Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Öğretici Bilgiler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=487)
-   -   Robert Boyle (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=25632)

bluemoon24 29-12-2008 11:25 AM

Robert Boyle
 
Boyle, pek çok maddenin, kendi içinde değişmeyen birtakım

basit elementlerin bileşiği olduğu düşüncesini işleyerek yüzyılların öğretisi

simyayı geçersiz kılar. Simyacılar, özellikle Ortaçağ boyunca, iksir denen

gizemli bir sıvıyla yaşamı ölümsüzleştirme, bayağı madenleri altına dönüştürme

yolunda yoğun uğraş içindeydiler. Onlara göre, bir madde nitelik bakımından

istenen başka bir maddeye çevrilebilirdi. Boyle'un yaşadığı dönemde

elementlerin sayısı bilinmiyordu, kuşkusuz. Ama Boyle ilk kez, en az iki

elementi içinde taşımayan her maddenin bir element sayılabileceği savını ileri

sürmekteydi; öyle ki kimyacı, inceleme konusu her maddenin kimliğini,

elementlere çözümleme yöntemiyle belirleyebilirdi.Onun buna koşut bir

savı da, element ya da bileşik olsun her saf maddenin kimliğini koruduğuydu:

Herhangi bir örneklemin değişik görünmesi temsil ettiği maddenin değiştiğini

değil, olsa olsa yabancı bir madde ile katıştığını gösterirdi. Boyle'un,

kimyasal çözümleme yöntemini sağlam bir temele oturttuğu söylenebilir; ama onun

ilgi alanı kimya ile sınırlı değildi. Elektrik konusundaki çalışmaları da, bir

başlangıç olarak, umut verici bir düzeyde idi. Pozitif ve negatif elektrik yükü

ayırımını ona borçluyuz. Ayrıca, sesin tersine ışık gibi elektrik çekiminin de

bir boşluktan geçebileceğini ilk gösteren odur. Deneysel çalışmalarıyla

kısa zamanda tanınan Boyle'un bilimdeki en büyük atılımı hava basıncı üzerindeki

çalışması ve bu basınca ilişkin Boyle Yasası diye bilinen ilişkiyi bulmasıdır.

Daha sonra matematiksel olarak dile getirilen bu ilişki, gazların basınç altında

nasıl davrandığını açığa vurmaktadır.İrlanda kökenli Robert Boyle

bilimsel yaşamını öğrenim gördüğü İngiltere'de sürdürür. Zengin ve kültür düzeyi

yüksek bir ailenin tüm olanaklarıyla büyüyen Robert daha küçük yaşında Latince,

Yunanca ve Fransızca öğrenmişti. Onbir yaşına geldiğinde Avrupa'nın başlıca

bilim ve kültür merkezlerini gezme ve tanıma olanağı bulur.Ondört

yaşında İtalya'ya gider. Canlı ve renkli yaşamıyla bir çok yönden göz kamaştıran

bu Akdeniz ülkesinde gezip tozup eğleneceğine, Galileo'nun çalışmalarını

incelemeye koyulur. Sonunda öylesine büyülenir ki, İngiltere'ye döndüğünde yaşam

planı çizilmiş, hedefi belirlenmiştir, artık! Delikanlı için bundan böyle yaşam

bilime verildiği ölçüde anlamlıdır.İlk işi, Oxford Üniversitesi'nde kimi

seçkin öğrencileri çevresinde toplayarak Görünmez Kolej dediği bir dernek

oluşturmak olur. Derneğin amacı, deneysel bilim etkinliklerini teşvik etmek,

bilimsel yönteme tartışarak açıklık getirmekti. Görünmez Kolej çok geçmeden

saygınlık kazanır, 1660'da kralın onayı ile belli sayıda seçkin bilim adamına

üyelik olanağı tanıyan Royal Society adı altında

kurumsallaşır.Boyle'un yetiştiği dönemde tartışılan konuların başında

hava basıncı geliyordu. Onyedinci yüzyıl başlarında kullanılmaya başlanan su

çekme pompası bir sorun ortaya koymuştu: Suyun kuyudan yaklaşık 10 m'den daha

yukarı çekilmesi neden olanaksızdı? Galileo bile bu soruya doğru bir yanıt

verememişti. Soruna aranan açıklamayı Galileo'nun öğrencisi Torricelli

getirir.Torricelli analojiden yararlanarak havanın da su gibi içindeki

nesneler üzerinde basınç etkisi olabileceği düşüncesinden yola çıkar. Hava

Denizi denen bu hipotezin 10 m'lik su sütunuyla yoklanması pratik olarak kolay

değildi. Torricelli deneysel yoklamasını içi cıva dolu l m'lik bir tüple

gerçekleştirir.Deney basittir: Tüp, açık ucu parmakla kapatılarak ters

çevrilip, üstü açık, cıva dolu bir çanağa daldırılınca cıva sütununun tüpün

kapalı üst ucunda bir boşluk bırakarak 76.2 cm düzeyine düştüğü görülür

(Bilindiği gibi cıva sudan ondört kat daha ağırdır). Torricelli cıvanın bu

düzeyde kalmasını, çanak üzerindeki hava basıncı ile açıklar. Bu açıklama daha

sonra Fransa'da Blaise Pascal, Almanya'da Otto von Guericke tarafından değişik

deneylerle doğrulanır. Bu deneyleri duyan Boyle de Hava Denizi

hipotezini deneysel olarak yoklamaya koyulur. O cıva tüpünü üstü açık cıva dolu

çanağa değil, havası boşaltılmış kapalı bir kaptaki cıvaya daldırır. Hava

basıncı desteğinden yoksun cıva sütunu tümüyle çöker; ancak kaba yeniden hava

verildiğinde cıva sütununun yükselerek 76.2 cm'lik düzeyi bulduğu görülür.

Royal Society'nin kurucusu Boyle kendi adıyla anılan bilim yasasıyla da

ünlüdür. Bu yasa yukarıda da belirttiğimiz gibi bir gazın oylumu ile üzerindeki

basıncın ilişkisini dile getirmektedir. Şöyle ki, sıcaklık sabit tutulduğunda,

bir gazın oylumu üzerindeki basınçla ters orantılıdır (Matematiksel olarak: V=

sabit bir sayı X 1/P, ya da, PV= sabit bir sayı. V oylumu, P basıncı

simgelemektedir).Buna göre, örneğin, bir gazın üzerindeki basınç iki

katına çıkarıldığında oylumu yarıya inmekte, tersine, basınç yarıya

indirildiğinde oylumu iki katına çıkmaktadır. Gazların pek çoğu bu ilişkiyi tam,

küçük bir bölümü ise yaklaşık olarak yansıtmaktadır. Gazların fiziksel

teorisinin gelişmesinde önemli bir adım olan Boyle Yasası, gazların kimyasal

yapısını anlamaya da yol açmıştır. Özellikle, molekül ve atomların

saptanmasında, bunların oluşturduğu bileşiklerin incelenmesinde yasanın oynadığı

rolün önemi yadsınamaz. Boyle'un çalışması izlenerek, sıcaklık

değişikliğinin basınç ve oylum üzerindeki etkisi de incelenmiştir. Onsekizinci

yüzyıl sonlarına doğru, biribirinden bağımsız olarak iki Fransız bilim adamı

(Jacques Charles ile Gay-Lussac), ısıtılan bir gazda basıncın sabit tutulması

isteniyorsa, sıcaklığın artışı ile orantılı olarak oylumun artışına olanak

verilmesi gerektiğini belirler.Charles Yasası diye bilinen bu ilişki,

Sabit basınç altında bir gazın oylumu, mutlak sıcaklığıyla doğru orantılıdır

diye dile getirilebilir: V = sabit bir sayı X T. (T sıcaklığı, V oylumu

simgelemektedir.) Boyle gibi Charles da yasasını deneysel olarak ortaya

koymuştu. İki yasanın da matematiksel olarak temellendirilmesi ondokuzuncu

yüzyılda oluşturulan gazların kinetik teorisini bekler.Francis Bacon'u

izleyen Boyle da, uygarlığın geleceği bakımından bilime büyük umutla

bağlanmıştı. Yaşadığı dönemi bilime yönlendirme yolundaki çabasının anlamını

yansıtan şu sözleri ilginçtir: İnsanlığın gönenç ve mutluluğu, doğa

bilginlerinin düşün yaşamımıza getirdiği yeni anlayışla koşut gidecektir.

İçine doğduğu dünya büyücülüğün, falcılığın, batıl inançların kol

gezdiği bir dünyaydı. Bıraktığı dünya, olgusal deneye, ussal ve eleştirel

düşünmeye, doğal güçleri anlama ve denetlemeye yönelen bir dünya olmuştu.

Öldüğünde çağdaşları onu, Gerçeği Soluyan Robert Boyle diye anmışlardı.



Siyaset, Bilim Ve Tarih Bilinci (Doğan Özlem )The Benefits Of TreesEnerji TasarrufuAlternatif Ucuz Enerji KaynaklarıErozyonun Tanımı Ve ÇeşitleriDünyamızın HareketleriDoğalgazDeve KuşlarıTeknolojik CellatlarımızKüresel IsınmaÇimento İşkolu Ve SorunlarıAtmosferin Başlıca Gaz KirleticileriNükleer EnerjiYapay KristallerHyrogen Fuel  The Fuel Of FutureKentiçi Ulaşımı Ve Çevre SorunlarıPrcı HakkındaÇevre Kirliliği Ve SonuçlarıSivil SavunmaUluslararası Hukuk Ve Çevre


WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:45 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.