Cevap: SORULARLA SEDONA
 

sanemceciğim işin iyisi 6 ayda çıkarmış :D sen bana 7, ayda cevap verebildin :D olsun gülüm gözünden kaçmıştır yine de çok teşekkür ederim

Cevap: SORULARLA SEDONA
 

Korkuyu Serbest Bırakmanın Kestirme Yolu

Rahatlayın ve odağınızı içinize yöneltin.Gerçekleşeceğinden korktuğunuz şeyin ne olduğunu tam olarak görebilmek için,korku ya da kaygı hissettiğiniz bir şeyi-küçük bir sorunla başlamak isteyebilirsiniz- aklınıza getirerek başlayın.Bir dakika kadar kendinizi gözlemleyin ve o anda güçlü bir kokru mu yoksa korkuya işaret eden çok küçük bir his mi duyduğunuzu farkedin. Aslında hangisi olduğu önemli değildir-sadece gözlemleyin ve ona kabul verin.-Şimdi, kendizine sorun:Bunun olmasını istemeyi bıarakabilir miydin? Soru sizi güldürmüş olabilir."Hadi canım sen de" dediniz."Ben olmasını istemiyorm ki !"Eh, soruyu bir kez daha sormayı deneyin vebaşka neler keşfedebileceğinize bakın.Aslında,şu anda aynı korkuya geri dönecek olursanız,şimdiden bir fark olduğunu bile ayırt edebilirsiniz.Şimdi ya aynı korkunuza ya da başka bir korkuya odaklanın. Ve biz onu bu basit yoldan serbest bırakmak için bir dizi sorudan birlikte geçelim.

Gerçekleşeceğinden korktuğunuz şey nedir?

Gerçekleşmesini istemediğiniz şey nedir?

Şimdi, onun gerçekleşmesini istemeyi bırakabilir miydiniz?

Olumsuz bir şeyin bir şekilde meydana gelmesini istersiniz. Bu gerçekle ilgili şoku bir kez atlattınız mı, korkuyu bu yoldan bırakmak genelde çok kolaydır. Çünkü bu aslında bilinçli olarak gerçekten olmasını istediğiniz bir şey değildir.
Eğer belirli bir korkuda tıkanıp kaldıysanız ve onu bırakmakta zorlanıyorsanız,sadece temel serbest bırakma sorularına geri dönün. O anda hangi isteğin tetiklendiğine bakın ve onu serbest bırakın ya da zorlanmanızı değiştirmek isteyip istemediğiize bakın ve onu değiştirme isteiğini serbest bırakın. Sonra, bu kestirme yolla deneyler yapmaya devam edin.
Yine korktuğunuz bir şeye odaklanın.Bu aynı korku da olabilir,farklı bir korku da.Gerçekleşeceğinden korktuğunuz şeyin tam olarak ne olduğunu fark edin.Örneğin. yükseklikten korkuyorsanız,onun altında düşme korkusu yatabilir.
Onun gerçekleşmesini istemeyi bırakabilir miydiniz?
Aynı korkuya ya da olmasını istemediğiniz başka şeye,sizi kaygılandran ya da geren bir şeye odaklanın.Belki de,toplulukların önünde konuşma korkunuz var.Bu,bir hata yapma korkusunu ya da bir oda dolusu insnaın önünde aptal durumuna düşme korkusunu barındırabilir.
Altta yatan korku en olursa olsun:Onun gerçekleşmesini istemeyi bırakabilir miydiniz?

İçsel olarak nasıl hissettiğinize bakın.Bu yoldan bırakmak kolay değil miydi? Bu işlem, bilinçaltınızı zihninizin saklı alanlarını temizlemneize yardımcı olacaktır.Bilinçaltında gerçekleşmesini istediğinizz şeyi salıverdikten sonra, yaşantınızın bir çok alanında çok büyük bir fark göreceksiniz,bu fark, hissetme biçiminizide ortaya çıkar.Bu kestirme yolla deneyler yapmayı eğlenceli kılın.

alıntı

Cevap: SORULARLA SEDONA
 

Yeni başlayanlar için sedona yöntemi


Öncelikle kendinizi suçluyor ve onaylamıyorsanız bunları bırakmaktan başlayın çünkü bunlar serbest bırakmanın doğal halinde gerçekleşmesinin önündeki en büyük engeller. Diğer bir engel de direnç. zira, yeni ve sonuç getiren bir yöntemle karşılaştığı için insan sonuç odaklı çalışmaya ve bunu bir sorumluluk olarak görmeye başlıyor. Bıraktım mı, oldu mu, sırada ne var derken duyguların ya da bırakmanız gereken konuların içinde kayboluyorsunuz. Bu yüzden kendinize zaman verin. zihnin ve düşünme alışkanlıklarının bir günde değişmeyeceğinin farkında olarak. Farkında demişken yöntem aslında ne hissettiğinizi fark etmeye yönelik. Önceden farkında olmadığımız için sürekli bastırdığımız duyguları şimdi fark etmeye başlıyoruz. Gözlemliyoruz. Bu da farkındalığın yani bir üst bilincin gelişmesine neden oluyor; duygular ve düşüncelerden bağımsız bir varlık olarak burada olduğumuzu kavrıyoruz. Serbest bırakma düşünce ya da kalp temelli olarak ikiye de ayrılabilir. Benim tavsiyem tamamen kalbinizle yapmanız ve kendi üzerinizdeki kontrolü bırakmanız. Tüm duyguların ve düşüncelerin o anda olmasına izin vermek. zihnin ve bedenin ilişkisini ve duyguların bırakılabileceğini keşfeden çok sevgili Lester Levenson, olumsuz düşünceleri fark edemesek bile, her olumsuz düşüncenin vücudumuzda fiziksel bir duyum yaratacağını belirtmiş. Yani aklınıza olumsuz bir düşünce geldiğinde bu vücudunuzda hissedebileceğiniz bir fiziksel duyum olarak ortaya çıkıyor. Karnınızda, midenizde ya da boğazınızda. Odağınızı içinize yönettiğinizde ve duyguları gözlemlediğinizde göreceksiniz. Ayrıca bırakmaya başlamadan önce "sadece var olmak için" kendinize izin verin. Kendinizi rahatlatın ve o anda ortaya ne çıkarsa onları karşılayın. Olumsuz duygulara ev sahipliği yaptığınızı düşünün imgeleminizde ve hepsini içeri alın. Bırakın var olsunlar, gelsinler. Onlara sevgi gösterin. Tüm olumsuz duyguların kaynağında sevgisizlik var ve sevgi her şeyi çözer. Ayrıca tüm olumsuz duyguların sebebi istekler. Bu istekler yüzünden acı veren duyguları yaşıyoruz. Bir duyguyu bıraktığınızda altında yatan isteği de fark edip bıraktığınızda duygunun kaynağı da kurutulmuş oluyor.
Dediğim gibi bu bir süreç. Lütfen kendinize zaman verin. zihninizi, vücudunuzu ve olumsus duygularınızı da sevin. Onlardan kurtulmalıyım şeklinde bir düşünce sadece direnç oluşturur ve direndiğiniz her duygu sizinle kalır.

Sevgiler.

alıntı

Cevap: SORULARLA SEDONA
 

NE KADAR ÖZEL VE NE KADAR AYRICALIKLISINIZ

Serbest bırakma yöntemini dünyada kaç kişi biliyor acaba!..?.Bir de dünya nüfusunu düşünün.Ve ne kadar ayrıcalıklı olduğunuzun farkına varın...Ne kadar da özeliz.Evet.Bu tam bir ayrıcalıktır.Bu ayrıcalığı kullanın ve yaşantınızın kurbanı değil kahramanı olun.Hadi eski kayıtları, sizi kızdıran hidetlendiren küstüren korkutan şeylere ya da insanalara bakarak altında-derinde yatan duygu kaydınızın farkına varın ve döne döne kendinize sorgu yapın.Hani bir bakıma çapraz sorgu gibi...Zihinin tuttuğu o his kaydını oradan silene dek tekrarlayın.Bıkmadan devam edin.Sonunda bırakacaktır.Serbest bırakmaya direnmeyi serbest bırakmayı deneyin.Neredeyse bir inanca dönüştürdüğünüz aslında altında isteklerin yattığı hislerin hiç de öyle kocaman dağlargibi falan olmadığını anlayacaksınız.Sabun köpüğü gibi,üzerinde durdukça sönüp gidecektir.


Serbest bırakma dahil birçok kişisel gelişim yönteminin teklifi ,insanın kendi qaderini kendi yarattığı yönünde bir güçlü savunma oluşturmakta...Oysa islam dahil birçok din rituellerinE neredeyse tamamen farklı olan bu yöntemleri takip eden anlayışlar, bu tıkanmayı aşmak adına olsa gerek ki,birtakım yaradılış ya da çoklu hayat alternatiflerini gündeme getirmekte,hatta bunlara delil anlamında hayat örnekleri sunmakta...
Bu noktada inanç özgürlüğü bağlamından uzaklaşıp kend inançlarımı empoze etme yoluna gitmek niyetinde hiç değilim.Dinin, bireysel bir tercih ve karar olduğu-inanç özgürlüğü temel hak olduğu kuralını benimsediğimden bahsettiğim biçimde algılanmak istemem elbette ama qader noktasını farklı bir açıdan irdelemek üzere, belki de sadece "serbest bırakma mucizesi "ile ölçüşen bir qader yaklaşımı ele alıyor olabilirim.
Bu bağlamda qader kelimesi etimolojik incelemde kök olarak QDR olup b u kelimeden türemiş mi-qdr , ta-qdr gibi ölçü anlamına gelen kelimeler oluşturulmuştur.
Buna göre belirli ölçülerle yaratılmış konuçlandırılmış bir yaradılış fonksiyonundan sözedilmekte olsa gerek.
O halde qader , öyle anlaşılıyor ki başlangıçda Yaratıcı ile sözleşip kabul edilen belki de temeli dört ana duygu olan "onay,kontrol,güven ve hayatda kalma" isteği ve bunlara bağlı yan duyguları içeren ve miktarını-ölçeğini Tanrının bildiği ölçekte bize yaşatılacak olan deneyimler listesi idi ve biz bunları loglayan zihninimizi aşacak ve bir feedback hareketi ile ilgili kayıtları silecek ,aldığımız gibi emaneti termemiz teslim etmek üzere eylemi tamamlayacaktık.Belki diyorum ,çünkü bunlar birer hipotez sadece...Kanıtlayana dek...
İnsan yaklaşık 12 yaşa dek temelinde o dört ana duygunun yattığı birsürü duygu depoluyor.Sonraki yaşlarda bir müddet bu loglarla -öğretilerle yaşamını sürdürüyor ama sonra, bir gün bişeyler oluyor...Hergünde -her olayda her insanda temelde bir benzerlik olduğunu farkediyor.Biraz iz sürdüğünde işte şimdi olduğu gibi "serbeset bırakma" gibi bir yöntemi öğreniveriyor...
Böylece başlangıçda deneyimleyip bırakmak üzere kabul ettiğimizi düşündüğüm temel duyguları resmeden olaylara tutunup kalmayı bıraktığımız anda "qader" dediğimiz belirli ölçeklerdeki duyguları aşıp o mükemmel öze ulaşmış oluyoruz.İnsanın böylesi kutsal ve benzersiz macerasını düşündükçe ne kadar da büyük bir sorumluluğu göze aldığımızı anlıyor gibi oluyoruz sanki..
O nedenle diyorum ki serbest bırakmayı öğrenenler -ne kadar da özelsiniz-ayrıcalılısınız-farkında-mısınız?

SEMİHA METE BAYDAR

Cevap: SORULARLA SEDONA
 

Merhba tiriniti,
sitede konuyu tekrar bulamadım uzun bir süre o nedenle tekrtar soramadım arınma hattı nedir nasıl ulaşırız bahsedermisin nasıl ulaşırız

Cevap: SORULARLA SEDONA
 

Cevap: SORULARLA SEDONA
 

Bu konuyla yeni ilgilenmeye başladım nedense,daha önce niye boşverdimse?Şimdi bu yöntem duygusal arınma ilgili olumsuz duygular vs...durum buysa kendimize illa olumlu cümle kurmalıyım diye şartlamamak gerekiyor,başka bir çalışma için olabilir ama amacımız bizi kısıtlayan engelleyen düşünce ve duygusuna ulaşmaksa öylede olabilir diye düşünüyorum...Bu konuyla ilgili bilgi verecek arkadaşları bekliyorum...Araştırma ve deneyime devam...Sevgiler...

Cevap: SORULARLA SEDONA
 

Cevap: SORULARLA SEDONA
 

dusun2Teşekkürler, atalarımızla ilgili nasıl bir çalışma yapmalı,kitaplar yeterlimi acaba?Nerden nasıl başlamalı?Araştırmaya devam...İçimden bir ses (herzamanki gibi) otur başla be kızım!..Dedi...Bu erteleme ve tembelliğime ne yapmalı?rt67