Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Kadınlarla ilgili haberler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=582)
-   -   Vücut Ağrıyı Nasıl Algılar? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=487647)

Bluesky24 10-04-2010 02:37 AM

Vücut Ağrıyı Nasıl Algılar?
 




Vücut Ağrıyı Nasıl Algılar?Vücudun çeşitli bölgelerinde ısı, çeşitli kimyasal uyaranlar, basınç, iğne batması, sıcak-soğuk gibi etkenlere karşı uyarıcı algılayıcılar vardar. Aynı şekilde vücudun çeşitli bölgelerinde ağrıyı algılayan böelgeler de vardır. Bunlar, iğne batmasını, bıçak saplanmasını ve benzer şeyleri farklı farkıl algılarlar. Bu algılayıcılar tarafından algılanan farklı uyaranlar sinirler aracılığıyla öncelikle omuriliğe iletir. Omurilik geçmişte sadece basit bir iletim durağı olarak algılanırken artık tam tersi ağrının vücutta durdurulmasına yarayan bir organ olarak kabul edilmektedir. Ağrılı uyaran omurilikte beyinden çeşitli durdurucu uyaranlar ve vücudun salgılandığı aralarında morfine de benzeyen çeşitli maddelerin de bulunduğu maddeler tarafından omurilikte durdurulmaya çalışılır. 1965lerde bulunan bu buluş son derece önemlidir. Çünkü daha sonra bulunan ve bugün artık yaygınlıkla kullanılan morfin pompaları, omurilik pilleri gibi yeni ağrı kontrol yöntemleri bu buluşa dayanır. Doğrudan doğruya omuriliğe müdahale ederek, geçmeyen birçok ağrının başta kanser ağrıları olmak üzere durdurulması artık mümkün olabilmektedir.

Omurilik beyinden gelen uyaranlar ve salgılanan çeşitli maddelerle ağrıyı kontrol altına alamadığı takdirde ağrılı uyaran beyine doğru iletilmeye başlanır. Ve beyinde özellikle korteks adını verdiğimiz beynin en dış bölümünde algılanır. Ağrı burada ilk değerlendirmeden, ilk süzgeçten geçer. İşte burada kişinin daha öncesi deneyimleri yaşam biçimi, eğitimi, kültürü bütün yaşamını kapsayan olaylar ağrının algılanmasında rol oynar. Ancak algılanmasıyla yine ağrı hemen başlamaz. Vücut burada da ağrıyı kontrol altına almak üzere çeşitli kimyasal maddeler salgılar. Endorfin adını verdiğimiz ve kimyasal yapısı morfine çok benzeyen bu maddeler beyinde de ağrıyı durdurmaya çalışır. Bu maddelerin, vücut tarafından salgılandığının bulunması daha önce açıklanamayan ve hayret uyandıran ve çeşitli dini görüşlerle açıklanmaya çalışılan çeşitli ağrılı olaylara da açıklık getirmiştir. Örneğin; ağrıya karşı vücuduna şiş saplayan, ateşte yürüyen birçok insanların neden acı çekmediği bu kimyasal maddelerin salgılanması ile önemli ölçüde açıklanabilmektedir. Bütün kontrol sistemleri ağrıyı durduramadıkları takdirde vücut artık ağrıyı hisseder hale gelir. Bu yukarıda sözü edilen ağrı şeması daha çok darbe, yanık, trafik kazası gibi nedenlere göre yapılmış olan bir ağrı tanımlamasıdır. Vücuttaki birçok ağrı ise bu mekanizmalarla ne yazık ki açıklanamamaktadır. Çünkü, beyinde nereye kadar ne olduğu hala tam bilinmemektedir. Ağrılı uyaranlar, uzun bir yol izleyip önce sinirlere oradan omuriliğe ve beyne geldikten sonra, beynin talamus ve hipotalamus adını verdiğimiz çeşitli bölgelerinde de algılanırlar. Burada bu algılanma sırasında ağrı ile beraber ortaya çıkıan başka bozukluklar da açıklanabilmektedir. Örneğin; ağrılı hastaların çoğunda hastanın tansiyonu yükselmekte, nabzı atmakta, sık sık idrara çıkmakta, bulantı-kusma gibi bulgular ortaya çıkmakta, hastanın şekeri yükselebilmektedir. İşte bütün bunlarda yine beyindeki birtakım faktörlerin işin içerisine girdiği düşünülmektedir.

Çeşitli çevresel durumlarda ağrılı uyararının algılanmasında işe karışırlar. Vücudun değişik biçimlerde davranışsal olarak verdikleri cevaplarda emosyonun yani ruhsal durumun rolü de büyüktür. Ağrıda diğer hoşa gitmeyen etkenler gibi bir reaksiyon ortaya çıkar. Bunun tam tersi ise memnuniyet ya da neşedir. Ağrılı uyaran iletilirken elbette ki beyinde duygusal olarak birtakım bozukluklar ortaya çıkar. Bunun sonucu olarak da ağrılı uyaran beyinde kodlanmış olur. Bu kod o zaman o kadar önemlidir ki, o kolu bacağı kesilen insanlarda da yine ağrı olan bölgede ağrı hissedilir. Yani "hayalet ağrısı" adını verdiğimiz hastada, olmayan yerde ağrının ortaya çıkma durumu belirir. Beyin, iyi ya da kötü çeşitli deneyimleri sembollerle algılar ve kaybeder. Bu kayıt örneğin; iğne batması, yanma gibi farklı farklı olabilir. Sonuçta, insan beyni ağrıyı iğne batması, bıçak saplanması, kırık gibi farklı farklı algılar halene gelir.

Prof. Dr. Serdar EDİRNE


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:38 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.