Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri

Hayatimdegisti.com kişisel gelişim ritmotrans telkinli Cd'leri (http://www.hayatimdegisti.com/forum/index.php)
-   Çekim Yasası (http://www.hayatimdegisti.com/forum/forumdisplay.php?f=459)
-   -   ANLAMADIĞINIZA YANLIŞ DEMEYİN (http://www.hayatimdegisti.com/forum/showthread.php?t=372875)

uyguner 15-08-2009 12:22 PM

ANLAMADIĞINIZA YANLIŞ DEMEYİN
 
ANLAMADIĞINIZA YANLIŞ DEMEYİN
Bazı insanlar Secret adı altında sunulan bilgilerin pek çok şeyi açıklamakta yetersiz olduğunu bu yüzden de doğru bir bilgi olmadığını veya doğru olsa bile evrendeki en güçlü yasa diye tabir edilmemesi gerektiğini söylemektedirler. Bunu söylerken dayandırdıkları düşünceleri milyonlarca insanın öldüğü olaylar olmaktadır.
Bu insanlar demektedirler ki “Eğer bu yasa kesin doğru bir yasa ise savaşı istemeyen insanlar veya öldürülmeyi hiç düşünmemiş olanlar niye öldürülüyor ve savaşın içine çekiliyor?” Buna cevabım şu olacaktır. İlk önce dediniz ki “savaşı istemiyorlar” Bunu söylerken ne dediğinizin farkında mısınız? Savaşı istemiyorum derken Secret'a göre kelimelere değil düşüncelerimize odaklanılıyor. Savaş ve savaşla ilgili her türlü düşünce akıldan geçiyor. Mesela dini kaynaklar bize “kişi için ancak niyetinin karşılığı vardır” derken aynı şeyler kastedilmiyor mu?
Gelelim ikinci cümlenize “öldürülmeyi hiç düşünmemiş olsa bile” demiştiniz. İşte bu noktada çok basit bir şey farkedilmeyerek inkara gidilmektedir. Şunu bilelim ki biz insanlar şuurlu ve düşüncelerimizin farkında olarak yaşamadığımız için kolayca etki altına girebiliyoruz. Ölmek bizim düşüncemizde yer almayabilir belki ama biz aklımızdan geçen bazı düşünceleri “başkasının düşüncesi benim değil” diyerek saçma bir mantık üretiyoruz. Başta gerçekten ölmeyi düşünmezsiniz ama öldürmek isteyen bir insanın bulunduğu yerde o kişinin bu öldürme isteğinden haberdar olduğunuz için onun düşünceleri sizin düşünceniz haline gelir. Falanca kişi binlerce insanı öldürdü, derken başkasının yaptığı bir şeyden bahsediyor gibiyizdir ama düşüncenin çıktığı kaynak biziz ve bu yüzden düşünce kaynağına geri dönecektir. Mesela bu mantıkla dedikodu, gıybet, yalan ve iftira gibi şeyler yasaklanmıştır.
Yani başkalarının düşüncelerini kendi düşüncelerimiz haline getirmemizden kaynaklanıyor “düşünmüyoruz ama başımıza geliyor” dediğiniz olaylar. Bazı insanlar şöyle diyebilir: “Ama mesela daha ben ölme hakkında hiçbir şey düşünmezken adam gelip bana ateş ediyor, buna ne demeli?” Bu insan aslında şuurlu yaşamayan ve düşündüğü şeylerin farkında olmayan insandır. Neden? Çünkü bu insan bu olayı yaşamadan önce sık sık “ortalık kötü her yerde adam öldürüyorlar, çarşıya çıkınca dikkatli olmak lazım” gibi şeyleri veya “yahu bu devirde en yakınına bile güvenmeyeceksin, maazallah yani insan en yakınından bile kötülük görebilir” gibi düşünceleri akıldan geçirmiştir. Düşündüğünüz şey hemen gerçekleşmez. Gerçekleşme ortamı bulduğu ilk fırsatta gerçekleşme ihtimali çok yüksektir.
İşte açıklamam bu kadar. Umarım bir şeyler kavramışsınızdır. (UYGUNER)

uyguner 15-08-2009 01:18 PM

Cevap: ANLAMADIĞINIZA YANLIŞ DEMEYİN
 
Eee? Hİç yorum filan yok mu?

arztrkm 15-08-2009 01:38 PM

Cevap: ANLAMADIĞINIZA YANLIŞ DEMEYİN
 
peki o ölen bir bebek ise ne diyeceksiniz..o da mı düşündü ?

arztrkm 15-08-2009 03:20 PM

Cevap: ANLAMADIĞINIZA YANLIŞ DEMEYİN
 
sevgili uyguner

yorum yok mu dediniz yorum yaptık.
peki nerdesiniz :)

hayathan 15-08-2009 07:07 PM

Cevap: ANLAMADIĞINIZA YANLIŞ DEMEYİN
 
Burada karmaya inanmak gerekir bence..

uyguner 15-08-2009 08:47 PM

Cevap: ANLAMADIĞINIZA YANLIŞ DEMEYİN
 
Burdayım burdayım! Bebeklerle ilgili bir örnek sordunuz sanırım. Cevap vereyim. Yazımda ne demiştim? Bir düşünce kimden çıkarsa çıksın "ben"e ait bir düşüncedir. Yani öteki başkası değil, öteki bendir. Bu yüzden bebeğin ailesi bebeğin başına bir şey gelmesi konusunda sürekli korkan birileriyse bu olay gerçekleşmiştir. Demek istiyorum ki bazılarımız bazılarımızın amaçlarının gerçekleşmesi için bir araç konumuna düşebilir. Anne babanın bebeğimize bir şey olacak endişesinin gerçekleşmesi için bebekleri araç olmuştur. Biz de bazen bu şekilde başkalarının amaçlarının gerçekleşmesi için araç olabilir. Düşünelim ki Kuranda "herşey çift yaratıldı" denilmektedir. Yani insan hem amaç sahibi bir varlık olabilir hem de bir amacın gerçekleşmesi için araç olabilir. Mesela benim okuma amacımda öğretmen araç olur. Öğretmenin mesleğini icra edebilmesi için ben araç olurum. Umarım anlatabildim. Eğer "araç" olma ifadesi ağır bir ifadeyse şimdiden özür dilerim ama başka bir kelime ilk bakışta aklıma gelmedi.

uyguner 16-08-2009 10:09 AM

Cevap: ANLAMADIĞINIZA YANLIŞ DEMEYİN
 
Başka sorusu olan veya yorum yapmak isteyen?

arztrkm 16-08-2009 02:10 PM

Cevap: ANLAMADIĞINIZA YANLIŞ DEMEYİN
 
peki o zaman , o bebek ailesinin düşüncelerinin kurbanı olması sebebiyle bu dünyada haksızlığa uğramış olmuyor mu?
Onun kendi düşünceleri ile yaratacağı bir dünyayı yok etmeye kimin hakkı var ?
O zaman bizim düşüncelerimizin , başkaları tarafından henüz eyleme dönüşemeden yok olma imkanı var ...Bu bir kısır döngü yaratır..ne desiniz.?

blue jaloon 16-08-2009 03:20 PM

Cevap: ANLAMADIĞINIZA YANLIŞ DEMEYİN
 
yani bundan ne anliyoruz düsünce düsünceyi doguruyo
ben cümleyi hatirliyor gibiyim daha önce kullanmismiydim acaba:))

uyguner 16-08-2009 05:29 PM

Cevap: ANLAMADIĞINIZA YANLIŞ DEMEYİN
 
Şu cümlemi anladığınızı sanmıyorum. "Bir istek kimden çıkarsa çıksın 'ben'im isteğimdir' "

Peygamberimizin şöyle bir hadisi vardır:

"....kendine gelecek olanı atlatamayacağını, elinden gidecek olanı tutamayacağını bilip onaylamadıkça iman etmiş olmaz"

Sanırım kafanda bir şeyler canlanmıştır.

Şimdi şöyle bir bilgi daha vereyim:

1.Bize göre başkaları amaçlarımız için araç
2.Başka birisine göre biz onun amaçları için araç oluruz.

2'ncisi yukarıdaki hadisle paraleldir. Buna göre bizden gidecekleri de bize gelecekleri de değiştiremeyiz. 1.si ise bizim "sorumluluk alanımızdır"

Hani deriz ya.."Kardeşim madem kader var niye sorumlu oluyormuşuz?" diye. İşte bu yüzden. Yani bu ikili yapı yüzünden. Düşünsenize herşey çift yapılı, erkek-dişi, iyi-kötü filan. Dna sarmalı da ikili sarmal şeklinde. Herşey çift olduğu gibi insana dair herşey de çifttir.

Her zengin, zengin olduğu kadar fakir. Her fakir, fakir olduğu kadar zengin olabilir.

O bebek yukarıda yazdığım maddelerden ikincisiyle muhataptır. Yani kendine gelecek olanı belirleyemeyenlerden. Bu yüzden bunun sorumlusuyla ölüm sonrasında hesaplaşacaktır. Kul hakkı budur işte.

Eğer başımıza gelen bir olayda bize karşı bir haksızlık varsa ve biz bu haksızlıkla savaşacak veya hakkımızı arayacak durumda değilsek, bu hak arama davası ölüm sonrasına bırakılır. buna kul hakkı denir. Bebeğin ölmesine neden olan kişi ölüm sonrasında bebeğe yaptığının aynısıyla karşılık görür. Eğer bıçaklamışsa sürekli bıçaklanma azabı görür. Taki tam karşılığı alınana kadar. Karşılığı alma süresini uzatan bebeğin ve bebekle ilgili olan kişilerin mağduriyet durumudur.


Yani o bebeğin senin dediğin gibi yaşama hakkı elinden alındığı için bebeğin kendinden bu hakkı alana karşı kendini savunma durumu ortaya çıkmıştır.


Eğer inançlı biri değilsen bunları saçmalık olarak değerlendirebilirsin belki. Ama kul hakkı denen olay var burada benim diyeceğim bu....

Ailesinin düşüncelerine gelince, onlar bu konuda "bilerek yapmış olma" ve "bilmeyerek yapmış olma" kıstaslarıyla sorumludur. Eğer başımıza bir şey gelirse endişesinin sonucunun aynı endişenin gerçek olması olacağını bilen ve bunu bilerek yapan kişilerse veya bu konuda bilinçli olan kişilerse o zaman aile bu durumdan sorumlu olur. Ama bilinçli değilse ve öğrenme imkanı yoksa o zaman sorumlu olmaz. Ama onlara bebeklerinin ölümüne kendi düşüncelerinin de bir neden olduğu ölüm sonrasında gösterilir. O sırada yaşayacakları pişmanlık onları cezası olur. Yani bir nevi bilmeyerek bebeklerinin ölümünü istemiş olurlar. Ölüm sonrası ise yaşayacakları pişmanlık cahilliklerinden olacaktır.

Neyse ya. Umarım anlatabilmişimdir.


WEZ Format +3. Şuan Saat: 10:42 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.8
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.