Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Kadınlarla ilgili haberler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=582)
-   -   Doğum Öncesi Tanı Yöntemleriyle Sağlıklı Bebek Doğurma Şansı Artıyor (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=483704)

Bluesky24 09-04-2010 04:49 PM

Doğum Öncesi Tanı Yöntemleriyle Sağlıklı Bebek Doğurma Şansı Artıyor
 




Doğum Öncesi Tanı Yöntemleriyle Sağlıklı Bebek Doğurma Şansı Artıyorİleri Yaşta Anne Olmak İsteyen Kadınlara Öneriliyor

Doğum öncesi tanı yöntemleri; anne adayının yaşının 35in üzerinde olduğu veya ailede kromozom bozukluğu bulunduğu durumlarda özellikle uygulanıyor. Böylelikle, olumsuz gelişmeler gebelik süresinde belirlenip, önlemler alınarak sağlıklı doğum yapma olanağı sağlıyor.

Kadınların iş yaşamında daha fazla yer almasına bağlı olarak çocuk sahibi olma yaşını ertelemeleri, anormal bebek doğurma riskini artırıyor. Uzmanlar 35li yaşlarda doğum yapmayı tercih eden kadınlara hem kromozom anomaliliği, hem de şeker, yüksek tansiyon gibi sistemik hastalıkların görülme ihtimalinin yükseldiğine dikkat çekiyorlar. 35 yaşın üzerinde doğum yapan kadın sayısının artması ise doğum öncesi tanı yöntemlerine başvuru oranını artırıyor. Doğum öncesi tanı yöntemleri sayesinde anne karnındaki bebekte kromozom hastalığı olup olmadığı başarıyla belirlenebiliyor.

Acıbadem Sağlık Grubu kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. Hakan Apaydın, toplumda ortalama 800 doğumda bir görülen Down Sendromu, yani mongol bebek doğurma ihtimalinin 30 yaşındaki bir gebede 1200de bire, 35 yaşındaki gebede 300de bire, 39 yaşında ise 169da bire ulaştığını belirtiyor. Doğum öncesi tanı yöntemlerinin girişimsel ve girişimsel olmayan yöntemler olmak üzere ikiye ayrıldığını belirten Op. Dr. Hakan Apaydın şöyle konuşuyor:

"Girişimsel olmayan yöntemler içinde ultrasonografi ve biyokimyasal testler yer alıyor. Amniyosentez, koryon villus örneklemesi, kordosentez ve fetus doku örneklemesi ise girişimsel yöntemler olarak kabul ediliyor."

Opr. Dr. Hakan Apaydın bu yöntemlerle ilgili şu bilgiyi veriyor:

Girişimsel olmayan yöntemler

1)Ultrasonografi: Kromozom bozukluğuna bağlı olan veya olmayan yapısal hastalığı olan fetuslardaki bulguları saptayarak girişimsel tanı yöntemlerini gerekli kılıyor. Ultrasonografinin kromozom anomalisi olan fetuslarda pozitif bulgu verme oranı %50-70 olarak kabul ediliyor.

2)Biyokimyasal testler: Annede yapılan bu testler yüksek riskli fetusları saptamaya yarıyor. Kromozom hastalıklı bebeklerde yüksek risk belirleme oranı %70.

Girişimsel tanı yöntemleri

1)Koryon villus örneklemesi: İnce bir iğne ile anne karnına girilerek plasenta villusların yaklaşık 5 mg hücre kümesi alınarak bu test uygulanıyor. Uygulama 10-14üncü gebelik haftaları arasında yapılıyor.

2)Amniyosentez: Anne karnındaki amniyon yani su kesesi içerisine girilerek buradan 15-20 cc sıvı alınması yöntemi. Alınan sıvı kültür ortamında üretilerek fetusa ait hücrelerde kromozom anomaliliği olup olmadığı saptanabiliyor. 16-18inci gebelik haftaları arasında yapılıyor.

3)Kordosentez: Fetusa ait göbek kordonuna girilerek bir miktar fetus kanının alınması ile yapılan bir test. Kordosentez gerek olduğunda herhangi bir zamanda yapılabilir.

4)Fetus doku örneklemesi: Fetusa ait cilt, karaciğer ve kas dokusundan biyopsi alınarak aranılan hastalığa ait bulgu olup olmadığı araştırılıyor. Gebeliğin 17-20inci haftaları arasında uygulanabiliyor.

Girişimsel yöntemlerin riskleri

Girişimsel yöntemler uygulandığında anne ve bebek için risk oluşturabilir. Op. Dr. Hakan Apaydın, bu dönemde annede nadir olarak enfeksiyon gelişebileceğini belirtiyor ve ekliyor:

"Fetusda ise eş zamanlı ultrasonografi ile yapıldığından iğne ile yaralanma gibi doğrudan problemler çok çok nadir görülüyor. Ancak bu işlemler sonrası gebeliğin düşükle sonlanma riski var. bu risk amniyosentez için 200-300 gebelikte bir iken koryon villus doku örneklemesi ve kordosentez için %1-2 civarındadır."

Gebe kalmayı düşünüyorsanız

Gebe kalmayı düşünen kadınların yaşları ileriyse, kendileri veya eşlerinin ailesinde özürlü bir birey varsa genetik danışmana başvurmaları gerekiyor. Op. Dr. Hakan Apaydın, anne olmak isteyen kadınlara ayrıca alkol, uyuşturucu ve sigara gibi zararlı alışkanlıkları bırakmaları gerektiğini vurgulayarak şöyle devam ediyor:

"Gebe kalma olasılıkları yüksekse radyasyona maruz kalacakları röntgen, tomografi gibi tetkikleri yaptırmamaları gerekiyor. Gebe kalmayı düşünen kadınlara ise doktora danışmadan ilaç kullanmamalarını, gebelik öncesi kadın-doğum uzmanına muayene olmalarını ve günde 400 mikrogram folik asid içeren vitamin kullanmalarını öneriyoruz."


WEZ Format +3. Şuan Saat: 11:41 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.