![]() |
Hastalar Hekime Başlıca Hangi Şikayetlerle Başvurular? Hastalar Hekime Başlıca Hangi Şikayetlerle Başvurular?Hastalar Hekime Başlıca Hangi Şikayetlerle Başvurular? 1. Kemik Belirtileri (ağrı, kemik kırıkları, kemikte şişlik): Kemiklerin ortasındaki ilikten başlayan hastalık zamanla çevresindeki sert kemik dokusunu eriterek ağrılara ve kemiklerin zayıflayıp kolaylıkla, hatta bir darbeye maruz kalmadan kırılmalara neden olur. Bazen kemiklerde ur şeklinde şişlikler oluşur. Ağrı en çok sırt ve bel ağrıları şeklinde omurgayı ve göğüs kafesinde kaburgaları ilgilendirir. Hastalar bu tür kemik ağrıları nedeniyle öncelikle fizik tedavi, ortopedi, romatizma uzmanlarına başvurabilir ve seyrek olmayarak "kireçlenme", "bel fıtığı" gibi yanlış teşhislerle bir süre tedavi görebilirler. Böyle bir yaklaşım, ne yazık ki, hastalığın ilerlemesine fırsat verir. 2. Kansızlık belirtileri: Kan hücrelerinin yapım yeri olan kemik iliğinde çoğalan kanser hücreleri normal kan hücrelerinin yapımını engelleyerek kansızlık yaratırlar. Bu durumda hastalar halsizlik ve çabuk yorulmadan, iş yaptıklarında ya da yokuş, merdiven çıktıklarında çarpıntı, nefes darlığından yakınırlar. 3. Böbrek Bozukluğuna İlişkin Belirti ve Bulgular: Miyelomun en çok zarar verdiği organların başında böbrek gelir. İdrar tahlilinde protein (albumin) çıkar. Kan tahlilinde üre ve kreatinin artmış bulunur (böbrek yetmezliği=üremi). 4. İnfeksiyonlara (Mikropların Yarattığı Hastalıklara) Eğilim: Miyelomda vücudun mikroplara karşı savunması zayıflar. Sonuçta hastalar eskisinden daha sık ateşlenmeye başlarlar. Grip ve idrar yolu iltihaplanmaları gibi basit infeksiyonların yanında bronşit ve zatürree (pnömoni, brokopnömoni) gibi daha ağır tablolar da gelişebilir. 5. Kanda Kalsiyumun Artmasına Bağlı Şikayetler: Kemiklerin erimesi sonucu açığa çıkan ve kana geçen kalsiyum miktarı arttığında hastalar, iştahsızlık, bulantı, kabızlık, sık idrara çıkma, susuzluk hissi ve halsizlikten yakınırlar. Kanda kalsiyumun artması böbreklerin çalışmasını da bozar. Çok ilerlemiş durumlarda bilinç bozuklukları ve ruhsal bozukluklar gelişebilir. Teşhis Kan ve idrar testleri, kemik filmlerinin çekilmesi ve kemik iliğinin incelenmesi ile miyelom teşhisine kolaylıkla ulaşılır. Yukarıda sıralanan belirti ve bulgular karşısında pratisyen hekim ya da iç hastalıkları uzmanı miyelomu düşünmeli ve hastasını kesin tanı ve tedavi için bir hematologa yönlendirmelidir. 1. Kan ve İdrar Testleri: Kanserleşerek çoğalan plazma hücreleri normal koşullarda yapmasını öğrendikleri proteini bol miktarda üretirler ( M proteini). Bu protein serum ve/veya idrar elektroforezi testi ile ortaya konur. Ardından daha duyarlı yöntemlerle (immünelektroforez, immünfiksasyon) bu proteinin tipi ve miktarı saptanır. M proteini hastalığın bir belirteci, bir göstergesidir. Çok az kanserde böyle bir tümör belirteci bulunur. Tedaviye alınacak yanıtın incelenmesinde de gene aynı testlerden yararlanılır. Kemoterapi ile kanserli hücreler öldürüldüğünde bu proteinin kan ve/veya idrardaki miktarı azalacaktır. 2. Kemik Filmleri: Özellikle ağrıyan kemiklerin röntgen filmleri ile kemiklerdeki erime, kırık ve urlar kolaylıkla saptanır. Manyetik Rezonans (MR) görüntüleme yöntemi kemik bulgularını erkenden yakalamada çok daha duyarlı, ancak pahalı bir yöntemdir. 3. Kemik İliğinin İncelenmesi: Kalça kemiğinin arka bölgesindeki küçük kemik çıkıntısına, o bölge ilaçla uyuşturulduktan sonra özel bir iğne ile girilerek kemik iliği örneği alınır. Bu örnekler mikroskopta incelenerek çoğalmış kanser hücrelerinin dağılımı ve normal hücrelere göre oranı saptanır. Kemik iliği biyopsisi, yapılışı sırasında hastaya rahatsızlık vermeyen, hastaneye yatırılmadan, ayaktan 5-10 dakikada tamamlanan, sonradan hastaya ağrı yaratmayan bir işlemdir. Bu açıdan hastaların önceden endişelenmelerine hiç gerek yoktur. Çoğu hasta "Kemik iliği"ni "omurilik" olarak algılayarak boş yere korkmaktadır. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:45 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.