![]() |
Avcı: Türkiye'de ÖzürlOlmak Cehennemdir Ülkemizde özürlülere eğitim veren yeterli sayıda özel eğitim okulu ve öğretmeni bulunmadığından dolayı nüfusumuzun yüzde 13ünoluşturan özürlülerin hemen hemen tamamının tüketici konumunda olduğunu belirten Avcı özürlolarak Türkiyede yaşamanın cehennem hayatı olduğunu ifade ederek, verdiği örneklerle hükümetin özürlülere dönük politikasını adeta topa tuttu. Avcı,şöyle kaydetti, "Dünyada özel eğitime yapılan harcamalar her geçen yıl artırılırken ülkemizde ise mevcut durumda bile gerileme yaşanıyor. Özel eğitim veren kurumlara gerekli araç gereç sağlanamıyor. Bugün sesli kütüphanelerin ve kabartmalı olarak basılan kitapların yeterli olduğu söylenemez. Ünlyazarlarımızın kaç tanesinin eserleri sesli kütüphanelere kazandırılmıştır? Kaynaştırma eğitimine gereken önemi veremiyoruz. Açtığımız özürlokulları şehirden ve sosyal hayattan izole edilmiş durumda. Yahut 50 kişilik bir sınıfta gerekli alt yapıyı ve hoşgörüyyaratmadan zihinsel engelli bir çocuğa kaynaştırma eğitimi vermeye çalışıyoruz. Anne-babalar okullarımızda çocuklarının zihinsel engelli bir çocukla aynı sırada oturmasını istemiyor. Öğrenciler ve öğretmenler hatta tüm okul çalışanları bu konuda eğitilip bilinçlendirilmedirler. Yalnızca zihinsel engelliler nüfusumuzun % 3ünoluşturuyor, bu nüfusun yalnızca %2 ‘si eğitim ve rehabilitasyon hizmetinden yararlanabiliyor. Okul binalarımız ortopedik engelli öğrencilere uygun hale getirilmiyor. Bir çok ülkede devlet özürlçocuğunda dolayı aileye bakım için para veriyor, evlere özel eğitimci gönderiyor, verdiği eğitimle bu çocukları üretici yapabiliyor. Ülkemizde ise özürlüler toplumun zencileri olarak görülüyor. İşitme engellilerin lise mezunlarına üniversite kapısı kapalıdır. Dünya bu sorunu çoktan aşmıştır oysa ülkemizde Anadolu Üniversitesi bünyesinde çok az bir öğrenciye sunulan eğitim fırsatı dışında hiçbir yeni adım atılmamıştır. İşyerlerinde yüzde 3 özürlçalıştırılma, yüzde 3den fazla özürlçalıştırılması durumunda sigortanın yüzde 50sinin Hazinece karşılanması, özürlçalıştırmayan işyerlerinden kesilen cezaların özürlistihdamına harcanması zorunluluğu gibi hükümler yalnızca kağıt üzerinde kalmıştır. Maalesef en başta devletin bu hükümlere uymadığını özel sektörün ise verilen cezaları mahkemeler yoluyla iptal ettirdiğini görüyoruz. Devlet Personel Başkanlığının takip, denetim ve sorumluluğunda 6 yılı aşkın bir süredir devlet memurluğuna alınacak özürlüler için yapılacak sınavlarla ilgili yapılan düzenlemelerde zihinsel engelliler diğer engellilerle bir sayılarak (Akademik düzey açından) sınavlara sokularak yok sayılmaktadır. İnsan haklarına değer veren bir çok ülkede, örneğin; bir araba fabrikasının montaj bölümünde işçilerin çoğunu zihinsel engelliler oluşturmaktadır. Burada çalışanların sigorta primleri Hazinece karşılanmakta bu işyerinde özürlüler için özel eğitim uzmanları, psikologlar sürekli kontrol ve görev yapmakta böylece mutlu ve müreffeh özürlvatandaş, aile ve toplum oluşmaktadır. Özürlbireylerin sosyal güvenlik açısından durumları ise "Vehamet Kesbediyor". Özürlüler sosyal güvenlik haklarından habersizler cihazları nereden alacak? Meslek edinmek için neler yapacak? Kurslara nasıl katılacak? Nerede tedavi olacak? Hepsi sorun! Özellikle iletişim noktasında büyük problemler yaşanıyor. Özürlbireylerin sosyal hayata ve üretim mekanizmalarına katılımının da desteklenmesi gerekiyor. Herkes özürlduruma düşebilir buna başbakan ve bakanlarda dahil. En azından işte yüzden mimari yapılar özürlkişiler düşünülerek yapılmalıdır. Şehirlerdeki kültürel yapılar,sinema,tiyatro vb. eğlence yerleri; parklar, bahçeler,kamu ve özel kuruluş binaları engellilerin kendi başlarına gezip görebilecekleri yerler haline getirilmelidir. Şehircilik anlayışındaki gelişmeler hala yetersiz, kaldırımların yapısı, trafik lambaları, üst ve alt geçitlerin durumu özürlülerin faydalanacağı gibi düzenlenmemiş özürlünün tek başına yaşama sansı yok dedi. Kaynak:Kadınvizyon |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:28 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.