![]() |
Kemik Erimesi - Osteoporoz Kemik Erimesi - Osteoporoz Kemikler vücudu dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı korurlar, bir takım mineralleri içlerinde bulundururlar,kan dokuları ve kemik iliğini içlerinde bulundururlar, vücutta hareketin sağlanması için eklemleri oluştururlar. Kemik kalsiyum, magnezyum, fosfor ve minerallerin ortaya çıkardığı kristallerden meydana gelir. Kemiklerin yapısında kemik oluşturan ve bunu yıkan hücreler vardır. Doğumdan hemen hemen 25 yaşına kadar kemik yapıcı hücreler etkinlik gösterirken 45 yaşına kadar da aralarında bir eşitlik görülür. Bu yaştan itibaren de yıkıcı hücreler etkinlik göstermeye başlar. Bu nedenle kemikte bulunan mineraller azalır ve bu azalmayla da kemiklerde kırılmalar ortaya çıkartır. Kemiklerde bulunan minerallerin önemli miktarda azalmasıyla osteoporoz meydana çıkar. Osteoporozun Çeşitleri Birinci tür osteoporoz: Kadınlarda kemik yıkan hücreleri engelleyen bir etkende yumurtalıklar tarafından ortaya çıkarılan östrojendir. Fakat kadınların 45 yaşından itibaren yumurtalıklarında ki üretimler aksamaya başlar ve en sonunda tamamiyle durur. Böylece kadın adet göremez ve menopozo girer. Böylelikle östrojen de fazlasıyla azalma görülür ve kemiklerdeki yıkım süreci hızlanır. İkinci tür osteoporoz: Kemiklerdeki yıkım ilerleyen yaşlarda fazlalaşır. 70 yaşından sonra yıkım oldukça çoğaldığından sağlıklı bir insan gibi hareket edememeye başlanır. Bu rahatsızlığı yaşayan insanın oturduğu kanepeden yere düştüğünde dahi kemiklerinde kırılma görülebilir. Üçünçü tür osteoporoz: Bu tip osteoporoz yıkıcı hücrelerden dolayı oluşmaz. Daha çok kortizon alan kişilerde belirlenir. Kortizonu, astım, romatizmal rahatsızlıklar ya da başka nedenlerden dolayı alanların ilacı sürekli kullanmaları halinde ortaya çıkar. Osteoporozun Oluşumundaki Nedenler Osteoporoz ilk başladığı dönemler de kendini göstermez. Özellikle menopozun ardından ortaya çıkan osteoporoz da belirtiler ortaya çıkmaz. Menopozdan bir kaç yıl sonra kemiklerin hemen hemen yarısı yıkıma uğrayabilir. Osteoporoz vücutta etkinliğini göstermeye başlamışsa hastanın boyunda kısalma, belinde ağrıların olması, sırtın kamburlaşması ve el bileklerinde hassasiyet olarak gözlenebilir. Osteoporozun ikinci türünde ise, ilerleyen yaşlarda vücut ağrıları olarak da kendini gösterebilir. Omur kemiklerinde ve önemli durumlarda kalça kemiğinde kırılma olabilir. Uzmanlara göre kemik kırılmaları ciddi boyutlarda ölüme bile yol açabilir. Kalçasında oluşan hasardan dolayı ameliyat olan kişilerden % 25inin bir yıl içinde hayatını kaybettiği görülmüştür. Öteki %25inin ise yatalak olduğu belirlenmiştir. Bu nedenlerle hastalık vücutta etkin hale gelmeden belirlenmesi gereklidir. Yapılan araştırmalara göre osteoporozla bazı insanlarda daha çok karşılaşılıyor. Bu araştırmalar sonucunda kadınların bu hastalığa daha çok yakalandıkları görülmekte ve özellikle hassas bir vücuda sahip olan, sarışın ya da kumral, çok doğum yapan, vücut hareketi monoton olan ve de olması gerekenden daha önce menopoza giren kadınlarda bu hastalığa sıkça rastlanmaktadır. Ayrıca kalsiyum içeren gıdalar tüketmeyen, sigara ve alkol kullanan, kortizon kullanan, böbrek fonksiyon bozukluğu olan ve ailesinde osteoporoz olan insanlarda da daha sık görülmektedir. Osteoporozun Teşhisi Osteoporozun üzerine bir çok araştırma yapılmaktadır. Araştırmaların bir kısmında osteoporozu vücutta etkinliğini göstermeden önce ortaya çıkaracak bir takım aletler oluşturulmuştur. Oluşturulan bu aletlerin bazısı X ışınlarıyla işlev görürken, bazısıda en sık kullanılan DEXA tedavisidir. Bu yöntemin hastalara karşı bir olumsuzluk gösterdiği belirlenmemiştir. Hastayı bir masaya yatırarak üzerinde hareket halinde olan bir kamera gezdirilir. Daha sonra bu işlem sırasında ortaya çıkan bulgular sistem bilgisayarına geçirilir. Taramanın süresi nasıl bir metodun yapılacağına ve nasıl bir aletin kullanılacağına göre değişiklik gösterir. Alınan bulgularda bu sürenin her koşulda 30-40 dakika kadar sürdüğü belirlenmiştir. Osteoporozun vücutta ciddi boyutta etkinliğini göstermesi herhangi bir röntgen filminde de görülebilir. Bu şekilde görünen osteoporozda kemik kütlelerinin en az %30'unun yok olması gerekir. Bütün bunlara rağmen hastalığı belirten en iyi yöntemin doktorların klinik belirlemeleri olduğu görülmüştür. Bir çok insanın osteoporozu yaşama riski olduğunu düşünürsek, bunun önüne geçmenin en iyi yöntemi sık sık doktor kontrolünden geçmektir. Vücutta etkisini göstermeye başlamadan önce osteoporozu teşhis etmek sağlığınız açısından oldukça yarar sağlayacaktır. Osteoporozdan korunmak için aşağıdakileri gözönünde bulundurun. ·Yağsız olması koşuluyla bol miktarda süt ve süt ürünleri tüketilmelidir. ·Bol miktarda C vitamini ve magnezyum alınmalıdır. ·Proteini fazla olan gıdalardan uzak durmak gerekir. ·Tuz tüketimi az olmalıdır. ·Beslenmede özellikle sebzeler tercih edilmelidir. ·Kafein içeren içecekler ve alkol alınmamalıdır. ·Doktor tavsiyesi altında bir takım hareketler uygulanmalıdır. ·Yerden bir şey almanız gerektiğinde beli bükmeden dizleri bükerek alınmaldır. ·Elinizde ağır bir şey taşımaktan kaçının. ·Ani hareketler yapmayın. ·Ayakkabılarınızın rahat olmasına özen gösterin. ·Ayağınıza bir şey giyerken eğilmeyin, oturarak giyin. ·Zemini buzlu ya da kaygan olan yerlerde dolaşmayın. ·Evinize her tarafın rahatlıkla görüldüğü bir aydınlatma yapın. ·Banyonuzun olduğu bölümü sürekli aydınlık tutun. ·Sürekli kullandığınız eşyaları yanınızda bulundurun. ·Telefonunuzu rahatlıkla ulaşabileceğiniz yerlere koyun. ·Banyonuzun kaygan olmamasına herzaman özen gösterin ve herhangi bir durumda tutunmanız için kollar yaptırın. ·Oturduğunuz bölümlerin yanlardan destekli olmasına dikkat edin. ALT KONULAR Soru ve Cevaplarıyla Osteoporoz Kemik Erimesini Önlemek |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:47 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.