Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Kadınlarla ilgili haberler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=582)
-   -   Diyabet Ve Ağız Sağlığı (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=487107)

Bluesky24 10-04-2010 01:56 AM

Diyabet Ve Ağız Sağlığı
 




Diyabet Ve Ağız SağlığıKontrolsüz diabet, kan şeker seviyesini yükselten, damarsal ve sinirsel değişiklikler nedeniyle kalp, böbrek ve göz gibi önemli organlarda hasara yol açabilen bir hastalık olarak nitelendiriliyor. Vücudun genel sağlık durumunu böylesine etkileyebilen bu hastalıkta ağız sağlığı da olumsuz yönde etkileniyor.

Peki ağız sağlığı deyince ne anlıyoruz?

* Çürüksüz dişler

* Sağlıklı dişetleri

* Dişler etrafında yeterli alveol kemiği desteği

* Sağlıklı ağız mukozası ( ağız boşluğunda her yeri kaplayan yumuşak dokular)

* Yeterli ve kaliteli tükürük

Kontrolsüz diabette tükürük yüksek seviyelerde şeker içerdiğinden diş çürüklerine sıkça rastlanıyor. Kontrol altındaki diabette ise şeker içeren gıda alımı kısıtlandığında tükürükteki şeker seviyesi düşüyor ve diş çürümeleri azalıyor.

Dişetleri sağlığı da diabetik kontrol ile çok sıkı ilişki halinde. Yüksek kan şeker seviyesinin kan damarlarında kalınlaşmaya ve tıkanmaya neden olduğu bilinen bir gerçek. Bu bozukluklar kan damarlarının oksijen taşıma ve metabolizma artıklarını uzaklaştırma faaliyetlerini zayıflatarak, dokuların beslenmesini olumsuz yönde etkiliyor. Bu durum dişetlerinin iltihaplanmaya karşı direncini düşürüyor. İltihaplı dişetleri ile diabeti kontrol altına almak güçleşiyor. Bazı bakteriler şeker olan ortamda daha hızlı gelişiyor. Bu nedenledir ki, tükürüğün yüksek seviyelerde şeker içerdiği hastalarda dişeti iltihapları şiddetleniyor. İltihap, kan şeker seviyelerini yükselten önemli bir etken. Dişetlerinde iltihap engellenemediğinde, olduğu yerde sınırlı kalmıyor, dişlerin etrafındaki alveol kemiğini de yavaş yavaş eriterek dişlerin sallanmasına, dişeti iltihabının şiddetlenmesine, çiğneme sırasında ağrılara ve sonunda dişlerin kaybına yol açıyor. Bu süreç yaşanırken hasta ağrı ve dişlerde sallanmanın yanı sıra, dişetlerinde kanama ve ağızda fena koku hissediyor. Peki, bu süreçten kurtulmanın yolu yok mu? Tabii ki var. Bunun için; diabet kontrol altına alınmalı ve iyi bir ağız bakımı sağlanmalı.

Diyabette ağız diş bakımı nasıl uygulanmalı?

Tüm bireyler sabah kahvaltıdan sonra ve akşam yatmadan önce olmak kaydıyla günde en az iki kez yumuşak diş fırçasıyla küçük dairesel hareketler eşliğinde dişlerini üçer dakika fırçalamalı. Dişler fırçalandıktan sonra diş ipi ile dişlerin araları temizlenmeli ve işlem sonrası ağız su ile çalkalanmalı. Diş ipi, dişler arasına yerleştirilirken dişetine fazla bastırılmamalı. Eğer daha önce hiç diş ipi kullanılmadıysa, kullanımdan sonraki ilk günlerde dişetlerinde ağrı hissedilebiliyor. Ne bu ağrı, ne de dişetlerinde kanama hastayı diş fırçalamaktan ve diş ipi kullanmaktan alıkoymamalı.

Hastalar ağızlarında diabete bağlı daha başka problemler de yaşayabiliyor. Kontrolsüz diabet nedeniyle gelişen sinir bozuklukları, hastaların ağızlarında ve yüzlerinde dişe bağlı olmayan kalıcı ağrılar hissetmelerine neden olabiliyor. Böyle durumlarda bir ağız diş çene hastalıkları uzmanına başvurulması yarar sağlıyor.

Diabetli hastalar tükürüklerindeki şeker nedeniyle ağızda mantar enfeksiyonlarına açıktırlar. Bu sorunun en basit şekli, dudakların birleşim yerinde çatlak ve kızarıklar halinde kendini belli ediyor. Sigara kullanımı ve takılıp çıkartılabilen protezlerin bütün gün ağızda taşınması, mantar gelişimini daha da hızlandırabiliyor. Ağızda mantar enfeksiyonunun tedavisinde ilaçlardan faydalanılıyor, sigara kullanımı durduruluyor ve protezlerin temizliğine dikkat ediliyor, geceleri de çıkartılması yoluna gidiliyor.

Diabette yaşanan ağız sorunlarından bir başkası da ağız kuruluğudur. Bazen ağız kuruluğu teşhis edilmemiş diabetin ilk belirtisi olarak gelişiyor. Ağız kuruluğu hastanın ağrı hissetmesine, yaraların ve ihtihaplanmaların gelişimine, dişlerin kaybına kadar gidebiliyor. Ağız kuruluğu, ağızda yeterli tükürüğün bulunmaması ve tükürüğün dişleri yıkayıcı, çiğnemeyi kolaylaştırıcı etkisinden faydalanılmaması anlamına geliyor. Tükürük azlığı gıdaların diş yüzeyine yapışık plak gelişmesine ve daha sonra da diş taşlarının oluşmasına yol açıyor.

Ağız sağlığını korumak için…

Ağız kuruluğu bazen kullanılan ilaçlara bağlı olarak da ortaya çıkabiliyor. Depresyonda ve yüksek tansiyonda kullanılan ilaçlar, ağızda kuruluk hissi yaratabiliyor. Bu gibi durumlarda hastanın doktoruyla görüşülüp ilaçların değiştirilmesi yoluna gidilebiliyor. Ağız kuruluğunun yine de önüne geçilemiyor ise diş hekiminin tavsiye edeceği yapay tükürük preparatları kullanılabiliyor.

Ağız sağlığımızı korumak için diş fırçalamak ve diş ipi kullanmanın yanı sıra her altı ayda bir mutlaka dişhekimi kontrolünden geçmeliyiz. Dişhekimi, diş fırçalamada yetersiz olunan bölgeler var ise bizi uyaracak ve eğitecektir. Bu konuda özel boyayıcı tabletler ile temizlenmesi gereken yüzeyler renklendiriliyor ve renk kaybolana kadar fırçalanıyor. Bir süre sonra da doğru diş fırçalama alışkanlığı edinilmiş oluyor. Dişhekimi kontroller sırasında henüz ağrı yapmadığı için bizim farkında olmadığımız başlangıç halindeki sorunları da belirleyebiliyor. Muayenede ideal olmayan dolgular değiştirilmeli, eskimiş, istenen sınırların dışına çıkmış protezler yenilenmeli, var ise diştaşları temizlenmeli, dişeti iltihapları ve diş çevre dokularının problemleri kontrol altına alınmalı. Yarı gömük haldeki yirmi yaş dişleri, kalıntı kökler cilddi iltihaplanmalara yol açabileceğinden en kısa zamanda çekimine karar verilmeli.

Diabetli hastalar dişhekimine gitmeden bir gün önce mutlaka açlık kan şeker seviyelerini ölçtürmeli ve bu bilgiyi dişhekimine bildirmeli. Kan şeker seviyeleriyle ilgili sorulara da doğru yanıtlar vermeli. Unutmayalım ki, kontrolsüz diabette ve yüksek kan şeker seviyesinde yara iyileşmesi gecikiyor, iltihaplanmalar şiddetleniyor. Herhangi bir cerrahi müdahaleden önce hastanın kan şeker seviyesinin 180 mg / dl'nin altında olması isteniyor. Kan şeker seviyesinin 180 mg / dl'nin üzerinde olduğu hastalarda ancak acil enfeksiyon müdahalesi yapılıyor, çünkü enfeksiyon kan şekerini daha da yükseltiyor. Bunun dışındaki diğer tüm tedaviler kan şeker seviyesi düşürülene kadar erteleniyor.

Diabetli hastalara diş müdahalesi için en uygun zaman kahvaltıdan soraki sabah saatleridir. Yapılan tedavi, hastanın beslenme düzenini ve ilaç kullanım saatlerini aksatmamalı. Bazı geniş cerrahi müdahalelerde hastanın hekimi ile görüşülerek hem beslenmede hem de ilaçların dozunda değişiklik yapılabiliyor.

Sağlıklı bir ağız elde edebilmek için hem hastanın hem de hekimin emeğine ihtiyaç var. Kontrollü beslenme, düzenli ilaç kullanımı, ihmal edilmeyen ağız temizliği ve dişhekimi kontrolleriyle ağız sağlığını korumak ve kendi dişlerimiz ile yaşamak daha kolay ve keyifli olacaktır.

Doç. Dr. Özen Doğan Onur

Dişhekimi


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:47 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.