![]() |
OYNAMAK OYNAMAK Unutma; ne yaparsan yap, tüm eylemlerin bir oyun olmaktan öteye geçemez. Kendine düşen bölümü layıkıyla oyna, sana düşen rol savaşmaksa, savaş. Kendini merkeze odakla, fazla ciddi olmana gerek yok. Oynamakla yetin. İki ordu karşı karşıyadır. Savaş başladı başlayacak, ,lk komutu bekliyor her iki taraf. Arjuna milyonlarca insanı ardında görünce utanır. “Ne saçma şey” diye düşünür. “Kral olabilmem için bunca insan ölecek.” Ve karar değiştirir. Krishna’ya (ünlü ermiş Krishna o sırada şoförüdür) “Geriye manevra yap” diye bağırır. “Beni ormana bırak. Kral olmak istemiyorum. Hele savaşmayı hiç istemiyorum. Dünya nimetlerinden vazgeçtim.” Krishna onunla tartışır; adının korkağa çıkacağına, savaşmanın onun görevi olduğuna Arjuna’yı inandırır ve savaş başlar. Krishna şunları söylemiştir: “Artık caymak için vakit çok geç, savaş nasılsa çıkacak, bu Tanrının emridir. Sen kaçsan bile, bir başkası senin yerini alacak ve savaş kaçınılmaz bir şekilde başlayacaktır. Vicdan azabı çekme, sen bir bahanesin. Bu insanları sen öldürmüyorsun; onların ölmesi zaten kararlaştırılmış, Tanrı onların din adına ölmelerini, gelecek kuşaklara yararlı olmalarını istiyor. Bu insanlar barış adına ölecekler. Unutma ki bir insanı öldürdüğünde sadece bedenini öldürürsün. Ruhu ölmez. Çünkü ruh ölümsüzdür. Öyleyse kaygılanmak niye? Nasıl olsa başka bir gövdeye bürünüp yeniden doğacaktır. Sen eski, yaşlı birini öldürürsün; yerine genç, yepyeni biri doğar.” Eylemlerini bir oyun oynuyormuşçasına, salt ciddiyetle değil, zaman zaman alaya alarak, bir aktör gibi gerçekleştir. Zaten her şey bir oyundur; ya da oyunun bir bölümü… Aşkın Patikası Sayfa: 135-136 |
| WEZ Format +3. Şuan Saat: 01:10 PM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.