![]() |
en temel algı ve farkında olmak en temel algiyi yakalamak! bir taraftan yasiyoruz, bir taraftan tekamul etmeye calisiyoruz. diger taraftan da bunlar bir birinden ayri seylermis gibi davraniyoruz. gercek hayat ve sprituelizm diye bir ayrim yaratiyoruz. zihinsel bilgi olarak aslinda bunlarin birbirinden ayri olmadigini bilsekte; zihinsel bilgi icsellesemediginden , bu bilgi hayatimiza dair olamiyor. hayatimiza baktigimizda, zihinsel olarak bildigimiz ama hayatimiza dair olamamis ne kadar cok konu oldugunu goruruz. neden butun bu bilgileri, defalarca kitaplarda okumus olmamiza, yuzlerce kez cevremizdeki inanlardan duymus olmamiza ve hatta binlerce kez kendimize tekrarlamis olmamiza ragmen icsellesmezler ve hayatimiza dair olmazlar? aslinda bunun nedeni, neredeyse tum kanallik bilgilerinin soyledigi ve bir zamanlar her okuyusumda sinir krizi halinde gulmeye basladigim bir ifade de yatiyor. kanallar hep derler ki; "bu konu o kadar basittir ki, siz anlayamazsiniz. sizin anlayabilmeniz icin konuyu karmasiklastirarak anlatmak zorunda kaliyoruz!!! ". girlhaha biz gercekten de her seyi cok karmasikmis, karmasik olmazsa gercek olamazmis gibi algiliyoruz. kendi kendimize zihnin algilayamayacagi mukemmellikte ve cok katmanli algi boyutlari olan bir oyun kurmusuz ttli3 oyle bir sistem ki, icindeki tum bireylerin kendi farkindalik duzeylerine gore farkli katmanlardan anlamlar aciliyor. bu anlamlarin hepsi dogru ama o kadar ust seviyede bilgiler ki; tam da zihnin rahat edebilecegi gibi karmasik… dusun her katmandan bilgilerin dogru olmasi, tabiî ki o katmanin illuzyonun icinden bir algi oldugu gercegini degistirmiyor. bir bilgi ne kadar ust katmandan ise o kadar illuzyonun icinde ve o kadar karmasiktir. boyle bir bilgi sadece zihin duzlemine hitap edebilir, sezgisel boyuta gecemez ve icsellesmez.http://hayatimdegisti.com/forum/Smil...sic/wacko1.gif aslinda zihinsel olarak anlasilmis olan bilgi bile aktarilanin; zihnin sinirlari, kisitlari, kalip ve yargilari dogrultusunda, carpitilmis halidir. yani bilgi giderek daha da icinden cikilmaz ve bize yol gosteremez hale gelmektedir. o kadar cok sey fark edilmis ve bu fark ettigi seyler, o kadar sadelikten uzak ve ust katmanlardadir ki; sonunda kisi bir farkindaliklar denizinde yuzmeye baslar. bu farkindaliklar denizi, zihinsel boyutta kalmis ve icsellesememis bilgilerden olusmaktadir. kisi artik butun bu bilgilerin karmasikligi sonucunda, cok daha karmasik bir surecin parcasi oldugunu dusunmeye baslar. hayatin, yasamin amacini sorgulamaya baslar. yasamin amaci aslinda yasamaktan baksa bir sey midir ki??? sanirim bu basli basina baska bir paylasim konusu… peki en temel algiyi nasil gorebiliriz? galiba bu da baska bir paylasim konusu olabilecek kadar uzun ama bir ornek ile aciklamaya calisacagim: 2006 yilinda sema adinda bir hanima terapi yapiyordum. sema ablanin onu cok rahatsiz eden bir patronu vardi. adam aslinda sadece sema ablayi degil tum calisanlarini delirtiyordu. sema abla patronundan nasil nefret ettigini, onun yaptiklarina nasil ofkelendigini anlatip duruyordu. nefret ve ofke… sema ablaya hep bu duygularin cok ust katmandan duygular oldugunu ve altinda daha temel duygular oldugunu, bu duygulari gormesi gerektigini anlatiyordum. ayrica bu duygularin sema ablanin kendisi ile ilgili yuzlesemedigi bir yonune ayna tuttugunu, bu yuzlesmenin gerceklesmesinin ardindan patronu ile ilgili sorunun kendiliginden cozulecegini anlatiyordum. sema abla bu icindeki nefret ve ofkenin altinda hangi duygular yattigini goremiyor ve surekli "allahim, bu adam bana ne gostermek istiyor" diyip duruyordu. bende ona bunu zihni ile bulamayacagini, patronu ile etkilesim halindeyken, o enerji icinde yukselmeye basladigi ve zihnin henuz aktif olmadigi, zihinsiz bir anda gorebilecegini, o an icinde dis dunyayi birakmasini ve icine o yukselmekte olan enerjiye odaklanmasi gerektigini, zihnin ne oldugunu goremeyecegini, zihin hedefi 12den vursa bile bu bilginin icsellesmeyecegi ve deneyimin sonlanmayacagini anlatip duruyordum. aradan yaklasik 6 ay gecmisti ki, sema abla bana telefon etti, "basardim, basardim, gordum sonunda..." diyordu. yine patronunun onu delirtme girisiminde, ilk defa kurban benligini bir kenara birakip icine bakabildigini soyledi. ilk farkindaligi; patronuna duydugu bu nefret ve ofkenin temelinde kendini yetersiz ve caresiz hissettigini algilamis, o an icinde yetersizlik ve caresizlik duygulariyla bir yuzlesme yasanmis. bu farkindaligin hemen ardindan gelen bilgi ise daha ilginc! patronunun sema ablanin kendi kizina davranis modelini kopyalamis oldugunu, sema abla kendisi kizina nasil davraniyorsa neredeyse kelime secimine kadar patronunun ona ayni sekilde davrandigini ve bu davranis modelinin kendisini nasil yetersiz ve caresiz hissettirdiginin farkina varmis. sema abla o aksam kizinin onunde diz cokerek, yaptiklarini fark ettigini, aslinda boyle davranmak istemedigini soyleyerek af diledi ve kendince bir rituel yapti. ertesi gun patronu ise geliyor ve gunaydin sema hanim diyerek odasina geciyor. o gunden beri sema abla patronu ile sorun yasamiyor. degisen neydi? sema ablanin ic dunyasinda bir degisim gerceklesti. dis dunya coktan degismisti. "ıc dunyamızdan bagımsız bır dıs dunya yoktur" peki sema ablanin ic dunyasindaki degisimi ne sagladi? konuyla ilgili "en temel algiyi yakalamak" sema ablanin icsel yuzlesmesini saglamisti. ıcsel yuzlesme ise aslinda tekamul demekti, yani sema abla "en temel algiyi yakalayarak" tekamul etti. hayatimiza bakalim, en temel algiyi yakalayamadigimiz icin tekamule direndigimiz konular var mi? neye direniyoruz? hala hayati kurban ve aci kimliklerimizle, dis dunya algisinda mi deneyimliyoruz? yoksa ic dunyamiza bakarak, en temel algiyi yakalayabiliyor muyuz? hayatimizda hep her konuda "en temel algiyi yakalayabilmemiz" ve tekamule direnmememiz dilegimle. tuğrul büyükçopur un kaleminden... bu konu gerçekten dikkate alınması gereken bir konu... yazıyı sadece okuyup kenara bırakmayalım ufakta olsa bir alıştırma yapalım.. sevgiler.. |
Ynt: en temel algı ve farkında olmak Paylasim icin tesekkürler super Nasil yapacagiz yani? Ben tam olarak anlayamadim, yada anladigim kadarini anlatayim. Yani ben en temel duygularimda kendimi kurban olarak gördügümde, bunu günlük hayatimda deneyimliyorum'mu demek? Biraz daha beni aydinlatirsaniz sevinirim. Saygilarimla |
Ynt: en temel algı ve farkında olmak serkancım vaktin olduğunda okuman için bir kaç kitap önereceğim.. debbie ford; ışığı araynların karanlık yanı ve gölegelerin sırrı nil gün ; geçmişin gölgeleri ve içimizdeki şaman önce duygularımızı iyice bir tanımak anlamak gerekiyor.. şu anda farkında olduğun hayatını etkisi altına alan duygularırn neler.. yaşadıkların yada yaşamak istemediğin halde yaşamında olanlar neler.. bunları tek tek ele alarak çözümlememiz içsel olarak yaşadıklarının farkında olman ve bu yaşadıklarını yaşamına çekmek için neler yapıyor olduğunu fark etmen gerekiyor.. bu yazdığım kadar karmaşık değil aslında.. yada çok zor.. sadece biraz sükunet içerisinde kalarak kendimizi anlamak ile ilgili.. tıpkı yazıda adı geçen sema abla gibi.. patronu etrafında sürekli ona baskı yaparken oda benzer baskıyı kızına yapıyormuş.. kendi yaptıklarına uzak ama kendisine yapılanlara okadar odaklanmış durumda ki aynı tavırları kızına yaptığının farkında değil.. benzre şekilde bizde yaşamımızda olan durumları incelemek için önce etrafımıza ya da kendimize nasıl davrandığımıza bakmalıyız.. başkalarının bize saygı duymamasından yakınıyorsak ; acaba biz aynada gördüğümüz yansımamıza hiç saygı duyarak baktık mı.. üzerine bastığımız çimene saygı gösterdik mi.. çöpçüye çöplerimizi taşıdığı için saygı duyduk mu.. annemize bize bu güne kadar bildiği doğrularla yaşama hazırladığı için saygı duyduk mu.. v.b yazılı olarak çalışmak bu noktada bize yardımcı olacaktır.. ayrıca yazdıklarımızın üzerine kısa meditasyonlar yapmak farkındalığımızn artmasına yardımcı olacaktır.. sevgiler.. actionsmile |
Ynt: en temel algı ve farkında olmak Selamlar, Cok tesekkür ederim aydinlatma icin. Anladigimi düsünüyorum. Kiz arkadasimdan yaklasik 1 hafta önce ayrildim(ONU O KADAR COK SEVDIGIM HALDE), onun bana karsi hosuma gitmeyen davranislari vardi. Hep sinir olurdum. Ama baktigim zaman ben hic baska degilmisim, sirf kiz arkadasima karsi degil, anneme karsi da her davranisim dogru deyil. Kendime sürekli sorar oldum neden hersey böyle istemedigim gibi gidiyor diye. Yavas yavas hatalarimi anlamaya basliyorum... Bu düsünce isleride güzelde, ama kiz arkadisimin beni sevdigini düsnüp onun geri dönecegini düsünsem ne fayda, benim düsüncelrim onun üstünde etki yapmazki...Yazim biraz karisik olabilir ama kafamda karisik, icimde beni yiyip bitiren bir üzüntü bir duygu var, hicbirsey den zevk alamiyorum. Ah bu hayat.... Saygilarimla |
Ynt: en temel algı ve farkında olmak Serkancım... İnce bir çizgidesin bence şu an... Bu, isteksizlik, hayattan zevk almama, kendini sürekli tartma konularında fazla takılı kalmamalısın... Bunların üzerinde durduğun sürece, daha da kötüye gitmen olası... Kız arkadaşın için de biraz zamana bırak konuyu... Şu an üzerine gidersen hatalar yapabilir, sonr da pişmanlık duyarak bundan dolayı üzülebilirsin... İçindekiseni yiyip bitiren o duygu mellankolik bir hale gelmemeli... Lütfen buna dikkat et... Farklı uğraşlar ya da farklı insanlarla tanışmayı dene istersen... Kafanı dağıt şu aralar... 956k Geçici bir durum yaşıyorsun bana göre... super İnşallah kısa sürede atlatırsın... Sağlıcakla... hismiley |
Ynt: en temel algı ve farkında olmak Selam, biraz gec yaziyorum kusura bakmayin. Kiz arkadasimdan ayrilali 2 hafta oldu. Artik kendimi cok iyi hissediyorum. Hersey cok iyi gidiyor. Hayatim bir anda degisti. Mutlu olmadigim günler geride kaldi. Artik cok mutluyum s456 insallah hep böyle devam eder. Cevaplariniz icin tesekkürler Saygilarimla |
WEZ Format +3. Şuan Saat: 04:25 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.