![]() |
Onların Kaderleri Hiç Değişmiyor 25-30 yıl öncesinin Çukurova[/b]sında pamuk işçiliği önemli bir istihdam alanıydı. Özellikle Güneydoğudan getirilen işçiler Çukurovanın verimli pamuk tarlalarında bir mevsim çalışırlardı. Irgat denirdi onlara. Kafileler halinde galirlerdi. Daha çok çocuk yaştaki gençlerden oluşurdu ırgatlar. Bazen de ailece bulunurlardı kafile içerisinde. Çektikleri sıkıntılar, yaşadıkları zorluklar hiç bir maddiyatla ölçülemezdi. Tarlalara kurdukları çadırlar içerisinde yaşarlar, bulabildikleri suyu içerller, sivrisineklerle dost geçinirlerdi. Kamyonlarla gelirler, pamuk mevsimi bittiğinde kamyonlarla giderlerdi. Dönüşte kamyonları daha yüklolurdu. Çünkhasat alınmış pamuk tarlalarında geride kalan, üzerinde bırakılmış tek tük pamukları kendileri için toplarlar, beraberlerinde götürürlerdi. Başak denirdi halk dilinde, o geride kalmış, üzerinde terkedilmiş tek tük pamukların toplanmasına. İşte başaklarıyla birlikte dönerken ırgatlar Adıyamana, Urfaya; kamyon üzerindeki eşyalarının ve pamuk harallarının üzerine otururlardı. Yüklbir kamyon ve üzerinde doluşmuş insanlar. Ve hiç duymazdık ki, giderlerken veya gelirlerken bir kaza olduğunu. Pamuk yetiştiriciliği çoktan öldÇukurovada. Artık daha az zahmetli ürünlere döndÇukurova çiftçisi. Mısır, buğday, arpa, soya gibi. Atıyor tohumu, gidip alıyor ürünçiftçi. Ne ırgat, ne çapa, ne sulama derdi yok artık. Hele bir de hasat mevsiminde yağmur yağıp pamuğu toprağa karıştırırdı ki, en çekilmezi de buydu. Böyle bir üzüntüsde yok artık üreticinin. Ama ben isterdim ki, o verimli Çukurova toprakları pamuk üretmeye devam etsin. Türkiyede tarımın katledilemisine pamuk üretiminin sekteye uğratılması ile başlanmıştır. Şimdi pamuk Çukurova yerine artık Harranda üretiliyor[/b]. Ve o pamuk işçileri artık kendi bölgelerinde, Urfada, Adıyamanda pamuk tarlalarına gidiyorlar. Ve her yıl duyuyoruz ki, tarım işçilerini taşıyan kamyonlar, kamyonetler kaza yapmış, onlarca insan ölmüş. Oysa şimdi yollar daha düzgün. Ama şimdi yollarda canavarlar daha fazla. Harran Ovası[/b] Çukurovanın yaklaşık altı-yedi katı büyüklükte bir alana sahip. Atatürk Barajının sulamaya geçmesiyle birlikte Harranda pamuk üretimi ağırlık kazandı. Öyle ki, bir keresinde Harran Ovasının ortasından geçen İpek Yolunu [/b]Mardine kadar gidince görmüştüm her tarafın beyaz örtgibi pamuk tarlası olduğunu. GAPta sulamanın henüz onda bir gerçekleştiği ve Harranda yanlış sulama sonucu toprağın verim düşüklüğgösterdiği göz önünde tutulursa, bu ovanın ne kadar verim deposu olduğu anlaşılacaktır. Tarımda modernleşmek bir yana, tarım ve hayvancılığın yok edilircesine uygulamalara gidilmesi Türkiye için kötfaturalar çıkarmaktadır. Modern makinalarla tarım yapılan bir ülke olsaydık, hem çocuk yaştaki gençleri tarım işçisi olmaktan kurtaracak hem de onları trafik canavarlarının kucağına atmamış olacaktık. Belki bür gün bunları düşünürüz, uygulamak isteriz ama kim bilir, belki de o zaman korkutan gerçek çölleşmeyle yüz yüze kalmış olacağız. Bugün nerede haber dinledimse, hangi haber portalına baktımsa Urfadaki tarım işçilerinin ölümüngördüm. 16 ölü, 15 yaralı. Gencecik insanlar onlar. Belki de bir kısmı öğrenci. Onların kaderleri hep aynı, hiç değişmiyor ki. Fakir olmak, bir ailede çok nüfus olmak ve karnını doyuracak kadar bir paraya gün boyu güneşin altında çalışmak. Dün Çukurovadaydılar, bugün Harranda. Dün anne-babalarının yaptığı işleri bugün çocukları yapıyor. Dün Çukurovada pamuk tarlası olanlara çalışıyorlardı, bugün Güneydoğuda toprak ağalarına. Bu gerçekeleri göremeyen siyasi yönetimler de kalkıp ülkedeki refah düzeyinin yüksekliğinden dem vururlar. Türkiye tarımda modernleşmeyi tercih etmek durumundadır. Ve işgücü, insan gücdüşüncelerinin de ağırlıkta olduğu bir mantıkla gelişen nüfus artışına[/b], aşırıya giden yerlerde çözümler aramak durumundadır. Ve Güneydoğuda eğitime daha çok ağırlık vermek zorundadır. Yoksulluğun, cahilliğin, terörün büyümesinde en büyük etken kontrolsuz nüfus artışıdır. Bugün Şanlıurfada, uyuyan bir kamyon şoförünün neden olduğu kazada, tarım işçisi sıfatıyla ölen çocuk yaştaki gençlere üzülmemek elde değil. Bu tür kazalar bir daha olmasın temennisiyle Şanlıurfalılara başsağlığı diliyorum. Kaynak:Kadınvizyon |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 05:44 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.