Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Kadınlarla ilgili haberler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=582)
-   -   AntiOksidanlar Konusunda Bilinmesi Gerekenler (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=478957)

Bluesky24 08-04-2010 09:51 PM

AntiOksidanlar Konusunda Bilinmesi Gerekenler
 




Anti-oksidan nedir?



Yaşamımız boyunca mükemmel işleyişine akıl sır erdiremediğimiz vücudumuz belli bir yaştan sonra ihanet eder ve toksit maddeler, cildin kolejen tabakasını tahrip eden serbest radikaller ve karbon monoksit gibi zararlı gazlar oluşturarak yaşlanma sürecini başlatır.







Bitkilerdeki bazı vitaminlerin, bu süreci azaltıcı etkisi vardır. Bir nevi vücuttaki paslanmayı giderirler. Hakkında uzun süredir araştırmalar yapılan, kongreler düzenlenlenen söz konusu vitaminler, geçtiğimiz yıllarda bir başlık altında toplanmış ve anti-oksidan (paslanmayı geciktirici) adını almıştır. Anti oksidanların tıbben etkisi kanıtlandıktan sonra kozmetik sektörünün bundan faydalanmaması kaçınılmazdı tabii. Birbiri ardına üretilen serbest radikalleri önleyici, zengin E vitamini içeren bakım kremleri anti oksidanların sadece beslenme yoluyla alınmasıyla ibaret olmaktan çıkarttı.







Etkileri



Vücudumuzun kendini tahrip etme özelliği olduğu gibi savunma mekanizmasından ileri gelen tedavi özelliği de mevcut. Bunu daha da pekiştiren ve dirençli olmamızı sağlayan besinler (özellikle vitaminler), bileşimindeki paslanmayı önleyici maddelerle serbest radikallerin ve toksinlerin oluşumunu engelliyor ve yaşlanmayı yavaşlatıyor. Daha da önemlisi başta kanser olmak üzere birçok hastalığın oluşumunu engelliyor. Vücudun hücre koruma sistemleri içinde önemli bir yere sahip olan anti –oksidanlar, bu görevi belirgin hücre hasarlarına yol açabilen maddeleri etkisizleştirerek gerçekleştirirler.







Nelerde bulunur?



Belirttiğimiz gibi A, C ve E vitaminlerinde bulunan anti-oksidanları gruplandıracak olursak;







A vitamini: Koyu renkli yapraklı bitkiler, ıspanak, havuç



C vitamini: Trunçgiller, çilek, brokoli, lahana, patates, maydonoz ve çoksayıda meyva, sebze



E vitamini: Kuruyemişler, bazı bitkisel yağlar ve lifli yeşil besinler







Garantili güzellik için E vitamini



Uzmanlar, canlı, parlak, ışıl ışıl bir cilt için E vitamininin etkisinin inkar edilmemesi gerektiğini söylüyor. Bunun bilincinde olan kozmetik firmaları da zaten bu vitaminden çokça yararlanıyor. Hemen hemen her bakım kremiminin içeriğinde yer alan E vitamini, cildin en alt hücrelerine kadar nüfus ederek erken yaşlanmayı önleyici, parlaklaştırıcı ve canylandırıcı bir etki yapıyor. E vitaminin marifetleri bununla da sınırlı değil. Amerikalı uzmanların yaptıkları araştırmalara göre; hava kirliliği ve sigaraya bağlı olarak tahrip olan hücrelerin yenilenmesin dede önemli bir yere sahip olan E vitamini aynı zamanda beyin ve bağışıklık sisteminin yenilenmesinde de son derece etkili.



Arizona Üniversitesinin yaptığı bir araştırmaya göre ise E vitamini verilen hayvanların akranlarına göre daha genç göründükleri ve daha uzun ömürloldukları kanıtlanmış. Bunun nedeni ise vitaminin, yaşlılılkla azalan bir protein çeşitinin yok olmasını engellemesi.







Ne kadar alınmalı?



Uzmanlar, hergün alınan sebze ve meyvelerin günlük anti-oksidan ihtiyacını karşılamadığında hemfikir. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki, vitaminden zengin sebze ve meyvelerden günde en az beş öğün yemek gerekiyor. Bu nedenle vitaminler hap olarak da alınabilir. Ayrıca düzenli beslenilse bile, bazı hatalı alışkanlıklar, vücudumuzdaki vitaminleri hızla tüketmekte. Sigara, aşırı alkol, stres bu etkilerin başında geliyor. İngilterede yapılan bir araştırmaya göre, en az iki yıl süreyle 200 ünite E vitamini alan kişilerin kalp ve damar hastalıklarına yakalanma risklerinin bu vitaminleri almayanlara oranla yüzde 41 daha az olduğu görülmüştür.







Bunlar yaşlılığı durdurur



Kahvaltılık tahıl: Yulaf, kara buğday gevreği, buğday ya da pirinç gevreği



Süt ürünleri: Soya sütü, gravyer, permesan peynirleri ve yoğurt.



Ekmek çeşitleri: Kara ekmek, tahıllı ekmek, arpa, yulaf ve çavdar ekmeği



Sebze, baklagiller: Brokoli, lahana, havuç, ıspanak, bal kabağı, domates, tere, bezelye, nohut, mercimek, semizotu, mısır, avakado, pırasa, soya.



Tahıllar: Bulgur, esmer pirinç, basmati pirinci.



Balık ve kabuklu deniz ürünleri: Somon, alabalık, barbunya, istiridye, karides, uskumru, kalkan.



Meyve ve tatlılar: Kayısı, muz, kiraz, elma, çilek, pembe greyfurt, mango, kavun, karpuz, üzüm, dut, kuru meyveler, ceviz, badem, fındık.



Alkolsüz içecekler: Çorbalar, çay ve yeşil çay



Alkolliçecekler: Kırmızı şarap



Yağlar: Zeytinyağı







Bunlar yaşlandırır



Mısır gevreği, demirle zenginleştirilmiş tahıllar



Yağlı peynirler, demirle zengnleştirilmiş süt



Beyaz ekmek, bisküvi, turta, pizza.



Beyin, böbrek, sosis, salam, füme jambon,



Kızarmış patates, cips, hormonlu sebzeler



Düdükltencerede pişirilmiş beyaz pirinç



Turna balığı, kılıç, ton, ançuez, köpek balığı, tuzlanmış balık.



Şuruplu meyveler, reçel, çikolata, bal, dondurma, tereyağ, hindistan cevizi



Kahve, şurup, hazır çorbalar.



Kristal şişelerde saklanan alkolliçecekler



Tereyağ, taze krema, margarin, kızartma yağları, doymuş yağlar.







İdeal beslenme için



Günde bir kez: Yeşil salata, sebze, tahıl, baklagiller.



Günde iki kez: Çiğ sebze, kepek ekmeği, bir kadeh şarap



Güünde üç kez: Yoğurt



Günde beş kez: Meyve, çay, maden suyu, çorba



Günde 12 tane: Fındık ya da badem



Haftada bir kez: Kırmızı et



Haftada iki kez: Yağlı balık



Haftada üç kez: Yağsğz balık, beyaz et, karaciğer



Haftada üç dört kez: Çiftlik yumurtası



Haftada yedi kez: Soğan, sarmsak, mercimek







Kaynak:Kadınvizyon


WEZ Format +3. Şuan Saat: 08:39 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.