Fadik Sevin Atasoy
 

Fadik Sevin Atasoy kimdir? Sizi biraz tanıyabilir miyiz?



1975 yılında Ankara da doğdum... İsmimi babamın yazdığı “Fadik Kızâ€� adlı radyo oyunundan aldım... 4 yaşında “Tenekeâ€� adlı oyunla Selçuk Tiyatro Festivali nde En İyi Oyuncu Ödülü nü aldım.. Oyunculuktan başka bir şey yapıp yapamayacağımı anlamak için ilk önce Dil Tarih İtalyan Dili ve Edebiyatı bölümünde okudum. Daha sonra bir gecelik bir kararla sadece Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü sınavlarına girmeye karar verdim. Sonuç birincilik ve burs oldu. Mezun olduktan sonra burslu iki sene master yaptım. Ardından da dünyadaki bilgileri alma zamanım geldi. Devlet Tiyatrosu nun kadrolu sanatçısı olduktan sonra akrabalarımın yanına Londra ya Globe, Giuelgud gibi tiyatroların bana sundukları bilgileri kapmaya ardından Fransa ya, ardından Rusya ve en son da Bulgaristan a gittim. Bulgaristan Devlet Tiyatrosu ndan aldığım davetle orada “Carmenâ€�i oynadım.



Anneve babanın oyuncu olması seni etkiledi mi?



Tiyatro sahnesinin içine doğdum, hatta kulislerde üstüme kostüm örtülerek büyüdüm. İlkokula başlayana dek turnelerdeydim. Genetik olarak ailemden bana bir yetenek geçmiş olabilir lakin bu oyunculuk aşkı kimseden kimseye devredilmez. O senin kan grubun gibi seninle birlikte vardır.

Yurtdışına açılma planlarınız var mı?



Bundan 3 yıl önce Türkiye de çekilecek olan “Woman In Loveâ€� adlı Hollywood projesinde Nastasia Kinski ve Burt Reynolds la aynı filmi paylaşmak üzere anlaştım. Lakin talihsiz 11 Eylül olayları nedeniyle yurtdışındaki sigorta şirketi ödemeyi geri çekti ve proje gerçekleşemedi. Yurtdışına açılma mevzusu benim için ertelendi, ancak gerçekleşmeyecek kadar uzak olduğuna inanmıyorum. Hakim olduğum İngilizce, Almanca ve İtalyanca, azıcık Bulgarca, selamlaşabilecek kadar Yunancanın dışında bir proje için mecbur kalırsam başka bir dili de kısa sürede çalışıp öğrenebilirim... Hedefim dünya sinemasına Türk kadınının hak ettiği portreyi sunabilmek.



Nasıl vakit geçirmeyi seversiniz?



Arkadaş konusunda çok şanslıyım. Antalya ya tayinim çıktığından beri, bütün dostlarımı başka bir coğrafyada bıraktım ama her sene en az yedi kişi geleneksel ziyaretini yapıyor. Yalnız kaldığım zamanlar, günde minimum üç film izliyor, çok sıkılırsam kendi kendime seçtiğim textlerden oyunlar oynuyorum. Ve yüzüyorum.

Şu sıralar ekranlarda izlediğimiz Sev Kardeşim adlı dizide oynuyorsunuz. Diziden ve rolünüzden biraz bahseder misiniz?



Osman Yağmurdereli benim her zaman çok çalışmak istediğim bir yapımcıydı. Senaryoyu okuduğum anda ise Fatoş karakterine aşık oldum… Duyarlı ve çok çalışkan bir yönetmenimiz var, her salı akşamı, otelde bütün ekip diziyi birlikte izleriz. Sev kardeşim ekibi işini severek yapıyor ve biz çok heyecanlı bir ekibiz. Canlandırdığım Fatoş karakteri dıştan bakıldığında erkeksi bir karakter. Ancak onun dişlerinin bu kadar sivri oluşu yüreğinin yufkalığını gizleyebilmek için...



2005 te düzenlenen 42. Altın Portakal Film Festivali nde, ilk sinema filminiz olan O Şimdi Mahkum daki rolünüzle En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü nü aldınız...



Erkan Can ve Zafer Alagöz le çalışmak büyük keyifti. Çok eğlendik. Esprili bir setimiz vardı. Her şey çok güzeldi. Zorluklar da yaşadım. Sonbahar filmini kışın çektik. Çok kez hastaneye taşındım.

Oynamaktan en çok keyif aldığınız tiyatro oyunu hangisiydi?



Lemi Bilgin in yönettiği Oyunun Oyunu. İnşaattan kereste çalıp, dekoru kendimiz yapmıştık. Festivallere de katıldık. Unutulmazdı. Sonra da Devlet Tiyatroları dönemim var. Altı yıl Antalya Devlet Tiyatrosu nda oynadım.



Oyunculuk dışındaki ilgi alanlarınız neler?



Dans, müzik, arkadaşlarım...Çok eğleniyorum dostlarımla.Sinema konuşuyoruz, tartışıyoruz, filmlere gidiyoruz...

Zaman ayırdığınız için çok teşekkürler...

Ben teşekkür ederim.



Kaynak: Kaynak:Maviyesil