| ||||||||||
|
Serbest Kürsü ve Kadınlarla ilgili haberler 60. Cannes Film Festivali Ödülleri Açıklandı! Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız 60. Cannes Film Festivali Ödülleri Açıklandı!Geçtiğimiz iki hafta içinde büyüklü küçüklü birçok yapıta ev sahipliği yapan 60. Cannes Film Festivali pazar gecesi yapılan ödül töreninde ödüllerini dağıttı. Festival 60. yıldönümünde endüstri profesyonellerine ve sinemaseverlere, büyük prodüksüyonlardan bağımsız eserlere, dinamik ve ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Kadınlarla ilgili haberler telkin cd indir izle İstanbul Kadınlarla ilgili haberler nerededir kimdir Kadınlarla ilgili haberler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Kadınlarla ilgili haberler hipnoz Kadınlarla ilgili haberler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Kadınlarla ilgili haberler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Kadınlarla ilgili haberler kuantum düşünce kitap haberi
![]() |
![]() ![]() | LinkBack | Seçenekler | Stil |
|
![]() | #1 (permalink) |
Albay Üyelik tarihi: Dec 2008
Mesajlar: 145,988
Tesekkür: 45
92 Mesajinıza toplam 143 kez İyi ki varsın demişler.İyi ki varsınız iyi ki varız.
![]() ![]() | ![]() 60. Cannes Film Festivali Ödülleri Açıklandı!Geçtiğimiz iki hafta içinde büyüklü küçüklü birçok yapıta ev sahipliği yapan 60. Cannes Film Festivali pazar gecesi yapılan ödül töreninde ödüllerini dağıttı. Festival 60. yıldönümünde endüstri profesyonellerine ve sinemaseverlere, büyük prodüksüyonlardan bağımsız eserlere, dinamik ve dramatik öykülerden uzak ve durgun yansımalara kadar çok özel bir seçki sundu. Festivalin yarışma bölümünün yanı sıra Out of Competition, Un Certain Regard, Cinefoundation, Quinzaine des Realisateurs, Critics Week, Marché du Film ve Kısa Film bölümlerinde de birçok ülkeden katılan ve her zevke hitap eden filmler gösterildi. Sanıyorum Cannesın yoğun ve ihtişamlı atmosferi bu sene de festival tutkunlarını hayal kırıklığına uğratmadı. Bu son Cannes yazımda, dağıtılan ödüllerden başlayarak festivale genel bir bakış yöneltmek istiyorum. Ödüller... Cannes Film Festivalinin bu özel yılında Altın Palmiyenin benim en favori filmim 4 Months, 3 Weeks and 2 Dayse verilmesi beni çok mutlu etti. Film Romanya tarihinin belli bir döneminde yaşanan bir kürtaj hikayesini yalnızca üç ana karakter aracılığıyla anlattığı, izleyici açısından özdeşleşmesi zor bir öyküyü ele aldığı için festivalden ufak bir ödülle çıkabilir diye düşünmüştüm. Cristian Mungiunun uzun plan ve diyaloglar, karanlık görüntüler ve bol sessizliklerden yararlanarak, trajik sahneleri bile son derece doğal bir akış ve oyunculuklarla aktarması, anlaşılan jüri üyelerinin ilgisini festivalin ağır toplarından daha çok çekti. Bu ödülün hak edilmiş bir ödül olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. Yılın Grand Prix ödülü Naomi Kawasenin The Mourning Forest adlı filmine gitti. Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi bu filmin ruhu beni diğerleri kadar yakalamamıştı. Filmin yavaş kurgusunda ara ara görünen güzel orman ve yeşillik görüntülerinden başka çoğunlukla birbiriyle ilişkisinin doğasını tam olarak kavrayamadığımız bir ikilinin bitmek bilmeyen ve son derece monoton macerasını izliyoruz. Ölüm ve yas konularını ele alan başka filmlerle karşılaştırıldığında derinlik ve drama gücü düşük olan filmin bu derece bir başarıyı yakalaması düşündürücü. En İyi Yönetmen Ödülünün The Diving Bell and The Butterfly adlı filmiyle Julian Schnabele verilmesi bana gayet hoş bir karar gibi göründü. Schnabel, Jean-Dominique Baubynin (Mathieu Amalric) kendi vücuduna hapsolduğu öyküsüne, gereken enerjiyi ve duyguyu verebilmek için önemli estetik teknikler geliştirmiş, yepyeni bir kamera kullanımıyla çarpıcı görüntüler yakalamış. Zor ve fiziksel olarak sınırlı bir öyküyü şiirsel, sürükleyici ve keyifli bir biçimde tasarlayabildiği için filmin yönetimi kesinlikle kayda değer. Daha çok festivalin bir ödül borçlu olduğunu hissedip rastgele bir ödül savurduğunu düşündüğüm Fatih Akının, The Edge of Heavenla En İyi Senaryo Ödülünü almasını sadece yanlış değil komik buluyorum. Bütün film boyunca son derece çocukça ve yüzeysel diyalogların havada uçuştuğu; hiçbir oturaklı hikaye düğüm ve açılımlarının yer almadığı; rastgele bir kurgunun zorlama öykü parçacıklarını birbirine tutuşturduğu film, tam da senaryosunun matematik eksiklikleri, derinliksizliği ve sevimsizliğinin kurbanı. Bu noktadan sonra verilen tüm ödüllerin doğru adreslere gittiğini düşünüyorum. Oyuncu ödüllerinin Secret Sunshineın ciddi duygusal dönüşümler geçiren yoğun performansıyla Jeon Do Yeona ve Izgnanienin güçlü oyuncusu Lavronenkoya verilmesi yerli yerinde. Ancak kadın oyuncu ödülü için Alexandranın oyuncusu Galina Vishnevskaya ve erkek oyuncu ödülü için The Diving Bell and The Butterflyın oyuncusu Mathieu Amalric de bu ödüllerin yakın rakipleriydi. Festivalin özel jüri ödülü ise, yine benim favorilerimden Persepolis (Marjane Satrapi & Vincent Paronnaud) ve Silent Lighta (Carlos Reygadas) gitti. İki film de teknik ve estetik anlamlarda üstün, öykülerine uygun anlatım dilini uygulamakta son derece tutarlı filmler. Persepolisin zaten bir kitap olarak bol ödüller almış, bol destek görmüş olması filmi en tepeye taşıyamamış olabilir. Silent Light da sağlam bir sinemacılık sergilemesine rağmen basit iskeletini ayakta tutacak olay örgüsüne ve yeterli yoğun dokuya sahip değil. Ama iki filmin de alanlarında gerekli tutarlılığı ve sinema zevkini vermesi özel ödüllerini hak ettiklerine işaret. Daha önce de Altın Palmiye yolunda gördüğümüz Gus Van Santın festivalin 60. yıldönümünde bir onur ödülüyle taçlandırılması da geceyi anlamlı kılan anlardan biriydi. Kısa filmlerde ise hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim. Altın Palmiyenin Watching It Rain adlı filmiyle Meksikalı yönetmen Elisa Millera gitmesi belki haklı bir karar, ama Ark (Grzegorz Jonkajtys), The Oates Valor (Timothy Cahill), The Last 15 (Antonio Campos) ve My Sister (Marco Van Geffen) gibi filmler çok daha güçlü duygular uyandıran etkileyici filmlerdi. Benim için seçkinin en düşük etkiye sahip filmlerinden olan Grandma (Anthony Chen) ve ödülü tek gerçek anlamda hak ettiğini düşündüğüm Run (Mark Albiston) ise kısa film bölümünün mansiyon ödülünü paylaştılar. Bitirirken... 60. Cannes Film Festivalinde Stephen Frearsın başkanı olduğu jürinin seçimlerini genel olarak yerli yerinde buldum. Festivalde tam da beklediğim gibi, bağımsız filmlere ve kariyerlerinin başlangıcında ümit vaad eden yönetmenlere destek gözlemledim ki bu her zaman sevindirici bir haber. Görece yeni yüzlerin yanında hayatlarını sinemaya adamış, artık Cannesın aslarını oluşturduklarını söyleyebileceğimiz sinemacılara da bir gönül borcu gibi bir araya getirilmiş karma film seçkisi kesinlikle tatmin ediciydi. Ödüllerin dağılımı da festivalin bu yüzünü temsil ederken, halkın beğenileriyle de benzerlik gösterebilecek nitelikler taşıyordu. Festivalin yüklendiği misyonu haklı bulmakla birlikte festivalin geneliyle ilgili en belirgin eleştirim, özellikle festivalin son çeyreğinde gözüme çarpan, festival yetkililerinin, ‘sanat sineması katagorisine girmek için bir kriter gibi ortaya çıkan bulanıklık ve ağırlığa sahip filmlerin tuzağına çok kolay düşebilmeleri olacak. Festival filmlerini ardı ardına izlerken farkettim ki artık sinemacılar yeterli bir yavaşlık ve belli belirsiz gel-gitler yaşayan dertli karakterleri tutturdukları zaman festivallerden olumlu cevaplar alabileceklerini düşünüyorlar. İçinde yaşadığımız karmaşık dönemde bir de buna politik söylem eklendi. Öyle ki eğer karakterler herhangi bir politik ve sosyolojik çıkmazın içindelerse –ki kim değil– bir ödül garantilemek mümkün gibi görünmeye başladı. Bu yıl ödül dağılımıyla ilgili değil ama, genel film seçkisiyle ilgili katılımcıların tarafında böyle bir kolaycılık, seçici kurul tarafında da bir saflık ya da belki bıkkınlık sezdim. Filmlerin sinema değerlerinden çok belli kriterleri sağlamaları; ruhlarından çok toplumsal ve artistik sularda salınımları öne çıkmış gibi geliyor bana. Bu durum zaten sektör kimliğinin içini yeterince dolduran sinemanın daha da yozlaşmasına; genel izleyiciyi değil, bu çeşit sinemada değer bulmayı kendine bir kimlik olarak biçmiş kitleyi memnun edebilecek, ürkütücü bir girdaba sürüklenmesine neden olabilir. Özellikle Cannes Film Festivali gibi neredeyse tüm dünya sinemacılarını bir araya getiren uluslararası bir film festivalinin bu gidişatla yakından ilgilenmesi, ve gereken önlemleri alıp uygun yönlendirmeleri yapması şart diye düşünüyorum. 60. yıldönümünü kutlayan festivalin artan coşkusunu kaybetmemesini ve gelecekteki yıllarda değişen sinema sektörünü besleyecek nice filmlere ev sahipliği yapmasını diliyorum. Nice yıllara Cannes... Selin Sevinç selinlesinema@gmail.com Selin Sevinç'in tüm sinema yazılarına filmbutik.net'ten ulaşabilirsiniz!...
Bir site olsa onu bulanların uykuda dinledikleri mp3 ler ile hayatları değişse… Bir site olsa onu bulanlar hipnoz olmadan sadece subliminal mp3 leri yükleyip ve uykuda dinleyerek hayatlarını değiştirseler. Bu fikir 1995 yılında yani 25 yıl önce çıkmıştı. 15 yıl önce ise bu mp3 lerin kişiye engel olan çekirdek inançlara göre hazırlanması yani cekirdekinanc.com fikri oluştu Tam olarak değil. Öncelikle size engel olan 0-11 yaş arası oluşan bilinçaltı kayıtlarınız yani çekirdek inançlarınız bulunur. Sonra bu çekirdek inançlarınızın pozitif halleri olumlamalar isminize özel olarak mp3 lerin ve müziğin içine gizlenir. Siz de uykuda ya da uyanıkken bu mp3 leri dinleyerek sonuç alırsınız. Çocukluğunuzda size söylenenlerin tam tersini dinlediğiniz kayıtlarla binlerce kez bilinçaltınıza yerleştirmiş oluruz. Hayatınızda hep aynı şeyler tekrar ediyorsa. İlişkilerde hep aynı şeyleri yaşıyorsanız... Aşırı fedakar bir yapınız varsa ve bu sanki göreviniz haline geldiyse. Birilerini kurtarmaya çalışıyorsanız. Paranızın bereketi yoksa sürekli gereksiz harcamalar çıkıyorsa birikim yapamıyorsanız. Hayır demekte zorlanıyorsanız. Odaklanmakta bir şeyleri devam ettirmekte sorun yaşıyorsanız. İlişkilerde mıknatıs gibi sorunlu kişileri çekiyorsanız. İş hayatında iniş çıkışlar sürekli oluyorsa. Ertelemeleriniz fazla ise. Aşırı kontrolcü ve garantici bir yapınız varsa kaygı düzeyiniz yüksekse hep en kötü ihtimali düşünüyorsanız ve şanssızlıkları sorunlu olayları ve sorunlu kişileri hayatınıza çekiyorsanız çocuk yaşta oluşan çekirdek inançlar hayatınızı yönetiyor olabilir. |
![]() | ![]() |
![]() |
Bookmarks |
| |
Serbest Kürsü ve Kadınlarla ilgili haberler 60. Cannes Film Festivali Ödülleri Açıklandı! Konusunu hayatimdegisti.com Konuğumuz olarak inceliyorsunuz hayatimdegisti.com sitemizde yaşamınızı hemen degistirecek bir cok telkinli hipnoz mp3 vardir tesaduf eseri de buradaysanız mutlaka inceleyiniz üst link TelkinCD tıklayınız 60. Cannes Film Festivali Ödülleri Açıklandı!Geçtiğimiz iki hafta içinde büyüklü küçüklü birçok yapıta ev sahipliği yapan 60. Cannes Film Festivali pazar gecesi yapılan ödül töreninde ödüllerini dağıttı. Festival 60. yıldönümünde endüstri profesyonellerine ve sinemaseverlere, büyük prodüksüyonlardan bağımsız eserlere, dinamik ve ...
ayrıca bu konularda arama yapan konuklarımız var Kadınlarla ilgili haberler telkin cd indir izle İstanbul Kadınlarla ilgili haberler nerededir kimdir Kadınlarla ilgili haberler çekirdek inanç temizliği İzmir bursa Kadınlarla ilgili haberler hipnoz Kadınlarla ilgili haberler olumlama seminerleri eğitimi çaresi tedavisi Kadınlarla ilgili haberler hakkında bilgi bilinçaltı telkin cd telkin mp3 Kadınlarla ilgili haberler kuantum düşünce kitap haberi