Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Mutluluk ve Yaşama Sevinci (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=224)
-   -   Hiç Yaşama Sevinci Kalmadı (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=371559)

Clair de Lune 04-05-2009 11:10 PM

Hiç Yaşama Sevinci Kalmadı
 
Bugün arkadaşımın başına bir olay geldi ve sınıftaki diğerlerine veryansın etti. Ve anlayışsız olduklarından,okuldan gitmek istediğinden bahsetti.

En başta basit bir olay zannettim fakat kızda gerçekten hiç yaşama isteği kalmamıştı.Psikoloğa gitmek istediğini söyledi.Ben de bu senin en doğal hakkın herkes gidebilir sen de git dedim,yüreklendirdim.

Ona çok belli etmedim ama gerçekten çok üzüldüm onun adına aslında yakın arkadaşım ama cinsiyetlerimiz zıt olduğundan benimle herşeyi rahatça paylaşmak istemeyeceğini düşündüm.En yakın arkadaşınla konuşmayı denemesini tavsiye ettim.

Ama ben de çok üzüldüm,gözden geçirdim hayatı ve onunla aynı duyguları paylaştığımı hissettim(Yaşamama isteği hariç).

Ben onunla hafif hafif bilinçaltına ordan burdan belli etmeden dertlerini savuşturmaya çalışıp onu çok mutlu etmek istiyorum.Sizce nasıl yapsam?dusun2sadanim4897sad456ağla2

prof19 04-05-2009 11:20 PM

Cevap: Hiç Yaşama Sevinci Kalmadı
 
Öğrencilere kendini sevdiren bazı öğretmenler vardır. Varsa böyle bir öğretmen konuşsun arkadaşınla. Sen de muhabbetle karışık sorunun kaynağını bulmaya çalış. Tabi bunun için yeterli güveni sağlamış olman lazım.

karainci 05-05-2009 05:34 AM

Cevap: Hiç Yaşama Sevinci Kalmadı
 
Merhaba Clair,
Prof güzel önerilerde bulunmuş yüreğine sağlık.

Ben de bir kaç şey ekleyim istedim.

Arkadaşının yaşadığı olay bardağı taşıran son damla gibi yani içinde biriktirdiği birşeyler var ki hayatla değiştokuştan bahsetmiş. Sen doğru olanı yapmışsın bir psikologla veya psikiyatristle görüşmesi gerekli olabilir, onu yüreklendirmen bir arkadaşın yapacağı en iyi şey seni tebrik ederim.

Bak şimdi sana ne anlatacağım;
Orta Asya' da savaşın ok ve yay ile yapıldığı dönemlerde Türk savaşçılar
arkalarından gelebilecek bir saldırıyı önlemek için sırtlarını bir ağaca,
kaya veya taşa vererek, ok atarlarmış. Atalarımız genelde bozkır hayatı
yaşadıkları için bu sırt dayanan nesne genelde bir taş veya kaya olurmuş.
Yıllar sonra bu sırt dayanan taşın ismi ARKA-TAŞ veya Azerbaycan'daki
söylenişiyle 'ARKA-DAŞ' biçiminde dilimize yerleşmiş. Bugün bile
güvenebileceğimiz bizi arkadan vurmayacak olan, samimiyetine güvendiğimiz
kişilere verdiğimiz isimdir.
'Dostluk' kavramının zaman içinde, insanın arkasını yaslayabileceği ve
kendisini olabilecek kötülüklerden koruyacağı fikri ile özleştirilmesi
sonucu 'arkadaş' sözcüğü 'dost' anlamında Türkçemizdeki yerini bulmuş.

Şimdi bunu sana niye anlattım biliyormusun dostluk anlamında arkadaşlığın cinsiyeti olmaz. Aranızdaki samimiyetin derecesini bilmiyorum ama en azından ona seninle derdini paylaşabileceğini, sorunlarını/sorun olarak gördüğü şeyleri dinleyebileğini söyleyebilirsin. Paylaşır ve ya paylaşmaz gerisi onun takdiri tabi.

Bazı günler küçük şeyleri çok büyüttüğümüz olur ertesi gün şaşarız bir gün önceki verdiğimiz tepkilere. Arkadaşının da böyle bir geçici gün yaşamış olmasını umarım.

Sevgiler


WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:27 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.