Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Kadınlarla ilgili haberler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=582)
-   -   Dar vakitlerde yaşamak (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=479950)

Bluesky24 09-04-2010 12:13 AM

Dar vakitlerde yaşamak
 
Dar vakitlerde yaşamak[/b]



"İyi resim yapmak yetmez, sayfayı da iyi kullanmalıydın." Öğrencilik yıllarım boyunca kuşkusuz en sevdiğim ve en yetenekli olduğum derslerden biriydi resim dersi…Yalnızca en iyisini çizmekle yetinmez, bir de en önce bitirerek öğretmenimden o alışık

olduğum olumlu eleştirileri bir an önce duymak isterdim.. Bir gün ve ilk kez öğretmenim; özenerek çizdiğim bir resim için, "olmamış" dedi..Konu köy hayatıydı ve sanki çizerken bile tüm varlığımla resmin içine girmiş, o çimenlerin üzerinde

resim kahramanlarına hiç çaktırmadan yürümüştüm. Onlar bu hayali yürüyüşümün verdiği şüpheli hisleri hafifçe esen rüzgardan sansın diye, yüzlerine küçük bir ürperti eklemeyi de ihmal etmemiştim üstelik.. Nesi olmamıştı ki, işte orada çamaşır

yıkayan köylü kadınlar, işte güllü dallı şalvarlarıyla oyalı yazmaları, ağaçlar ve arka tarafta oyunlar oynayan köylü çocukları ve hatta ellerindeki bilyeler…Öfkemi gizleyen bir ses tonuyla sordum; "neden olmamış öğretmenim?". O zaman hayatımda hep

hatırladığım o sözü söyleyerek sebebini şöyle açıkladı: "Olmamış, çünkü sayfayı tam kullanamamışsın, kenarlarda ve köşelerde boşluklar var". Sayfayı tam kullanmamak, hayatı tam dolduramamak ve bir şeyleri ıskalamak. Bu muydu aslında bir resim

dersindeki eleştiriden yola çıkarak tüm hayatta yaptığımızı söyleyebileceğimiz yanlışlık. Hayatın hakkını verdiğimizi sandığımız yolumuzda köşeleri de doldurabilmiş miydik? Yeterince boya kalemi kullanmış ve bütün renklerin tadını çıkarabilmiş miydik

mesela; yoksa siyah beyaz resimlere talim eden birileri mi olduk zaman içinde… Siyah beyaz daha kolaydı bir kere, renkleri iyi kullanamamak gibi bir kaygıyı göz önüne aldığımızda daha güvenli ve emin duruyordu..Eleştiriye gelemeyen yanımızla

daha az risk demekti..Yada hayattan bıkkın birilerimiz için, zaten resmin kendisini çizmek bile bir işkence iken; bir de ayrıntıları tasarlamak demek olan kenarları doldurmaya uğraşmak, üstüne bir de oturup renklendirmek fazla yorucu, yıpratıcı ve

belki gereksizdi.. Geçenlerde televizyon haberlerinde bir otobüs kazasından bahsediliyordu; "ne var bunda" diyeceksiniz.."Her gün onlarca kaza haberi duyuyoruz, fazlasıyla üzücü ama çok da enteresan değil" diye de ekleyeceksiniz, haklısınız.

Habere asıl odaklanış sebebim; kaza sırasında otobüste bulunan ve çıkaracağı ilk kasetinin hazırlıkları için İstanbula gitmekte olan yirmili yaşlarının sonlarında bir kadın. Henüz adını hiç duymadığımız ama iyi türkü söyleyen biri… Muhtemelen

hedeflediği yerde biteceğini düşündüğü o yolculuk boyunca en çok düşündüğü; az seyredilen kanallardan birinde kendisi için güç bela ayarlanmış bir beş dakika için ne yapacağı, ne giyeceği, ne diyeceği olmalı. Bir de ilaveten ileriki yılların

kendisine getirecekleri…Olmayan ileriki yıllar.. Bırakalım henüz kazanmadığımız bir paraya güvenerek borçlanmak gibi düşünebileceğimiz bundan çok sonraki yılları en ince ayrıntısına kadar tasarlamayı..Zamanın elleri zaten en iyi şekillendirici

değil midir? Biz var gücümüzle çabalasak bile, çoğu kez olanlar ve olacaklar hakkında bütün yönlendirmeyi bizim dışımızdaki bir şeyler yapmıyor mu? Sonuçta, bütün bu karmaşanın ortasında hep beraber bugünü yaşamakta başarısız oluyoruz.

Sonrası için yapılması gerekenler, sorumluluklarımız ve hırslarımız öylesine büyük ki; çocuklarımızla daha fazla zaman geçirmeyi, daha çok uyumayı, çok görmek istediğimiz o ülkeye-şehre gitmeyi, istediğimiz o eşyayı satın almayı hep sonraya

bırakıyoruz. Sonraya ve umduğumuz geniş vakitlere… Sözlerimi noktalarken büyük usta Behçet Necatigilin harika bir şiirini sizlerle paylaşmak isterim. Hayatı rengarenk yaşayabilmek dileğiyle, hoşça kalın….







Hatice Olgun

haticeolgun2@gmail.com



sevgileri yarınlara bıraktınız

çekingen, tutuk, saygılı.

bütün

yakınlarınız

sizi yanlış tanıdı. bitmeyen işler yüzünden

(siz böyle olsun

istemezdiniz)

bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi

kalbinizi dolduran duygular



kalbinizde kaldı. siz geniş zamanlar umuyordunuz

çirkindi dar

vakitlerde bir sevgiyi söylemek.

yılların telaşlarda bu kadar çabuk

geçeceği aklınıza gelmezdi.

gizli bahçenizde

açan çiçekler vardı,

gecelerde ve yalnız.



vermeye az buldunuz

yahut vakit olmadı.





Behçet Necatigil


WEZ Format +3. Şuan Saat: 12:08 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.