Dokunarak Tat Alın
 

Dokunarak Tat AlınAkşam, Ankara'dan gelen misafirinizin seveceğini düşündüğünüz, İstanbul'un en ünlü kebapçısına gittiniz. Masaya oturur oturmaz hemen meze tepsisi geldi;

Türk mutfağının klasik 'soğuk'ları, yanında peynirler ve acılı 'gavur dağı' masaya dizildi. Masada, rakı ve şalgam suyu da yerini buldu tabii. Daha sonra da, sırasıyla içli köfte, fındık lahmacun, küçük peynirli pide gibi ara sıcaklar, ardından da karışık kebaplar ana yemek olarak sunuldu.

Yemek sırasında yemeklerin lezzeti hakkında 'şu kaburganın tadı şöyle, bu Beyti'nin ki de böyle' gibi alışılagelmiş konuşmalar yapılırken; misafirinizin sizin görüşlerinize katılmadığını, hatta bazı lezzet konularında sizin düşündüklerinizin tam tersini öne sürdüğünü fark ettiniz. Siz o güzelim pastırmalı humusa bayılmışken, misafiriniz onu saman gibi bulmuştu.

Bu durum sizi hem biraz üzmüş hem de misafirinizin damak tadı hakkında şüpheye düşürmüştü. Yoksa, yemekler sıradandı da siz mi yanılıyordunuz? Ya 'renkler ve zevkler tartışılmazdı, ya da ikinizden birinde tat alma sorunu vardı.