![]() |
Stres Süt Kesilmesine Neden Olur mu? Stres Süt Kesilmesine Neden Olur mu?Bebeklerin anne sütü almasının ne kadar önemli olduğunu tüm anne adayları bilir vesütünün kesilmesinden endişe eder. Her anne adayı,doğumla berbardeğişen yeni yaşam biçimine uyum sağlamaya çalışır buna bir debebeğin bakımı daeklenince stres atına girmemesi mümkün değildir.Gerginliğinbebeğin emzirilmesinde yarattığı negatif etki ise tartışmasız bir gerçek olarak karşımıza çıkarken;anne, sütü olmasına rağmen bebeğini emziremiyebilir. Bu durumunuzaması isesütün tükenmesi olasılığına neden olabilir. Emzirme Nasıl Gerçekleşir? Süt Üretimi Süt üretimi, doğumdan bir kaç gün sonra salgılanmaya başlayan prolaktin hormonu sayesinde gerçekleşiyor. Ancak,süt üretilmeye başladığında bebeğe hemen meme verilmezse sütün azalması ihtimali ortaya çıkıyor. Bunun yanısıra iç salgı bezeleri yeterli miktarda prolaktin üretemediğinde de aynı durum meydanagelebiliyor. Küçük bir olasılık da olsa, doğumdan sonra olabilecek aşırı bir kanama bunaneden olabiliyor.Çünkü bu durumda iç salgı bezlerine az kan gidiyor ve bu da oksijen eksikliğine neden oluyor. Sonuç olarak da bu, organizma için yeterli miktarda hormon üretimini kötü yönde etkiliyor. Doğum sonrasında doğum kontrol hapı kullananlar da süt miktarını tehlikeye atmış oluyorlar. Çünkü doğum kontrol haplarında bunun östrojen ve progestron hormonu henüz bilinmeyen bir sebeple süt üretimini azaltıyor. Bu yüzden emzirme döneminde jinekologlar annelere diğer doğum kontrol yöntemlerini kullanmalarını öneriyorlar. Sütün Bebeğe Ulaşması Anne sütünün göğüs uçlarından dışarı çıkması oksitosin hormonuyla meydana geliyor. Bu, göğüs bezlerinin kasılmasını ve sütün süt kanalından dışarı çıkmasını sağlıyor. En sonunda bebek annenin göğüsünü emerek sütü dışarı çıkarıyor. Süt Oluşumunda ve Bebeğe Ulaşmasındaki Engeller Annenin içinde bulunduğu stres, sütün dışarıya çıkmasını durdurabiliyor. Ancak; bu sütün olmadığı ya da annenin organizmasının süt üretemediği anlamına gelmiyor. Bu durum birkaç emzirme boyunca tekrarlandığında bebeğin strese girmesine sebep olabiliyor. Anne, gerçekte doğru olmasa da, yeterince sütü olmadığından veya sütünün bitiriyor olmasından dolayı endişe duymaya başlıyor. Bir de bebeğin emme şekli yanlış olabiliyor. Eğer bebeğiniz sütü gerektirdiği gibi emmiyorsa süt üretimi yavaşlamaya başlıyor. Göğüs boşaltılmadığından üretilmiş olan süt göğüste kalıyor ve yerine yeni sütün üretilmesi engelliyor. Bebeği biberona alıştırmak da farklı bir etki yaratabiliyor. Sütü biberondan emmek meme ucundan emmekten daha kolay olduğundan bebekler tarafından tercih ediliyor. Endişeye Gerek Yok Yeterince sütünün olmadığı korkusu annenin bebeğini emzirmesini engelleyebiliyor. Çünkü sütünün olup olmadığından emin olmayan anne bebeğini biberonla beslemeye çalışıyor. Süt üretimi bebeğinizi emdirdikçe artıyor. Ancak biberondan emmek daha kolay olduğundan, bu tarz beslenmeye başladığında süt üretiminde azalma meydana geliyor. Sütün üretilmeye devam edebilmesi için bebeği düzenli olarak emmek gerekiyor. Eğer süt üretimi strese bağlı olarak azalırsa endişelenmeye gerek yok. Çünkü bu kesinlikle geçici bir durum. Bebeğinizi emzirmeye devam ederseniz zamanla bu durum düzelir ve süt üretimi bebeğin ihtiyacı olduğu ölçüde üretilmeye başlar. Kendinize Yardımcı Olun Vücudunuzun süt üretimini sağlayacak sihirli bir reçete yok. Ancak yine de sütün göğüsten çıkmasını kolaylaştıracak ve dolayısıyla annenin psikolojik durumunu düzeltebilecek çareler bulunuyor. Örneğin; Günümüzde hap şeklinde satılan otlar anasonlu, rezeneli, kimyonlu, mürver ve mine çiçekli bulunabiliyor. Bunlar süt üretimine etkide bulunmasa da annenin ruhsal durumu için oldukça yararlı. Özellikle oksitosin gibi sentetik hormonlar sütün bebeğe ulaşması umuduyla hap şeklinde anneye öneriliyor. Aslında bu maddenin süt üretiminde bir etkisi bulunmuyor. Ama yine de süt kanalında bulunan kas tellerinde kasılmalar yaratarak sütün çıkmasına yardımcı oluyor. Bunlara İnanmayın Üretilen sütün miktarı ile yenilen yiyecek arasında hiçbir ilişki bulunmadığından enginar, kuşkonmaz ve maydanoz sütün miktarını azaltmıyor. Bu maddeler yalnızca sütün tadını değişitiriyor ve bebeğiniz tarafından sütün reddedilmesine sebep olabiliyor. Adet kanamaları yeniden başladığında süt miktarının azaldığı veya kalitesinin bozulduğu doğru değil. Eğer bebeğiniz 3 saat geçmeden yeniden süt istiyorsa sindirim sistemi zarar görmez. Göğüs yumuşadığından sütün olmadığı da doğru bir inanış değil. Çünkü ilk aylardan sonra göğüs, üretilen süt mikarı ile bebeğiniz tarafından ihtiyaç duyulan süt miktarı arasında bir dengeye ulaştığından yumuşar. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:37 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.