Sağlıklı Beslenmenin "Olmazsa Olmaz" Koşulları
 

Sağlıklı Beslenmenin "Olmazsa Olmaz" KoşullarıSağlıklı beslenme deyince aklımıza genellikle tatsız tuzsuz yiyecekler gelir. Konuyu incelemek isteyenlerse çoğu zaman bir bilgi kargaşasıyla karşı karşıya kalırlar. Beslenme hakkında çıkan sayısız yazı da hep kafamızı karıştırır. Örneğin, bir dergide kahvenin hamilelik dönemindeki korkunç zararlarını okuduktan sonra, başka bir makalede günde 3 bardakkahve içmenin zararlı olmadığını okumak, hamile bir kadının kafasını nasıl karıştırmaz? Bu çelişkili bilgilerin yanı sıra, yazarlar kimi kez oldukça katı bir tutum sergilerler. Bu yazarlara göre yağ, kalp krizine veya tuz, yüksek tansiyona neden olabileceği için tümüyle diyetten çıkartılmalıdır. Yağ, tuz, şeker ve kolesterolün "ölümcül" zararlarını okuyan bir kişi, nasıl bir tutum benimsemelidir? Tamamıyla boş verip, yaşamını canının istediğini yiyip içerek geçirmeye mi karar vermeli, yoksa büyük bir hırsla ömür boyu meyve, haşlanmış sebze ve suyla yaşamaya mı yönelmelidir? Oysa ki, bu iki yolun dışında alternatifler de vardır. Yemekleri "iyi" ve "kötü" olarak ikiye ayırmak gereksiz, hatta gülünç bir yaklaşımdır. Yemeği iyi/kötü veya sağlıklı/sağlıksız yapan ölçü, kullanılan besin maddelerinin türü, miktarı ve dağılımı, yani dengesidir. Önemli olan, besin değeri yoğun yiyecekleri, yoğun olmayanlardan daha sık tercih etmek ve bilinçli ölçülerde yemektir. Hiçbir yiyeceğin aşırıya kaçırılmaması, önkoşul olarak kabul edilebilir. Yemek seçimini yaparken, bilgimize ve sağduyumuza güvenip, kararında ve çeşitli yiyecek seçimine özen göstermemiz yeterli olacaktır.