Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Kadınlarla ilgili haberler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=582)
-   -   Maço kadınlar, zarif erkekler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=480126)

Bluesky24 09-04-2010 12:32 AM

Maço kadınlar, zarif erkekler
 
Maço kadınlar, zarif erkekler[/b]



Kadınlar Venüs'ten, erkekler Mars'tan denir duymuşsunuzdur. Ama ben bu yazıda tam tersine venüsyen etkileri erkeklere bırakarak, maskülen kadınlarla feminen erkeklerden bahsedeceğim. Son günlerde okuduğum farklı bir haber üzerinde

düşünüyorum, irdeleyince haklılık payı da yok değil hani. Yapılan bir araştırma bir diğer cinsiyetten normalin küçücük üzerinde bir parça taşımanın çekiciliği artıran unsur olduğunu ortaya koymuş. Erkekseniz fiziğinizde ve ruhunuzda küçücük

bir parça kadın, kadınsanız da küçük bir zerre erkek taşımanız anlamında kısacası. Aynen tuzlu pastalara atılan eser miktardaki şekerle, sütlaca konulan ve şekerin bastırışıyla farkedilmeyecek miktardaki tuz gibi. Yaşasın! Yani ne güzel fazla

tüyler, kaslı bacaklar, büyük ayak ve eller için belki çok endişelenmemiz yersiz artık. Hatta bakışları hafif erkeksi -meydan okuyan- tatlı maço bir havaya büründürmekte yarar bile var. Doğuştan böyle olanlarsa keyfini çıkarsınlar. Demek ki

güzel bulunan bir çok kadının hafif erkeksi, kendine güvenen-güçlü görüntüsünün altında yatan bu farklılığı doğum haritasındaki Venüs-Mars kavuşumu etkileriyle benzer biçimde açıklayan astrologların ne demek istediğini herkes şimdi daha iyi

anlayabilecek. Yani, bu durumda rahmetli Duygu Asena ya da en yaşayan örnek Şenay Akayın yüzündeki tüylerle uğraşıp duranlar, peşindeki erkek ordusunun sebebini şimdi daha iyi kavrayabilecek. Yani, nezaket sahibi, yumuşak ses tonuna

sahip erkekleri, her yanından şiddet fışkıran, üçgen vücutlu-azami kaslı, bıyıklı-sakallı, ve "k" harfini normalin iki ton üzerinde kalın söyleyen erkeklere neden tercih ettiğimizi biz şimdi daha iyi anlatabileceğiz. Yani, Tarkana

bayılışımızı anlamlı bulmayan ve onun normalin biraz üstündeki feminen görüntüsünü buna sebep gösteren erkekler, bu yazıdan sonra ses tonlarını yumuşatmayı, "kılları" yerine "akıllarıyla" ve farkedilmeyi keşfedebilecekler. Yaşasın! Al sana

biraz östrojen, ver ordan az biraz testesteron… Olay çözülmüştür, bölüşürüz hormonları olur biter. Yalnız öyle küçük bir miktar ki bu bahsi geçen "karşı cinse ait hormonca fazlalık", milim üzerine çıktığınızda "dönme" yakıştırmasını alnınızın

ortasına yemeniz an meselesi. Bir programda izlemiştim, çok sayıda konuşmacının katılımında dönüp dolaşıp söz sadakate gelince içlerinden tıp eğitimli olan biri "hormonal eğilimlerden" bahsederek sadakat konusunda erkeklerin üzerinde

duran yükü azalttı kendince. Suçu hormonlara atarak ve konuşmacı da erkek anladığınız üzere. Anlattığına göre kadınların daha sadık olması onları aynı zamanda "anaç" yapan östrojenle açıklanmış. Aynı programda konuşmacı kadınlar şaka

ile karışık, "erkeklerin yemeklerine östrojen katalım öyleyse" şeklinde bir çözüm önerisi bile sundular. Hadi bakalım bize de biraz testesteron fazladan. Bu durumda ne olur düşündünüz mü? Yeni çocuklar doğar mı bilmem ama ortalıkta yemek ve

örgü tarifleri konuşan, evde karısının yolunu bekleyen, onun bitmeyen toplantılarından, çapkınlıklarından o da olmadı ilgisizliğinden yakınan zarif, duyarlı erkekçikler çıkar ortaya belki. Öte yandan ya bize biraz daha "testesteron" verilince,

pek asabi olursak, otoparkta hiç yoktan silah çekersek, her gördüğümüz adama yanımızdakine rağmen yandan yandan bakarsak, günün yirmi dört saati Fashion TVnin erkek mankenleri salınıp duran versiyonundan gözümüzü ayırmazsak ne olur? Dahası,

boşanınca ortak çocuklarımızı babalarına bırakıp rahatça yeni hayatlar kurarsak, (ah bu kötü işte) ya saçımız alnımızdan-arka ortamızdan dökülmelere başlarsa, traş olurken yüzümüzü kesersek, ya zarafeti unutursak… "Neyse ki bunlar yalnızca bir

varsayım" diyen erkekleri duyar gibiyim. Yine de her varsayımda, her şakada bir gerçekleşme payı olacağını akılda tutun derim. Şaka bir yana 2007nin bu son günlerinde, ne kadar östrojen, ne kadar testesteron ve sair hormonumuz varsa

kimyamızın içinde iyilik, güzellik, sağduyu ve yerindelik adına kullanılsın diliyorum. Şimdiden bütün okuyucularıma mutlu seneler diliyorum, 2008 de her şey gönlünüzce ve dilediğinizce olsun... haticeolgun2@gmail.com


WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:58 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.