Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Geliştiren Yazılar (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=371)
-   -   Sandığım Kişi miyim Yoksa Olduğum Kişi miyim? (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=614600)

Işıldayan Safir 12-08-2010 06:15 PM

Sandığım Kişi miyim Yoksa Olduğum Kişi miyim?
 

Zaman zaman ne olduğumuz ve kim olduğumuzla ilgili benlik çatışmaları içine çekiliriz. Genellikle yaşadığımız travmatik bir olaya bağlı olarak bu durum ortaya çıkar ve moral bozukluğuyla içimize kapanırız.

Her birimiz kendi kişiliklerimizi oluştururken en iyi, en mükemmel, en başarılı, en değerli şeyleri olabilmemiz için ebeveynlerimiz ve toplumumuz tarafından güdüleniriz. Daha sonra bize ekilen güdü tohumları yeşermeye başladıkça çalışkan, başarılı, saygın, zengin, vs. olabilmemiz için çeşitli kişilik maskeleri yaratırız. Yarattığımız bu maskeleri öyle benimserizki sonunda yanlızca 'maske' oluruz, kendimizi o sanırız. (sahte kişilik)

Zaten en büyük illüzyon-kandırmaca burada ortaya çıkar. Kişi yıllarca uğraşıp başarılı iş adamı sıfatını kazanmışken, büyük bir iflas yaşayarak başarısızlığı deneyimleyebilir. Yada saçını süpürge ederek fedakarlık yaptığı bir durumdan ötürü nankörlük görebilir ve niçin böyle bir şey yaşadığını anlayamaz.

Kendimiz olduğumuzu sandığımız karakter tiplemeleriyle, sosyal ve duygusal ilişkilerimizi yaşarız, diğer insanlara kendimizi ifade ederiz. Gerçekte kim olduğumuzu bizden saklayan ve kendimizi illizyona sokan şey ego benliğimizi içinde barındıran 'acı beden' dir. Acı beden içinde korkuları barındırır ve kişilik maskelerimizi korkularımızın üzerini örtmek ve 'yok' saymak için kullanırız.

'Gölge benlik' Carl Gustav Jung psikolojisinin en önemli ekolüdür, ve kişiliklerimiz üzerindeki etkisi bence herkes tarafından bilinmelidir...

Jung ekolune göre;

Kişi başarıya odaklı olarak ebeveynleri ve toplum tarafından güdülenerek yetiştirildiği her seferinde, başarının zıddı olan başarısızlığı da aynı oranda gölgesi olarak büyütmektedir. Başarı ve başarısızlık aynı zamanda duygudur, ve içimizde barındırdığımız enerjimizdir.

İçimizde tuttuğumuz (bilinçaltımız) başarı-başarısızlık enerjileri kendilerini ifade edebilmek için form ararlar. Beş duyu algımızla hedeflediğimiz 'başarı'yı yaratırken hedefimize ulaşma yolunda maskelerimizle ilerleriz.

Kendimizi ve potansiyellerimizi yetersiz değerlendirebilir ve başarının zıddı olan başarısızlığa bizi götürecek olan bilinçaltı korkularla (yani yetersizlik, değersizlik, başarısızlık, güvensizlik, paranoyalar vs...) sandığımız kişiliği oynamaya başlarız.

Yarattığımız realitedeki senaryoya göre 'sandığımız kişilik' başarılı olma amacı taşıyorken, bilinçaltı korkularımızla içimizde barındırdığımız 'gölge benliğimiz', O olduğumuzu farketmediğimiz diğer kişiliğimizle dış dünyaya 'başarısızlığımızı' projekte etmektedir.

Ve maalesef bir süre sonra insanoğlu sandığı kişiliğiyle yarattığı realiteyi değil, olduğu kişiliğiyle yarattığı realiteyi deneyimlemekte olduğunu görür. Asla kendisine yakıştırmadığı ve her şekilde başkalarında görüp korktuğu veya yargıladığı 'başarısızlık' şimdi onun deneyim alanına girmiştir.

Korkulan hep başa gelir atasözü bu durumu çok güzel anlatır her zaman.

Öyleyse henüz deneyim alanınıza girmeden, herkese korkularından özgürleşmelerini öneriyorum.

ALINTI

zahiri 12-08-2010 07:12 PM

Cevap: Sandığım Kişi miyim Yoksa Olduğum Kişi miyim?
 
Yarattığımız realitedeki senaryoya göre 'sandığımız kişilik' Başarılı olma amacı taşıyorken, bilinçaltı korkularımızla içimizde barındırdığımız 'gölge benliğimiz', O olduğumuzu farketmediğimiz diğer kişiliğimizle dış dünyaya 'Başarısızlığımızı' projekte etmektedir




bu yuzden uygulamalarda sknti cekiyorz ztn.. sagol cnm paylasimin icin


WEZ Format +3. Şuan Saat: 06:44 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.