[hayatimdegisti]

<object width="450" height="404"><param name="movie" value="http://www.uzmantv.com/getswf/nT0rdr3dMtH" /><param name="WMode" value="Transparent"><param name="allowNetworking" value="all"/><param name="allowScriptAccess" value="always"/><embed src="http://www.uzmantv.com/getswf/nT0rdr3dMtH" wmode="transparent" width="450" height="404" name="player" type="application/x-shockwave-flash" allowScriptAccess="always" allowNetworking="all" /></object>

.

[içimdekiben]

benim en büyük çıkmazım bu...
eşimi dünyadaki her tür canlıdan soyutlayıp sadece bana ait bi varlık olmasını istiyorum. telefonu bile çalsa kalbim hızlı hızlı çarpıyo, kimse aramasın onu istiyorum...
hiçkimseye ihtiyaç duymadan 2 yıldır sadece onunla yetinebiliyorum. arkadaş bile aramıyorum.bunların anormal olduğununda farkındayım duygularımı değiştirmeye çalışıyorum
bu yüzden bu siteye umut bağlama konusunda kendimi serbest bırakıyorum...

[içimdekiben]

kimsenin durumumla ilgili bi yorumu yok mu :((((
yoksa ben normal miyim?

[comte]

Merhaba içindekiben...

Ben evli değilim ama, hissettiğin şeyin tarifini biliyorum :))

Aşırı kıskançlık.


Hepimizin içinde bir parça var olan kıskançlığın miktarını artırtığımız taktirde mutsuz bir evlilikle karşı karşıya kalıyoruz. Aşırı kıskançlık çiftelerin paronayak bir hayat sürmelerine neden olabiliyor. Bu durum eşleri depresyona itebiliyor, boşanmalara kadar varan ciddi sorunlara neden olabiliyor...
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi uzmanlarından Prof. Frank Dattillio kıskançlığa neden olan yetersizlik düşüncesi ile özgüven eksikliğinin kişiyi uzun süre depresyona ittiğini belirtiyor. Yaptıkları terapiler sırasında sorunu tam olarak kaldıramadıklarında en azından kişiye yaşadığı ruh hali ile başetmesini öğrettiklerini söyleyen Prof. Dattillio, 'sonradan öğrenilen bir şey' olarak nitelendirdiği kıskançlığın bir hastalık değil ama bir bozukluk olduğunu, kişilerin güvensizlikleri nedeniyle olaylarla başedemedikleri zaman kullandıkları bir savunma mekanizması olduğunu vurguluyor.

Kıskançlığın Temelinde Özgüven Eksikliği Yatıyor

Kıskançlığın temelinde özgüven eksikliği ve yetersizlik düşüncesinin yattığını, dışlanmışlık duygusunun da bunu körüklediğini anlatan Prof. Dattillio, herkesin hayatının bir döneminde bu tür duygular yaşadığına işaret ediyor. Kıskançlığın genel olarak evliliklerin ilk birkaç yılında görüldüğüne değinen Prof. Dattillio, şu bilgileri veriyor:
"Evliliklerin yüzde 50'sinde farklı şekillerde kıskançlık görülüyor. Kıskançlığın görüldüğü evliliklerin yüzde 10'unda, aşırı kıskançlık nedeniyle şiddete başvuruluyor. ABD'de kadın ve erkeklerde görülme oranı eşit ve aşırı kıskançlık genellikle evlilikleri bitiriyor."

Ailem.com

Sevgili içimdekiben. Her şeyin aşırısı zararlıdır. Sadece bu konu değil. Bence biraz daha esnek ve rahat olmalısın.Kıskançlığın düşmanı, sevgi, saygı ve güvendir...

Sağlıcakla...

[içimdekiben]

sevgili kardeşim bymehmet,
psikolog amcalarımızın tesbit ettiği şeylerin gerçek olma ihtimali yüksek elbette; ama ben özgüveni yüksek bi insanım.
hayatımda daha önce hiçbir şeye yada kişiye bu kadar bağlanmadım.rahat bi insanımdır da... kimsenin beni üzmesine, kendimi kötü hissettirmesine izin vermem, sosyal ilişkilerde de kendime güvenim tamdır ama eşim sözkonusu olunca bambaşka bi kişiliğe bürünüyorum,beni evlenmeden önce tanıyan arkadaşlarım "bu sen misin" diyolar...
demek istediğim benimki biraz nevi şahsına münhasır bi duygu...
ilacı olsa hemen alıp kullanıcam ama ne çare
bilgiler için teşekkürler...

[comte]

İçimdekiben..Sizi anlıyorum.Eşinize bağlı olmanız güzel bir şey. Onu çok sevmenizden kaynaklanıyor. Eminim bir çok kişi de bunu istiyordur. Eğer evliliğinize, size veya eşinize bir zararı olmadığını düşünüyorsanız, ortada zaten bir sorun yok demektir. Ama olduğunu düşünüyorsanız, bir uzmandan yardım almanız faydalı olur. Bu konuyla ilgili belki ilaç tedavileri vardır ve bunu uygulayabilirler..Eşinizle huzurlu ve mutlu bir yaşam diliyorum..

Sağlıcakla...

[içimdekiben]

teşekkürler...
herkes için her şey güzel olsun...

canım benim anladığım kadarıyla yeni evlisin...çok güzel..

eşine düşkünlüğün çok güzel  dusun ama accık fazla sanırım...

bende yeni evliyken senin bahsettiğin gibi aşırı titrerdim üzerine...kimse yoktu sanki sadece eşim vardı...

eee tabi zamanla özgürlük damarlarımız kabarmaya başladı...baktık yavaştan sorunlar çıkıyor...bu böyle olmaz dedik..ve bir birimizi özgür bırakmaya başladık... wave

ara sıra birbirimize takılmalar dışında onun bana benimde ona sonsuz güvenim var...

önemli olanıda bu...güvenebilmek...ve özgür olabilmek...özgür olduğunu hissetmek ve hissettirmek

ama tadında tabiki bekarlıktaki kadar mümkün değil ama olması gerektiği kadar özgür olabilmeli eşler...

bence sende bu konuda kendini rahatlatmaya ve geliştirmeye bak kuzum...ilerde problem olmadan şimdiden önlem al...

ben şu an 10 yıllık evliyim .. ve ikimizde hala birbirimizi çok seviyoruz...

[içimdekiben]

merhaba suzzy
doğru tahmin: yeni evli sayılırım 2yıllık evliyim
ya benim durumum hakkaten nevi şahsına münhasır

ilginç gelebilir ama ben özgür olmak filan da istemiyorum gerçi o beni her konuda serbest bırakır o yüzden özgürlük konusunda bi sıkıntım olmadığından böyle düşünüyo da olabilirim
ilerde de başka türlü hissedebileceğimi sanmıyorum ama ümit etmek istiyorum...
bi de acaba bi bebeğim olsa ilgim birazcık olsa kayar mı ondan diye merak ediyorum

mutlaka ki bebek sahibi olunca bu kadar titremezsin üzerine...

ama bunun için..sırf eşine aşırı düşkünlüğün yüzünden hazır olmadan çocuk sahibi olmayıda düşünme sakın...

çocuk sahibi olmak çok güzel ama sorumluluğu ağır ve hassas bir durum bunun için acele etme ...

seninki sorun bile değil ... eşini çok seven ona düşkün bir kadın var karşımda sadece...

ve bu güzel duygunun tadını çıkar önce...sevgiler... super