Sevinç ve Neşe
 

Sevinç ve Neşe



Kalbin, aklın pençesinden, onun yönetiminden, despotluğundan kurtulmasının bir işareti olan neşe ve sevinç, çevremizle uyum sağlayıcı ortak alanların yaratılması için bizde meydana gelen psikolojik bir haldir. Sevincin temelinde ise, vicdani bir özgürlük vardır. Bu vicdani özgürlüğü hissettiğiniz zaman sevinç duyarsınız. Asıl sevinç, sizin özlemini duyduğunuz, ele geçirmek için çok mücadele ettiğiniz birtakım hedeflere ulaştığınız zaman hissettiğiniz o hal değildir. Sevinç bir çeşit kavuşmadır; gerçek vicdani özgürlüğe kavuşmanın temelinde, sevinç dediğimiz o yüksek duygu yatar. Neşeli insan kendisini belirli duygulara ve fikirlere hapsetmez. Daima, o güzelim bitkilerin, o güzelim çiçeklerin birinden kalkıp diğerine konan kanatları pırıl pırıl renklerle süslü bir kelebek gibi hareket eder. Dikkat ederseniz orda bir konsantrasyon yoktur. Ama arı kuşunun faaliyetinde bir konsantrasyon vardır. O illa gelir, balını almak istediği yere gagasını sokar ve onun üzerinde birtakım hareketlerde bulunur. Yani onun durumu neşeli bir durum değildir. O, çalışkanlık durumudur; hedefine ulaşmaya çalışan, menfaatiyle ilgili bazı konuları elde etmeye çalışan bir insanın haleti gibidir. Halbuki kelebeğin hali o arı kuşlarından çok daha farklı ve daha güzeldir. Oradaki neşe aslında kendi kanatlarındaki renklere de uygun olarak, onun tabiata uyumudur. Açgözlülükle hiçbir şey istememektedir. Bir çiçeğe konmasıyla kalkması bir olur. Ayağı polene değer, polene bulaşır veya bulaşmaz. O bile kelebeğe etki etmez. Sonra başka bir çiçekte, daha sonra da başka bir güzel bitki üzerinde dolaşır durur. Biz bunu, şairane bir şey olsun diye anlatmadık. Kelebeğin bu hareketi, onun gayet esnek ve uyumlu bir varlık olduğunu göstermektedir. Her mekana uyum sağlayabilir. Neşenin temel kaynağı budur. Uyumsuzluğun, çelişkili işlerin olmadığı bir durum içerisinde bulunan bir varlık, elbette ki bunu fizyolojik olarak da ortaya koyacaktır. Gözlerinin içi güldüğü gibi, kahkaha da atacaktır. Bu gayet doğal ve temel bir reaksiyondur, insani bir reaksiyondur. Neşe çok önemli bir şeydir. Biliyorsunuz, biz insanlar genellikle telkin altında kalmaya ve telkinle yaşatılmaya alışkın varlıklarız. Bilenler kendilerini korurlar, bilmeyenler koruyamazlar ama bu daima böyledir. Dolayısıyla sizin neşeniz, başkalarının da neşelenmesine sebep olur. Neşe bulaşıcı bir şeydir. Bu yüzden de insanlarımızın çoğu hoşsohbet insanları kendilerine arkadaş edinmeye çalışırlar. Onlarla daha iyi vakit geçirirler. Neşeli insanlar, aynı kelebeğin yaptığı gibi, o çiçekten o çiçeğe, o kokudan o kokuya dolaşır dururlar. Bu bir avarelik değil, uyum sağlama sürecidir. Bir gülümsemenin insanlar üzerinde çok büyük etkisi vardır; güleryüzün birçok kapıları açtığını bilirsiniz. Çünkü gülümsemede insanlar kendi iç durumlarını, samimiyetlerini veya samimi olmadıklarını açıkca ifade ederler. Bunu kesinlikle gizleyemezler. İnsanın gerçek haleti gülümsemesi sırasında belli olur. Candan gülen bir insanla, gözlerinin içiyle, bütün yüz kaslarıyla, bütün vücuduyla gülen bir insanla, sadece iş olsun diye dişlerini gösterip adeta tıslayarak gülen bir insan arasında çok büyük bir fark vardır. Elbette ki gülümsemek güzel bir şeydir, gülmek güzel bir şeydir. Bulabilirseniz, Bergson’un “Gülmek” adlı , çok güzel bir kitapçığı vardır. Orada gülmenin ne kadar değerli bir şey olduğunu, onun psikolojisini, onun şuuraltı ile olan ilgisini gayet güzel anlatmıştır. Onu bulursanız okuyun ve arkadaşlarınıza da önerin. Gülümsemeyi lütfen ihmal etmeyin!...

Yazar Metin Albasan'a yazısı için teşekkür ederiz.
Yazarın kitapları Anadolu Gizemleri - Mehmet Albasan ile (Onbir Yayınları) Yeni Çağ'da İçsel Kıyamet ve Değişim Zamanı (New Age Yayınları)




SEVGİYLE KALDIK