![]() |
İnternet yüzünden yalnızlaşıyor muyuz? Yazı Serena Ölmezoğlu İnternetin yaşamımızı özellikle de sosyal yaşantımızı değiştirdiği bir gerçek. Ancak yaşamımızı nasıl bir değişikliğe uğrattığı, bunun sosyal ilişkilerimizi olumlu mu olumsuz mu etklediği üzerinde henüz bir söz birliği edilemiyor. Kimilerine göre internet ve sanal dünyada başlayan dostluklar gerçek dünyayla olan bağları kopardığından kişiyi giderek yalnızlaştırıyor. Ve bir zaman sonra sadece sanal dostluklar kuran ya da gerçek dostlarıyla sanal dünyada buluşan insanlarda sosyal çevreden uzaklaşma, yabancılaşma görülüyor. Bu varsayım elbette ki bir yere kadar doğru. Ancak bir başka görüş de bunun tersini iddia ediyor. Gerçek dünyada toplumsal kurallar, toplumsal roller ve kimlikler yüzünden sağlıklı ve şeffaf ilişkiler kuramayan insanlar, sanal dünyada olabildiğince rahat bir şekilde kendini ifade edebiliyor. Ancak bu noktada da kişinin kendini karşısındakine ne ölçüde gösterdiği sorusu beliriyor. Çünkü yapılan araştırmalar, lezbiyen sitelerine giren kişilerin büyük çoğunluğunun erkekler olduğunu gösteriyor. Fakat herşeyi bir yana koyarsak gerçek dünyada son derece çekingen ve kompleksli olan ya da davranış bozuklukları gösteren kişiler için internetin arkadaşlık ya da ikili ilişkiler kurmayı hayata geçirebildiğini de söylemeden geçemeyiz. Dolayısıyla bir anlamda kişiyi yalnızlaştıran internet, zaten her zaman yalnız olanları da bir ölçüde sosyalleştirmeyi sağlayabiliyor. İnternet cinsellik için mi kullanılıyor? Bir bilgi ağı olduğu söylense de internet, henüz ne olduğu ve ne olması gerektiği tam olarak kavranamayan ülkemizde enformasyondan çok eğlence aracı olarak kullanılıyor. Ansiklopedileri büfeye süs eşyası olarak dizen bir toplumun, interneti bilgi kaynağına ulaşmak için kullanmasını beklemek elbette ki hayalprest bir bakış açısı olacaktır. İnternetle ilgili yapılan araştırmalar Türkiye'de ve dünyada en çok cinsel içerikli sitelerin ziyaret edildiğini gösteriyor. Hatta internetin cinsel amaçlı kullanıldığını söylemek pek de yanlış olmaz. Cinselliğin henüz tabu olduğu, batı toplumlarındaki gibi özgürce yaşanamadığı ve bu anlamda bir bilgi eksikliğinin bulunduğu kapalı toplumlarda elbette ki bu beklenen bir sonuç. Aile içinde ya da okulunda cinsellik hakkında yeterince bilinçlenemeyen, cinsel açlığı olan kişiler bu eksikliği internette telafi etmeye çalışıyor. Bu durumda da internet özellikle küçük şehirlerde, tutucu kesimlerde yaşayanlar için çok daha farklı bir anlam taşıyor. Ankara Üniversitesi Sosyal Antropoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Zafer İlbars da bu görüşü destekleyenlerden. 18 yaş üstü gençlerin internet kullanımıyla ilgili bir araştırma yapan İlbars ve ekibi, internette kurulan sanal arkadaşlıklarda, kişilerin kendini olduğundan farklı gösterdiğinin ve gençlerin interneti daha çok cinsel amaçlı kullandığının belirlendiğini söylüyor. İnternet kafelerdeki kullanımı baz alan Prof. Dr. İlbars, farklı semtlerdeki internet kafelerde, değişik gelir gruplarından gençlerle görüşmüşler. Gençlerin yüzde 88'e varan büyük bir çoğunluğunun "karşı cinsle arkadaşlık kurmak" için interneti kullandığını kaydeden Prof. Dr. İlbars, durumu şöyle değerlendiriyor: "Bu sanal ortam, gençlerde büyük bir rahatlık sağlıyor. Çünkü sanal ortamdaki muhabbetlerde bir sınır yok, bir konu yok, istediğiniz konuda konuşabilirsiniz. Hiç tanımadığı kimselerle günlük hayatta konuşamayacağı konuları, sıkıntılarını konuşmak, kişileri rahatlatıyor. Fakat sanal arkadaşlıklar yapılırken her iki taraf da hem fizyolojik, hem yaş grubu hem ekonomik grup olarak kendini olduğundan çok daha başka türlü gösteriyor. Yüzyüze geldiklerindeyse büyük hayal kırıklığı yaşanıyor. Bu yüzden yalnız yüzde 15-20 kadar küçük bir kesim, internette sohbet ettiği kişilerle gerçek hayatta yüzyüze geliyor." İnternet yüzünden toplumdan kopuyoruz… Çok fazla sanal ilişkiye girmenin insanları yalnızlaştırdığını, ait olduğu gruptan kopardığını savunan Prof. Dr. İlbars, internet nedeniyle özellikle gençlerin sosyal uyum sorunu yaşadığına dikkat çekiyor. Arkadaşlarıyla yaptıkları sohbetlerde, ilişkilerinde kontrol mekanizmaları nedeniyle yeterince açık olamayan gençler sanal ortamdaki ilişkilerinde son derece rahat davranıyorlar. Bir süre sonra da sanal alemde ilişki kuran gençlere, gerçek yaşamdaki bu ilişkiler kısıtlayıcı geliyor. İnterneti chat yapmak için kullanan kesimin sosyo-ekonomik konumuna bakılacak olursa, sabaha kadar chat yapanların büyük çoğunluğunu düşük gelirli semtlerde oturan ve eğitim seviyesi pek de yüksek olmayan, tutucu ailelerin çocukları oluşturuyor. Kişiyi bir yere kadar sosyal yaşamdan uzaklaştırdığı doğru olsa da, bir zamanların telsiz modasından sonra internetin sanal arkadaşlıklar için yepyeni bir akım yarattığı muhakkak. Tabii gerçek yaşamda "babana bile güvenme" dediğimiz bir dönemde hiç görmediğimiz bir kimseye ne kadar güvenebilirsek. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 02:46 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.