km olan kuşağa Manto adı verilir.

Manto'nun altındaki çekirdeğin nikel-demir karışımından oluştuğu kabul

edilmektedir. Yer'in, yüzeyden derine gidildikçe ısının arttığı bilinmektedir.

Enine deprem dalgalarının, Yer'in çekirdeğinde yayılamadığı olgusundan giderek,

çekirdeğin sıvı bir ortam olması gerektiği sonucuna varılmaktadır.Manto,

genelde katı olmakla beraber yüzeyden derine inildikçe, içinde yerel sıvı

ortamları bulundurmaktadır. Taşküre'nin altında Astenosfer denilen yumuşak Üst

Manto bulunmaktadır. Burada oluşan kuvvetler, özellikle konveksiyon akımları

nedeni ile, taş kabuk parçalanmakta ve birçok Levha lara bölünmektedir.

Üst Manto'da oluşan konveksiyon akımları, radyoaktivite nedeni ile

oluşan yüksek ısıya bağlanmaktadır. Konveksiyon akımları yukarılara yükseldikçe

Taşküre'de gerilmelere ve daha sonra da zayıf zonların kırılmasıyla, levhaların

oluşmasına neden olmaktadır. Halen 10 kadar büyük levha ve çok sayıda küçük

levhalar vardır. Bu levhalar üzerinde duran kıtalarla birlikte, Astenosfer

üzerinde sal gibi yüzmekte olup, birbirlerine göre insanların hissedemeyeceği

bir hızla hareket etmektedirler.Konveksiyon akımlarının yükseldiği

yerlerde, levhalar birbirlerinden uzaklaşmakta ve buradan çıkan sıcak magma da

okyanus ortası sırtlarını oluşturmaktadır. Levhaların birbirlerine değdikleri

bölgelerde sürtünmeler ve sıkışmalar olmakta, sürtünen levhalardan biri aşağıya

Manto'ya batmakta ve eriyerek yitme zonlarını oluşturmaktadır. Konveksiyon

akımlarının neden olduğu bu ardışıklı olay, Taşküre'nin altında devam edip

gitmektedir.İşte Yerkabuğu'nu oluşturan levhaların birbirine

sürtündükleri, birbirlerini sıkıştırdıkları, birbirlerinin üstüne çıktıkları ya

da altına girdikleri bu levhaların sınırları Dünya'da depremlerin oldukları

yerler olarak karşımıza çıkmaktadır. Dünya'da olan depremlerin büyük çoğunluğu

bu levhaların birbirlerini zorladıkları levha sınırlarında, dar kuşaklar

üzerinde olusmaktadır.Birbirlerini iten ya da diğerinin altına giren iki

levha arasında, harekete engel olan bir sürtünme kuvveti vardır. Bir levhanın

hareket edebilmesi için, bu sürtünme kuvvetinin giderilmesi gerekir. İtilmekte

olan bir levha ile bir diğer levha arasında sürtünme kuvveti aşıldığı zaman bir

hareket oluşur. Bu hareket, çok kısa bir zaman biriminde gerçekleşir ve şok

niteliğindedir. Sonunda çok uzaklara kadar yayılabilen deprem (sarsıntı)

dalgaları ortaya çıkar.Bu dalgalar geçtiği ortamları sarsarak ve

depremin oluş yönünden uzaklaştıkça enerjisi azalarak yayılır. Bu sırada

Yeryüzü'nde, bazen gözle görülebilen, kilometrelerce uzanabilen ve fay adı

verilen arazi kırıkları oluşabilir. Bu kırıklar bazen Yeryüzü'nde gözlenemez,

yüzey tabakaları ile gizlenmiş olabilir. Bazen de eski bir depremden oluşmuş ve

Yeryüzü'ne kadar çıkmış, ancak zamanla örtülmüş bir fay yeniden

oynayabilir.Depremlerinin oluşumunun bu sekilde ve Elastik Geri Sekme

Kuramı adı altında anlatımı, 1911 yılında, Amerikalı Reid tarafından

yapılmıştır ve laboratuvarlarda da denenerek ispatlanmıştır. Bu kurama göre,

herhangi bir noktada, zamana bağımlı olarak, yavaş yavaş oluşan birim

deformasyon birikiminin elastik olarak depoladığı enerji, kritik bir değere

eriştiğinde, fay düzlemi boyunca varolan sürtünme kuvvetini yenerek, fay

çizgisinin her iki tarafındaki kayaç bloklarının birbirine göreli hareketlerini

oluşturmaktadır. Bu olay ani yer değiştirme hareketidir. Bu ani yer

değiştirmeler ise bir noktada biriken birim deformasyon enerjisinin, açığa

çıkması, boşalması, diğer bir deyişle mekanik enerjiye dönüşmesi ile ve sonuç

olarak yer katmanlarının kırılma ve yırtılma hareketi ile

olmaktadır.Aslında kayaların, önceden bir birim yer değiştirme

birikimine uğramadan kırılmaları olanaksızdır. Bu birim yer değiştirme

hareketlerini, hareketsiz görülen Yerkabuğu'nda, üst mantoda oluşan konveksiyon

akımları oluşturmakta, kayalar belirli bir deformasyona kadar dayanıklılık

gösterebilmekte ve sonrada kırılmaktadır. İşte bu kırılmalar sonucu

depremler oluşmaktadır. Bu olaydan sonra da kayalardan uzak zamandan beri

birikmiş olan gerilmelerin ve enerjinin bir kısmı ya da tamamı giderilmiş

olmaktadır. Çoğunlukla bu deprem olayı esnasında oluşan faylarda, elastik geri

sekmeler (atım), fayın her iki tarafında ve ters yönde

oluşmaktadırlar.Faylar, genellikle hareket yönlerine göre

isimlendirilirler. Daha çok yatay hareket sonucu meydana gelen faylara Doğrultu

Atımlı Fay denir. Fayın oluşturduğu iki ayrı blokun birbirlerine göreli olarak

sağa veya sola hareketlerinden de bahsedilebilir ki bunlar sağ veya sol yönlü

doğrultulu atımlı faya bir örnektir.Düşey hareketlerle meydana gelen

faylara da Eğim Atımlı Fay denir. Fayların çoğunda hem yatay, hem de düşey

hareket bulunabilir.



Doğan Cüceloğlu ..yeniden İnsan İnsanaİçimizdeki Çocuk-(Doğan Cüceloğlu)Sorun Çözme Teknikleri (Doğan Şahiner )Dişleriyle Doğan BebekSiyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel  The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre Sorunları


WEZ Format +3. Şuan Saat: 09:45 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.