Teşhisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?
 

Teşhisinde Hangi Yöntemler Kullanılır?Horlama ve uyku apnesinin tanısının konmasına öncelikle hastanın ve birlikte yaşadığı kişinin vereceği öykü ile başlanıyor. Hasta, uykusunda gözleniyor. Opr. Dr. Engin Çakmakçı, "Hastanın gürültülü horlaması ve horlamalar arasında en az 10 saniye ve üzerinde duraklamalar olması düzensiz uyuması ve sık olarak gece tuvalete kalkması ipuçlarıdır" diyor ve devam ediyor:

"Ayrıntılı bir kulak burun boğaz muayenesi ile burunda ve boğazda darlığa veya kapanmaya sebep olabilecek burun orta bölmesinin eğriliği, büyük bademcikler, geniz eti, küçük dil büyüklüğü ve yumuşak damağın sarkık olması ortaya konabilir. Gerekli durumda film ve tomografiler çekilmelidir. 8 saat boyunca kan oksijen düzeyindeki yükselme ve alçalmaları ölçen, puls oksimetri denen cihazla uyku labaratuarında bu hastalara çeşitli elektrotlar takılarak uyku sırasında göz hareketleri, ağız ve burundan geçen hava miktarı, göğüs kafesi hareketleri, kalp ve beyin elektroglam, kan oksijen düzeyleri ölçülerek kaydedilir."

Tedavisinde hangi yol izleniyor?

Horlama tedavisinde ilk adımı hastanın ideal kilosuna inmesi oluşturuyor. Sadece boğaz çevresindeki yağın azaltılması değil daha sağlıklı bir yaşam için de kilo verilmesi büyük önem taşıyor. Yatmadan önceki saatlerde alkol ve yatıştırıcı ilaç alımının kısıtlanması gerektiğini belirten Op. Dr. Engin Çakmakçı, sırt üstü değil, dil kökünün hava pasajını kapatmasına engel olacak şekilde yan yatılmasını öneriyor. Op. Dr. Engin Çakmakçı, üst solunum yolu alerjilerine ilaç tedavisi ile burundaki hava geçişinin rahatlatıldığını belirterek;

"Yatarken dişlik gibi ağıza takılan ve dilin arkaya düşmesini engelleyen, yumuşak damağı kaldıran protezler kullandırılabiliyor. Bu önlemlerle horlama ve tıkayıcı uyku apnesi düzelmeyen kişilerde radyofrekans, lazer ve cerrahi yöntemleri uygulanmalıdır." Diyor.

Horlama ameliyatları nasıl yapılıyor?

Op. Dr. Engin Çakmakçı, şöyle konuşuyor:

"Radyofrekans yöntemi, ister lazer yardımlı cerrahi yöntemi ya da klasik yöntem, kulak burun boğaz hekimlerince başarı ile uygulanmaktadır. Böylece sosyal bir sorun ya da ciddi bir sağlık sorunu olan horlama, tedavi edilebilmektedir. Önemli olan, nedenin doğru olarak saptanması, uygun tedavi yöntemlerinin uygun aşamalarla ve gerekirse tekrarlar şeklinde uygulanmasıdır. Bu şekilde iyi bir planlamayla horlama ve tıkanmalı uyku apnesi yüzde 90lara kadar varan bir başarı ile tedavi edilebilmektedir."

Op. Dr. Engin Çakmakçı, horlama ameliyatlarıyla ilgili şu bilgiyi veriyor:

1.Klasik Cerrahi Yöntemler: Büyük bademcikler ve geniz etinin alınması, burun orta bölmesinin eğriliğinin giderilmesine yönelik ameliyatlar dışında, yine ağız pasajını açmaya yönelik yumuşak damak ve küçük dilin yeniden şekillendirilmesiyle ilgili cerrahi yöntemler kullanılabilir. Çenenin küçük olması durumunda alt çenenin ameliyatla ileri çekilerek dil kökünün hava pasajını kapaması engellenebilir.

2.Radyofrekans Yöntemi: Bu yöntemde amaç, dokuları kesip almadan 2. küçültmektir. Burun içerisinde tıkanıklık sebebi olan büyümüş burun etlerine ve yumuşak damağa uygulanabilir. Lokal anestezi altında bile yapılan, ancak tekrarlar gerektirebilen bir yöntemdir. İlk 24-48 saat içerisinde hafif ağrılı bir dönem olmasına karşı hızla iyileşir.

3.Laser yöntemi: Laser bıçak olarak kullanılarak, yumuşak damak ve küçük dil yeniden şekillendirilir. Yani küçültülür, hava geçişi rahatlatılır ve horlama önlenir. Laser yumuşak dokuda kanama yapmadan hassas kesmeyi sağlayan bir yöntemdir. Yaklaşık yarım saat kadar sürer ve hemen ardından kişi normal yaşantısına dönebilir. Boğazda oluşan rahatsızlık hissi 1 hafta sürebilir. Horlamanın başarıyla engellenmesi için dört hafta arayla laser cerrahi yöntemi tekrar edilebilir.