Hayatimdegisti.com kižisel geližim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kižisel geližim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Makaleler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=225)
-   -   Osmanli'da Mahalle (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=12773)

nurhanza 21-08-2008 09:23 PM

Osmanli'da Mahalle
 
Gunumuzde buyuksehirlerde yasayan gencler icin, mahalle, pek bir sey ifade etmemeye baslamis, bunun yerine semt, site, banliyo, uydu kent gibi tabirler anlamli hāle gelmistir. Kucuk sehir, kasaba ve koylerde ise, az cok mahallenin ne oldugu hālā bilinmektedir. Fakat orta yas uzerindekiler icin mahalle kelimesi, cok sey ifade etmektedir. Bu neslin sIkca kullandigi, mahalle mektebi, ...bekcisi, ...bakkali, ...imami, arkadasi, ...komsusu, ...fakiri, zengini gibi musahhas ifadeler ile; mahallenin namusu, ...serefi, ...asayisi, ...huzuru gibi mucerret ifadeler, Osmanlinin derin tarihine, zengin kulturune ve engin medeniyet anlayisina yaslanmaktadir.



Osmanlida mahalle; birbirini taniyan, birbirlerinin davranislarindan mesul ve birbiriyle dayanisma icindeki kisilerin yasadigi yerdir. Mahalleler; sinirlari genellikle cadde veya sokaklarla belirlenmis, merkezinde cami veya mescid bulunan yerlesim yerleridir. Genelde cami, sehrin merkezini olusturan bir veya birkac mahallede bulunur; diger mahallelerdeki insanlar da cuma namazi icin buraya gelir. Cami cevresinde ayrica alis-veris merkezleri bulunur, pazarlar genellikle buralara kurulur. Boylece haftanin bir gunu sehirdeki insanlar buralarda toplanir, birbirleriyle gorusur ve haftalik ihtiyaclarini temin eder. Diger mahallelerde ise, sadece mescid bulunur ve bunun hemen yaninda okul oncesi ve ilkogretim seviyesinde egitim veren bir muallimhane vardir. Ayrica buralardaki bakkal, kasap, terzi, ayakkabici vs kucuk esnafa ait dukkān ve isyerleri, mahallenin gunluk ihtiyaclarina cevap verir.



Mahalle idarī olarak, Osmanlinin en kucuk yonetim birimidir. Bilindigi gibi Osmanli, baslarinda valilerin bulundugu eyaletlerden olusur. Eyaletler ise, sancaklardan olusur ve buralar sancakbeyi tarafindan yonetilirdi. Sancaklar, kadi tarafindan idare edilen kazalara bolunmustur. Kazalar ise, mahalle ve koylerden olusur. Bu en kucuk yonetim biriminin basi, daha dogrusu temsilcisi muhtarlik sistemine gecilinceye, yani 2.Mahmud donemine kadar imamdir. Imam, camideki vazifesinin yaninda, mahallenin asayisini saglamakla ve ihtiyaclarini karsilamakla gorevlidir. Koylerde de, mahallelere benzer bir yonetim tarzi vardir.



Imam, asayisle ilgili olarak mahallede olup bitenden birinci derecede mesuldur. Burada cereyan eden oldurme, yaralama, hirsizlik gibi inzibatī olaylarin yaninda, zina, fuhus, taciz, sarkintilik gibi gayr-i ahlākīligi de takip edip guvenlik kuvvetlerine bildirir. Mahalleyle ilgili butun islerde devletle muhatap olur ve mahalleyi temsil eder. Sehrin idarecisi olan kadi, bagli oldugu kurumun en ust duzey yetkilisi tarafindan atanirken, imam bizzat padisah tarafindan bir beratla tayin edilirdi. Bu da onun devlet ve halk nazarinda ne derece buyuk bir oneme sahip oldugunu gosterir. Padisah tarafindan gonderilen emir ve fermanlar, imam tarafindan halka duyurulur ve takibi yapilir. Bu sekilde imam; devlete karsi haklar ve odevler konusunda mahalleliyi temsil ederken, mahallede de padisahi temsil ederdi.



Osmanli mahallesi, hem asayis bakimindan, hem de sosyal hayat acisindan kolektif bir anlayisa dayanir. Mahalleli, muteselsil (zincirleme) olarak birbirine kefildi. Burada meydana gelen oldurme, yaralama gibi olaylarda, olayin faili bulunamadigi takdirde, butun mahalleli mesul tutulur ve magdur tarafa odenmesi gereken diyet (kan parasi) sakinlere paylastirilir. Hattā Yavuz Sultan Selim zamaninda cikan kanunnameye gore, meydana gelen hirsizlik olaylarindan ve zararin odettirilmesinden mahalle halki mesuldur. Mahallede bir asayissizlik olmamasi icin herkesin dikkat ve gayret gostermesi temin edilerek oto-kontrol saglanmistir. Boylelikle fail-i mechul olaylarda halkin sucluyu saklamasinin ve sucu ortbas etmesinin onune gecilmistir.



Ayni mesuliyet ve oto-kontrol, ahlākī hususlarda da soz konusudur. Mahallede meydana gelen veya suphelenilen gayr-i mesru olaylarda imam, suclu veya zanlilari guvenlik gorevlilerine bildirir, mahallelinin bu yoldaki sIkāyetlerinden ilgilileri haberdār ederdi. Imam ve mahalle ileri gelenlerinin, bu tur evlere baskin duzenleme yetkileri vardi. Gayr-i ahlākī davranislari oldugu bilinen kimseler mahalleli tarafindan istenmeyen kisi ilān edilir ve gorevlilerce baska yere surulmesi istenirdi. Ancak imam ve mahalleli, suclu veya zanlilara bizzat ceza verme yetkisine sahip degildi, sadece onlari adalete teslim edebilir veya mahalleden dislamak suretiyle cezalandirabilirdi.



Kotulugu onleme kolektif suuruyla devlet, baskentten kilometrelerce uzaktaki yerlere kolaylikla hakim olabiliyordu. Nasil ki, her sokak supuruldugunde butun sehir temiz olursa; bu uygulama sayesinde de butun ulkede huzur ve asayis surup gidiyor, suc orani azaliyordu.



Hayirli islerde mahalleli yine ayni kolektif suurla hareket ediyordu. Bu tur isler icin her mahallede bir Avariz Vakfi kurulmustur. Mahalle sakinlerince olusturulan yonetim kurulu tarafindan idare edilen bu vakifin gelir kaynagi, yine mahallelinin aynī-nakdī bagis veya hibeleridir. Kira getiren ev, dukkān gibi mallar da buraya vakfedilebilmektedir. Mahallede ihtiyaci olanlara borc veya kredi de verilmesi acisindan bu vakif, bir nevi sosyal yardimlasma sandigi gibiydi. Avariz vakfinin gelirleri; mahalledeki hastalara, fakir olanlara ve evlenmek isteyip de ekonomik durumu musait olmayanlara yardimda kullanilirdi. Buradan fakirlerin cenazelerinin kaldirilmasi, su yollari, cami, mescit, mektep gibi yerlerin onarimi yapilir ve isinma, aydinlatma gibi sair giderler karsilanirdi. Imam, muezzin, muallim gibi mahalle gorevlilerinin maaslari odenirdi. Mahalleye yeni gelenlerin yerlesme veya memleketine gidecek olanlarin yol masraflari karsilanirdi. Vergisini odeyemeyenlerin vergileri de bu fondan odenirdi.



Mahalledeki bu resmi dayanismanin yaninda, ayrica mahallenin zenginleri, mahallelerindeki fakirleri gorup gozetirlerdi. Zekāt, sadaka, fitre gibi yardimlar yapilirken, mahalleli tercih edilirdi. Mahalledeki komsuluk iliskilerinin ne derecede oldugu, su atasozunden de anlasilmaktadir: Iyi bir komsuya sahip olmak, bir eve sahip olmaktan onemlidir. Cunku komsu komsunun kulune muhtactir.Mahalledeki maddī-manevī yardimlasmanin temelinde; Komsusu acken tok yatan bizden degildir. suuru yatmaktadir.



Osmanli sehirlerinin bazilarinda, Musluman olmayan nufus bir mahallede toplandigi gibi, Musluman mahallelere de dagilmistir. Musluman ve gayr-i Muslimler arasinda, bugun bile ovguyle anilan bir hosgoru ve komsuluk munasebeti mevcuttu. Musluman nufus hakim unsur olmasina ragmen, komsularina karsi hosgorulu davranmis; din, orf-ādet, kilik-kiyafet gibi temel hak ve ozgurluklerine karsi toleransli olmustur. Buna karsilik Yahudi ve Hiristiyanlar da, Ramazanda Muslumanlarin inanclarina saygi gostermis, aciktan bir sey yiyip icmemislerdir. Ayni mahallede hem mescit, hem kilise, hem de havra olabilmistir.



Idarī acidan mukemmeliyetin yaninda, kotuluklerin onlenmesine, iyiliklerin tesvik edilmesine ve bizzat bunun pratige tasinmasina bakildiginda, Osmanli mahallesinde, bir mahalle medeniyetinin olustugu gorulmektedir. Bu da, Osmanlinin uzun ve bereketli omrunun mukemmel bir suurdan beslendigini gostermektedir.



WEZ Format +3. Žuan Saat: 05:34 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.