Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Kadınlarla ilgili haberler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=582)
-   -   Su Savaşları Başlıyor! (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=485702)

Bluesky24 09-04-2010 10:07 PM

Su Savaşları Başlıyor!
 


Su Savaşları Başlıyor!





Suya cep telefonu kadar para harcarsak su sorunu çözülür mü? Bolivyadaki gibi yağmur suyu biriktirmek için hapse girmeyi göze alabilir misiniz? Akarsular özelleştirildiğinde hayvanlar suyu pet şişeden mi içecek?



İstanbulda musluktan pis kokulu su aktı. Ankaranın suyu pis, İzmirinki arsenikli. Kuraklık ve susuzluk tarımı vurdu, açlık kapıda. çiftçi borcunu kışı hapiste geçirerek ödemek için torpil arıyor. Buna karşı akarsuların özelleştirilmesi gündemde.Birleşmiş Milletler Su, insan hakkıdır diyor ama, Türkiyede suyun arsenikli ya da pis olması bir yana, musluktan akması bile mucize sayılıyor. öte yandan paketlenmiş su pazarı hızla büyüyor. Devlet kamu hizmeti olarak vatandaşın musluğundan akıtacak su bulamazken, örneğin milyonlarca lira harcanarak İstanbula getirilmesi planlanan Melen suyunun buharlaştığı açıklanırken, özel şirketler kaynağı buluyor ve devletten kiralayıp, paketleyip satıyor. Enerji Bakanı Hilmi Güler akarsuların da özelleştirilmesinin gündemde olduğunu açıkladı. 2009 mart ayında İstanbulda yapılacak Dünya Su Forumunun konusu suyun özelleştirilmesi. Bolivya ve Hindistan örneklerin suyun özelleştirilmesinin vahim sonuçlarını gösteriyor. Bolivyada suyu özelleştiren devlet, halkın yağmur suyu biriktirmesini bile yasakladı. Hindistandaki suyun sahibi de akarsuyu polis gücüyle koruyor, su hırsızlarına karşı. Bir yanda susuzluk, diğer yanda özel su... Dünyada insanların yüzde 5i paketlenmiş su kullanıyor. Türkiyedeki paketlenmiş su pazarının 2008 bütçesinin 10 milyar litreye ulaşacağı, mali boyutunun 1 milyar 300 milyon YTL olacağı belirtiliyor. Günde 400 bin damacana suyun tüketildiği İstanbul ise, su pazarının yüzde 80ini oluşturuyor. Türkiyede paketlenmiş su pazarı her yıl yüzde 10 büyüyor. 300e yakın damacana, 100den fazla pet şişe üreticisi var. Pazar payı Nestlenin yüzde 29, Coca Colanın 18.4, Danonenin 10.5, Yaşar Holdingin 13.7, Aytaçın 14.3. Piyasanın yüzde 70i ise yabancı şirketlerin... Su kaynakları kiralanıyorSu şirketleri, su kaynağını işletmek için devletten işletme ruhsatı almak için başvuruyor. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü, su kaynağının bulunduğu bölge orman alanı içindeyse Orman Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ayrı ayrı onay verdikten sonra, Maliye Bakanlığına parası yatırılıp su kaynağı kiralanıyor. 500 litre/saniyenin üstündeki kaynaklar Devlet Su İşleri envanterinde yer alıyor. 500 litre/saniyenin altındaki kaynaklar Devlet Su İşlerinin envanterinde olmadığı için, kişi veya şirketler kendileri kaynak bulup, bu kaynağı Maliye Bakanlığından kiralıyorlar. Kaynağın etrafına şişeleme tesisi yapılıyor, Sağlık Bakanlığı da kaynağında örnek alma (sample) yöntemiyle denetim yapıyor. Paketlenmiş su sektörü dünyada da hızla büyüyor ve özellikle azgelişmiş ülkelerde buna ek olarak akarsular da özelleştiriliyor. özel su, kuraklık ve susuzluk sorunu karşısında çözüm mü, yoksa sorunun daha da büyümesine mi yol açacak? Türkiye hangisini seçecek?Su Stratejileri Uzmanı Dursun Yıldız, çevre ve Orman Bakanının 7 şehirde çok büyük oranda acil su temini ihtiyacı açıklamasından sonra, paketlenmiş su sektörünün daha da büyüyeceğini söylüyor. 3 sene önce Ankaranın çeşmelerinden birinci sınıf su akardı. Şu anda akan su, yapılan analizlere göre, ikinci sınıf su diyen Yıldız, bu suyu içmek istemeyenlerin de hızla büyüyen paketlenmiş su almaya başladığını anlatıyor. Halkın hazır su almaya yönlendirildiğini söyleyen Yıldız, talep hızla artınca, denetim zaafının da büyük bir sorun olarak ortaya çıktığına dikkat çekiyor. Belçikada su anayasal hakSuyun bir insan hakkı olduğunu vurgulayan Yıldız, Belçika gibi bazı ülkelerde bu hakkın anayasada yer aldığını, her insanın yaşayabilecek oranda suya sahip olmasının anayasal garanti altına alındığını söyledi. Türkiyenin de bu hakkı tanıması gerektiğini vurgulayan Dursun Yıldız, şunları söyledi: Suyu bir insanın yaşaması için doğal ve vazgeçilmez bir hak olarak ele alırsak, bir insanı bundan mahrum bırakmanın mümkün olmadığını düşünmek zorundayız. Su, sosyal devlet anlayışıyla, alabildiğince düşük bir fiyatlandırmayla toplumun tüm kesimlerine sunulması gereken bir kamu hizmetidir. Eğer bunu bu hizmet anlayışının dışına çıkartıp ticarileştirirseniz, bu kısır döngüyü daha da genişletirsiniz. Ayşe Teyze ne yapacak?Yapılması gerek, su konusuna kamu hizmeti yönetimi anlayışıyla bakmak. çünkü bu kadar yaşamsal olan bir doğal kaynağı ticari alana koyup da bunun üzerinden kâr etme sistemi, birçok kişinin suya ulaşma hakkını engelleyebilir. Yani şu anda olduğu gibi. Açıkça soruyorum, eşinden kalan 300 YTL maaşla Ayşe Teyze gecekonduda nasıl geçinecek? Bu paranın yüzde 20sini suya nasıl yatıracak? En azından Ayşe Teyzeye içmesi ve kullanması için sürekli ve güvenilir su sağlama zorunluluğu olmalı. Belçika gibi bazı ülkeler suyun bir insan hakkı olduğunu ve her insanın yaşayabilecek oranda suya sahip olması gerektiğini anayasalarına koyuyorlar. Biz de Türkiyede hazırlanan Su Yasa Tasarısına suyun bir insan hakkı olduğunu koymak ve gereğini yapmak zorundayız. Türkiyedeki su yönetimi, geçmişteki merkezi yapılanma sistemiyle bugünkü yerelleşme arasında bir yere sıkıştı. Bu sıkışmışlıktan kaynaklanan idari, teknik, planlama, inşaat ve yatırım açısından sorunlar yaşıyor.Su yasası neden çıkmıyor?DSİnin eski hukuk müşavirlerinden özdemir özbay, paketlenmiş su sektörünün büyümesinin kentlerdeki içme suyu sorununa çözüm olmadığının altını çiziyor. Su yönetiminin üniter olması gerektiğini vurgulayan özbay, eskiden kamuya ait suyun tek merkezden, Devlet Su İşlerinden yönetildiğini, oysa şimdi yerel yönetimlere bağlandığını söylüyor ve sorunun burada başladığını belirtiyor. 2006 yılı başında AB direktifleri ve 11 ülkenin su kanunları dikkate alınarak hazırlanan Su Yasası Tasarısının, 2006 sonunda yürürlüğe geçirileceği sözü verildiğini hatırlatan özbay, ancak tasarının Enerji Bakanlığından öteye geçemediğini, bunun anlaşılabilir olmadığını söylüyor.Melenin suyu nasıl buharlaşıyor?Susuzluk sorunu büyüdükçe, yerel yönetimler arasında su savaşı başladı. İstanbul ve Kocaeli büyükşehir belediyeleri arasında Sapancanın suyu için başlayan kavga, mahkemede. İstanbul, Melenin suyunu getirmek için proje hazırlayıp milyonlarca dolar harcadı. Ama bir talihsizlik oldu. Büyükşehir Belediyesi Başkanı Kadir Topbaş, Melenin kuruduğunu, barajlardaki suyun buharlaştığını söyleyip Tehlikeli çizgideyiz açıklaması yaptı. Oysa Türkiye Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalıka göre bu durum kader değil; barajdaki suyun buharlaşması tüm dünyada karşılaşılan bir sorun ve çaresi de var. Atalık, dünyada buharlaşmayı önlemek için, suyun üzerine solüsyon konduğunu ya da yüzer cisimler koyduğunu söylüyor, Melen için bu yöntemin düşünülememiş olması nedeniyle şaşkınlığını gizlemiyor.Mayıs ayında yap-işlet-devret ile DSİnin kimi görevlerinin değiştirilmesi hakkında bir kanun çıktı. Kanun sulama yatırımları ile ilgili borçların tahsiline ilişkin. Atalıka göre, bu kanunla sulama işi artık özel şirketlere verilecek. Enerji Bakanının söylediği gibi akarsular da özelleştirilirse, şirket, tarlaya su saati takacak. Oysa bugün borcunu ödeyemeyen çiftçi, kış aylarında cezaevine girmek için torpil arıyor. Şimdi bir de su parası çıkınca, altından kalkamayacak.Ve Dünya Su Konseyiİstanbula geliyor2009 mart ayında, Dünya Su Konseyi üyeleri, önemli kararlar için İstanbula geliyor. 5. Dünya Su Forumu, İstanbulda toplanacak. Türkiye, Forum organizasyonuna katılım anlaşmasını, TBMMden şubat ayı başında çıkan kanunla onayladı. Ve Türkiyedeki Dünya Su Forumu toplantısının gündemi suyun özelleştirilmesi. Suyun artık çok uluslu şirketlerin eline geçeceğini, su savaşlarının başladığını söyleyen Atalık, Dünya Su Konseyi Başkanı Loic Fauchonun şu sözlerine dikkat çekiyor: İnsanlar su faturasına cep telefonu kadar ödeme yapmaya razı olursa hiçbir sıkıntı kalmayacak. İnsanlar cep telefonu kullanmadan da yaşabilirler ama su kullanmadan yaşayamazlar. Arabaların vergilerine harcadığımız vergilerin yüzde 5ini suya harcamazsak su sorununu çözemeyiz.Kaynak: NTV


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:43 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.