![]() |
Pembe Yün Yumağı Pembe Yün YumağıBir varmış, bir yokmuş... Küçük bir kentte, her çeşit eşyayı satan bir dükkan ve bu dükkanda yıllarca alıcı bekleyen bir yün yumağı varmış. Yün yumağı deyip de geçmeyin sakın... Tüylü mü tüylü, pembe mi pembe, yumuşak mı yumuşak bir yumacıkmış bu. Önceleri kocaman bir naylon torbada, tıpkı kendisine benzeyen pek çok yumakla bir arada yaşıyormuş. Diğer kardeşleri birer, ikişer satılmış. Sonunda bu yumak tek başına kalıvermiş. Dükkanın sahibi de onu, vitrini süslesin diye camın arkasında bir yere yerleştirmiş. Yıllar geçmiş, yün yumağı aynı yerde durmaya devam etmiş. Nedense kendisini almak isteyen kimse çıkmamış. Aslında o, üzerine düşen görevi çok iyi yapıyormuş. Rengarenk kumaşlar, allı güllü bluzlar, okul önlükleri, perdelikler ve havlular arasında, başını uzatıp uzatıp çevresine gülücükler dağıtıyormuş. Ama gelin görün ki, bu karışıklık içinde kimse onu fark edemiyormuş. Yün yumağı bu işe öylesine üzülüyormuş ki, gün geçtikçe içine kapanmaya başlamış. Ne çevresindeki şık giysilerin yüzüne bakıyor, ne de kendisiyle arkadaş olmaya çalışan şişlerle konuşuyormuş. Eski parlaklığını kaybetmiş, tüylerinin kabarıklığı solmuş. Vitrini seyredenlere gözünün ucuyla bile bakmaz olmuş. Tabii çok geçmeden dükkan sahibi de ondaki bu değişikliği fark etmiş. Çırağını çağırıp, "şu eski yumağı vitrinden alıp, depoya atıver," demiş. "bu soluk haliyle vitrinin görünüşünü bozuyor." İşte bizim pembe yün yumağının serüveni de böylece başlamış. Küçük çırak, yumuşacık yumağın eski kumaş toplarının, kirli kağıtların durduğu depoya atılmasına kıyamamış. Çünkü daha sonra oradan da çöpe gönderileceğini biliyormuş. Patronuna dönüp, "onu ben alabilir miyim?" diye sormuş. Dükkan sahibi,"hiçbir işe yaramaz, ama madem ki istiyorsun al o halde," demiş. Çocuk akşam dükkanı kapatmaya hazırlanırken, yün yumağını da cebine atmış. " hiçbir işe yaramasa bile, Tekire oyuncak olur," diye düşünüyormuş. Dükkan kapandıktan sonra küçük çırak sa evin yolunu tutmuş. Pembe yumacık, yıllardan beri ilk kez sokağa çıkıyormuş. Çevresindeki gürültüden bunalmış, otobüstde buram buram ter dökmüş. Küçük çırağın cebinde saatler süren bir yolculuktan sonra evine varmış. Küçük çırağın annesi, oğlunun cebindeki şişkinliği görünce, "yoksa yine eve sokakta bulduğun bir kedi yavrusunu mu getirdin?" diye çıkışmış. İşte o zaman çocuk da cebindeki yumağı hatırlamış. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:37 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.