Gizli Tehlike Göz Tansiyonu
 

Gizli Tehlike Göz TansiyonuGöz tansiyonu göz içinin damarsız dokularını beslemek için damarlı bölgesi olan uveanın ürettiği göz sıvısının oluşturduğu bir basınçtır. Bu basınç, aynı zamanda göz küresinin yuvarlak kalmasının da sağlar. Bu basıncın eksik veya fazla olması gözde bir takım bozukluklara neden olur.. Normal insanlarda göz içi basıncı 10-20 mmHg arasındadır.Göz içi basıncı 20-24 mmHg arasımda olanlar şüpheli. 24 mmHg ‘ nın üzerinde olanlar ise glokom yönünden araştırılmalıdır .Glokom Hastalığı halk dilinde ‘ Karasu Hastalığı ‘ olarak da bilinir.

Belirtileri nelerdir?

Kronik basit glokomlarda belirtiler fark edilmeyebilir. En kötü yanı da budur zaten. Çok sinsi seyreder, hasta hiçbir şekilde farkına varmayabilir. Yavaş yavaş görmesi azalır ve en ileri derecede görmesini kaybeder. Ama bunun farkına varmaz maalesef. Diğer türlerinde ise bazı belirtiler vardır, mesela tansiyon krizi dediğimiz tipinde. Hasta acilen doktora başvurmak zorunda kalır. Çünkü hastanın göz çevresi ve başında çok şiddetli ağrı, bulantı, kusma ve ileri derecede ani görme kaybı vardır. Bu durumda hasta acilen doktora gider ve tedavisine başlanır. Ama en tehlikelisi, sinsi bir şekilde seyreden basit kronik glokomdur. Çok belirgin belirtileri yoktur ama kabaca gözde kum atmış gibi batma, yanma, gerginlik ve ışıkların etrafında renkli hareler görme gibi belirtiler tarif edilebilir.

Çeşitleri nelerdir?

Göz tansiyonu hastalığı; doğumsal (konjenital), açık açılı, açı kapanması ve sekonder glokom olmak üzere dörde ayrılır. Sekonder glokom başka bir rahatsızlğa bağlı olarak ortaya çıkan bir çeşittir. Sekonder glokom; göz içi tümörleri, göz içi iltihapları, retinal iskemilerin (diyabet gibi bazı hastalıklar nedeniyle retinada meydana gelen hastalıklar sonucunda) yanı sıra kortizon gibi bazı ilaçların kullanımına bağlı olarak ortaya çıkabilir.

Göz tansiyon krizi nedir?

Tansiyon krizi, açı kapanması glokomudur. Yani açının kapanmasına bağlı olarak gelişir. Birdenbire gelişir, hasta şiddetli ağrı, aniden görme kaybı vardır. Kapaklar şiş ve gözler kırmızıdır. Göz içi basıncı 40-50 mmHgye kadar yükselebilir. Çok şiddetli ağrı, bulantı, kusma ve ileri derecede görmede azalma şeklinde şikayetlerle hasta hekime gelir. Acilen doktora başvurulması gerekir. Böyle bir durumda hastaya aniden tansiyonu düşüren ilaçlardan verilir, ağrısı kesilir gerekirse lazer tedavi uygulanır. Göz içi basıncı normal seviyelere indirilir. Görme gözün gördü hasar ne kadar az ise okadar iyi seviyelerdedir. Bu nedenle zaman çok önemlidir ne kadar erken müdahale edilerse sonuçta o kadar iyi olur..

Göz tansiyonu hastalığı nasıl teşhis edilir?

Öncelikle normal muayene esnasında cihazla göz tansiyonu ölçülür. Eğer hastanın 20 civarında ve 20nin üzerinde tansiyonu varsa şüpheli durumdadır ve devamlı kontrole alınır ve takip edilir. Fakat sadece tansiyonun yüksek olması glokoma işaret etmez. Bu durumda hastanın göz dibine bakarız, yani görme sinirini muayene ederiz. Görme sinirininin görüntüsü de çok önemlidir. Eğer görme sinirinde glokomu düşündüren bir çukurlaşma varsa o zaman hasta için şüphelerimiz daha da artar. Bu durumda da görme alanı tetkikiyle görme kaybı olup olmadığını tespit ederiz. Ayrıca son yıllarda kornea kalınlıklarını da ölçerek değerlendirebiliyoruz. Eğer bunda da bulgularımız varsa hastayı şüpheli sınıfına alır ve takip ederiz.

Teşhiste esas nokta nedir?

Teşhiste esas nokta görme sinirinin durumudur. Bazı glokom örneklerindegöz içi basıncı yüksek çıkmayabiliyor. Ama görme sinirini incelediğimizde glokomu düşündürecek bulgulara rastlarsak bunlarıda takibe alırız. Böyle vakalara düşük tansiyonlu glokom deriz. Göz tansiyonu düşüktür ama görme sinirindeki bulgular bize glokom olduğunu düşündürür. O zaman yine görme alanı ve diğer yardımcı testleri yaparız ve gerekirse glokom tedavisine başlarız. Kısacası teşhiste en önemli üç nokta şunlardır; göz içi basıncı, görme sinirinin durumu ve görme alanıdır. Son yıllarda kornea kalınlığıda öemlidir. Eğer görme alanında bozukluklar varsa o zaman hastalık oldukça ilerlemiş demektir.

Bebeklerde de göz tansiyonu görülebilir mi?

Tabii görülebilir. Az önce bahsettiğim gibi göz içi sıvısının gözü terk ettiği yerlerde bir tıkanıklık olursa buna bağlı olarak bebeklerde de glokom gelişebilir. Ancak bu yetişkinlerde görülen glokomdan biraz daha farklıdır. Çünkü bebeklerin göz dokuları yetişkinlerinkine göre daha fazla esnektir. Göz tansiyonunun yüksek olması durumunda buna bağlı olarak sklera ve kornea gibi dokular da esneklik gösterip genişleyebilirler. Büyüklerde bu esneklik görülmez çünkü dokular sertleşmiştir.

Bebeklerde görülen göz tansiyonunun belirtileri nelerdir?

Göz dokularının esnemesi nedeniyle bu bebeklerde en önemli belirti göz bebeklerinin ve gözün irileşmesidir. En fazla bununla dikkat çekerler. Bunun dışında ışıktan rahatsız olurlar, gözlerinde çok sulanma olur, huzursuzdurlar ve sürekli ellerini gözlerine götürürler.

Kimler göz tansiyonu yönünden risk taşır?

40 yaşın üstündeki her 100 kişiden birinin glokom olma ihtimali vardır. Ailesinde glokom vakası bulunanlar, yüksek derecede (5in üzerinde) miyobu, hipermetrobu olanlarda ve diyabet hipetrtyansiyon gibi sistemik hastalığı olanlarda glokom görülme riski daha yüksektir. Ayrıca zencilerde de glokoma daha sık rastlanır. Kortizonlu ilaç kullananlarda veya göz ameliyatı geçirenler de yüksek risk grubuna girerler.

Göz tansiyonu ne sıklıkla ölçülmelidir?

40 yaşın üstündeki herkesin yılda 1 kez göz tansiyonu kontrolünden geçmesi gerekir. Ailesinde glokom vakası bulunanlar ve yüksek derecede miyop, hipermetrobu bulunanların ise 20li yaşlardan itibaren yılda bir kez göz tansiyonunu ölçtürmeleri gerekir.

Nasıl tedavi edilir?

Glokomun tedavisi için ilk önce medikal tedavi uygulanır. Damlalarla ya göz içi salgısının miktarını azaltılır ya da salgının dışarı çıkması kolaylaştırılır. Tabii bunun yanında esas zarar görme sinirinde olduğu için buradaki beslenmeyi artırma yoluna da gidilir. Damlalar duruma göre gerekiyorsa tek doz halinde ya da birkaç çeşitle kombine halde kullanılır. Bütün bunlara rağmen tansiyonu belli bir seviyenin altına düşürülemiyorsa veya hastalık ilerlemeye devam ediyorsa uygunluk durumuna göre lazer tedavisi veya cerrahi yöntem uygulanır. Cerrahi yöntem de aynı temele dayanır

Lazer tedavisi kimlere yapılır?

Birkaç çeşit lazer yöntemi vardır. Açık kapanması glokomlarda göz içi sıvısının önüne geçmekte zorlandığı durumlarda YAG Lazerle iris üzerine delik açılır. Bir diğer laze r türünde de sıvının dışa akımı kolaylaştırmak amacıyla göz içi sıvısının gözü terk ettiği açıya delik açılır. Buna Argon Lazer Trabekülektomi adı verilir. Ayrıca yine lazer ile göz içi sıvısını üreten damarlı dokular tahrip edilerek salgı azaltılır.