Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Kadınlarla ilgili haberler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=582)
-   -   Bir Ömür Yetmez (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=486046)

Bluesky24 10-04-2010 12:10 AM

Bir Ömür Yetmez
 




Bir Ömür YetmezBu yıl 26. İstanbul Film Festivali ulusal yarışma bölümünün jüri başkanı olarak görev yapan yönetmen Ferzan Özpetek, festivalde açılış filmi olarak galası yapılan Bir Ömür Yetmez adlı filmi ile vizyonda. Orijinal adı ‘Satürnün ters açısı anlamına gelen filmde yönetmen, bilinen temalarına yine sadık kalmış. Aralarında hem heteroseksüel hem homoseksüel ilişkilerin bulunduğu çeşit çeşit dostluk ve beraberlik ilişkileri, aile bağları masaya yatırılmış. Alımlı oyunculardan oluşan cast, ağır ve gelişigüzel bir kurguya yayılan, bildiğimiz duyguları sıradışı öykülerde birleştiren filmin kahramanları.



Bir Ömür Yetmez, dışarıdan bakıldığında alakasız gibi görünen bir grup dostun, aralarından birinin aniden ölümün eşiğine gelmesiyle beraber dönüşen üç aşamalı öyküsü: fırtına öncesi huzur ve neşe; kaçınılmaz sona doğru ilerleyen sancı; ve hayatın tekrar rotasını buluşu, hiçbir şey için geç olmadığı mesajı. İçinden ölüm geçen bu aşamalarda, ilişkilerde dürüstlük, bencillik, cesaret ve şefkat sorgulanıyor, uygulanıyor.

İnsan hayatının önemli bilinmezlerinden biri olan ölüm teması kuşkusuz hiçbir zaman dramatik gücünü kaybetmeyecek. Filmin en belirgin ve neredeyse tek çatışma noktası da bu temaya dayandırıldığı için filmin bütününde bir boşluk, bir beklentisizlik sallantısı var. Ama filmin serin ve durgun sularının ulaştığı bir deniz yok değil: daha ne sevinçler ve kederler; küsmeler ve barışmalar; hayal kırıklıkları ve yeni başlangıçlar bekliyor bizi...

Filmin neşeli ve hüzünlü melodilerinin ters orantıyla dramatik ve keyifli anların üzerine döşenmesi de derinlerde yatan bu yalın mesajın sağlamasını yapıyor gibi. Klasik ve hatta klişe görünen temasına karşılık Bir Ömür Yetmezde ölüm, topluma yerleşmiş yaşamı kutlama geleneğine dahil ediliyor bu kez. Yaşamak, keder ve sevincin eşit paylarla yer aldığı deneme ve öğrenme sürecinin bütünü olduğuna göre, hayatın getirdiklerini serin kanlılıkla karşılamaktan ve iyi/kötü etkilerini özümüze katmaktan başka bir seçeneğimiz yok. Özpetek ölümün bir felaket olarak algılanmasına karşı bizi uyarıyor, hatta avutuyor gibi.

Filmin –benim anladığım– anlamlarını kuvvetlendirecek kimi öğeler de var. Serra Yılmaz ve Ennio Fantastichini ile öyküye serpiştirilen mizah, filme kara mizah kimliğini kazandıracak biçemde ve tempolu bir sıklıkta uygulansaymış, Özpetek, ne genel anlamıyla dramatik ne de sıradan bir birim olarak gördüğü ölüm durumunu daha sıkıca sarmalayan bir tür/yuva bulabilirmiş kendine.



Filmin tür odağının yanı sıra karakter odağı da zayıf. Zaman zaman kimi ne için izlediğimiz konusunda kafamız bulanıyor. Karakterlerin üyeleri oldukları ‘ailedeki görevleri ve kişisel çıkmazları ya çok geç ya da izleyicinin merakını tam olarak doyuramadan aktarılıyor. Bu karakterleri genelde hikayenin ana damarına teğet geçen diyaloglarda, hayata ve insana dair durumlardan bir çeşitlemenin yapıtaşları olarak tanıyoruz. Ama tüm bunlar film en başından beri zaten parçalı bir ruhu benimsediği, belli bir karakter veya olay eksenli bir öyküdense bir manzara sunma sözünü verdiği için, filmin kendine has ayarında özgür akışı rahatsız edici değil. Öyle ki hiçbir zaman merkeze oturmayan karakterlerin sayısı ve vaad ettikleri yoğunluklar filmin ana mesajını tamlıyor da olabilir: "bir film yetmez?"

Önceki filmlerinde Avrupa sinemasının entellektüel kimliği ve ağdalı estetiğine özendiğini, hatta kimi zaman taklit ettiğini hissettiğim Özpetek bu kez daha takıntısız, kayıtsız, huzurlu ve dolayısıyla daha olgun bir sinemayla karşımızda. Bir Ömür Yetmez, modern toplumun varolanı korumak ve sürekliliği sağlamak takıntısına bir eleştiri gibi düşünülebilir. Oysa ki biz ne kadar öyleymiş gibi yaşamlarımızı kelepçelesek de ‘hiçbir şey sonsuza dek sürmüyor. Özpetekin dilinde yaşam hep akmalı ve bizi de beraberinde sürüklemeli; buna direnmek ne mümkün ne de anlamlı. Hem kim bilir, belki de her şey Satürne bağlıdır...

Selin Sevinç

selinlesinema@gmail.com


WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:09 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.