![]() |
Nafaka sorunu kadını mağdur ediyor Yazı Serena Ölmezoğlu Ekonomik krizle birlikte aile içi huzursuzlukların ve boşanmaların arttığı bir gerçek. Ancak buna rağmen bir başka gerçek de nafaka rakamlarının düşük olmasından dolayı kadınların boşanmaktan korkar olduğu. İşsizlikten ve ekonomik bunalımdan dolayı çiftlerin birbirilerine daha tahammülsüz yaklaşması son günlerde boşanma oranlarındaki artışın temel nedeni. Sosyolog ve psikologlar ekonomik sorunların aile içindeki huzuru etkileyen en önemli unsur olduğuna dikkat çekip, çiftleri birbirine karşı daha hoşgörülü olmaya davet etse de boşanma davalarındaki patlamaya çözüm bulamıyorlar. Ancak buna rağmen, özellikle ev kadınının kendisine ait bir gelirinin olmaması aile içindeki huzursuzluğun boyutları nereye varırsa varsın, kadını eşinden ayrılmak yerine susmayı tercih etmeye zorluyor. Anne ve babası ayrı yaşayan çocukların problemli olacağı inancının pek de doğru olmadığı anlaşılsa da nafaka sorunu bu yanlış düşünceyi körüklüyor. Tartışmaların, kavgaların, duygusal ve fiziksel şiddetin yaşandığı bir ortamda yetişen çocuklar anne babası ayrı olan çocuklara oranla daha sağlıksız yetişiyorlar. Bu yüzden çocukları için eşinden ayrılmak istememek sanıldığının aksine çocuğa çok daha fazla zarar veriyor. Fakat ekonomik sorunların baş göstermesi özellikle mesleği olmayan ev hanımlarının komik nafaka ücreti karşısında eşinden ayrılmaktansa çocukları için evlilik oyununa devam etmesini zorunlu kılıyor. Parasızlık yüzünden boşanmaktan çekiniyorlar Gaziantep Valiliği Kadın Komisyonu Başkanı Avukat Handan Koral, nafaka sorununa dikkat çekerek, rakamların komik rakamlarda olmasından dolayı kadının çekimser davrandığını vurguluyor. Boşandığında kadını daha büyük tehlikelerin ve yoksulluğun beklediğine dikkat çeken Koral, genelde geçim için geliri olmayan kadın, eşinin tüm şiddet ve kötü muamelesini yoksulluğa tercih etmek zorunda kaldığını belirtiyor. Boşanma olgusunun nafaka sorununu gündeme getirmesiyle ilgili açıklama yapan Koral, "Komik rakamları içeren nafaka, boşanmadan sonra eski kocadan alınacak gelir gibi algılanıyor. Çoğu zaman baba, nafaka vermemek için malını dahi gizliyor, yakınlarının üzerine aktarıp, "işsizim" diyerek nafakadan kaçma yolunu seçiyor. Nafaka miktarı, amaca uygun olmalı" diyor. Boşanmayan kadın ve çocukları Bir güvencesi olmayan kadın eşinden ayrıldıktan sonra ekonomik durumunun daha da ağırlaşacağını düşündüğü için, mutsuz olmayı yoksul olmaya tercih ediyor. Bu durumda anne, çocuklarına bu evliliğe onlar için katlandığını söyleyerek onları manevi yönden yaralıyor. Oysa ki toplumdaki yaygın inancın aksine anne babası boşanmış çocuklar, her an kavga sesleri içinde yaşayan çocuklardan çok daha pozitif kişilikler olarak yetişiyor. Peki bu durumda neler yapılabilir? Elbette ki sorunun kökeninde sosyal devlet anlayışının eksikliğinin etkisi büyük. Kadın sığınma evlerinin azlığı, sosyal yardımlaşma derneklerinin kadını aile içinde yaşanan sıkıntıyı kabullenmeye mecbur kılması, boşanan kadının toplum tarafından dışlanması ve kadının toplum içindeki yaşam alanının kısıtlı olması yalnızca belli başlı sebepler. Bu durumda yapılması gerekenlerse kadını ve çocuklarını korumaya yönelik tedbirler. Halk eğitim merkezlerinin yaygınlaştırılarak sosyal yaşamda kendi kendini idare ettirecek mesleki ya da kişisel beceriler kazandırmak, kadının bu kaostan kurtulmasında en önemli etken. Böylelikle kadın hem birey hem de bir anne olarak yaşamda daha sağlam durmayı ve sağlıklı bir neslin temellerini atmayı sağlayabilir. |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:53 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.