![]() |
Kentsel Atıklar / PVC Atıkları Ciddi Sorun Kentsel Atıklar / PVC Atıkları Ciddi SorunArtan çevresel endişeler ve ekonomik gereklilik dünyadaki tüm endüstrilerin ürettiği atıklarını geri kazanabilecek uygun teknikleri geliştirmesini zorunlu kılmaktadır. Genelde termoplastik esaslı polimerler tekrar tekrar kullanıma uygun malzemeler olup bizim kıt ve kıymetli doğal kaynaklara bağımlılığımızı azaltabilecek malzemeler arasındadır. Ancak bazı plastik türleri (biyolojik bozunabilen plastikler, polietilen (PE), poli propilen (PP) ve PET) rahatlıkla geri dönüştürülebilirken polivinilklorür (PVC), poliüretan (PU), polisteren (PS), polikarbonat (PC) vs gibi plastiklerin geri dönüşümü yok denecek kadar azdır. Atık plastikler şehir çöp alanlarında ağırlık olarak %7 ve hacim olarak %20lik bir yer işgal etmektedir. Bunların bazıları büyük çevresel sorunlar yaratmaktadır. Bugün dünya en çok sorunlu plastik türü olan PVC atıkları ile karşı karşıyadır. PVC kısa kullanım ömürlü örneğin ambalaj (yağ şişeleri, blister paketler), mobilya (masa, sandalye, koltuk), sentetik deri, kredi kartları ve uzun ömürlü kullanım (örneğin inşaat sektöründe kapı, pencere, oluk, boru, lambiri, panjur, marley, muşamba vs) alanlarında kullanılmaktadır. Kısa ömürlü PVCler birkaç yılda çöp alanlarına dönerken uzun ömürlü PVClerin çöp alanlarına ortalama 34 yılda dönmektedir. Dünyada üretilen plastiğin yarıdan fazlası inşaat sektöründe kullanılmaktadır. Dünyada 1960 yıllarının başında başlayan plastik akımıyla PVC yerini almıştır. Bugün Dünyada Amerikan Çevre Koruma Ajansına (EPA) göre 150 milyon ton PVCnin bulunduğu tahmin edilmektedir. Gelişmiş ülkelerde 1960lardan beri kullanılan PVCler artık ömürleri dolduğundan çöp alanlarına geldikçe PVC atık sorunu derinden hissedilmeye başlamıştır. Türkiyede ise 1980lerden sonra yaygın kullanılan uzun ömürlü PVCler kısa bir süre sonra kullanım ömürlerini tamamlayıp çöplüklere geri dönecek ve tehlikeli sorunlar yaratacaktır. Son yıllarda özellikle gelişmekte olan Türkiye gibi ülkelerde PVCnin inşaat sektöründe çok yaygın kullanılması ileride Türkiyede geri dönüşümü pek olmayan ve çevreye oldukça zararlı PVC dağlarının büyümesine neden olacaktır. PVC, %56 klor ve %60a kadar katkı maddesi (plastikleştiriciler, Pb, Ba/Zn, Ca/Zn, Cd türü dengeleyiciler, alev geciktiriciler, dolgu maddeleri ve yağlayıcılar) içeriği ile yok edilmesi/geri dönüşümü en zor, çok pahalı ve çevreyi çok kirleten bir malzemedir. Batı Avrupada hali hazırda tüm plastik çeşitlerinin sadece %6sı mekanik olarak geri dönüştürülebilirken, PVCnin sadece Avrupada %0.6sı, ABDde %0.1i ve Avustralyada %0.25i geri dönüştürülebilmektedir. PVC geri dönüşümü dünyada genellikle temiz üretim atıkları/ıskartalarından yapılmakta olup, tüketici sonrası kullanılmış ürünlerden geri dönüşüm çok azdır. Almanyada geri dönüşüm maliyeti, lojistik maliyet hariç, 800DM/ton gibi çok yüksek değerdedir. Geri dönüştürülmüş PVC, hem ham PVCden çok pahalı hem de daha düşük kalitededir. Bu yüzden sektörde pek tercih edilmemektedir. PVCnin kimyasal geri dönüşümü çok pahalı, çevreyi kirletici ve fazla enerji tüketen bir yöntemdir. PVCdeki klor onu çok tehlikeli yapmaktadır. Kimyasal geri dönüşüm prosesleri yüksek sıcaklıkta PVCden toksik dioksinlerin çıkmasına yol açabilir. Ayrıca kimyasal geri dönüşüm esnasında PVCden hidroklorik asit (HCl) de oluşur. Bu asit çok aşındırıcı ve çevreye yayıldığında önemli problemler yaratabilen tehlikeli bir maddedir. PVCnin oksijensiz ortamda yakılması/pirolizi HCl ve klorlu hidrokarbonları oluşturur. HClin piroliz gazından uzaklaştırılması dioksin oluşturur. PVCnin yakılıp ondan enerji üretimi uygun bir yöntem değildir çünkü elde edilen enerji PVCyi yapmak için gerekli olan enerjiden daha azdır. Plastik yakma aynı zamanda karbon dioksit gazı (CO2) çıkararak sera gazı etkisi de yapmaktadır. Yakma tesisi atıkları ve uçucu külleri de toksik yapıdadır. PVC yakmadan oluşan dioksinler hem hava emisyonun da hem de katı atıklarda oluşur. PVC tesis atıkların-dan ağır metallerin liçini hızlandırır. PVCnin içindeki klorun yaklaşık %25i tesis atık külünde kadmiyum klorür olarak kalır buda liç olabilirliği artırır. Yakma tesisinde oluşan HCl asitinin kireçtaşı ve/veya sodyum hidroksit ile tuzlaştırılarak nötralleştirilmesi şarttır. Danimarka PVC konseyine göre 1 kg PVCnin yakılması 2-5 kg nötralleştirilmesi gerektirilen tehlikeli atık üretmektedir. PVCnin bünyesinde bulunan ftalatlar ve ağır metaller nedeniyle toprağa gömme/dolgu yaparak yok etmeyi engellemektedir. Yukarıdaki toksik maddeler hem yer altı suyunu kirletebilir hem de çöp yangınlarına sebep olup daha büyük çevresel sorunlar yaratabilmektedir. SONUÇ PVC türü plastiklerden yapılan kapı, pencere, masa, sandalye, boru vs gibi ürünler her ne kadar pratik kullanım yararları yanında doğal kaynaklarımızın (orman, madenler) korunmasına yardımcı olursa da, önemli ölçüde tehlikeli atıklar yaratmaktadır. EPAya göre dünyanın en tehlikeli 20 kimyasalının ilk altınının beşi plastik endüstrisinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bugünkü mevcut teknolojiler ile geri dönüşümü çok pahalı, çevreye oldukça zararlı ve yaygın kullanılmayan; PVC türü plastiklerin özellikle inşaat sektöründe aşırı kullanımı yakın gelecekte ülkemizde çok önemli çevresel sorunlar yaşamamıza neden olacaktır. Gelişmiş ülkelerin çoğunun kullanımını azalttığı PVC ürünlerinin, ülkemizde kullanımın da çok dikkatli olunmalıdır. Prof.Dr. Muammer KAYA Osmangazi Üniversitesi, TEKAM Müdürü Email: mkaya@ogu.edu.tr ALT KONULAR PVC PİS SU BORULARI FARELERE DAYANMIYOR! |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 03:08 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.