[phantomm]

nurnur Nickli Üyeden Alıntı

merhabalar...

zero point kitabını henüz bitirdim ve hayatım değişti sitesinde Hooponopono ile ilgili yazıların sanırım tamamını okudum..

teknikle ilgili birkaç sorum olacaktı..

1- 4'lü mantrayı sürekli Tanrıya hitap ederek mi söylemeliyiz.. (Bazı yerlerde tanrıya söylenmesi gerektiği, bazı yerlerde de karşılaştığımız sorunlara da söylenebileceği yazıyor.) bu sitede de rastladığım bazı cümle yapıları var mesela çocuğundaki olumsuz bir davranışı değiştirmek niyetiyle çocuğuna hitaben "seni seviyorum, teşekkür ederim, lütfen beni affet, özür dilerim" içeren cümle yapıları var .. hangisi doğru..

2- dışarda karşımıza çıkmayan KENDİMİZDE FARKETTİĞİMİZ sorunlardan arınmak için nasıl bir cümle yapısı kullanabiliriz?

3- kitapta bahseden "ceeport" etileketinin türkçe karşılığını yazıp biz de her yerde kullanabilir miyiz?
ya da "özür dilerim, lütfen beni affet, teşekkür ederim, seni seviyorum" şeklinde etiketler yazıp istediğimiz yerlerde kullanmak etkili olur
mu? ceeport karşılığı mı daha etkili, 4'lü mantra mı?

4- bazen tanımlayamadığımız sıkıntılı ya da karışık duygular yaşıyoruz. bu durumlarda da bağımsız bir şekilde "seni seviyorum, teşekkür ederim, lütfen beni affet ve özür dilerim" sözler kalıbını kullanabiliryor muyuz? ( ne için söylediğimizi bilmeden)

5- ( ve en büyük sorularımdan biri) hooponopono tekniğine rastladığım için çok şanslıyım. fakat bu tekniğin çekim yasasıyla, imgeleme ve olumlu düşünme gücüyle çelişki içinde olduğunu sezdim sanki ve bu durum kafamı karıştırdı.. severek ve güvenerek inandığım çekim yasası, imgeleme vs. tekniklerine inancım sarsılmak üzere. bu teknikler bir arada olamaz mı? hepsini bir arada kullanamaz mıyım? dünyaya emretmenin egosal bir hata olduğu yazıyor kitapta, ya da kontrol altına alamayacağımız.. böyle bir çelişkiyle karşılaştığım için biraz hayal kırıklığına uğradım.. neye inanacağımı bilemedim doğrusu ..çünkü ben tüm bu tekniklerin hepsini inanarak kullanmak istiyorum..

teşekkür ederim... sizi seviyorum..

Merhabalar,
Zero limit kitabını okumadım.Ama bu tekniği buradan az çok biliyorum.Biliyorsunuz problem yaşadığımız şey ne olursa olsun dönüp içimize bakmamız,bu olayla kişiyle vs. neden karşı karşıya geldiğimizi düşünelim diyoruz.Böyle düşününce her kime söylerseniz söyleyin bence o mantra sizin içinizdeki bişeyleri çözmeye yönelik gibime geliyor, o yüzden kime söylerseniz söyleyin doğru adrese gidecektir diye düşünüyorum.

Bence her durumda kullanılabilir bu mantra.


Ayrıca bu teknikler diğer insanları ezip sadece bizi üstün duruma getirmez.Hem olması gereken hem de olan şey bu.Mesela birisi bi olayı yaşamak istemiyorsa salt biz istiyoruz ve bu teknikleri bilinçli uyguluyoruz diye bize torpil geçilmez.O kişinin de istekleri,hakları,korkuları gözönüne alınarak tezahür eder olaylar.Çünkü çekim yasası aynen yerçekimi gibi herkes için işliyor biliyoruz ki.Zaten dünyaya hükmetmeye çalışmakta istemiyoruz.Bu gerçekten şişmiş bir egonun isteği olabilir.Bizler ancak akıp giden şeylere en güzel en uyumlu şekilde katılmayı hedefleyebiliriz.Kontrol etmeye çalışmak herşeyi daha da karmaşık kılacaktır.Çünkü kimse kontrol edilmeyi istemez, kontrol edilmeye çalışan kişi ya da olay daha da tepkili hale geliyor bence.Oysa ki kendimizi akışa teslim edip,herşeyin bizim ve bütünümüzün hayrına olacağını dilersek gerçek mutluluğa,kolay şekilde ulaşmış oluruz.Bence bütün bu teknikler sevgi,uyum,huzur içinde yaşamak için varlar.Hepsi birbirini tamamlıyor çeliştiklerini ben şahsen hiç düşünmedim.Mesela bu teknik isteyerek ya da istemeyerek oluşturduğumuz blokajlarımızı,güvensizliklerimizi vs. çözmede çok etkili olur bunları aşmış halimizle de çekim yasasını daha kolay uygulayabiliriz gibi.


O açıdan hepsini, yavaş yavaş özümseyerek hayatınızda güvenle kullanmanızda hiç bir sakınca yok bence.Bir de kişisel gelişim yolunda rahat olup,içsel sezgilerinize kulak verirseniz onlar size doğruyu bir şekilde söyler.Yani size nasıl doğru ve rahat geliyorsa o yoldan devam edin.Tabi ki burda da sorulara cevap aramak mümkün ama eninde sonunda herbirimiz o kadar farklıyız ki belki birine uygun gelen teknik ya da düşünce diğerinde aynı etkiyi göstermeyebilir, oysa kendinize sezgilerinize güvenirseniz, evren sizin için en doğru olan yanıtları size onlar yoluyla ilham edecektir.Zaten o okuduğumuz kitaplarda da bu öğretiliyor..


Umarım bugüne kadar öğrendiim şeylerle bi nebze yardımcı olabilmişimdir.Sevgiler:)