Emine Ün: Keşke daha önce anne olsaydım
 

Bu ayki Bebeğim ve Biz dergisine konuşan Ün; anneliği, insanın ayaklarını yerden kesen, içinde sıcak suların aktığı ve kelebeklerin uçtuğu bir duygu olarak tanımlıyor. 27 yaşında anneliği tadan Ün, 'Keşke daha önce çocuk sahibi olsaydım' diyor.



* Hamileliğimin ilk ayları biraz zor geçti. Çünkü mide bulantıları yaşadım ve tansiyonum düşüktü. Aç yaşadım diyebilirim. Ama 4'üncü aydan itibaren yavaş yavaş düzeldi ve keyifli bir hale geldi. Sadece hamileleğimin son dönemlerinde mide yanmalarım oldu.



* Annelik çok güzel bir duygu. Aslında çok bile beklediğimi düşünüyorum. Daha önceden anne olsaydım, kızımla ileriki yaşlarda abla-kardeş gibi olabilirdik. Ama kısmet bu zamanaymış... Şimdi pırıl pırıl, dupduru bir kızım var.



* Sezaryenle doğum yaptım. Hamileliğim boyunca normal doğum istedim. Doktorum da buna benim karar vereceğimi söyledi. Fakat son aylarda Emre çok korktuğu için normal doğuma yanaşmadık. Biraz pimpiriklidir. Ayrıca doğum esnasında yanımda olmak istedi.



DURU'NUN BAKICISI BENİM



* Annelik ancak çocuk sahibi olunduktan sonra anlanabilecek bir duygu... Çünkü bunu tarif edecek bir kelime bulamıyorum. Anne olmak; ayaklarınızı yerden kesen, içinizi karıncalandıran, içinizde sıcacık suların aktığını ve kelebeklerin uçtuğunu hissettiren bir duygu.



* Hamilelik döneminde korkularım vardı. Kalabalık bir aileden geliyorum, yeğenlerim var ama insan kendi çocuğuna daha başka bakıyor. Mesela göbek bağı meselesi beni çok ürküttü, 'Yanlış bir şey yapar mıyım?' diye çok korktum. İlk zamanlar annem yanımdaydı ve çok yardımcı oldu. Bütün tecrübelerini aktardı. Şimdi Allah'a şükür kimseye ihtiyacım yok. Bakıcı istemiyorum. Duru'nun bakıcısı benim.



* Duru 2.5 kilo doğmuştu. Ben ilk doğduğunda kilosu az diye çok üzülmüştüm. Doktorum bana çok kızdı ve 'Niye üzülüyorsun, kızın çok sağlıklı ve normal' dedi. Hakikaten küçük doğan çocuklar çok çabuk toparlanıyormuş, şimdi 9 kilo, boyu ise 70 cm.



* Şu an 7'inci aydayız ve hala anne sütü alıyor. Sadece 6'ıncı aydan itibaren sebze ve yoğurtta hayatımıza girdi.



* Duru aslında gün gün değişiyor. İki tane dişi çıktı. Allah'a şükür ateşi olmadı, ama huysuzluk ve iştah problemi yaşadık. Babamız geceleri uyumayı sevmez, sabaha karşı yatar. Duru da ona çekmiş herhalde, akşamları saat birden sonra uyuyor.



* Hamileliğim sırasında 15 kilo aldım. İlk dönemi hiç kilo almadan geçirdim. Fakat 5'inci ayda 7 kilo aldım. Şu anda zayıf hamile kalmanın avantajını yaşıyorum. Emzirdiğim içinde zayıfladım. Ayrıca benim evim merdivenli ve Duru'ya tek başıma bakıyorum. Gündüz doğru düzgün hiçbir şey yiyemiyorum. Sadece sütüm olsun diye devamlı sıvı tüketiyorum.



Emre bebeğimiz olduğuna inanamıyor



* Çocuktan sonra ilişkilerin olumsuz yönde gittiğini duymuştuk. Ama biz bunun tam tersi, çok güzel şeyler yaşıyoruz. Emre, Duru'dan sonra bana ikinci kez aşık olduğunu söylüyor. Bunu hissettiriyor, hamilelik dönemimde de öyleydi. Herkesin bu duyguyu yaşamısını isterim. Hamileyken eşlerin motive edici davranması ve ilgi göstermesi kadar güzel bir şey yok. Emre, doğumdan sonra da çok anlayışlı ve pozitif yaklaştı. Bu nedenle sevgimiz Duru'yla birlikte daha da arttı. Artık paylaşabileceğimiz daha çok şey var.



* Emre sürekli ağlar vaziyette... Doğduğu günden bu yana Duru'ya bakıp bakıp ağlıyor ve hala bir bebeğimiz olduğuna inanamıyor. Babalık onun için çok başka bir şey; babasını 9 yaşında kaybetmiş ve onunla çok fazla vakit geçirememiş. Bu yüzden Duru'ya çok düşkün.

Kaynak: Alıntıdır