![]() |
Kalp Hastalıklarında Risk Föktürünün Önemi Kalp Hastalıklarında Risk Föktürünün ÖnemiGünümüzde kalp ve damar hastalıkları gelişmiş ve gelişmiş ülkelerde tüm ölümlerin yarıdan çoğuna sebep olanve insaların büyük oranda sakat kalmalarına çalışamaz duruma gelmelerine yol açmaktadır. Bu büyük tehlike karşısında korumaya yönelik çalışma ve araştırmalar hızla ilerlemektedir. Çok gelişmiş ülkelerde eğitim programları içinde kalp hastalığını önleme ile ilgili her türlü bilgi, daha ilkokul sıralarından itibaren insanlara öğretilmektedir. Bu yüzden bu toplumlarda diyet, sigara içme, haraketsizlik, romatizmaya yakalanma, akraba evlilikleri, zararlı ilaç kullanımı gibi kalp hastalıklarını artıran unsurlar azalmaktadır. Değişik tipteki kalp hastalıklarının sıklık oranı hastaların 15 yaşından küçüklerde ensık görülen, "Doğuştan Kalp Hastalıkları"dır. Orta yaş grubunda (15-45) en sık "Koroner Kalp Hastalığı" ve yüksek tansiyona bağlı kalp hastalığı, 45 yaş üzerinde ise "Akciğere Bağlı Kalp Hastalıkları" fazla görülür. Kalp hastalıklarının önlenmesinden söz ederken konu koroner kalp hastalıklarına geliyor. Koroner kalp hastalığı, ateroskleroz kalp hastalıkları adıyla anılmaktadır. Ateroskleroz lezyonunun sıklığı, gelişmesi ve ilerlemesinin yaş, cinsiyet, yaşam şekli, gıda alımı, kalıtım faktörleri ile ilgisinin olduğu ortaya çıkmıştır. Hipertansiyon, kolesterol ve trigliseirdlerin yükselmesi, kalıtım yoluyla aterosklerozun bulunduğu bildirilen ailevi hikaye, diyabet, sigara içimi, şişmanlık, hareketsiz yaşantı, kişisel faktör ve yapı, psikososyal yaşantı gibi risk faktörleri aterosklerozu belirli bir şekilde artırmaktadır. Risk faktörlerinin birkaçının birlikte bulunması, ateroskleretik kalp hastalığının ortaya çıkma oranını ileri derecede artırmaktadır. Aterosklerozun genel olarak kendisine yaklaşmada risk faktörlerinin önce ortaya çıkarılması ve öncelikle bunların düzeltilmesine yarayan girişimlerde bulunması gerekir. Koruyucu önlemlerin uygulunmasına koroner kalp hastalığının belirtileri ortaya çıkarılması ve öncelikle bunların düzeltilmesine yarayan girişimlerde bulunulması gerekir. Koruyucu önlemlerin uygulanmasına koroner kalp hastalığının belirtileri ortaya çıktıktan sonra başlansa da hastalığın gerileceği umut edilmektedir. Her yıl ülkemizde onbinlerce insan kalp krizi geçirerek kaybedilmektedir. Bu ölümlerde pek çoğu hayatın en verimli döneminde gelmektedir. Belirli sağlık önlemlerine dikkat edilir ve sağlık içinde yaşamanın gerekeri alışkanlık haline getirilirse aile içinde büyük küçük herkesin bundan yararlanacağı gösterilmektedir. Özellikle çocuklara erken yaşlardan itibaren doğur yeme ve aşama alışkanlıklarının kazandırılması, onları uzun ve sağlıklı geleceği hazırlar. Şimdi biraz bu renk faktörlerinden bahsedelim. Sigara içen grupta damar hastalıkları % 70 oranındadır. Tütün içen grupta lipemi, kolesterinemi, serbest yağ asitleri düzeyi yüksektir. Tütün ve hipertansiyon bir arada olması ateroskleroz oranını artırmaktadır. Koroner hastalıkları ile sigara arasındaki ilişki çeşitli araştırmacılar tarafından doğrulanmıştır. Sigaranın etkisini adrenerjik uyarma ile yaptığı bildirilmiştir. Bir diğer tehlike, uygarlığın gelişmesi ile birlikte yaşam koşullarında artan güçlükler insan sağlığında da bazı bozukluklara yol açar. Geçim sıkıntıları, iş sıkıntıları, başarıya ulaşmak için sarf edilen gayretler ile ulaşım ve trafik sorunları insanlarda sürekli bunalım ve gerilimlere yol açmaktadır. Heyecan kalp damar sisteminde fizik egzersizlerde olduğu gibi etki gösterir. Taşikardi, kan basıncı yükselmesi, oksijen tüketimi artması, kaslarda kan akımı artması, böbrek ve beyin kan akımında azalma olur. Başka bir tehlike hareketsizlikten kaynaklanır. Egzersiz sayesinde kişi kendini daha dinç ve sağlıklı hisseder. Kaslar daha kuvvetli, eklem ve bağları daha dirençli hale gelir. Düzenli egzersiz kişiyi zinde tutar ve fazla kalorilerin yakılmasına yardım eder. Özellikle damar sertliği nedeniyle daralmalar varsa, egzersiz, koroner damarlar arasında yeni ve ek damarla açılmasını, böylece kalbin daha iyi beslenmesini sağlar. Egzersiz, kanda kolesterol ve trigliszerid miktarınınazalmasına yardımcı olur. Yürüyüş, maliyetsiz ve her zaman mümkün olmasından dolayı tercih edilir. Bazı aile gruplarında koroner kalp hastalığına bir eğilim olduğu, uzun zamandan beri bilinir. Böyle aile çocuklarında risk faktörlerinin ve diğer etkenlerinzamanında düzeltilmesi gerekir. Yüksek tansiyonvarsa mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Kilo fazlası varsa boyuyla orantılı normal ağırlığına düşürülmelidir. Sigara içiyorsa sigarayı bırakmalıdır. Yemeklerle alınan katı yağlar ve kolesterol miktarının artması, kalp krizi ihtimalini yükseltir. Damar sertliği ve buna bağlı hastalıkların gelişmesinde yemeklerle alınan katı yağlar, kolesterol kadar etkilidir. Trigliszerid denilen madde, kanda bulunan katı yağlardan oluşur. Kanda yüksek trigliszerid bulunan durumlarda kötü kolüsterol=LDL kolesterolü artmış, iyi kolesterol=HDL kolesterolü azalmıştır. Bu da kalp krizi riskini artırır. Dr. Beyhan OLCAY Türk Kalp Vakfı |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:11 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.